Bizi Takip Edin

Gazete manşetleri

Ertuğrul Özkök: Ben dansözüm de Sözcü’nün Genel Yayın Yönetmeni ne?

20 yılı Genel Yayın Yönetmeni olmak üzere 35 yıl aralıksız çalıştığı Hürriyet’in kasım ayında yollarını ayırdığı Ertuğrul Özkök, eşinin adına gönderme yapan “Tansu’ya Mektuplar” başlığı altında yazılarını sürdürüyor. Yazılarını “newsletter” olarak geniş bir gruba gönderen Özkök, son yazısında, “Çok rahatlıkla dansözlük yaptım diyebiliyorum, bu gocunacak bir şey değil benim için” sözlerinin ardından gelen eleştirilere yanıt verdi.

Özkök, Sözcü Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz’ı takdir ettiğini söylerken, “Büyük bir gazeteyi yönetmek için insanın dansöz olması gerekir. Hadi bu kelimeye alışamayacaksınız, ‘Dans yeteneğine sahip olması gerekir’ diyeyim. Ve gelin şöyle küçük bir medya turu yapalım. Ben dansözüm de Sözcü gazetesinin genel yayın yönetmeni nedir diye düşündünüz mü hiç? Efsane gazeteci Uğur Dündar’ın hakkedilmiş egosunu yönetmek kolay bir iş midir sanıyorsunuz… Yılmaz Özdil’le Emin Çölaşan’ı, Ruhat Mengi’yi aynı gazetede birer sayfa ara ile idare etmek…” ifadelerini kullandı.

Özkök, Öznur Kalender’in kendisini dansöz olarak çizdiği karikatürle ilgili olarak da, “Gırgır ve Çarşaf dergilerinin kapağında rahmetli Süleyman Demirel’i ve Turgut Özal’ı dansöz olarak gösteren onlarca karikatürü de bulunduğu için, bu küçük müzede benimkinin de bulunması hoşuma gider” dedi.

Özkök’ün “Tansu’ya Mektuplar” dizisinde kaleme aldığı “Ben dansözüm de Sözcü’nün Genel Yayın Yönetmeni ne?” başlıklı yazısı şöyle:

Ben görmemiştim, Hürriyet’in eski yazı işleri müdürlerinden Ertuğ Karakullukçu sosyal medyada görmüş ve gönderdi.

Kalender beni dansöz olarak gösteren bir karikatürümü çizmiş.

Üzerine de şöyle yazmış:

“Hürriyet’ten kovulan Ertuğrul Özkök ‘Rahatlıkla dansözlük yaparım’ dedi…”

Mizah güzel bir şeydir.

Yine bilirim ki, mizah gizli veya açık önemsemedir…

Bugüne kadar çizilen her karikatürüm gibi onu da özenle arşivime koydum.

Tabii aynı dosyanın içinde, Gırgır ve Çarşaf dergilerinin kapağında rahmetli Süleyman Demirel’i ve Turgut Özal’ı dansöz olarak gösteren onlarca karikatürü de bulunduğu için, bu küçük müzede benimkinin de bulunması hoşuma gider.

Geçmişte ben de başkaları için dansöz manşeti atmıştım

Geçmişte genel yayın yönetmenliği yaptığım gazetede ben de parti değiştiren iki milletvekili için “Dansöz” ve “Fırıldak” lakapları kullanmıştım.

Çok da tutulmuştu o manşetler.

Bizim kültürümüzde “Dansöz” kelimesine yüklenen böyle eleştirel, hatta aşağılayıcı bir mana vardır.

Oysa yıllar bende bu kelimenin manasını değiştirdi ve gerçek yerine oturttu.

Hele hele Asena’nın 1990’lardaki harika danslarını ve hareketlerini seyrettikten sonra dansözlüğü bir “Dans sanatı” olarak gördüm.

İyi oynanmış bir göbek dansının bale gibi estetik bir sanat olduğunu farkettim.

Bütün bunları bilerek, “Dansöz” kelimesini kendim için kullandım. O nedenle bu dansözlük meselesini ciddi biçimde masaya yatırmaya karar verdim.

Ben dansözüm de Uğur Dündar’ı yönetebilen biri değil mi?

Ben diyorum ki; büyük bir gazeteyi yönetmek için insanın dansöz olması gerekir. Hadi bu kelimeye alışamayacaksınız, ‘Dans yeteneğine sahip olması gerekir’ diyeyim. Ve gelin şöyle küçük bir medya turu yapalım. Ben dansözüm de Sözcü gazetesinin genel yayın yönetmeni nedir diye düşündünüz mü hiç?

Efsane gazeteci Uğur Dündar’ın hakkedilmiş egosunu yönetmek kolay bir iş midir sanıyorsunuz… Yılmaz Özdil’le Emin Çölaşan’ı, Ruhat Mengi’yi aynı gazetede birer sayfa ara ile idare etmek… Ve bütün bunlara haksız suçlamalarla yurtdışında yaşamak zorunda kalan bir patronunun duygularını yönetmek için harcanan çabayı da eklerseniz… Evet bal gibi dansöz olmak lazım.

Çok taktir ediyorum o nedenle Sözcü’nün genel yayın yönetmeni Metin Yılmaz’ı… Tekrar ediyorum…Dansöz kelimesini sevmiyorsanız, “Dans sanatını bilmek lazım” diyeyim…

Cumhuriyet’te Alev Coşkun’un merkeziyetçiliğini yönetmek

Ya Cumhuriyet Gazetesi… Onun genel yayın yönetmeni daha mı az dansözdür sanıyorsunuz…

Alev Coşkun’un mutlak merkeziyetçi iradesi ile Emre Kongar’ın, Orhan Bursalı’nın, Ali Sirmen’in, Mustafa Balbay’ın Mine Kırıkkanat’ın, herbirini, köşelerinde eyaletleşmiş beyliklikerini bir arada tutmak…

Anti Amerikancılıkta Perinçek’le aynı cephede olup da, siyasette farklı cephelerde oturmak… Kolay bir iş mi sanıyorsunuz…O nedenle başta Hasan Cemal olmak üzere Cumhuriyet’in bütün genel yayın yönetmenlerini hep taktir ettim.

Hadi dansözlük bana kalsın, onlar için “Dans sanatını bilen insanlar” diyeyim.

Ulusalcı sol ile liberal solu bir arada tutan Kılıçdaroğlu

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun oturduğu koltuğu bir düşünün… Hiç kımıldamadan, sağa sola dönmeden, oturmak mümkün mü sizce o koltukta… Ulusalcı Kemalist ile liberal solcuya; milliyetçisi ile sosyaliste, aynı sandığa aynı oyu attırmayı başarmak… Tuncay Özkan’la Özgür Özel’i yanyana odalarda oturtmayı başarmak Az buz bir iş mi…

Ya bütün bu diplomatik vals, one ne diyeceğiz?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı alalım… Önceki gün 15 Temmuz darbesini destekledi diye suçladığı; dün gazeteci cinayeti ile suçladığı Arap liderleri ile bugün aynı masaya oturmak nedir… Dansözlük yine bana kalsın, ‘Diplomatik bir vals’ değil midir bu… Ve gerekli değil midir? Gereklidir…Çünkü siyaset bir “At sürücülüğü”; Devlet idaresi ise bir dans sanatıdır.

Beynindeki bin tilkinin kuyruğunu birbirine dolaştırmayan İnönü

Kurtuluş Savaşı Kahramanı, Cumhuriyet’in Kurucusu ve Türkiye’yi çok partili demokrasiye geçiren büyük siyasetçi ve devlet insanı İsmet İnönü için ne denirdi:

“Kafasında bin tilki dolaşır, bininin kuyruğu birbirine değmez…”

Evet değmez çünkü diplomasi ve siyaset bizatihi bir dans sanatıdır. Kuyrukları değdirmezse ona başarı denir. O sanattır ki, Türkiye’yi İkinci Dünya Savaşı dışında tutabilmiştir.

Ya Demirel ve Özal, onları niye hep dansöz olarak çizmişlerdi?

Rahmetli Süleyman Demirel işte onun için “Türkiye yönetilmez idare edilir” demişti… Tıpkı Gırgır dergisinin efsane kapaklarında sık sık hicvedildiği o dansözlüğün siyaset diline güzel bir tercümesidir bu cümle…

Dün dansöz olarak çizilen rahmetli Demirel’in bugün bir hoşgörü ve demokrasi insanı olarak, her yıl artan bir sevgiyle anılmasının nedeni budur işte.

Dün dansöz olarak çizilen rahmetli Turgut Özal’ı bugün mumla arıyorsak, onun bu ülkeye getirdiği liberal düşünceye, moderniteye ve dansöz karikatürlerini Başbakanlık girişinde bizzat kendisinin sergilemesinin verdiği hoşgörüye olan hasretimizin etkisi yok mudur…

Diyeceğim insanları dansöz olarak çizerken, onları bu sıfatla karalayacağınızı düşünürken bir zahmet bunları da düşünün… Ama hayatınız boyunca hiç dans etmemekle övünen bir insansanız, tabii ki dansöz kelimesini bir hakaret olarak kullanmaya devam edebilirsiniz. Ben kendi adıma bana dansöz diyene dava açmam…

Dedim ya, dansöz kelimesini hakaret değil, meziyet olarak görürüm… Estetik bir sanat, bir yetenektir, zarafettir dans… Yeter ki benim Diyarbakır’da çektiğim halay gibi gayrı estetik olmasın…

Bir de şu “Omurgasız” meselesini halledelim

Hazır dansözlük meselesini açmışken, isterseniz şu “Omurgasız” kelimesi ile de meselemizi halledelim. Benim için “Dansöz” kelimesini hakaret olarak kullanmayı sevenler, aynı zamanda “Omurgasız”, “Hain”, “Liboş”, “Yalaka” gibi kelimeleri kullanmayı da çok severler.

Fikrin olmadığı yerde, hakaret Abdurrahman Çelebi’dir… Ama o Abdurrahman Çelebilere; ‘Bu kelimeyi çok seven insanlar anatomi konusunda cahildir’ desem… Eminim cahil kelimesine çok kızarlar.

Oysa cahildirler ve omurganın ne olduğunu bilmezler. Omurgayı dimdik durmak için yaratılmış bir yapı zannederler.

Oysa omurga başımız ile bacaklar arasında yer alan ve vücut ağırlığımızın üçte birini taşıyan bir köprüdür.

Doğrudur, görevlerinden biri insanı ayakta tutmaktır…Ama aslan, kaplan denilen canlıda ise yatay durmayı sağlar…

Omurganın asıl görevi, o bedenin eğilip bükülmesini, oturup kalkmasını, kıvrılmasını, kıvırtmasını, dans etmesini sağlamasıdır.

Çünkü hayatta kalmayı sağlayan şey işte bu danstır. Size hiç söylemediler mi, eğilip bükülme kabiliyetini kaybetmiş bir omurganın hastalıklı olduğunu…Tedavi edilmesi gerektiğini…

Omurga sadece dimdik durmayı sağlayan bir yapı olsaydı, Yaradan onu demir bir çubuk gibi tasarlardı…

Oysa eğilip bükülecek şekilde, kendi ekseni etrafında dönebilecek şekilde tasarlamıştır… İnsan beyni de böyledir… Esnek olduğu ölçüde hoşgörülüdür, yaratıcıdır, idare etme kabiliyetine sahiptir.

Pantheon’da Voltaire ve Hugo’nun arasında bir dansöz yatıyor

Yaşamak isteyen her canlı eğilip bükülme yeteneğini kaybetmemiş omurgalı bir dansözdür.. Ve bir de şunu unutmayın… Fransa’nın en büyük dansözlerinden biri olan Josephine Backer’in naaşı geçtiğimiz Ağustos ayında Paris’te Fransa’nın en büyük evlatlarının yattığı Pantheon’a taşındı.

Yani artık Jean Jacques Rousseau, Voltaire, Victor Hugo, Madame Curie, Andre Malraux’nun yanında yatıyor… Omurgasını olağanüstü bir koreografinin emrine sokmuş olağnüstü bir dansözdü… Adının başında hep “Danseuse” yazıyordu…

Kalender’in yüzüme verdiği Joker ifadesi

Ve son nokta… Kalender beni dansöz olarak çizerken yüzüme bir de Joker ifadesi oturtmuş. Özellikle dudaklarıma… Bu da hoşuma gitti. Joker hünsa bir karakterdir. Çok karmaşıktır… Palyoçolukla, hüzünün… Kötülükle mizahın… Zeka ile kurnazlığın… Neron’lukla, Spartakus’luğun birbirine karıştığı karakterdir.

Hangi Joker’e benzemek istersiniz

Her insanın içinde küçük bir Joker yatar… Kalender’in çizgisine bakarken acaba hangi Joker olmayı tercih ederdim diye düşündüm… Jack Nicholson’un müstehzi, mizahi tarafını mı… Heath Ledger’in estetik karanlığını mı… Jared Leto’nun Harley Quinn’i kendine delicesine aşık eden cazibesini mi, yoksa Joaquin Phoenix’in, tek başına eyleme geçen Kropotkin anarşizmini mi…

Tam karar veremedim vallahi… Maymun iştahlıyım…Hepsinden bir parça isterim galiba…

Ya siz… Hadi hadi korkmayın…Konu dansözlük değil… Ona buna dansöz diyen keskin kalemlere baksanız ya… Her birinin içinde baya bir Joker yatıyor…

Gazete manşetleri

Mustafa Sandal’dan Aleyna Tilki’ye tavsiye: Bırak dışarıyı, şarkılarına konsantre ol

Mustafa Sandal, Aleyna Tilki ve menajeri arasında yaşanan tartışma hakkında, “Bunlar her zaman olacak, onun daha çok hırslanıp, daha çok istemesi lazım” dedi.

Mustafa Sandal, son dönemde Aleyna Tilki ile menajerinin arasında yaşanan tartışma hakkındaki konuştu. Sandal, “Zaman zaman her kariyerde zorlandığın anlar olabilir. Bazı durumlarda bunları aşabilmek lazım. Sen bırak dışarıyı, şarkılara, işine konsantre ol” ifadesini kullandı.

Habertürk’ten Eren Gürel’in haberine göre, Tilki’ye tavsiyelerde bulunan Sandal, “Aleyna, çok özel bir yetenek. Zaman zaman her kariyerde zorlandığın anlar olabilir. İstemediğin yerlere sürüklendiğin anlar da olabilir. Bazı durumlarda bunları aşabilmek lazım. Kendi yeteneğine güveneceksin bence. Sen bırak dışarıyı, şarkılara, işine konsantre ol. Pozitif ol her zaman. Benim düşüncem bu yönde” dedi.

‘DAHA ÇOK HIRSLANIP, DAHA ÇOK İSTEMESİ LAZIM’

Sandal sözlerine, “Ben böyle bir zorbalığa maruz kaldıysam da umursamadım. Bana bile engel teşkil etmedi bu durumlar. Hep şarkılara konsantre oldum. Olmuşsa da teğet geçmiştir beni… Belki bizim için de haz etmeyenler olmuştur. Bunlar her zaman olacak, onun daha çok hırslanıp, daha çok istemesi lazım” diye devam etti.

Muhabirlerin, “Yılbaşı ve özel günlerde sahnede oluyorsunuz. Bir özel günü evde geçirmek ister misiniz?” sorusuna yanıt veren Sandal, “Bizim işimiz bu. Nasıl ki hemşire, doktor işinin başında oluyorsa biz de sahnede olmak zorundayız. Özel günlere benim bakış açım biraz farklı. Hayat ile olan ilişkim, sağlıklı olduğum her gün aslında özel gün. Çocuklarınla olduğun bir günde pozitif bir gün geçirebiliyorsan zaten özel gün diyebiliriz buna. Ben öyle bakmıyorum hayata yani… Hayata her adımımı attığım gün, her sabaha uyandığım gün özel bir gün aslında…” ifadelerini kullandı.

‘TAMAMEN NEGATİF ENERJİLERDEN ARINMIŞ BİR YIL OLSUN’
2023 yılını da değerlendiren Mustafa Sandal, “2024 ülkemize ve bütün dünyaya güzel enerjiler getirsin. Duyduğumuz abuk sabuk şeyler inşallah olmaz. Ben tamamen negatif enerjilerden arınmış bir yıl olsun istiyorum. 2023’te çok kötü günler yaşadık. Deprem canımızı çok yaktı. Birlikte kenetlenip, pozitif şeyler yaşamaya ihtiyacımız var” dedi.

Devamını Oku

Gazete manşetleri

Metin Uca trafik kazası geçirdi. Bir hafta yoğun bakımda tedavi görecek

Televizyon programcısı ve sunucusu Metin Uca trafik kazası geçirdi. Uca’nın sosyal medya hesabından “Kartal Lütfi Kırdar Eğitim Araştırma Hastanesi Nöroloji Yoğun Bakım İnme Merkezi’nde bir hafta boyunca tedavi altında olacağım… Pıhtıların eritilmesi ve tıkanıklığın giderilmesine çalışılacak.” açıklaması yapıldı.

Ünlü televizyon programcısı ve sunucusu Metin Uca trafik kazası geçirdiğini duyurdu.

Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Uca, şu ifadeleri kullandı:

“Sevgili dostlarımız Bursa’da bir etkinlik için menajerim sevgili @kubrakb ile çıktığımız yolda Dilovası oksijen çıkışında kendimden geçmem sonucu ağaca vurarak durabildim. Hastanede ilk yapılan tetkikte boyun şah damarımın her ikisinin de tıkalı olduğu ve onun yarattığı durum nedeniyle kazanın ortaya çıktığını öğrendim.

Kartal Lütfi Kırdar Eğitim Araştırma Hastanesi Nöroloji Yoğun Bakım İnme Merkezi’nde bir hafta boyunca tedavi altında olacağım… Pıhtıların eritilmesi ve tıkanıklığın giderilmesine çalışılacak. İlginiz için teşekkürler. Hızla iyileşip aranıza döneceğim.”

Devamını Oku

Gazete manşetleri

Şarkıcı Banu Parlak serbest bırakıldı

Kooperatif dolandırıcılığıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan şarkıcı ve sosyal medya fenomeni Banu Parlak, çıkarıldığı adli makamlarca serbest bırakıldı.
Kooperatif dolandırıcılığıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında hakkında yakalama kararı bulunan Banu Parlak, İstanbul’dan Trabzon’a gitmek üzere geldiği İstanbul Havalimanı girişindeki polis kontrol noktasında gözaltına alına alınmıştı. İstanbul Havalimanı Emniyet Şube Müdürlüğü’nde işlemleri biten Parlak, havalimanında bulunan Gaziosmanpaşa Adliyesi’ne sevk edildi. Burada ifadesi alınan Banu Parlak serbest bırakıldı.

Banu Parlak son olarak Dilan Polat’ın tutuklanmasına ilişkin dalga geçtiği görüntülerle gündem olmuştu.

“BAŞIMA BİR ŞEY GELİRSE SORUMLULARI POLATLARDIR”
Banu Parlak, geçtiğimiz aylarda gerçekleştirdiği paylaşımların ve sonrasında televizyon kanallarına çıkarak, “Başıma bir şey gelirse sorumlusu Dilan Polat ve Engin Polat’tır” demiştir.

Devamını Oku
Gazete manşetleri4 ay önce

Mustafa Sandal’dan Aleyna Tilki’ye tavsiye: Bırak dışarıyı, şarkılarına konsantre ol

Mustafa Sandal, Aleyna Tilki ve menajeri arasında yaşanan tartışma hakkında, “Bunlar her zaman olacak, onun daha çok hırslanıp, daha çok...

Gazete manşetleri6 ay önce

Metin Uca trafik kazası geçirdi. Bir hafta yoğun bakımda tedavi görecek

Televizyon programcısı ve sunucusu Metin Uca trafik kazası geçirdi. Uca’nın sosyal medya hesabından “Kartal Lütfi Kırdar Eğitim Araştırma Hastanesi Nöroloji...

Gazete manşetleri6 ay önce

Şarkıcı Banu Parlak serbest bırakıldı

Kooperatif dolandırıcılığıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan şarkıcı ve sosyal medya fenomeni Banu Parlak, çıkarıldığı adli makamlarca serbest bırakıldı....

Gazete manşetleri6 ay önce

Gazeteci Cengiz Erdinç, yurtdışı yasağı konularak serbest bırakıldıv

Gözaltına alınan gazeteci Cengiz Erdinç, yurtdışı çıkış yasağı ve adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında...

Gazete manşetleri8 ay önce

Canlı yayında küfür eden Serdar Ortaç açıkladı: 2 şişe alkol, 10 tane ilaç içmiştim

Serdar Ortaç TikTok’a küfür etme nedenini açıkladı. Sinir krizi geçirdiğini öne süren Ortaç, “TikTok’u ben nasıl kapatacağım abi? Onu devlet...

Gazete manşetleri8 ay önce

Siyasete gireceğini söylemişti: Hakan Peker ilk hamlesini yaptı

Bir dönemin popüler şarkıcılarından Hakan Peker, siyasete gireceği yönündeki açıklamasının ardından ilk hamlesini yaptı. Safranbolu Belediye Başkanı olmak isteyen Peker,...

Gazete manşetleri8 ay önce

TV programında evinin yenilendiğini gören ev sahibi mahkemeye gitti

Kiracı olan diş hekimliği öğrencisi, bir TV programıyla görüşüp oturduğu evi baştan aşağı değiştirtti. Program TV’de yayınlanınca ev sahibi evdeki...

Gazete manşetleri8 ay önce

Demirören Medya Grubu hakkında yeni iddia: Yurtdışı ofisleri kapatıldı

Bir süredir küçülme haberleriyle gündeme gelen Demirören grubunda Brüksel, Washington ve Atina bürolarının kapatıldığı iddia edildi. Medyaspot’un haberine göre; bulundukları...

Gazete manşetleri8 ay önce

1 günlük yayın yönetmenliği yapan Celalettin Can tutuklandı

Özgür Gündem Gazetesi ile dayanışma çerçevesinde 1 günlük yayın yönetmenliği yapan Celalettin Can’ın tutuklandığı bildirildi. 78’liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can,...

Gazete manşetleri8 ay önce

İddia: TRT, bikinili fotoğrafı sonrası Leyla Tanlar’ı diziden çıkardı

TRT’nin yeni dönem dizisi ‘Selahaddin Eyyubi’de yer alan Leyla Tanlar’ın sosyal medyada paylaştığı bikinili fotoğrafı sonrası kadrodan çıkarıldığı öne sürüldü....

Gazete manşetleri8 ay önce

Gazeteci Gökhan Özbek gözaltına alındı

Gazeteci Gökhan Özbek, sosyal medya hesabından bir paylaşımda bulunarak gözaltına alındığını duyurdu. 23 Derece haber sitesinin sahibi gazeteci Gökhan Özbek,...

Gazete manşetleri8 ay önce

Oğuzhan Uğur ve Robot Sophia arasındaki diyalog sosyal medyada gündem oldu

Dünyada vatandaşlığa kabul edilen ilk robot olan Sophia, Oğuzhan Uğur’un sunduğu ‘Mevzular Açık Mikrofon’ programına katıldı. Programın tanıtım videosundaki diyaloglar,...

Gazete manşetleri8 ay önce

TRT ABD’de vatandaşın parasını kimler için çarçur ediyor ?

ABD’de şirketleşen ‘TRT Amerika Inc’ Türkiye Radyo Televizyon Kurumu’nun yaptığı harcamalar dudak uçuklatıyor. TRT-USA’ya her yıl milyonlarca dolar akıtılırken sadece...

Gazete manşetleri8 ay önce

Şebnem Paker müzik öğretmeni olarak Milas’a atandı

Eurovision Müzik Yarışması’nda üçüncülük elde eden Şebnem Paker, Milas’taki Kırcağız Ortaokulu’na müzik öğretmeni olarak atandı. 1997 yılında İrlanda’nın Dublin kentinde...

Gazete manşetleri8 ay önce

Kibariye, sahneden Erdoğan çiftine seslendi: Götürdük malları valla

Kibariye, sahneden Erdoğan çiftine seslendi: Götürdük malları vallahttps://t.co/izJ9wAIkwM pic.twitter.com/TGAenBaGxh — BirGün Gazetesi (@BirGun_Gazetesi) August 24, 2023 AKP’nin 22. Kuruluş Yıldönümü...

Gazete manşetleri8 ay önce

Serdar Ortaç: Namaza başlayacağım ama zamanı değil, 60’larda

Ünlü şarkıcı Serdar Ortaç, “Namaza başlayacağım ama zamanı değil, 60’larda” dedi. Ortaç ayrıca, köye yerleşeceğini ve son bir veda turnesi...

Gazete manşetleri8 ay önce

Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’den Ahmet Altan ve Osman Kavala mesajı

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, sürgün temalı bir etkinlikte yaptığı konuşmada, hapse atılan gazeteci ve aydınlar arasında Ahmet Altan ve Osman...

Gazete manşetleri8 ay önce

Ödül alan kadın gazeteciyi hedef alan Karakaş’a İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nden tepki

Bir radyo programında gazeteci Çağla Geniş’i hedef alan açıklamalar yapan Murat Karakaş’a İzmir Gazeteciler Cemiyet tepki gösterdi. Cemiyet tarafından yapılan...

Gazete manşetleri8 ay önce

Müzisyen Emel Çiftçi tutuklandı

Diyarbakır’da sabah saatlerinde hastaneye tedavi olmak için giden Kürt sanatçı Emel Çiftçi, yakalama kararı olduğu gerekçesiyle gözaltına alındı. Ankara ve...

Gazete manşetleri8 ay önce

RTÜK’ten VOA Türkçe’ye lisans için 72 saat süre

RTÜK, VOA Türkçe’ye lisans başvurusunda bulunması için 72 saat süre tanıdı. Başvuru olmazsa “voaturkce.com” alan adı engellenecek. Radyo ve Televizyon...

Öne Çıkanlar

Copyright © 2019 Medyatrend. Tüm Hakları Saklıdır.