Polemik
Gazeteci Sedef Kabaş Tahliye edildi!
Katıldığı televizyon programındaki konuşmasında, “Cumhurbaşkanına hakaret” ve “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” suçlarını işlediği gerekçesiyle tutuklanan ve 12 yıl 10 aya kadar hapis cezası istenen Gazeteci Sedef Kabaş tahliye oldu.
Gazeteci Sedef Kabaş hakkında ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması 36. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşma Kabaş’ın ifadesiyle başladı. “Mevcut iktidarın bana ve bize yaşattıklarına rağmen gerçekleri söylemeye devam edeceğim” diyerek savunmasına başlayan Kabaş,
“Yurtdışında aldığım eğitimlerden sonra kendi isteğiyle yurda dönmüş bir gazeteciyim. Hakkımda açılmış tek bir dava yok. Gazeteci olmak dışında bir eğitmen olarak öğrenciler yetiştirdim. Konferanslar vermiş, danışmanlık yapmış biriyim”.
Geçtiğimiz yıllarda başka bir konuşmam AKP’liler tarafından montajlanarak yayınlanmıştır. Konuşmamın içeriği kasıtlı bir şekilde çarpıtılmış ve kamuoyuna izletilmiştir. Goebbels yöntemlerini eleştirdiğim konuşmam, Goebbels yöntemleriyle hedef gösterilmiştir” dedi.
“UYUŞTURUCU TİCARETİ YAPSAYDIM RAHAT RAHAT DOLAŞACAKTIM”
“Merak ediyorum acaba hukuk karşısında hakkımı aramam bu husumetin sebebi midir?” diye soran Kabaş, şöyle devam etti: “Bu kişiler şimdi de atasözünden hakaret çıkarıp cezalandırılmamı istiyorlar. Ben bugün IŞİD üyesi olup, emniyetin canlı bomba listesinde olsaydım serbest olacaktım. Uyuşturucu ticareti yapsaydım rahat rahat dolaşacaktım. Öcalan ile görüşüp mektubunu okusaydım görüşleri referans alınan bir akademisyen olacaktım. Fethullah Gülen ile fotoğraf çektirseydim gözde bir bakan olacaktım. Otele çöküp, devlet ihalelerine çöküp millete ana avrat küfretseydim suçlu olmayacaktım.”
“CUMHURBAŞKANINA HAKARET ETMEDİM, ETMEM”
Kabaş, savunmasında AİHM’in ifade özgürlüğü ile ilgili kararlarını örnek verirken “Cumhurbaşkanına hakaret etmedim, etmem, edilmesini de onaylamam. İktidarı gerekirse en ağır şekilde eleştiririm ve takdir edersiniz ki bunlar ifade özgürlüğü kapsamındadır ve bir gazetecinin görevidir” diye konuştu.
Kabaş ifadesinde şunları söyledi:
“Malum atasözünü kendimce yumuşatarak örnek verdim. Hakaret kastım olsa sözün orjinalini kullanırdım. Takvim gazetesi manşetten beni açıkça hedef göstererek ilk kurşun atıldı. Polisler gözaltına aldı ama çağırsalardı giderdim.”
“HÜKÜM ÇOKTAN VERİLMİŞTİ”
* Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ın açıkladığı insan hakları eylem bildirgesine göre insanlar artık gece yarısı gözaltına alınmayacaktı. Söz başka eylem başka. Koro halinde bakanlar, RTÜK başkanı, AKP’liler beni suçlu ilan etti.
* Mahkeme kararını beklemeye gerek yoktu, hüküm çoktan verilmişti. Gencecik bir savcıya ifade verdikten sonra epey bekletildik, insan ister istemez düşünüyor acaba göklerden gelen bir emir mi var diye.”
* Ortada kaçacak bir kadın yoktu, adresim sabitti. Yıllardır iktidar sahiplerinin şikayetiyle yargılanmıştım. Yatarı belki birkaç saat olan bir suçtan hapis yatırdılar. 49 gün sonra sizin karşınıza çıktım. Nasıl bir suç işlemiş olabilirim ki 13 yıla yakın hapis yatmamı talep ediyorlar?
* Dünyanın hiçbir hukuk devletinde yaşanmayacakları yaşattılar bana. Sözü ve kalemi dışında gücü olmayan bir kadına iktidarın gücünü kullanarak saldırdılar. Bunca saldırının öfkenin karşısında yüce Türk adaletine sığınıyorum.
* Bir atasözü üzerinden bir gazetecinin sürekli hedef gösterilmesi gerçeklerin kamuoyuyla buluşmasını engellemek değil midir?
Kabaş savunmasını “İddia edilen suçları kesinlikle kabul etmiyorum, beraatımı ve tahliye edilmeyi talep ediyorum” diyerek sonlandırdı.
SAVCI TUTUKLULUĞUN DEVAMINI TALEP ETTİ
Savcı, mütaalasında hem ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ hem de ‘Kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret’ suçlamalarından tutukluluğun devam etmesini talep etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun avukatları da Kabaş’ın en üst sınırdan cezalandırılmalarını istedi. Duruşmaya verilen 15 dakikalık aranın ardından Sedef Kabaş’ın “Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan 2 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılarak, tahliyesine karar verdi.Kabaş’ın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’na hakaret suçundan da beraatına karar verildi.
12 YIL 10 AY HAPİS CEZASI İSTENİYORDU
Sedef Kabaş hakkında ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ ve iki bakana karşı ‘Kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret’ suçlarından toplam 12 yıl 10 aya kadar hapis cezası isteniyordu.
Kabaş, 22 Ocak’ta tutuklanmıştı. Savcı, Kabaş’ın televizyon kanalında kullandığı bir atasözü nedeniyle Cumhurbaşkanının şeref ve saygınlığının zedelendiğini savundu. İddianamede ayrıca Kabaş’ın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu’na da hakaret ettiği iddia edildi.
Gazete manşetleri
Araştırmadan yazdı çark etti: Ahmet Hakan ‘yoğutsal polemik’te sınıfta kaldı
Sosyal medya paylaşımlarını gerçek sanarak Chobani’nin sahibi Hamdi Ulukaya’yı İlber Ortaylı hakkında söylemediği sözlerle yerden yere vuran Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan, çark etti.
Sosyal medyada yer alan paylaşımlarda Ulukaya, Prof. Dr. İlber Ortaylı hakkında “Ne iş yapar bu adam?” dediği iddia ediliyordu.
Bu sözleri, konuyu araştırmadan köşesine taşıyan Ahmet Hakan, Ulukaya’nın ekibinden gelen uyarı sonrası yeni bir yazı kaleme almak zorunda kaldı.
Ahmet Hakan, “Yoğurtsal Polemik” başlıklı köşe yazısında Fenerbahçe’nin yeni sponsoru Chobani’nin kurucusu Hamdi Ulukaya hakkında:
“Hamdi Ulukaya’yı uyarıyorum: Sert kayaya çarptınız Hamdi Bey” dedi. Hakan, Ulukaya’nın Ortaylı’yı tanımamasını kültürel bir eksiklik olarak nitelemişti.
Hakan sosyal medyada binlerce paylaşım, düzinelerce haber ve yüz binlerce yorumla yayılan bu iddianın tamamen asılsız olduğunu paylaşarak, “Bu kadar insan yalan üzerinde ittifak etmiş olamaz” düşüncesiyle hareket ettiğini belirtti. Hakan, şu çarpıcı itirafta bulundu:
“Günümüzde yalanlar ile gerçeklerin iç içe geçmesiyle oluşan muazzam enformasyon kaosunu hafife almışım. Meğer milyonlarca insan, bal gibi de bir yalan üzerine ittifak yapabilirmiş.”
İşte Hakan’ın Ulukaya hakkında çıkan iddialara yönelik yazdığı yeni yazısı
“HAMDİ Ulukaya’nın İlber Hoca hakkında…
“İlber Ortaylı ne iş yapar, hiç duymadım. Malum herkes Chobani yoğurdu kadar bilinir olmayabilir” dediğine dair bir rivayet dolaştırıldı.
*
Ulukaya’nın böyle dediğine dair…
– Binlerce paylaşım gördüm.
– Düzinelerce habere rastladım.
– Yüz binlerce yorum okudum.
*
Bu kadar insan yalan üzerinde ittifak etmiş olamaz diyerek…
Oturup ben de bir yorum yazısı yazdım.
*
Günümüzde yalanlar ile gerçeklerin iç içe geçmesiyle oluşan muazzam enformasyon kaosunu hafife almışım.
Meğer milyonlarca insan, bal gibi de bir yalan üzerine ittifak yapabilirmiş.
*
Hamdi Ulukaya’nın çevresinden dün bana ulaştılar.
Dediler ki:
“Hamdi Ulukaya’nın böyle bir açıklaması yok. Bu yalan piyasaya sürüldü ve bir anda yayıldı. Baş edemedik.”
*
Sonuç olarak…
Dün bu köşede çıkan yoğurtlu, cacıklı yazıyı yürürlükten kaldırıyorum.
Gazete manşetleri
Erdoğan’ın uçağıyla Mekke’ye giden Fulya Öztürk’ten eleştirilere yanıt
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ziyaretleri kapsamında Suudi Arabistan’a giden Fulya Öztürk, Kabe fotoğrafına gelen eleştirilere “Yüreğimden geldi” diyerek yanıt verdi.
Körfez ülkelerini ziyaret eden AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı takip etmek için onunla birlikte giden Fulya Öztürk’ün Kabe’den paylaştığı fotoğraf gündem oldu.
Öztürk’ün Erdoğan’ın uçağıyla gittiği Suudi Arabistan’da Kabe’yi ziyaret etmesi tepkilere neden oldu. Öztürk’ten ise eleştirilere yanıt gecikmedi.
“Gece 2,30 da gittim yüreğimden geldi. Otelde uyumak istemedim kalktım gittim” diyen Fulya Öztürk, şunları yazdı:
Kimseye zararım yok kimsenin parasıyla gitmedim . Yazmazdım da sen şimdi paylaşınca yazayım dedim. Yoksa ben benim üzerimden dikkat çekmeye çalışanlara prim vermem onlar anca twit atar”
Ayyy cidden yaa. Gece 2,30 da gittim yüreğimden geldi. Otelde uyumak istemedim kalktım gittim
Kimseye zararım yok kimsenin parasıyla gitmedim . Yazmazdım da sen şimdi paylaşınca yazayım dedim. Yoksa ben benim üzerimden dikkat çekmeye çalışanlara prim vermem onlar anca twit atar— Fulya Öztürk (@Fullyaozturk) July 18, 2023
Gazete manşetleri
Eski Sabah eski çalışanı, AKP kayyımı: Kılıçdaroğlu’nun yeni danışmanı Özgür Yici kimdir?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeni danışmanı olarak atandığı açıklanan Özgür Yici’nin ‘kariyeri’ gündem oldu. Yıllarca Sabah gazetesinin internet sitesini yöneten Yici’nin, Zaman gazetesine kayyım atandığında internet sitesinin başına getirildiği öne sürülüyor.
Tüm danışmanlarının görevine son veren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kadrosunu oluşturmaya Tuncay Özkan’a yakınlığı ile bilinen Özgür Yici ile başladı. Yici’nin kariyeri sosyal medyada en çok konuşulan konular arasına girdi.
Kılıçdaroğlu, parti içindeki kadrolarda yeniliğe gidiyor. Kılıçdaroğlu ilk olarak partinin üst yönetimi olan MYK’yı değiştirmişti. Ardından da 4 Haziran’dan önce ataması yapılan danışmanlarının görevini sonlandırmıştı.
Gerçek Gündem’in CHP kaynaklarından edindiği bilgilere göre; Kılıçdaroğlu iki danışman ataması gerçekleştirdi.
SABAH’IN İNTERNET SİTESİNİN BAŞINDAN CHP GENEL MERKEZİ’NE
Kılıçdaroğlu, uzun süre Serhat Albayrak yönetimindeki Sabah gazetesinin internet sitesi olan sabah.com.tr’nin Genel Yayın Yönetmenliğini yapan Özgür Yici’yi danışman olarak görevlendirdi. Yici, KRT TV ve ANKA’nın da sahibi olan Güneşim Medya, bünyesinde İkinci Yüzyıl isminde gazetenin de Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı. Gazete, dijitalde yaşamını sürdürdü.
Yici’nin, seçimde ANKA Ajansı üzerinden “manipülasyon’ iddialarıyla sık sık gündeme gelen CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan’a yakın olduğu biliniyor.
CHP liderinin, eski milletvekili Engin Özkoç’u da danışman olarak görevlendireceği ancak henüz atamasını imzalamadığı öğrenildi.
YİCİ’NİN KARİYERİ…
Özgür Yici, Sabah gazetesinde Dinç Bilgin ekibinde gazeteciliğe başladı. Müzik dergileri yönetti. Sonra Ercan Arıklı’yla beraber Esquire dergisini çıkardı. Sayısız derginin başkanlığını yaptı.
Vatan Gazetesine geçen Zafer Mutlu ekibinde gazetenin hafta sonu eklerinin kurucu Genel Yayın Yönetmeni oldu. Ayrıca IN STYLE, Haftalık, Boxer gibi dergileri çıkaran Vatan Dergi Grubu’nu Ercan Arıklı ile beraber kurdu.
Sonra Ferit Şahenk’in sahibi olduğu National Geographic, CNBC-E dergi, Evo, Billboard gibi önemli dergileri çıkaran Doğuş Yayın Grubunda dergi grup başkanı oldu.
Ardından tekrar Sabah grubuna geçerek dijital yayınları yönetti.
ZAMAN’IN SİTESİNE KAYYUM
Özgür Yici’nin ismi, Mart 2016’da Zaman gazetesine kayyım atanması döneminde de gündeme gelmişti. Kayyım atanan Zaman gazetesinin internet sitesinin başına Sabah ve Akşam gazetelerinin internet yayın yönetmenliğinden yaklaşık üç ay önce ayrılan Özgür Yici’nin, Aksiyon Dergisi’nin başına ise Turkuvaz Dergi Dijital yönetmeni Hakan Turpçu’nun getirildiği basına yansıdı.
Kayyım atamasının ardından Zaman’ın internet sitesi kapatılmıştı. Daha sonra yayına başlayan Zaman web sitesinin, arşivini silmesi ise dikkat çekmişti.
-
Gazete manşetleri2 yıl önceAslı Erdoğan: Sesimizin Almanya’da ustalıkla kısıldığını düşünüyorum
-
Gazete manşetleri3 yıl önceSBK listesi medyada bir gazetecinin daha biletini kesti !
-
Gazete manşetleri3 yıl önceAKP Cehaleti: TRT, Çanakkale Zaferi ile Sarıkamış’ı karıştırdı
-
Televizyon4 yıl önceCan Ataklı: Normal bir ülke olsa Cevheri Güven’in anlattıklarıyla kıyamet kopardı !
-
Gazete manşetleri2 yıl önceOğuzhan Uğur ve Robot Sophia arasındaki diyalog sosyal medyada gündem oldu
-
Gazete manşetleri2 yıl önceAlmanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’den Ahmet Altan ve Osman Kavala mesajı
-
Gazete manşetleri2 yıl önceNarlıdere Belediye Başkanı Engin, canlı yayında beyin kanaması geçirdi
-
Analiz3 yıl önceCüneyt Özdemir’in Pelikan itirafları ve gazeteciliği: Herkes yesin, bulaşmıyorum
