Gazete manşetleri
Çatla patla Fahrettin! Basın kartı savaşını gazeteciler kazandı

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, gazetecilerin turkuaz basın kartı almasını düzenleyen Basın Kartı Yönetmeliği’nde değişiklik yapmıştı. Yönetmelik değişikliğiyle “sigorta primlerinin çalışma mevzuatı esaslarına uygun olarak yatırılmış olması” ibaresinin yerine “mücbir sebepler dışında bir aydan fazla olmamak üzere ara vermeden çalışması” ibaresinin yanında “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, üyesi olmak veya yardım etmek”, “hedef gösterme, teşvik etme, meşru gösterme, övme”, “Taşıdığı sıfatın saygınlığına gölge düşürebilecek yöntem ve tutumlar sergilemek suretiyle basın meslek onurunu zedeleyecek şekilde faaliyette bulunması” gibi ifadeler eklenmişti.
Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Türkiye Foto Muhabirleri Derneği (FMD) ; bu değişikliğin basın kartı verilmesinde “keyfiyete yol açtığını” ve “hukuka aykırı olduğunu” ileri sürerek, yönetmelikteki 11 maddesi ile İletişim Başkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin bir bendinin iptali ve yürütmesinin durdurulması talebiyle Danıştay’da dava açmıştı.
İletişim Başkanlığı: İşsizlikte doğrudan basın kartının iptalinin söz konusu değil
Danıştay’a savunma veren Cumhurbaşkanlığı İletişim Bakanlığı, “Belli bazı suçlardan hüküm giymiş kişilerin kartı alamaması işin tabiatı. Basın kartı sahibinin ara vermeksizin çalışması gerek. İşsizlik durumunda serbest basın kartı düzenleniyor, dolayısıyla işsizlik durumunda doğrudan basın kartının iptalinin söz konusu değil” savunmasını verdi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına da işaret eden İletişim Başkanlığı’nın savunması şöyle:
“Haberlerde ve olayların yorumunda gerçeklerden saptırma, çarpıtma veya kısaltma yoluyla amaçlı olarak ayrılınamaz. Doğruluğu kuşku uyandırabilen ve araştırılması gazetecilik imkânları içinde bulunan haberler, araştırılıp doğruluğuna emin olunmadan yayınlanamaz. AİHM kararlarında da gazetecilik görevi yerine getirilirken gazetecilik etiği ilkelerine dikkat edilmesi gerek.”
Üç üye “yetkisi yok” dedi
Danıştay 10. Daire, yönetmelik değişikliğinin yürütmesini ikiye karşı üç oy ile durdurdu.
Danıştay 10. Daire Başkanı Yılmaz Akçil ve üye Hamdi Şenler ise karşı oy kullandı. Daire’nin aldığı yürütmeyi durdurma kararında İletişim Başkanlığı’nın basın kartını kimlere verileceğini düzenleme yetkisi olmadığı şu şekilde ifade edildi:
“14 sayılı İletişim Başkanlığı Teşkilatı Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 3. maddesinin (k) bendinde, ‘Basın-yayın kuruluşu mensuplarına basın kartı düzenlemek, Basın Kartı Komisyonunun sekretarya faaliyetlerini yürütmek’ hükmüne yer verilerek, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığına basın kartı ile ilgili olarak sadece basın-yayın kuruluşu mensuplarına basın kartı düzenleme yetkisi verildiği, basın kartının kimlere verileceğinin ve hangi hallerde basın kartının iptali gerekeceğinin belirlenmesi konusunda bir yetkiye yer verilmediği görülmektedir. Anayasanın 13. maddesi ve 26. maddesinin 4. fıkrası gereğince, bu belirlemelerin bizzat kanunla yapılması gerektiği aşikardır. Bu nedenle, basın kartının kazanılması ve iptaline ilişkin hükümlerin idarenin keyfiliğine izin vermeyecek şekilde sadece kanunla düzenlenebileceği, kanun dışında yönetmelik ve diğer alt düzenleyici işlemlerle bu konuda düzenleme yapılmasının hukuken mümkün olmadığı anlaşılmaktadır.”
Daire başkanı “yetki var” dedi
Başkan Akçil ve Üye Şenler ise yazdıkları muhalefet şerhinde İletişim Başkanlığı’nın basın kartını kimlere verileceğini yönetmelikle düzenleme yetkisi olduğunu şu şekilde savundu:
“24 Temmuz 2018 tarih ve 30488 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 14 sayılı İletişim Başkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin ‘Görevler’ başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde, ‘Basın yayın kuruluşu mensuplarına basın kartı düzenlemek, basın kartı komisyonunun sekreterya faaliyetlerini yürütmek’ İletişim Başkanlığının görevleri arasında sayılmıştır. Anılan Kararnamenin ‘Düzenleme görev ve yetkisi’ başlıklı 19. maddesinde de, ‘Başkanlık; görev, yetki ve sorumluluk alanına giren konularda idari düzenlemeler yapabilir’ kuralına yer verilmiştir. Dava konusu Yönetmeliğinin 3. maddesinin 1. fıkrasında, bu Yönetmeliğin, 14 sayılı İletişim Başkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 3. maddesinin birinci fıkrasının (h), (ı), ve (k) bentleri ile 19. maddesine dayanılarak hazırlandığı belirtilmiştir. İletişim Başkanlığına basın-yayın kuruluşu mensuplarına ‘basın kartı’ verme ve bu konuda düzenleme yapma yetkisi, 14 sayılı İletişim Başkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 3. maddesinin birinci fıkrasının (k) bendi ile 19. maddesi uyarınca verilmiş olduğundan, 21 Mayıs 2021 tarih ve 31487 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 20 Mayıs 2021 tarih ve 4001 sayılı Cumhurbaşkanı Kararına ekli Basın Kartı Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile değiştirilen Basın Kartı Yönetmeliği’nin 3. maddesinin 1. fıkrasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.”
Gazete manşetleri
Metin Uca trafik kazası geçirdi. Bir hafta yoğun bakımda tedavi görecek

Televizyon programcısı ve sunucusu Metin Uca trafik kazası geçirdi. Uca’nın sosyal medya hesabından “Kartal Lütfi Kırdar Eğitim Araştırma Hastanesi Nöroloji Yoğun Bakım İnme Merkezi’nde bir hafta boyunca tedavi altında olacağım… Pıhtıların eritilmesi ve tıkanıklığın giderilmesine çalışılacak.” açıklaması yapıldı.
Ünlü televizyon programcısı ve sunucusu Metin Uca trafik kazası geçirdiğini duyurdu.
Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Uca, şu ifadeleri kullandı:
“Sevgili dostlarımız Bursa’da bir etkinlik için menajerim sevgili @kubrakb ile çıktığımız yolda Dilovası oksijen çıkışında kendimden geçmem sonucu ağaca vurarak durabildim. Hastanede ilk yapılan tetkikte boyun şah damarımın her ikisinin de tıkalı olduğu ve onun yarattığı durum nedeniyle kazanın ortaya çıktığını öğrendim.
Kartal Lütfi Kırdar Eğitim Araştırma Hastanesi Nöroloji Yoğun Bakım İnme Merkezi’nde bir hafta boyunca tedavi altında olacağım… Pıhtıların eritilmesi ve tıkanıklığın giderilmesine çalışılacak. İlginiz için teşekkürler. Hızla iyileşip aranıza döneceğim.”
Gazete manşetleri
Şarkıcı Banu Parlak serbest bırakıldı

Kooperatif dolandırıcılığıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan şarkıcı ve sosyal medya fenomeni Banu Parlak, çıkarıldığı adli makamlarca serbest bırakıldı.
Kooperatif dolandırıcılığıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında hakkında yakalama kararı bulunan Banu Parlak, İstanbul’dan Trabzon’a gitmek üzere geldiği İstanbul Havalimanı girişindeki polis kontrol noktasında gözaltına alına alınmıştı. İstanbul Havalimanı Emniyet Şube Müdürlüğü’nde işlemleri biten Parlak, havalimanında bulunan Gaziosmanpaşa Adliyesi’ne sevk edildi. Burada ifadesi alınan Banu Parlak serbest bırakıldı.
Banu Parlak son olarak Dilan Polat’ın tutuklanmasına ilişkin dalga geçtiği görüntülerle gündem olmuştu.
“BAŞIMA BİR ŞEY GELİRSE SORUMLULARI POLATLARDIR”
Banu Parlak, geçtiğimiz aylarda gerçekleştirdiği paylaşımların ve sonrasında televizyon kanallarına çıkarak, “Başıma bir şey gelirse sorumlusu Dilan Polat ve Engin Polat’tır” demiştir.
Gazete manşetleri
Gazeteci Cengiz Erdinç, yurtdışı yasağı konularak serbest bırakıldıv

Gözaltına alınan gazeteci Cengiz Erdinç, yurtdışı çıkış yasağı ve adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla gözaltına alınan gazeteci Cengiz Erdinç, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Edinilen bilgiye göre, dün Balıkesir’in Ayvalık ilçesindeki evinde gözaltına alınan Erdinç, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısına ifade verdi.
Cengiz Erdinç hakkında savcılık, yurtdışı çıkış yasağı ve imza yükümlülüğü şeklinde adli kontrol talep etti.
Nöbetçi Ankara Sulh Ceza Hakimliği, Erdinç’i yurtdışı çıkış yasağı ve adli kontrol şartıyla serbest bıraktı.
-
Gazete manşetleri1 yıl önce
SBK listesi medyada bir gazetecinin daha biletini kesti !
-
Gazete manşetleri1 yıl önce
AKP Cehaleti: TRT, Çanakkale Zaferi ile Sarıkamış’ı karıştırdı
-
Televizyon2 yıl önce
Can Ataklı: Normal bir ülke olsa Cevheri Güven’in anlattıklarıyla kıyamet kopardı !
-
Gazete manşetleri2 yıl önce
Aynur Doğan konser yasağına karşı sessizliğini bozdu
-
Analiz1 yıl önce
Cüneyt Özdemir’in Pelikan itirafları ve gazeteciliği: Herkes yesin, bulaşmıyorum
-
Gazete manşetleri1 yıl önce
Latif Şimşek istifa etti: Kalleş saldırıyı kınamadılar
-
Gazete manşetleri2 yıl önce
Bülent Keneş: Keşke Deniz Feneri’ni daha fazla araştırsaymışım
-
Gazete manşetleri2 yıl önce
“Daha dün 3 liraydı”