Gazete manşetleri
Washington Post: Erdoğan ekonomik nedenlerle Cemal Kaşıkçı’ya ihanet etti !

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ‘ın Cemal Kaşıkçı davasının Suudi Arabistan’a devri için İstanbul 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne olumlu görüş bildireceklerini açıklaması ABD basınının tepkisini çekti.
Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın cinayetten önce köşe yazarlığı yaptığı Washington Post (WP), Türkiye’nin dava dosyasını Riyad’a devretme kararına ilişkin bir başyazı kaleme aldı. Yazıda, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kaşıkçı’ya ihanet ettiği ifade edilerek, ABD Başkanı Joe Biden’ın aynısını yapmaması gerektiği vurgulandı.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın Cemal Kaşıkçı davasında dosyanın Suudi Arabistan’a devri için İstanbul 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne olumlu görüş bildireceklerini açıklaması ABD basınında tepkiyle işlendi.
Kaşıkçı‘nın Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda öldürülmeden önce köşe yazarlığı yaptığı Washington Post gazetesi, başyazılarından birini bu karara ayırdı.
Kısa Dalga’nın aktardığı habere göre “Türkiye Cemal Kaşıkçı’ya ihanet ediyor. Biden bunu yapmamalı” başlıklı başyazıda, Bozdağ’ın açıklamasının ardından ‘Kaşıkçı cinayetinde adalet sağlanması yönündeki zayıf umutların iyice kaybolduğu’ yorumu yapıldı. Gazete, Bozdağ’ın açıklaması hakkında, “Bu, davanın faillerin kanlı ellerine teslim edilmesi ve hakikatin öncekinden de daha derin bir şekilde gömülmesi anlamına geliyor. Arap dünyasında ifade özgürlüğünü ve daha çok hesap sorulabilen yönetimleri savunan ünlü Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’ya ne kadar büyük bir ayıp” ifadeleri kullanıldı.
Başyazıda AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan‘ı Kaşıkçı’yı bir dost olarak gördüğü ve Ekim 2018’de işlenen cinayetin ardından Suudi Arabistan’ın ve Veliaht Prens Muhammed Bin Selman’ın sorumluluğuna işaret ettiği hatırlatıldı. Washington Post, Türkiye’nin bu dönemde katillerin kimliğinin belirlenmesini sağlayan ses kayıtlarını ve görüntüleri yayınladığını, Suudi yetkililerin söylediği yalanların bu şekilde ifşa olduğunu belirtti.
WP, ABD istihbaratının cinayetten sorunlu tuttuğu veliaht prensin suçlamayı reddetmeye devam ettiğine dikkat çekerken, “İstanbul’daki dava sadece sembolikti; saldırganlar orada değildi. Fakat duruşmalar, Suudi Arabistan’daki adalet parodisiyle keskin bir tezat içinde kamuoyu önünde ve tanık ifadeleriyle görüldükleri için kıymetliydi” diye belirtildi.
Washington Post başyazının son bölümünde bir yandan Erdoğan’ı eleştirirken, bir yandan da ABD Başkanı Joe Biden’a benzer bir adım atmaması çağrısında bulundu:
“2016’daki başarısız darbe girişiminin ardından Türkiye’deki baskıyı artırmış bir otoriter olan Erdoğan, ülkenin ekonomisini kötü yönetti; enflasyon, yüzde 50’nin üzerine çıkmış durumda. Bu durum, uzun süredir rakibi olan Suudi Arabistan dahil, bölgede daha iyi ilişkiler kurmasını gerektirdi. Kaşıkçı için adalet sağlanmasından -dostuna karşı kaba ve üzücü bir ihanet anlamına gelecek şekilde- feragat edilmesinin nedeni de bu.
Başkan Biden da olası petrol sıkıntısını yumuşatması için Suudi krallığı ile ilişkilerini onarması konusunda benzer baskılarla karşı karşıya. Bir katile yumuşak davranılması yönündeki herhangi bir adıma direnmeli.”
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili The Washington Post’ta 2019 bir yazı yazmış, makalede, Kaşıkçı’nın öldürülmesinin 11 Eylül terör saldırıları dikkate alınmazsa 21. yüzyılın en büyük ve tartışmalı olayı sayılabileceği değerlendirmesinde bulunmuş, “Kaşıkçı’nın katillerinin, suçun işlediği yer olan Türkiye’ye gönderilmesi için Suudi Arabistan nezdinde girişimlerde bulunduk” demişti.
Gazete manşetleri
Canlı yayında küfür eden Serdar Ortaç açıkladı: 2 şişe alkol, 10 tane ilaç içmiştim

Serdar Ortaç TikTok’a küfür etme nedenini açıkladı. Sinir krizi geçirdiğini öne süren Ortaç, “TikTok’u ben nasıl kapatacağım abi? Onu devlet yapar inşallah” dedi.
Sosyal medya platformu TikTok’un kendisine kısıtlama getirmesi üzerine açtığı canlı yayında küfür eden Serdar Ortaç, yeni bir yayın yaparak konuyla ilgili açıklama yaptı. Annesinin de video nedeniyle kendisine kızdığını belirten Ortaç, “Sinir krizi geçirdim abi, oradaki ben değilim. İki şişe alkol, 10 tane ilaç içmiştim” dedi.
‘BENİM SUÇUM YAYIN YAPMAK’
Ortaç açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Sinir krizi geçirdim abi, oradaki ben değilim. İki şişe alkol, 10 tane ilaç içmiştim. TikTok’u ben nasıl kapatacağım abi? Onu devlet yapar inşallah. Bir hastalık, MS, içki. Benim suçum yayın yapmak ve yaparken de içki içmek. Benim eşekliğim.”
Serdar Ortaç söz konusu yayında “Türkiye’de TikTok’u yasaklatmazsam… Sen koskoca Selçuklu’dan Osmanlı’ya 3500 yıllık Türk milletini dize getireceğini mi zannediyorsun?” diye konuşmuştu.
Gazete manşetleri
Siyasete gireceğini söylemişti: Hakan Peker ilk hamlesini yaptı

Bir dönemin popüler şarkıcılarından Hakan Peker, siyasete gireceği yönündeki açıklamasının ardından ilk hamlesini yaptı. Safranbolu Belediye Başkanı olmak isteyen Peker, iş insanı Şefik Dizdar ile görüşerek destek istedi.
Mart 2024’te yapılacak yerel seçimlerde Karabük’ün Safranbolu ilçesinden Belediye Başkanlığı’na adaylığını koyacağını açıklayan Hakan Peker, çalışmalara başladı. Peker, iş insanı Şefik Dizdar ile görüşme yaparak destek istedi.
Görüşme ile ilgili açıklamalarda bulunan Hakan Peker, şu ifadeleri kullandı:
“Safranbolu’da ev almıştım, çalışmalara başlıyorum onun için gelmiştim. Şefik Dizdar ile görüşerek istişarede bulunduk. Safranbolu’nun eksikleri, neler yapabilir, edilebilir ile ilgili bilgi alışverişinde bulunduk. Onun tecrübeleri ve burada yaşayışı ile bize çok şey kattı. Eğer Belediye Başkanı seçilirsek nasıl uygulayıp hayata geçirebiliriz diye fikir edindik.”
“DURAĞAN DEĞİL, DİNAMİK”
“Genç, dinamik, bol tanıtımlı, çok büyük aktivitelerin olabileceği, bütün turistlerin buraya gelebileceği bir Safranbolu hayal ediyoruz” diyen Peker, şöyle devam etti:
“Daha eğlenceli, durağan değil, dinamik olan, insanların merak ettiği, sanatsal, kültürel olarak daha çok öne çıkacak Safranbolu istiyoruz. UNESCO’nun tarihi miras kentinin hakkını verecek bir şekilde yönetilecek bir Safranbolu hayal ediyoruz.”
SİNEMACILARDAN DESTEK İSTEYECEK
Uluslararası Altın Safran Festivalinin daha çok ön plana çıkması gerektiğini ifade eden Peker, “O da birazcık sinemadan destek almakla olacak. Sinema sanatçılarından destek almakla olacak. Burada yapılacak aktiviteler, konserler ve ödül geceleriyle beraber bu festivalin çok çok öne çıkacağını düşünüyorum” diye konuştu.
Gazete manşetleri
TV programında evinin yenilendiğini gören ev sahibi mahkemeye gitti

Kiracı olan diş hekimliği öğrencisi, bir TV programıyla görüşüp oturduğu evi baştan aşağı değiştirtti. Program TV’de yayınlanınca ev sahibi evdeki değişikliklerden haberdar oldu ve mahkemeye başvurdu.
Son dönemde ev sahipleri ile kiracılar arasındaki anlaşmazlıklar sık sık gündem olmaya devam ediyor. Ancak bu kez yaşanan ‘dava’ olayı daha önce çok rastlanır türden olmadı. Olayda, davaya konu olan ev, bir TV programında yayınlandı. Ev sahibi de o TV programını izleyince harekete geçti
Halk TV’de yer alan habere göre; tarafların ev sahibi ile kiracı olduğu dava dosyasının içeriği, son dönemde yaşanan anlaşmazlıklarda olduğu gibi fahiş kira artışları değil. Dava dosyasına göre, Rukiye Molla ile oğlu Tamer Molla, Beşiktaş Nüzhetiye Caddesi’nde bulunan evlerini baştan aşağı yeniledi. Kendileri oturakları için evi elden geçiren aile, bir süre sonra yurt dışına taşınmak durumunda kalınca, yenilenmiş bu dairenin kiraya verilmesi gündeme geldi.
Aile, dairelerini diş hekimliği fakültesi öğrencisi Ecem Özsarp’a kiraladı. Özsarp, bir süre sonra da kiracısı olduğu ev için bir TV kanalında yayımlanan programla temasa geçti. Oyuncu Evrim Akın’ın sunuculuğunu yaptığı ‘Evrim Akın ile Ev Kuşu’ programına başvuran Özsarp, oturduğu evin yenilenmesini istedi.
Sunucu Evrim Akın’ın ziyaret ettiği eve bir süre sonra ustalar girdi ve ev baştan aşağı yenilendi. Evdeki bazı kapılar sökülürken yerine de duvar örüldü. Duvar tavanları ve kolonlarda değişiklik yapıldı. Ev sahipleri ise, evde yapılan değişikliklerin TV’de yayımlanması sonrası bunlardan haberdar oldu.
Ev sahibi aile adına, kiracıya karşı tazminat davası açıldı. Dava dilekçesinde, eve önemli ölçüde zarar verildiği öne sürüldü. Dava dilekçesine göre, eve verilen zararın 120 bin TL seviyesinde olduğu ileri sürüldü. Dilekçede, TV programının verdiği eşyaların da kiracı tarafından alındığı öne sürüldü. Dava dilekçesinde, kiracının dışında programın yayımlandığı TV kanalı ile ilgili programın yapımcısı şirketin de sorumlu tutulması talep edildi.
Kiracı adına yapılan savunmada ise, evin eskisine göre daha güzel hale geldiği öne sürülüp “Kiralanan ev olduğu gibi iade edildi. Bir zarar söz konusu değil. Davanın reddine karar verilsin” ifadeleri kullanıldı. Şimdi, mahkemenin, değişiklik yapılan evde keşif yaptıktan sonra bilirkişi raporu hazırlatması bekleniyor.
-
Gazete manşetleri1 sene önce
SBK listesi medyada bir gazetecinin daha biletini kesti !
-
Gazete manşetleri1 sene önce
AKP Cehaleti: TRT, Çanakkale Zaferi ile Sarıkamış’ı karıştırdı
-
Televizyon1 sene önce
Can Ataklı: Normal bir ülke olsa Cevheri Güven’in anlattıklarıyla kıyamet kopardı !
-
Gazete manşetleri1 sene önce
Aynur Doğan konser yasağına karşı sessizliğini bozdu
-
Analiz1 sene önce
Cüneyt Özdemir’in Pelikan itirafları ve gazeteciliği: Herkes yesin, bulaşmıyorum
-
Gazete manşetleri1 sene önce
Latif Şimşek istifa etti: Kalleş saldırıyı kınamadılar
-
Gazete manşetleri1 sene önce
Bülent Keneş: Keşke Deniz Feneri’ni daha fazla araştırsaymışım
-
Gazete manşetleri1 sene önce
“Daha dün 3 liraydı”