Gazete manşetleri
Habertürk’te Fatih Altaylı’dan sonra Serdar Turgut’un işine son verildi

Gazeteci Ertuğrul Özkök, 5 gündür köşe yazısı yayımlamayan HaberTürk’ün bütün köşe yazarlarını işten çıkardığını yazdı. Özkök, “Türkiye medya sektöründen gelen son haberler doğruysa, seçim öncesi muhalif kanalların en yükselen kanalı HaberTürk bütün köşe yazarlarını işten çıkarıyormuş” dedi.
Özkök, bugünkü yazısında “Fatih Altaylı’dan sonra Serdar Turgut, Nihal Bengisu Karaca, Kübra Par ve Kemal Öztürk’ün de yazılarına da son verildiğini” belirtti. Özkök, Oray Eğin ve Nagehan Alçı’nın ise siyaset dışı konularda yazacağını belirtti.
Özkök, şu ifadeleri kullandı:
“HaberTürk’te hangi yazar gidiyor, hangisi değişiyor?”
“Türkiye medya sektöründen gelen son haberler doğruysa, seçim öncesi muhalif kanalların en yükselen kanalı HaberTürk bütün köşe yazarlarını işten çıkarıyormuş.
Fatih Altaylı’dan sonra Serdar Turgut’un işine son verildi. (Bence Serdar’a en büyük iyilik. Bu sayede belki mizaha dönecek)
Bana gelen bilgiler doğruysa Nihal Bengisu Karaca, Kübra Par ve Kemal Öztürk’ün yazılarına da son verilmiş.
Oray Eğin artık bir gusto ve hayat yazarı olacakmış. (Bakın işte buna da sevindim. Çünkü o konularda en beğendiğim yazardır diyebilirim) Nagehan Alçı’dan da siyaset dışı konularda gazetecilik yapması istenmiş. (Eminim Nagehan bunu çok iyi yapar.)
Köşe yazarları değil köşe yazarlığı kovuluyor
Ama anladığım şu…
HaberTürk yönetimi köşe yazarlarını değil, köşe yazarlığını işten kovuyor…
Böyleyse bence bingo…
Doğru karar…
Zaten nesli tükenmiş bir dinozor türünü Jurassic team parkına gönderiyorlar demektir.
Darısı öteki gazetelerin başına…
“Sabah’ın en tanınmış üç yazarı öldü, yerine kim gelecek?”
Tabii en büyük yazar tensikatı Sabah’ta oldu.
Önce gazetenin hayat konularındaki tek yaşayan uzvu Hıncal Uluç öldü.
Arkasından, ardından hiç de güzel şeyler yazılmayan ama en entelektüel ve renkli siması Engin Ardıç hayatını kaybetti.
Şimdi ise görüşlerimiz çok farklı olmakla birlikte her zaman ilgiyle izlediğim yazarı Mehmet Barlas vefat etti…
Hepsine Allah rahmet eylesin…
Bakıyorum Sabah’ın onların yerini doldurmak için en küçük çabası ve arzusu yok.
Galiba onlar da köşe yazarlığı mesleğini, kovmasalar bile emekliye ayırmaya hazırlanıyor…
“Asıl önemli olan şu: Konuşan kafalar da gönderilecek mi?”
HaberTürk yöneticisine döneyim… Bundan da önemli önemli bir karar almış.
“Konuşan kafaları da kovuyormuş..”
Başındaki yönetici, “Ben artık kanalımda konuşan kafa siyaseti istemiyorum” demiş.
Bence orada da konuşan kafaları değil, konuşan kafa programlarını kovuyor demektir.
O da doğru bir karar…
Öteki haber kanalları da konuşan kafaları kovar mı?
Onu öteki haber kanalları da takip ederse hiç şaşırmam.
Tahminim de şu.
Hayatını bundan kazanan muhalif haber kanalları bir süre direnecek, sonra onlar da konuşan kafa programlarını bitirecek.
“Gazeteci arkadaşlara 3 kelime: ‘Show time folks’”
Gazeteci arkadaşlara şunu söylemek isterim:
“Show time folks…”
Artık “Entertainement zamanı…”
Yani unutma ve eğlenme…
Yetenekli gazetecileri şimdi göreceğiz…
Bakalım kimler işini ciddi biçimde yaparken, aynı zamanda eğlendirmeyi de başarabilecek…
Şunu bilin ki, önümüzdeki bir yıl içinde sadece onlar ayakta kalabilecek.
Eğlenmeyi ve eğlendirmeyi bilebilenler…
Şimdi kendi işime döneyim.”
Gazete manşetleri
Canlı yayında küfür eden Serdar Ortaç açıkladı: 2 şişe alkol, 10 tane ilaç içmiştim

Serdar Ortaç TikTok’a küfür etme nedenini açıkladı. Sinir krizi geçirdiğini öne süren Ortaç, “TikTok’u ben nasıl kapatacağım abi? Onu devlet yapar inşallah” dedi.
Sosyal medya platformu TikTok’un kendisine kısıtlama getirmesi üzerine açtığı canlı yayında küfür eden Serdar Ortaç, yeni bir yayın yaparak konuyla ilgili açıklama yaptı. Annesinin de video nedeniyle kendisine kızdığını belirten Ortaç, “Sinir krizi geçirdim abi, oradaki ben değilim. İki şişe alkol, 10 tane ilaç içmiştim” dedi.
‘BENİM SUÇUM YAYIN YAPMAK’
Ortaç açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Sinir krizi geçirdim abi, oradaki ben değilim. İki şişe alkol, 10 tane ilaç içmiştim. TikTok’u ben nasıl kapatacağım abi? Onu devlet yapar inşallah. Bir hastalık, MS, içki. Benim suçum yayın yapmak ve yaparken de içki içmek. Benim eşekliğim.”
Serdar Ortaç söz konusu yayında “Türkiye’de TikTok’u yasaklatmazsam… Sen koskoca Selçuklu’dan Osmanlı’ya 3500 yıllık Türk milletini dize getireceğini mi zannediyorsun?” diye konuşmuştu.
Gazete manşetleri
Siyasete gireceğini söylemişti: Hakan Peker ilk hamlesini yaptı

Bir dönemin popüler şarkıcılarından Hakan Peker, siyasete gireceği yönündeki açıklamasının ardından ilk hamlesini yaptı. Safranbolu Belediye Başkanı olmak isteyen Peker, iş insanı Şefik Dizdar ile görüşerek destek istedi.
Mart 2024’te yapılacak yerel seçimlerde Karabük’ün Safranbolu ilçesinden Belediye Başkanlığı’na adaylığını koyacağını açıklayan Hakan Peker, çalışmalara başladı. Peker, iş insanı Şefik Dizdar ile görüşme yaparak destek istedi.
Görüşme ile ilgili açıklamalarda bulunan Hakan Peker, şu ifadeleri kullandı:
“Safranbolu’da ev almıştım, çalışmalara başlıyorum onun için gelmiştim. Şefik Dizdar ile görüşerek istişarede bulunduk. Safranbolu’nun eksikleri, neler yapabilir, edilebilir ile ilgili bilgi alışverişinde bulunduk. Onun tecrübeleri ve burada yaşayışı ile bize çok şey kattı. Eğer Belediye Başkanı seçilirsek nasıl uygulayıp hayata geçirebiliriz diye fikir edindik.”
“DURAĞAN DEĞİL, DİNAMİK”
“Genç, dinamik, bol tanıtımlı, çok büyük aktivitelerin olabileceği, bütün turistlerin buraya gelebileceği bir Safranbolu hayal ediyoruz” diyen Peker, şöyle devam etti:
“Daha eğlenceli, durağan değil, dinamik olan, insanların merak ettiği, sanatsal, kültürel olarak daha çok öne çıkacak Safranbolu istiyoruz. UNESCO’nun tarihi miras kentinin hakkını verecek bir şekilde yönetilecek bir Safranbolu hayal ediyoruz.”
SİNEMACILARDAN DESTEK İSTEYECEK
Uluslararası Altın Safran Festivalinin daha çok ön plana çıkması gerektiğini ifade eden Peker, “O da birazcık sinemadan destek almakla olacak. Sinema sanatçılarından destek almakla olacak. Burada yapılacak aktiviteler, konserler ve ödül geceleriyle beraber bu festivalin çok çok öne çıkacağını düşünüyorum” diye konuştu.
Gazete manşetleri
TV programında evinin yenilendiğini gören ev sahibi mahkemeye gitti

Kiracı olan diş hekimliği öğrencisi, bir TV programıyla görüşüp oturduğu evi baştan aşağı değiştirtti. Program TV’de yayınlanınca ev sahibi evdeki değişikliklerden haberdar oldu ve mahkemeye başvurdu.
Son dönemde ev sahipleri ile kiracılar arasındaki anlaşmazlıklar sık sık gündem olmaya devam ediyor. Ancak bu kez yaşanan ‘dava’ olayı daha önce çok rastlanır türden olmadı. Olayda, davaya konu olan ev, bir TV programında yayınlandı. Ev sahibi de o TV programını izleyince harekete geçti
Halk TV’de yer alan habere göre; tarafların ev sahibi ile kiracı olduğu dava dosyasının içeriği, son dönemde yaşanan anlaşmazlıklarda olduğu gibi fahiş kira artışları değil. Dava dosyasına göre, Rukiye Molla ile oğlu Tamer Molla, Beşiktaş Nüzhetiye Caddesi’nde bulunan evlerini baştan aşağı yeniledi. Kendileri oturakları için evi elden geçiren aile, bir süre sonra yurt dışına taşınmak durumunda kalınca, yenilenmiş bu dairenin kiraya verilmesi gündeme geldi.
Aile, dairelerini diş hekimliği fakültesi öğrencisi Ecem Özsarp’a kiraladı. Özsarp, bir süre sonra da kiracısı olduğu ev için bir TV kanalında yayımlanan programla temasa geçti. Oyuncu Evrim Akın’ın sunuculuğunu yaptığı ‘Evrim Akın ile Ev Kuşu’ programına başvuran Özsarp, oturduğu evin yenilenmesini istedi.
Sunucu Evrim Akın’ın ziyaret ettiği eve bir süre sonra ustalar girdi ve ev baştan aşağı yenilendi. Evdeki bazı kapılar sökülürken yerine de duvar örüldü. Duvar tavanları ve kolonlarda değişiklik yapıldı. Ev sahipleri ise, evde yapılan değişikliklerin TV’de yayımlanması sonrası bunlardan haberdar oldu.
Ev sahibi aile adına, kiracıya karşı tazminat davası açıldı. Dava dilekçesinde, eve önemli ölçüde zarar verildiği öne sürüldü. Dava dilekçesine göre, eve verilen zararın 120 bin TL seviyesinde olduğu ileri sürüldü. Dilekçede, TV programının verdiği eşyaların da kiracı tarafından alındığı öne sürüldü. Dava dilekçesinde, kiracının dışında programın yayımlandığı TV kanalı ile ilgili programın yapımcısı şirketin de sorumlu tutulması talep edildi.
Kiracı adına yapılan savunmada ise, evin eskisine göre daha güzel hale geldiği öne sürülüp “Kiralanan ev olduğu gibi iade edildi. Bir zarar söz konusu değil. Davanın reddine karar verilsin” ifadeleri kullanıldı. Şimdi, mahkemenin, değişiklik yapılan evde keşif yaptıktan sonra bilirkişi raporu hazırlatması bekleniyor.
-
Gazete manşetleri1 sene önce
SBK listesi medyada bir gazetecinin daha biletini kesti !
-
Gazete manşetleri1 sene önce
AKP Cehaleti: TRT, Çanakkale Zaferi ile Sarıkamış’ı karıştırdı
-
Televizyon1 sene önce
Can Ataklı: Normal bir ülke olsa Cevheri Güven’in anlattıklarıyla kıyamet kopardı !
-
Gazete manşetleri1 sene önce
Aynur Doğan konser yasağına karşı sessizliğini bozdu
-
Analiz1 sene önce
Cüneyt Özdemir’in Pelikan itirafları ve gazeteciliği: Herkes yesin, bulaşmıyorum
-
Gazete manşetleri1 sene önce
Latif Şimşek istifa etti: Kalleş saldırıyı kınamadılar
-
Gazete manşetleri1 sene önce
Bülent Keneş: Keşke Deniz Feneri’ni daha fazla araştırsaymışım
-
Gazete manşetleri1 sene önce
“Daha dün 3 liraydı”