Gazete manşetleri
THY’de “huzur hakkı” ödemesine zam
TÜRGEV Başkanı Fatmanur Altun‘un da Yönetim Kurulu üyesi olduğu THY‘de huzur hakkı, 8 bin 678 TL’den 25 bin TL’ye çıkartıldı. Yönetim Kurulu üyeleri, ikramiyelerle birlikte bu yıl toplam 400 bin TL gelir elde edecek.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun‘un eşi Fatmanur Altun‘un da 5 Mayıs 2018 tarihinden bu yana yönetim kurulu üyesi olduğu Türk Hava Yolları (THY) Anonim Ortaklığı Genel Kurulu 29 Mart Salı günü İstanbul’da yapıldı.
Toplantıda THY Yönetim Kurulu üyelerine bu yıl ödenecek huzur hakkı ücretleri alınan kararla belli oldu.
Geçen yıl pandemiden kaynaklanan kesintiler sonrası 8 bin 678 Türk Lirası (TL) olarak ödenen huzur hakkı ücretinin bu yıl yaklaşık yüzde 190 artışla 25 bin TL‘ye çıkartılması ve yılda dört kez ödenen ikramiye ücretinin de bu tutarda verilmesi kararlaştırıldı.
THY personeli ise yılbaşında yüzde 60 zam almış ancak bu zam bekleneni karşılamamıştı. Çünkü pandemi nedeniyle THY’de personel maaşları daha önce yüzde 50‘ye varan oranlarda düşürülmüştü. Hava-İş Sendikası yüzde 100 zam talep ediyordu.
TÜRGEV Başkanı Fatmanur Altun'un da yönetim kurulu üyesi olduğu THY'de huzur hakkı, %190 zamla aylık 25 bin TL'ye çıkartıldı
Personele yılbaşında yapılan zam ise %60'da kalmıştı
Her bir yönetim kurulu üyesi, ikramiyelerle birlikte bu yıl toplam 400 bin TL alacak#DWHaber pic.twitter.com/1kJlPov8qz
— DW Türkçe (@dw_turkce) April 12, 2022
Personele zam gelirse, huzur hakkı da zamlanacak
THY Anonim Ortaklığı Genel Kurulu’nda aynı zamanda personel ücretlerine tekrar zam yapılması halinde tüm Yönetim Kurulu üyelerinin huzur haklarının personele yapılan zam ile aynı oranda artırılmasına da karar verildi.
Buna göre, THY‘de her bir Yönetim Kurulu üyesi yılda toplam 400 bin TL‘lik huzur hakkı geliri elde edecek. THY‘nin huzur hakkı ödemesinde geçtiğimiz yıl pandemi nedeniyle kesinti yapılmış, yönetim kurulu üyelerine aylık 8 bin 678 TL ödemişti.
“Feragat ettim” demişti, 2021’de maaş almıştı
THY Yönetim Kurulu’nda İletişim Başkanı Fahrettin Altun‘un eşi Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) Başkanı Fatmanur Altun‘un da yer alması kamuda birden fazla maaş alan bürokrat ve AKP’li siyasetçileri gündeme getirmişti. Konu CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel‘in iddialarıyla tartışılmıştı.
CHP’li Özel, Altun Ailesi’nin evine beş maaş birden girdiğini, Fahrettin Altun‘un da Borsa İstanbul Yönetim Kurulu üyeliği ile Manas Üniversitesi’nden de maaş aldığını öne sürmüştü. .
İddialar üzerine Altun Ailesi, Özgür Özel‘le mahkemelik olurken Fatmanur Altun, 2020 yılında pandemi döneminde THY‘deki maaşı için “Feragat ettim” demişti. Ancak mahkemeye verilen yanıtla Altun’un 2021 yılının başından itibaren maaşını almaya devam ettiği ortaya çıkmıştı.
Huzur hakkı nedir?
Şirketlerde yönetim kurulu üyeleri, alınan kararlardan ve ortaya çıkabilecek zararlardan sorumlu olabiliyor. Kişilerin yerine getirmesi gereken bu yükümlülükler dolayısıyla karşısına çıkabilecek riskleri azaltmak için belirlenen aylık ücrete “huzur hakkı” deniyor.
Huzur hakkı ödemesi anonim şirketlerde yönetim kurulu üyeleri ile limited şirketler için müdür sıfatına sahip ortaklar ve müdür olmayan ortaklara yapılabiliyor.
Özgür Özel: Fahrettin Altun'un evine Borsa İstanbul'dan 29 bin TL, THY'den 25 bin TL huzur hakkı giriyor. 4 kurumdan 4 ayrı maaş alıyorlar
CHP'li Özel, Fatmanur Altun'un da yönetim kurulunda olduğu THY'de 'huzur hakkı' ödemesine yüzde 190 zam yapılmasına tepki gösterdi. pic.twitter.com/WYw7Xhm6nW
— Yol TV (@YolTV) April 13, 2022
Yasal kayıtlara göre 29 milyar TL’lik zarar
THY‘nin Olağan Genel Kurul toplantısında kurumun 2021 yılı kâr ve zarar tablolarına ilişkin bilgi de verildi. PwC Bağımsız Denetim ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik tarafından denetlenen tablolara göre THY, 2021 yılında 8.2 milyar TL kâr elde etti. Ancak, vergi usul kanunu uyarınca tutulan yasal kayıtlara göre kurum, 2021 yılını 29.2 milyar TL zarar ile kapattı.
İki tablodaki fark ise denetim şirketinin uçak gibi taşınmazları kâr-zarar hesabına katmasından kaynaklanıyor. Bu taşınmazlardan ileriki yıllarda elde edilmesi öngörülen gelirler, 2021 yılı mali hesabına eklendiği için kurumun yıl içinde kâr ettiği öne sürülüyor. Ancak vergi usul kanununa göre yapılan hesaplamalarda taşınmazlar, kâr zarar tablosuna dahil edilmiyor. Bu durumda yıl içerisinde yapılan zararın tutarı ortaya çıkıyor.
91 milyon TL’lik şüpheli alacak iddiası
Genel Kurul toplantısında kurumun geçmiş yıllardan gelen şüpheli alacakları da gündeme geldi. Hissedarlardan Bilal Yıldız, 2017 yılında şüpheli alacakları gündeme getirdiğini ve alacakların akıbetini sorduğunu hatırlattı. Şüpheli alacakların tutarının 2021 yılı itibariyle 91 milyon dolara çıktığını belirten Yıldız, bunların tahsili için ne gibi işlemlerin başlatıldığını sordu.
Genel Müdür Yardımcısı Murat Şeker ise 2017 yılında şüpheli alacak takip şefliğinin kurulduğunu kaydederek etkin takip ve tahsilat yapılması için gerekli işlemlerin yapıldığını ifade etti. 48 milyon dolarlık vadesi geçmiş alacaklarda azalma elde edildiğini vurgulayan Şeker, hukuki süreçlerin uzun zaman alabildiğini, bu yüzden kapatılamayan alacak kalemleri olabileceğini de belirtti. Şeker, şüpheli alacakların 2021’de ciroya oranının binde 8, bilançoda ise binde 3 oranında makul seviyede olduğunu dile getirdi.
Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bolat da şirketin 2003 yılından beri olağanüstü gelişim gösterdiğini, ticari başarı için risk alınması gerektiğini, ancak eleştirilerin de hakkaniyetli olmasının uygun olacağını söyledi. Bolat, polemik amaçlı eleştiri yapılmasının doğru olmadığını da söyledi.
Üst kademeye bir yılda 27 milyon TL harcandı
THY ve bağlı şirketlerinin yönetim kurulu üyeleri, genel müdür ve yardımcılarına 2021 yılı boyunca ödenen ücret, ikramiye ve tahsis edilen araçlar ile iletişim harcamalarının toplam tutarı da ortaya çıktı. THY’nin mali raporlarına göre üst kademe yöneticiler için yapılan harcamaların toplamı 27 milyon 716 bin TL’yi buldu.
Gazete manşetleri
Kılıçdaroğlu’ndan Uğur Dündar’a zehir zemberek sözler
CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ‘Tarih onu affetmeyecek’ diyerek cumhurbaşkanlığı adaylığı üzerinden kendisini eleştiren Sözcü yazarı Uğur Dündar’a ateş püskürdü.
14-28 Mayıs Genel Seçimlerinde cumhurbaşkanlığına aday olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhur İttifakı’nın adayı Tayyip Erdoğan’a kaybetti.
Seçimi kaybeden Kılıçdaroğlu’nun adaylığı muhalif cephede tartışmalara neden oldu.
Kılıçdaroğlu’nu eleştiren isimlerden biri de Sözcü yazarı Uğur Dündar.
Uğur Dündar, katıldığı bir televizyon programında yerel seçim sonuçlarını değerlendirirken, Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel seçimlerde aday olması ile muhalefetin tarihi bir fırsatı kaçırdığını vurgulayarak “Tarih onu asla affetmeyecek” dedi.
Dündar ayrıca geçtiğimiz günlerde bir köşe yazısında cumhurbaşkanlığı seçimi için ‘Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın aday gösterilmesi gerektiğini, CHP’nin ve ‘Altılı Masa’nın başındaki Kemal Kılıçdaroğlu’nun resti görmek yerine, kendi adaylığını dayattığını ve Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybettiğini’ kaleme aldı.
Kılıçdaroğlu, kendisini ve Cumhurbaşkanlığı adaylığını hedef alan CHP yandaşı Sözcü yazarı Uğur Dündar’a ateş püskürdü.
Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
“Geçmişe ve Geleceğe Not düşelim! Sayın Uğur Dündar’a açık mektubumdur…
Sağdan soldan vatan evlatlarının idamlarıyla sonuçlanan 68 kuşağı fırtınasında gemisine dalga vurmamış Uğur Dündar, 1980 darbesinin “Bizim Uğur”u, TRT Genel Müdürü…
Bizim kuşağın onur abidelerinden Tarık Akan’ın yumruklaştığı, dürüst ve mücadeleci gençlik-kafalarında bitlerle işkencelerden geçerken-ayağına taş değmemiş, nezaket ziyaretlerinin müdavimi Uğur Dündar…
“Gün geçmiyor ki” cümlesiyle başladığı her haber programında, fonda gerilim müzikleriyle süslediği ve toplumun inanç noktalarına temas ederek 28 Şubat sürecinin alt yapısında emeği olan, iş başörtü sorununa geldiğinde; “İnadına mini etek, inadına dekolte” sloganlarına katkı sunan Uğur Dündar…
Sağlık skandalı haberi adı altında “Tesettür Faciası” başlığıyla, toplumdaki kutuplaşmanın her daim ekmeğini yiyen, fildişi kulelerinin tepesindeki konforlu alanını inşa edebilmek için büyük “fedakarlıklar” yapan, andıçların Uğur Dündar’ı…
“SİZİN ÇARKINIZ YİNE ‘ŞANLI ŞANLI’ DÖNER”
Her alanda, mevcut baskıcı iktidarın, sizin de içerisinde arkadaşlarınızın olduğu (ki bence onlar öyle sanıyor) muhalifler, davalarla, hapislerle, saldırılarla mücadele edip bedel öderken, sizin çarkınız yine “şanlı şanlı” döner Uğur Bey.
Senin de bildiğin ama hiç hoşuna gitmeyecek bir sır vereyim; Biz helalleştik… Bu ülkede, Cumhuriyet Halk Partisi’ne bırakın oy vermeyi, adını duyunca besmele çeken muhafazakârlarımızla helalleştik.
1960’lardan kalma sağ sol kavgasının kötü mirasıyla yüzleştik. Bizlere inançsız ve din düşmanı gözüyle bakan sağcı kardeşlerimizle de helalleştik…
İç Anadolu ve doğusu dahil, bırakın milletvekili çıkarmayı temsilci gönderemediğimiz şehirlerimizle konuştuk, anlaştık, helalleştik…
Darbelerle, 28 Şubatlarla, faili meçhul cinayetlerle, idamlarla yüzleştik.
Geçmişte yaşadığımız bütün travmalarımızı, öfkelerimizi, intikam duygularımızı ebediyen toprağa gömdük. Bütün farklılıklarımızı kabul ettik, sevdik ve kucaklaştık. Artık buradan size ve temsil ettiğiniz kimliğe ekmek çıkmaz!
Bunu vatanperver dostlarımızla yaptık. Başta kıymetli dostum Sayın Karamollaoğlu olmak üzere 6’lı masanın liderleri ile yaptık.
Nasıl yaptığımızı da anlatayım. Berkin Elvan’a da ağladık, Eren Bülbül’e de… Sinan Ateş ile de vurulduk, Tahir Elçi ile de… Deniz Gezmiş’le de sehpaya çıktık, Mustafa Pehlivanoğlu ile de…
Ergenekon kumpası mağdurlarına da destek olduk, suçsuz günahsız KHK mağdurları anaokulu öğretmenlerine de…
Yürüdük Uğur Bey. Hak için halk için yürüdük. Yolumuza kurşunlar bırakıldı yürüdük…Pislikler döküldü yürüdük…
“SİYASİ RÜŞVET ALDINIZ” İMASINA SUSMAM!
Terör örgütleri kuşun sıktı, linçlendik, içerisinde bulunduğumuz ev için “Yakın o evi” dediler, defalarca ölüm tehditleri ve suikastlara karşı yürüdük.
Cumhuriyet Halk Partisi çok değişti Uğur Bey. Artık toplumun büyük bölümünü öcü gibi gördüğü bir parti değil. Bakın TV programında değerli kardeşim Cemal Enginyurt, size karşı millet ittifakını ve helalleşmemizi nasıl savunuyor, siz ise nasıl da inkar ediyorsunuz.
Siz hiç değişmemişsiniz! Hala 1970’lerde, 80’lerde, 90’larda yaptığınızı yapmaya çalışıyorsunuz. Bu sefer olmaz!
Toplumun inanç ve değerleri ile siz ve temsil ettiğiniz kimliğiniz, mıknatısın iki ayrı kutbu gibisiniz. Siz Cumhuriyet Halk Partisi’ne ve toplumsal barışa yaklaştıkça seçimlerde broşürlerimizi dağıtan başörtülü kardeşlerimiz, bütün kırgınlıklarını unutan Kürt kardeşlerimiz, vatanperverlik çatısı altında bütünleştiğimiz sağcı kardeşlerimiz, kısacası bu ülkenin ötekileri bizden uzaklaşıyor. Buna müsaade edemeyiz.
Belki biraz kırıcı oldu ama kusura bakmayın Uğur Bey bunlar gerçekler. Bana, canlı yayınlarda Dış devletlerin ajanı olup olmadığımı soracak kadar dengenizi yitirdiniz, ses çıkarmadım.
Şahsıma dilediğiniz kadar saldırabilirsiniz ama kardeşliğimizi dinamitlemenize müsaade etmem.
Kendi adaylığımı dayatmak için siyasi rüşvet dağıttım iddialarınıza susarım ama 6’lı masa bileşenlerine “siyasi rüşvet aldınız” imasına susmam, bu birlikteliği bozdurmam!
“TARİH KİMİ AFFEDECEK, KİMİ AFFETMEYECEK?”
Sizin tabirinizle; “Ben Kemal Kılıçdaroğlu’nu 70’li yıllardan beri tanırım. Kemal Bey’in asıl işi hesap sormaktır. Devletin nice kayıp trilyonlarını, tüyü bitmemiş yetim hakkını, yurt dışından getirmiş ve hazineye irat kaydettirmiştir.” El hak doğrudur Uğur Bey. Benim asıl işim hesap sormaktır.
Büyük emeklerle ve ödenen bedellerle tesis edilen bu kardeşlik yapısına, bu toplumsal ittifaka ve bu helalleşmeye saldırmayı sürdürürseniz, milletin uygarlık yolundaki bu anlaşmaya halel getirmeye çalışırsanız, bunun hesabını sorarım.
Toplumu kutuplaştırma, ayrıştırma, partimi yeniden halktan koparma çabaları ve çalışmaları olduğunu hissettiğim zaman Uğur Bey, SİYASİ ARENADA MAKOSENLERİMİ TEKRAR GİYERİM ve bedeli ne olursa olsun bu uğurda mücadelemi veririm.”
Gazete manşetleri
Gazeteci Türkeş, Dilipak ailesinin İsrail’le ticari ilişkilerini deşifre etti
Yazar Dilipak’ın kendisinden oğlu için bir ricada bulunduğunu belirten Türkeş, muhafazakar yazarın ailesinin İsrail’le olan ticari ilişkilerini de deşifre etti.
Gazeteci Muhammed Tayyar Türkeş, muhafazakar yazar Abdurrahman Dilipak hakkında ilginç bir iddiayı sosyal medya hesabından paylaştı.
15 Temmuz sonrası röportaj yaptığı Dilipak’ın kendisinden oğlu için bir ricada bulunduğunu belirten Türkeş, muhafazakar yazarın ailesinin İsrail’le olan ticari ilişkilerini de deşifre etti.
İddiaya göre Bursa TV’de yayınlanan röportaj sonrası Dilipak, Türkeş’ten oğlunun İsrailli ortakları ile Bursa Büyükşehir Belediyesi’nde girdiği bir ihale konusunda yardım istedi.
Türkeş’in paylaşımı şöyle:
İŞİ İSRAİLLİ PARTNERİMLE YAPIYORUM
“Şimdi Dilipak..
15 Temmuz sonrası Abdurrahman Dilipak ile Bursa TV olarak evinde bir röportaj gerçekleştirdik.
Bu röportaj bitiminde Bursa’dan geldiğimizi bildiği için bize Bursa Büyükşehir Belediyesi’nde oğlunun bir işinin olduğunu ve halle olması için yardım etmemi istedi.
Ve ertesi gün oğlu Taha ile Beylerbeyi Mado’da buluştuk.
Nasıl yardımcı olabileceğimi sorduğumda,
Bursa Büyükşehir belediyesine sanal şehir uygulaması için teklif verdiğini kamerayla tüm şehrin Sokak sokak adım adım dolaşılacağını kaydedeceklerini isterse insanların burada Bursa’ya gelmeden sanal ortamda gezebileceklerini anlattı.
Ben de kendisine Türkiye’de böyle bir teknolojinin olmadığını bu teknolojinin hangi ülke menşeili olduğunu sordum.
O da bana, “İsrailli bir ortağım var!
Bu teknoloji İsrail’e ait ben bu işi partnerim ile beraber yapıyorum” dedi.
“Bir bakacağım” diyerek yanından ayrıldım.
Bursa’ya döndüğümde ise Bursa Büyükşehir Belediyesi’ndeki o dönem yetkili o işe bakan arkadaşla görüşerek aynen şu cümleleri söyledim. (Fehim)
“Bak” dedim “Bu Abdurrahman Dilipak Denen kişinin oğlunun kartı ve bu şirketin ortağı bir Yahudi eğer bu şirkete Bursa Büyükşehir Belediyesi’nden herhangi bir iş verdiğinizi duyarsam canınızı okurum” diyerek elimden geleni yaptım.
Hikaye bu kadar..
Ne Dilipak, Ne de Elleri…”
https://x.com/tayyarturkes/status/1777640673275007384?s=46&t=36bb5QIaP8Zy2yh6yMBx_Q
Gazete manşetleri
Mustafa Sandal’dan Aleyna Tilki’ye tavsiye: Bırak dışarıyı, şarkılarına konsantre ol
Mustafa Sandal, Aleyna Tilki ve menajeri arasında yaşanan tartışma hakkında, “Bunlar her zaman olacak, onun daha çok hırslanıp, daha çok istemesi lazım” dedi.
Mustafa Sandal, son dönemde Aleyna Tilki ile menajerinin arasında yaşanan tartışma hakkındaki konuştu. Sandal, “Zaman zaman her kariyerde zorlandığın anlar olabilir. Bazı durumlarda bunları aşabilmek lazım. Sen bırak dışarıyı, şarkılara, işine konsantre ol” ifadesini kullandı.
Habertürk’ten Eren Gürel’in haberine göre, Tilki’ye tavsiyelerde bulunan Sandal, “Aleyna, çok özel bir yetenek. Zaman zaman her kariyerde zorlandığın anlar olabilir. İstemediğin yerlere sürüklendiğin anlar da olabilir. Bazı durumlarda bunları aşabilmek lazım. Kendi yeteneğine güveneceksin bence. Sen bırak dışarıyı, şarkılara, işine konsantre ol. Pozitif ol her zaman. Benim düşüncem bu yönde” dedi.
‘DAHA ÇOK HIRSLANIP, DAHA ÇOK İSTEMESİ LAZIM’
Sandal sözlerine, “Ben böyle bir zorbalığa maruz kaldıysam da umursamadım. Bana bile engel teşkil etmedi bu durumlar. Hep şarkılara konsantre oldum. Olmuşsa da teğet geçmiştir beni… Belki bizim için de haz etmeyenler olmuştur. Bunlar her zaman olacak, onun daha çok hırslanıp, daha çok istemesi lazım” diye devam etti.
Muhabirlerin, “Yılbaşı ve özel günlerde sahnede oluyorsunuz. Bir özel günü evde geçirmek ister misiniz?” sorusuna yanıt veren Sandal, “Bizim işimiz bu. Nasıl ki hemşire, doktor işinin başında oluyorsa biz de sahnede olmak zorundayız. Özel günlere benim bakış açım biraz farklı. Hayat ile olan ilişkim, sağlıklı olduğum her gün aslında özel gün. Çocuklarınla olduğun bir günde pozitif bir gün geçirebiliyorsan zaten özel gün diyebiliriz buna. Ben öyle bakmıyorum hayata yani… Hayata her adımımı attığım gün, her sabaha uyandığım gün özel bir gün aslında…” ifadelerini kullandı.
‘TAMAMEN NEGATİF ENERJİLERDEN ARINMIŞ BİR YIL OLSUN’
2023 yılını da değerlendiren Mustafa Sandal, “2024 ülkemize ve bütün dünyaya güzel enerjiler getirsin. Duyduğumuz abuk sabuk şeyler inşallah olmaz. Ben tamamen negatif enerjilerden arınmış bir yıl olsun istiyorum. 2023’te çok kötü günler yaşadık. Deprem canımızı çok yaktı. Birlikte kenetlenip, pozitif şeyler yaşamaya ihtiyacımız var” dedi.
-
Gazete manşetleri2 yıl önce
SBK listesi medyada bir gazetecinin daha biletini kesti !
-
Gazete manşetleri1 yıl önce
Aslı Erdoğan: Sesimizin Almanya’da ustalıkla kısıldığını düşünüyorum
-
Gazete manşetleri2 yıl önce
AKP Cehaleti: TRT, Çanakkale Zaferi ile Sarıkamış’ı karıştırdı
-
Televizyon3 yıl önce
Can Ataklı: Normal bir ülke olsa Cevheri Güven’in anlattıklarıyla kıyamet kopardı !
-
Gazete manşetleri3 yıl önce
Aynur Doğan konser yasağına karşı sessizliğini bozdu
-
Analiz2 yıl önce
Cüneyt Özdemir’in Pelikan itirafları ve gazeteciliği: Herkes yesin, bulaşmıyorum
-
Gazete manşetleri3 yıl önce
Hande Fırat’ın eşi Ukrayna’yı işte böyle dolandırdı !
-
Gazete manşetleri2 yıl önce
Latif Şimşek istifa etti: Kalleş saldırıyı kınamadılar