Gazete manşetleri
Türkiye gazetesi dakikasında fırıldak gibi döndü: Bye bye “Esed”, hoşgeldin “Esad”!

Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, yakın zamana kadar Suriye Devlet Başkanı’nın soyadını “Esed” olarak kullanan ve iktidara yakınlığıyla bilinen Türkiye gazetesinin medya dilindeki değişikliğe dikkat çekti. Medyanın dilinin iktidarla birlikte döndüğünün altını çizen Bildirici, “Türkiye gazetesinde ‘Esed’ silindi, ‘Esad’ geldi” değerlendirmesini yaptı.
Bildirici Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Terörist Hafter’in gittiğini artık ‘Lider Hafter’in geldiğini yazmıştım dün. Bugün de Türkiye gazetesinde ‘Esed’ silindi, ‘Esad’ geldi. Medyanın dili de iktidarla birlikte rüzgar gülü gibi dönüveriyor” ifadesini kullandı.
Türkiye gazetesi “Suriye ile yeniden: PKK temizlenecek, mülteciler evine dönecek” başlıklı manşet haberinde şunları kaydetti:
“Aracı ülkelerin katılımı ile Türkiye ve Esad rejimi arasındaki görüşmelerde terör örgütü PKK’ya karşı müşterek operasyon, Halep’in imarı, mültecilerin yeniden dönüşü, Haseke-Kamışlı ve Lazkiye-Kesep kapılarının açılması gündemde.”
Bildirici, dün farukbildirici.com’da yayımlanan yazısında, “Çavuşoğlu, 2022’yi ‘normalleşme yılı’ olarak ilan ettiğine göre, medyada ‘Esad’ın ‘Esed’ diye yazılıp çizilmesi gibi çok değişiklik göreceğiz demektir. Ne de olsa pusula iktidarı gösteriyor…” düşüncesini dile getirmişti.
Esad, Esed tartışması
TRT, Anadolu Ajansı ve hükümete yakın bazı medya organlarının 2012 yılında Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın soyadını, “Esed” olarak kullanmaları, tartışma yaratmış, CHP konuyu bir soru önergesi ile TBMM’ye getirmişti.
Dönemin CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, TBMM’ye verdiği önergede, “TRT haberlerinde Başbakan ile Esad arasında kavga yokken, dost olduğu, tatil yaptığı günlerde ‘Esad’ diyordu. Şimdi niye ‘Esed’ diyor ?” sorusunu yöneltti. Dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ise bu konuyu Türk Dil Kurumu‘na sorduklarını belirterek şu cevabı verdi:
“‘Esed’ ismi aslan, ‘Esad’ ismi ise bahtiyar, en mutlu anlamlarında farklı manada, iki ayrı isimdir. ‘Esed’ elimesinin olumsuz veya aşağılayıcı anlamı yoktur. Medyada değişik şekillerde yazılan ve okunan bu kelime için Anadolu Ajansı tarafından Türk Dil Kurumuna başvurulmuştur. Arap ve Fars kökenli bazı kişi adlarının hem Türkler, hem de Araplar ve Farslar tarafından kullanıldığı anlaşılmıştır. Türk Dil Kurumunca da Suriye Devlet Başkanının adının ‘Beşşar Esed’ olması gereği anlaşıldığından, TRT haber bültenlerinde Beşşar Esed olarak kullanılmaktadır.”
Gazete manşetleri
Canlı yayında küfür eden Serdar Ortaç açıkladı: 2 şişe alkol, 10 tane ilaç içmiştim

Serdar Ortaç TikTok’a küfür etme nedenini açıkladı. Sinir krizi geçirdiğini öne süren Ortaç, “TikTok’u ben nasıl kapatacağım abi? Onu devlet yapar inşallah” dedi.
Sosyal medya platformu TikTok’un kendisine kısıtlama getirmesi üzerine açtığı canlı yayında küfür eden Serdar Ortaç, yeni bir yayın yaparak konuyla ilgili açıklama yaptı. Annesinin de video nedeniyle kendisine kızdığını belirten Ortaç, “Sinir krizi geçirdim abi, oradaki ben değilim. İki şişe alkol, 10 tane ilaç içmiştim” dedi.
‘BENİM SUÇUM YAYIN YAPMAK’
Ortaç açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Sinir krizi geçirdim abi, oradaki ben değilim. İki şişe alkol, 10 tane ilaç içmiştim. TikTok’u ben nasıl kapatacağım abi? Onu devlet yapar inşallah. Bir hastalık, MS, içki. Benim suçum yayın yapmak ve yaparken de içki içmek. Benim eşekliğim.”
Serdar Ortaç söz konusu yayında “Türkiye’de TikTok’u yasaklatmazsam… Sen koskoca Selçuklu’dan Osmanlı’ya 3500 yıllık Türk milletini dize getireceğini mi zannediyorsun?” diye konuşmuştu.
Gazete manşetleri
Siyasete gireceğini söylemişti: Hakan Peker ilk hamlesini yaptı

Bir dönemin popüler şarkıcılarından Hakan Peker, siyasete gireceği yönündeki açıklamasının ardından ilk hamlesini yaptı. Safranbolu Belediye Başkanı olmak isteyen Peker, iş insanı Şefik Dizdar ile görüşerek destek istedi.
Mart 2024’te yapılacak yerel seçimlerde Karabük’ün Safranbolu ilçesinden Belediye Başkanlığı’na adaylığını koyacağını açıklayan Hakan Peker, çalışmalara başladı. Peker, iş insanı Şefik Dizdar ile görüşme yaparak destek istedi.
Görüşme ile ilgili açıklamalarda bulunan Hakan Peker, şu ifadeleri kullandı:
“Safranbolu’da ev almıştım, çalışmalara başlıyorum onun için gelmiştim. Şefik Dizdar ile görüşerek istişarede bulunduk. Safranbolu’nun eksikleri, neler yapabilir, edilebilir ile ilgili bilgi alışverişinde bulunduk. Onun tecrübeleri ve burada yaşayışı ile bize çok şey kattı. Eğer Belediye Başkanı seçilirsek nasıl uygulayıp hayata geçirebiliriz diye fikir edindik.”
“DURAĞAN DEĞİL, DİNAMİK”
“Genç, dinamik, bol tanıtımlı, çok büyük aktivitelerin olabileceği, bütün turistlerin buraya gelebileceği bir Safranbolu hayal ediyoruz” diyen Peker, şöyle devam etti:
“Daha eğlenceli, durağan değil, dinamik olan, insanların merak ettiği, sanatsal, kültürel olarak daha çok öne çıkacak Safranbolu istiyoruz. UNESCO’nun tarihi miras kentinin hakkını verecek bir şekilde yönetilecek bir Safranbolu hayal ediyoruz.”
SİNEMACILARDAN DESTEK İSTEYECEK
Uluslararası Altın Safran Festivalinin daha çok ön plana çıkması gerektiğini ifade eden Peker, “O da birazcık sinemadan destek almakla olacak. Sinema sanatçılarından destek almakla olacak. Burada yapılacak aktiviteler, konserler ve ödül geceleriyle beraber bu festivalin çok çok öne çıkacağını düşünüyorum” diye konuştu.
Gazete manşetleri
TV programında evinin yenilendiğini gören ev sahibi mahkemeye gitti

Kiracı olan diş hekimliği öğrencisi, bir TV programıyla görüşüp oturduğu evi baştan aşağı değiştirtti. Program TV’de yayınlanınca ev sahibi evdeki değişikliklerden haberdar oldu ve mahkemeye başvurdu.
Son dönemde ev sahipleri ile kiracılar arasındaki anlaşmazlıklar sık sık gündem olmaya devam ediyor. Ancak bu kez yaşanan ‘dava’ olayı daha önce çok rastlanır türden olmadı. Olayda, davaya konu olan ev, bir TV programında yayınlandı. Ev sahibi de o TV programını izleyince harekete geçti
Halk TV’de yer alan habere göre; tarafların ev sahibi ile kiracı olduğu dava dosyasının içeriği, son dönemde yaşanan anlaşmazlıklarda olduğu gibi fahiş kira artışları değil. Dava dosyasına göre, Rukiye Molla ile oğlu Tamer Molla, Beşiktaş Nüzhetiye Caddesi’nde bulunan evlerini baştan aşağı yeniledi. Kendileri oturakları için evi elden geçiren aile, bir süre sonra yurt dışına taşınmak durumunda kalınca, yenilenmiş bu dairenin kiraya verilmesi gündeme geldi.
Aile, dairelerini diş hekimliği fakültesi öğrencisi Ecem Özsarp’a kiraladı. Özsarp, bir süre sonra da kiracısı olduğu ev için bir TV kanalında yayımlanan programla temasa geçti. Oyuncu Evrim Akın’ın sunuculuğunu yaptığı ‘Evrim Akın ile Ev Kuşu’ programına başvuran Özsarp, oturduğu evin yenilenmesini istedi.
Sunucu Evrim Akın’ın ziyaret ettiği eve bir süre sonra ustalar girdi ve ev baştan aşağı yenilendi. Evdeki bazı kapılar sökülürken yerine de duvar örüldü. Duvar tavanları ve kolonlarda değişiklik yapıldı. Ev sahipleri ise, evde yapılan değişikliklerin TV’de yayımlanması sonrası bunlardan haberdar oldu.
Ev sahibi aile adına, kiracıya karşı tazminat davası açıldı. Dava dilekçesinde, eve önemli ölçüde zarar verildiği öne sürüldü. Dava dilekçesine göre, eve verilen zararın 120 bin TL seviyesinde olduğu ileri sürüldü. Dilekçede, TV programının verdiği eşyaların da kiracı tarafından alındığı öne sürüldü. Dava dilekçesinde, kiracının dışında programın yayımlandığı TV kanalı ile ilgili programın yapımcısı şirketin de sorumlu tutulması talep edildi.
Kiracı adına yapılan savunmada ise, evin eskisine göre daha güzel hale geldiği öne sürülüp “Kiralanan ev olduğu gibi iade edildi. Bir zarar söz konusu değil. Davanın reddine karar verilsin” ifadeleri kullanıldı. Şimdi, mahkemenin, değişiklik yapılan evde keşif yaptıktan sonra bilirkişi raporu hazırlatması bekleniyor.
-
Gazete manşetleri1 sene önce
SBK listesi medyada bir gazetecinin daha biletini kesti !
-
Gazete manşetleri1 sene önce
AKP Cehaleti: TRT, Çanakkale Zaferi ile Sarıkamış’ı karıştırdı
-
Televizyon1 sene önce
Can Ataklı: Normal bir ülke olsa Cevheri Güven’in anlattıklarıyla kıyamet kopardı !
-
Gazete manşetleri1 sene önce
Aynur Doğan konser yasağına karşı sessizliğini bozdu
-
Analiz1 sene önce
Cüneyt Özdemir’in Pelikan itirafları ve gazeteciliği: Herkes yesin, bulaşmıyorum
-
Gazete manşetleri1 sene önce
Latif Şimşek istifa etti: Kalleş saldırıyı kınamadılar
-
Gazete manşetleri1 sene önce
Bülent Keneş: Keşke Deniz Feneri’ni daha fazla araştırsaymışım
-
Gazete manşetleri1 sene önce
“Daha dün 3 liraydı”