Gazete manşetleri
Tutuklu gazeteciler: Cezaevinde gazetecilik yapmamız engellendi

Sincan Kadın Cezaevi’nde tutuklu bulunan beş kadın gazeteciye ilişkin hazırlanan rapora göre gazetecilerin iletişim hakları engellendi, haber yapmalarına izin verilmedi.
Ankara merkezli soruşturma kapsamında 25 Ekim’de gözaltına alınan Mezopotamya Ajansı (MA) ve JinNews çalışanı 9 gazeteci yaklaşık 3 aydır cezaevinde tutuklu.
Basın ve Hukukta Hakikatleri Araştırma Derneği (BAHAD), haklarında henüz iddianame hazırlanmayan kadın gazeteciler Habibe Eren, Berivan Altan, Diren Yurtsever, Öznur Değer ve Ceylan Şahinli ile görüşerek hak ihlali raporu hazırladı.
‘HABER ALMA HAKKININ SINIRLANDIRILDI’
BAHAD’ın avukatlarının kadın gazetecilerle yaptığı görüşmeye göre cezaevinde haber alma hakkına erişimde güçlükler yaşanıyor. Cezaevinde yalnızca A Haber, Fox Tv ve Haber Türk gibi kanalların izlendiğini aktaran gazeteciler, bu kanalların geçmiş olduğu haberler dışında başka haberleri takip edemiyor olmanın kendileri açısından yarattığı problemi anlattı. Gazeteciler haberlerinin sıklıkla yayınlandığı gazete olan Yeni Yaşam Gazetesi’ni yasaklı olması sebebiyle okuyamıyor olmalarını da, hem “haber alma haklarına müdahale” hem de “kendi mesleklerini icra ettikleri alandan koparılma çabası” olarak niteledi.
Sincan Kapalı Kadın Cezaevi’nde yaşadıkları sorunlardan birinin de kitap ve dergilere konulan kota olduğunu ifade eden tutuklu kadın gazeteciler, özellikle kadın, çocuk, hukuk gibi çoklu okuma gerektiren alanlarda sağlıklı okuma süreçleri gerçekleştirememenin üzerlerinde baskı ve eksiklik hissi yarattığını belirtti. Öte yandan tutuklu gazeteciler diğer tutuklulara tanınan bilgisayara erişim hakkının kendilerine tanınmadığını da vurguladı.
.
‘CEZAEVİNDEN YAPILMAK İSTENEN HABERLER ENGELLENİYOR’
Kendilerine gönderilen 7 Kasım tarihli mektupların bir ay sonra, 10 Aralık’ta teslim edildiğini, kendilerine mektup yazan arkadaşlarına kartpostal göndermek istediklerinde “kantinde kartpostal yok” denilerek bu taleplerinin reddedildiğini belirten gazeteciler, cezaevinden haber yaparak yollamak istediklerinde de engellemeyle karşılaştıklarını belirtti. Bu durum raporda şu ifadelerle aktarıldı:
“İletişim hakkının gaspı aynı zamanda hapishaneden haber yapıp yollamak isteyen mahpus gazetecilerin mesleki faaliyetlerini de sınırlandırmaktadır. Zira temel iletişim ihtiyacının yanında, gazeteciler ‘içerden’ haber yapıp dışarı yollamak istediklerinde ya da güncel politik meselelere karşı yazdıkları yazıları ‘dışarıyla’ paylaşmak istediklerinde, bunlar ya sansürleniyor ya da dışarıya çok geç ulaştırılıyor. Bu da gazetecilerin iletişim hakları dolayımında haber yapma, yazı yollama imkânlarını sınırlamış oluyor.”
ROMA MİTOLOJİSİNE AİT KLASİK TABLONUN OLDUĞU KARTPOSTAL ‘MÜSTEHCEN’ OLARAK DEĞERLENDİRİLDİ
Görüşülen tutuklu gazetecilerden Öznur Değer’e bir arkadaşı tarafından gönderilen kartpostalın “müstehcen” olduğu gerekçesiyle el koyulduğu, Değer’in bunun gerekçesini arkadaşına mektup yazarak öğrendiği ve “müstehcen” olarak nitelenen kartpostalın Roma mitolojisine ait klasik bir tablo olduğunun ortaya çıktığı belirtilen raporda, “Bu da, iletişim hakkına ilişkin keyfi tutumun ne düzeyde olduğunun bir göstergesi olarak ifade edilmiştir” denildi.
SELAMLAŞMAYA SORUŞTURMA
Avukat görüşlerine, aile görüşüne veya revire giderken diğer koğuşlarda bulunan tutuklularla selamlaşmalarının engellendiğini aktaran gazeteciler, bu selamlaşmaların yer yer disiplin soruşturmalarına dahi konu edildiğini aktardı.
Görüşülen gazeteciler, ortak alan ve sosyal aktivite haklarını kullanamadıklarını iletti. Hapishane idaresi ile yapılan görüşmelerde aralık ayı içerisinde bu sorunun çözüleceğinin kendilerine söylenmesine rağmen hala çözüme kavuşturulmadığını belirten gazeteciler bu durumun “haber kaynağına” erişimin engellenmesi olarak da değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
‘HER BİRİNİN HİKAYESİ HABER DEĞERİNDE’
Dilekçe başta olmak üzere pek çok bürokratik haktan yararlanamadıklarını belirten tutuklu gazetecilerin kendi ifadeleri de raporda yer aldı.
Cezaevindeki birçok kadının yaşamının başlı başına hikayesinin olduğunu ifade eden tutuklu gazetecilerden Berivan Altan, “Her birinin hikâyesi haber değerindedir. Benim için ise şöyle tuhaf bir tesadüf oldu: Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’ne ilişkin bir sürü hak ihlali haberi yapmıştım. Birçok defa kendisine dair, uğradığı hak ihlallerine ilişkin haber yaptığım mahpuslardan D.O. ile şimdi aynı cezaevindeyiz ve birbirimizi duyabiliyoruz. Artık içeride hak ihlallerine karşı birlikte mücadele ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Özgür basın olarak yapmaları gerekeni yaptıklarını söyleyen gazeteci Habibe Eren ise, “İktidar yaptığımız haberlerden rahatsız olabilir. Ama unutulmasın ki basın üçüncü bir gözdür. İktidarlardan, otoriteden bağımsızdır. Onu denetler, aksi bir durumda eleştirir, ihlalleri teşhir eder. Bizim yaptığımız da budur. Birçok kadının, yaşadığı hak ihlallerini güvenerek bize anlatmasının altında yatan neden de budur. Her koşulda yazmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
‘İLETİŞİM HAKKI SAĞLANMALI’
BAHAD, tutuklu kadın gazetecilere dair hazırlanan raporun sonuç bölümünde atılması gereken adımları sıraladı. Tutukluların dış dünya ile ilişkilerinin sağlanabilmesi için iletişim araçlarından faydalanma imkanının sağlanması gerektiği belirtilen raporun sonuç bölümünde, “Mahpusların istedikleri süreli yayına, kotasız kitaba erişimlerinin sağlanması gerekmektedir. İletişim hakkının çeşitli ve çoğulcu kaynaklardan sağlanması, bu hakkın kısıtlanmasına yönelik keyfiyete dayalı tutumların ortadan kaldırılması gerekmektedir” denildi.
NE OLMUŞTU?
16 Haziran 2022 tarihinde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında 16 gazeteci, sekiz günlük gözaltı sürecinin sonunda “örgüt üyeliği” şüphesiyle tutuklanmıştı.
Diyarbakır’ın ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 20 Ekim 2022 tarihinde başlattığı soruşturma kapsamında 14 gazeteci hakkında yakalama ve gözaltı kararı verildi. 25 Ekim 2022 tarihinde Ankara başta olmak üzere dokuz farklı şehirde gazetecilerin evlerine operasyon düzenlendi.
MA Yazı İşleri Müdürü Diren Yurtsever İstanbul’da, MA Ankara Haber Şefi Deniz Nazlım ile muhabirler Berivan Altan ve Zemo Ağgöz Ankara’da, MA muhabiri Selman Güzelyüz ile JinNews muhabiri Habibe Eren Diyarbakır’da, MA muhabiri Hakan Yalçın Van’da, JinNews muhabiri Öznur Değer Mardin’de, MA muhabirleri Emrullah Acar ile Ceylan Şahinli Urfa’da ve eski MA stajyeri Mehmet Günhan Manisa’da gözaltına alınmıştı. Gazeteciler Günhan ve Ağgöz’ün dışındaki isimler yaklaşık üç aydır tutuklu bulunuyor.
10 Ocak’ı cezaevinde karşılayan gazeteciler: Hakikatin izindeyiz
Gazete manşetleri
Habertürk’te canlı yayın kazası: Celal Şengör küfür etti

Fatih Altaylı’nın sunduğu Teke Tek Bilim programına katılan Prof. Dr. Celal Şengör’ün Amerikalı gökbilimci ve astrobiyolog Carl Sagan hakkında konuşurken kullandığı ifade sosyal medyada gündem oldu.
Habertürk’te Fatih Altaylı ile Teke Tek Bilim programına, tarihçi Emrah Safa Gürkan, evrimsel biyolog ve Evrim Ağacı kurucusu Çağrı Mert Bakırcı ve yer bilimci Prof. Dr. Celal Şengör konuk oldu.
Emrah Safa Gürkan, dünyaca ünlü Amerikalı gökbilimci ve astrobiyolog Carl Sagan için “Carl Sagan’ın isminden başka bir şey bilmiyorum” dedi.
Yayında Sagan’ı da eleştiren Celal Şengör ise Gürkan’a dönerek “Sen şimdi Carl Sagan’ı s….et. Sen tarihçisin” dedi. Şengör’ün canlı yayındaki bu sözleri kahkahalarla karşılandı.
Program moderatörü Fatih Altaylı ise bu sözlerden sonra reklam arasına gitti.
Celal sengor bile olsan o kufurun yeri orasidir djfjf pic.twitter.com/nq68L99ISZ
— Ozgurito (@kacissendromu) March 20, 2023
Gazete manşetleri
Güldür Güldür’den Nureddin Nebati’ye gönderme: ‘Önde yer kapma sanatı’

Güldür Güldür Show, Maraş’taki depremin ardından AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın basın açıklaması sırasında yaşanan ‘yer kapma’ anlarının yer aldığı bir skeç yayınladı. Erdoğan’ın basın açıklaması sırasında, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, kadraja girebilmek için arka sıralardan gelip Binali Yıldırım’ın önüne geçmişti.
Güldür Güldür Show yeni bölümünde, Maraş merkezli iki büyük depremin ardından deprem bölgesini ziyaret eden AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın basın açıklaması sırasında, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin kadraja girmek için arka sıralardan gelip Binali Yıldırım’ın önüne geçtiği anı ele aldı.
“Önde yer kapma sanatı” notuyla paylaşılan skecin fragmanı sosyal medyada gündem oldu.
Programın 326’ncı bölümünde yer alan skecin konusu şöyle:
Önde yer kapma sanatı.#GüldürGüldürShow pic.twitter.com/esNwh7S7Ql
— Güldür Güldür Show (@Guldur_Guldur) March 18, 2023
“Hayati basın açıklaması yapmak için kürsüdedir. Hayati’nin arkasında ise ekrana sığmaya çalışan Paşa, İbrahim, Kudret, Fikri, Bahadır, Ozan, Mustafa, Feridun, Tufan, Hüseyin ve Ercüment vardır. İlk anda hepsi yerini sıkışarak da olsa bulmuştur. Herkes bir şekilde kafasını göstermektedir. Hayati konuşmaya başladığında Fikri geriden gelir ve öne geçmeye çalışır. Herkes önde gözükmek için birbiriyle mücadele verir.”
Gazete manşetleri
Abdurrahman Dilipak’tan Aile Bakanı Yanık ve AKP’li Özlem Zengin’e: Milletin sinir uçlarında tartışırsanız bunun sonuçlarına katlanmak zorunda kalırsınız

Habervakti yazarı Abdurrahman Dilipak, AKP’nin seçim ve deprem gündemine odaklandıklarını belirterek, “İkisinde de süreci iyi yönetemiyorlar. Seçimde, ittifaka dahil ettikleri ve edecekleri partilerle ilgili ciddi sorunlar yaşıyorlar. AK Parti’nin başının belası olan bir diğer konu, İstanbul Sözleşmesi” diye yazdı.
Aile Bakanı Derya Yanık ve AKP Genel Başkanvekili Özlem Zengin’in 6284 sayılı Yasa konusundaki, “kırmızı çizgimiz” açıklamalarına işaret eden Dilipak, “İki kadın durduk yerde bir ‘kırmızı çizgi’ tartışması başlattı. Hem de seçime giderken, hem de ittifak pazarlıkları sürerken ve sonuç ortada. Milletin sinir uçlarında tartışırsanız bunun sonuçlarına katlanmak zorunda kalırsınız… ” ifadelerini kullandı.
-
Gazete manşetleri8 ay önce
SBK listesi medyada bir gazetecinin daha biletini kesti !
-
Gazete manşetleri7 ay önce
AKP Cehaleti: TRT, Çanakkale Zaferi ile Sarıkamış’ı karıştırdı
-
Televizyon11 ay önce
Can Ataklı: Normal bir ülke olsa Cevheri Güven’in anlattıklarıyla kıyamet kopardı !
-
Gazete manşetleri10 ay önce
Aynur Doğan konser yasağına karşı sessizliğini bozdu
-
Analiz7 ay önce
Cüneyt Özdemir’in Pelikan itirafları ve gazeteciliği: Herkes yesin, bulaşmıyorum
-
Gazete manşetleri7 ay önce
Latif Şimşek istifa etti: Kalleş saldırıyı kınamadılar
-
Gazete manşetleri10 ay önce
Bülent Keneş: Keşke Deniz Feneri’ni daha fazla araştırsaymışım
-
Diğer6 ay önce
Ahmet Hakan: Sokak röportajı yasaklansın