Gazete manşetleri
Fehmi Koru: Tam tahliye edileceği gün Sedat Laçiner’e disiplin cezası verildi

Deneyimli gazeteci Fehmi Koru, 20 Temmuz 2016’dan bu yana mahpus olan eski Çanakkale Üniversitesi Rektörü Sedat Laçiner’in tam tahliye edileceği gün kendisinin ilgisi olmayan bir konu nedeniyle disiplin cezası verildiğini ve tahliyesinin engellendiğini yazdı.
Koru ‘Bildiğim tek şey, bu son dört aylık cezalandırmanın, hem kendisi hem de yakınlarına, şimdiye kadar yattığı yıllardan çok daha ağır gelme ihtimalidir. Bir yararı olacak mıdır bilmesem de, ilgili kurumdan, bu cezayı kaldırmasını beklediğimi duyurmak isterim.’ dedi.
Fehmi Koru şunları yazdı:
Hayatımda bana tevcih edilmiş ödülleri bizzat almaktan genellikle kaçındım. İki yüksek öğretim kurumunun öğrencileri tarafından verilmiş oylarla belirlenmiş ödüller hariç.
O iki yüksek öğretim kurumundan biri Çanakkale Üniversitesi’ydi.
Çanakkale’ye kadar gidip ödülü onurla kabul ettim.
…
Rektör Prof. Sedat Laçiner çalışma hayatına gazeteci olarak başlamış, Milliyet gazetesi muhabiri iken kendisine haklı bir isim yapmıştı. Bir ara ortadan kayboldu ve birkaç yıl aradan sonra makalelerinin üzerinde yer alan ‘Dr.’ unvanı ve bilim insanı kimliğiyle yeniden ortaya çıktı.
Doktorasını uluslararası ilişkiler ve siyaset bilimi alanında İngiltere’nin önemli bir üniversitesinde yapmıştı.
Üniversiteye ödül töreni vesilesiyle gittiğimizde, daha kapıdan girer girmez karşımıza çıkan kolileri görünce şaşırmıştık. Kuruluşu üzerinden fazla zaman geçmemiş Çanakkale Üniversitesi’ni yılların üniversiteleri seviyesine çıkartmak için lüzumlu gördüğü zengin bir kütüphaneye sahip olma açığını kapatmak üzere ülkenin her yanından -bu arada yayınevlerinden de- ilgi gören bir kitap bağış kampanyası açmıştı.
Ödül töreni için orada bulunan katılımcılar olarak etkilenmiştik.
Prof. Laçiner, nasıl olduğunu kendisini gazetecilik günlerinden, eserleri ve çıktığı TV tartışmalarından tanıyanlar ile bilim camiasının anlamakta zorlandığı bir gelişmenin sonucu olarak hayli zamandır cezaevinde.
Kendisine hiç yakışmayan FETÖ iddiası sonucu olarak…
Yakışmaması, ‘darbecilik’ ile arasında kurulan irtibatın Prof. Laçiner’in üzerine hiç oturmaması yüzünden…
İddia yargıya gitti, yargılandı, mahkum oldu, yatması gereken süre kadar cezaevinde kaldı ve geçenlerde serbest bırakılması bekleniyordu. [Durumuyla burada daha önce de ilgilenmiştim.]
Öğrendiğime göre, tam tahliye edileceği gün, kendisinin sebep olmadığı bir gerekçe ileri sürülerek, disiplin cezasına çarptırılmış…
Dört ay daha yatacakmış…
Ülkenin karşı karşıya bulunduğu uluslararası alandaki sorunlarda görüşlerine başvurulabilecek düzeyde profesör unvanlı bir öğretim üyesinin cezaevinde bulunmasına üzülürken, özgürlüğüne yeniden kavuşacağı bir sırada dört ay daha kapalı kapılar arkasında bırakılması büsbütün anlamsız geliyor bana.
Yakınlarını, çoluk çocuğunu, ailesinin yaşlı bireylerini düşündükçe üzüntüm katlanıyor.
Disiplin cezaları nasıl verilir, nasıl kaldırılır bilmiyorum. Bildiğim tek şey, bu son dört aylık cezalandırmanın, hem kendisi hem de yakınlarına, şimdiye kadar yattığı yıllardan çok daha ağır gelme ihtimalidir.
Bir yararı olacak mıdır bilmesem de, ilgili kurumdan, bu cezayı kaldırmasını beklediğimi duyurmak isterim.
Gazete manşetleri
Canlı yayında küfür eden Serdar Ortaç açıkladı: 2 şişe alkol, 10 tane ilaç içmiştim

Serdar Ortaç TikTok’a küfür etme nedenini açıkladı. Sinir krizi geçirdiğini öne süren Ortaç, “TikTok’u ben nasıl kapatacağım abi? Onu devlet yapar inşallah” dedi.
Sosyal medya platformu TikTok’un kendisine kısıtlama getirmesi üzerine açtığı canlı yayında küfür eden Serdar Ortaç, yeni bir yayın yaparak konuyla ilgili açıklama yaptı. Annesinin de video nedeniyle kendisine kızdığını belirten Ortaç, “Sinir krizi geçirdim abi, oradaki ben değilim. İki şişe alkol, 10 tane ilaç içmiştim” dedi.
‘BENİM SUÇUM YAYIN YAPMAK’
Ortaç açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Sinir krizi geçirdim abi, oradaki ben değilim. İki şişe alkol, 10 tane ilaç içmiştim. TikTok’u ben nasıl kapatacağım abi? Onu devlet yapar inşallah. Bir hastalık, MS, içki. Benim suçum yayın yapmak ve yaparken de içki içmek. Benim eşekliğim.”
Serdar Ortaç söz konusu yayında “Türkiye’de TikTok’u yasaklatmazsam… Sen koskoca Selçuklu’dan Osmanlı’ya 3500 yıllık Türk milletini dize getireceğini mi zannediyorsun?” diye konuşmuştu.
Gazete manşetleri
Siyasete gireceğini söylemişti: Hakan Peker ilk hamlesini yaptı

Bir dönemin popüler şarkıcılarından Hakan Peker, siyasete gireceği yönündeki açıklamasının ardından ilk hamlesini yaptı. Safranbolu Belediye Başkanı olmak isteyen Peker, iş insanı Şefik Dizdar ile görüşerek destek istedi.
Mart 2024’te yapılacak yerel seçimlerde Karabük’ün Safranbolu ilçesinden Belediye Başkanlığı’na adaylığını koyacağını açıklayan Hakan Peker, çalışmalara başladı. Peker, iş insanı Şefik Dizdar ile görüşme yaparak destek istedi.
Görüşme ile ilgili açıklamalarda bulunan Hakan Peker, şu ifadeleri kullandı:
“Safranbolu’da ev almıştım, çalışmalara başlıyorum onun için gelmiştim. Şefik Dizdar ile görüşerek istişarede bulunduk. Safranbolu’nun eksikleri, neler yapabilir, edilebilir ile ilgili bilgi alışverişinde bulunduk. Onun tecrübeleri ve burada yaşayışı ile bize çok şey kattı. Eğer Belediye Başkanı seçilirsek nasıl uygulayıp hayata geçirebiliriz diye fikir edindik.”
“DURAĞAN DEĞİL, DİNAMİK”
“Genç, dinamik, bol tanıtımlı, çok büyük aktivitelerin olabileceği, bütün turistlerin buraya gelebileceği bir Safranbolu hayal ediyoruz” diyen Peker, şöyle devam etti:
“Daha eğlenceli, durağan değil, dinamik olan, insanların merak ettiği, sanatsal, kültürel olarak daha çok öne çıkacak Safranbolu istiyoruz. UNESCO’nun tarihi miras kentinin hakkını verecek bir şekilde yönetilecek bir Safranbolu hayal ediyoruz.”
SİNEMACILARDAN DESTEK İSTEYECEK
Uluslararası Altın Safran Festivalinin daha çok ön plana çıkması gerektiğini ifade eden Peker, “O da birazcık sinemadan destek almakla olacak. Sinema sanatçılarından destek almakla olacak. Burada yapılacak aktiviteler, konserler ve ödül geceleriyle beraber bu festivalin çok çok öne çıkacağını düşünüyorum” diye konuştu.
Gazete manşetleri
TV programında evinin yenilendiğini gören ev sahibi mahkemeye gitti

Kiracı olan diş hekimliği öğrencisi, bir TV programıyla görüşüp oturduğu evi baştan aşağı değiştirtti. Program TV’de yayınlanınca ev sahibi evdeki değişikliklerden haberdar oldu ve mahkemeye başvurdu.
Son dönemde ev sahipleri ile kiracılar arasındaki anlaşmazlıklar sık sık gündem olmaya devam ediyor. Ancak bu kez yaşanan ‘dava’ olayı daha önce çok rastlanır türden olmadı. Olayda, davaya konu olan ev, bir TV programında yayınlandı. Ev sahibi de o TV programını izleyince harekete geçti
Halk TV’de yer alan habere göre; tarafların ev sahibi ile kiracı olduğu dava dosyasının içeriği, son dönemde yaşanan anlaşmazlıklarda olduğu gibi fahiş kira artışları değil. Dava dosyasına göre, Rukiye Molla ile oğlu Tamer Molla, Beşiktaş Nüzhetiye Caddesi’nde bulunan evlerini baştan aşağı yeniledi. Kendileri oturakları için evi elden geçiren aile, bir süre sonra yurt dışına taşınmak durumunda kalınca, yenilenmiş bu dairenin kiraya verilmesi gündeme geldi.
Aile, dairelerini diş hekimliği fakültesi öğrencisi Ecem Özsarp’a kiraladı. Özsarp, bir süre sonra da kiracısı olduğu ev için bir TV kanalında yayımlanan programla temasa geçti. Oyuncu Evrim Akın’ın sunuculuğunu yaptığı ‘Evrim Akın ile Ev Kuşu’ programına başvuran Özsarp, oturduğu evin yenilenmesini istedi.
Sunucu Evrim Akın’ın ziyaret ettiği eve bir süre sonra ustalar girdi ve ev baştan aşağı yenilendi. Evdeki bazı kapılar sökülürken yerine de duvar örüldü. Duvar tavanları ve kolonlarda değişiklik yapıldı. Ev sahipleri ise, evde yapılan değişikliklerin TV’de yayımlanması sonrası bunlardan haberdar oldu.
Ev sahibi aile adına, kiracıya karşı tazminat davası açıldı. Dava dilekçesinde, eve önemli ölçüde zarar verildiği öne sürüldü. Dava dilekçesine göre, eve verilen zararın 120 bin TL seviyesinde olduğu ileri sürüldü. Dilekçede, TV programının verdiği eşyaların da kiracı tarafından alındığı öne sürüldü. Dava dilekçesinde, kiracının dışında programın yayımlandığı TV kanalı ile ilgili programın yapımcısı şirketin de sorumlu tutulması talep edildi.
Kiracı adına yapılan savunmada ise, evin eskisine göre daha güzel hale geldiği öne sürülüp “Kiralanan ev olduğu gibi iade edildi. Bir zarar söz konusu değil. Davanın reddine karar verilsin” ifadeleri kullanıldı. Şimdi, mahkemenin, değişiklik yapılan evde keşif yaptıktan sonra bilirkişi raporu hazırlatması bekleniyor.
-
Gazete manşetleri1 sene önce
SBK listesi medyada bir gazetecinin daha biletini kesti !
-
Gazete manşetleri1 sene önce
AKP Cehaleti: TRT, Çanakkale Zaferi ile Sarıkamış’ı karıştırdı
-
Televizyon1 sene önce
Can Ataklı: Normal bir ülke olsa Cevheri Güven’in anlattıklarıyla kıyamet kopardı !
-
Gazete manşetleri1 sene önce
Aynur Doğan konser yasağına karşı sessizliğini bozdu
-
Analiz1 sene önce
Cüneyt Özdemir’in Pelikan itirafları ve gazeteciliği: Herkes yesin, bulaşmıyorum
-
Gazete manşetleri1 sene önce
Latif Şimşek istifa etti: Kalleş saldırıyı kınamadılar
-
Gazete manşetleri1 sene önce
Bülent Keneş: Keşke Deniz Feneri’ni daha fazla araştırsaymışım
-
Gazete manşetleri1 sene önce
“Daha dün 3 liraydı”