Analiz
Sedat Peker, Nedim Şener’i neden “namuslu gazeteci” ilan etti

Sedat Peker, Deli Çavuş adlı hesabından Demirören Grubu ve sahibi Yıldırım Demirören’e dair çok önemli paylaşımlar yaptı.
Demirören Grubunun kurucusu Erdoğan Demirören’in iş dünyasında nasıl büyüdüğünü, çökme operasyonlarını ve hatta MİT raporlarına da giren cinayet iddialarını gündeme getirdi.
Hürriyet ve CNN Türk gibi medya gruplarını elinde bulunduran Demirören Grubu’nun sahibi Yıldırım Demirören’in bir spikerle yaşadığını iddia ettiği gönül ilişkisine dair bilgileri de ortaya koydu.
Demirören’in tabiri caizse cemaziyülevvelini pazara çıkardıktan sonra, Hürriyet ve CNN Türk’te çalışan gazetecilere şöyle seslendi: “Beni en çok ne mutlu ediyor biliyor musun?Tüm bu iğrençlikleri şu an okuyup öğrendikleri halde istifa etmeyerek, senin medya grubunda çalışmaya devam eden, namusları aldıkları maaş kadar olan kemiklik köpeklerin sözde gazetecilerin okuyor olması.”
Deşifre olan bunca rezilliğe rağmen hala Demirören Grubu’nda çalışmaya devam eden “gazetecileri” “namusları aldıkları maaş kadar olan kemiklik köpek” olmakla suçladı.
Devamındaki paylaşımlarında da “Lan pambıkörenin kemikli köpek olan çalışanları, hani lan namus, hani lan şeref? Lan gazetecilik ahlakı deyip, her 3 kelimenden birinde Uğur Mumcu’dan bahsedersiniz. Ancak gerçeğinde sizler birer kemiklik köpeksiniz. Namusunuz yok lan sizin, onurunuz yok lan sizin.” ifadelerini kullandı.
Hemen sonrasında ise birkaç gündür kendisine ağır hakaretler eden Hürriyet yazarı Nedim Şener’e getirdi sözü. Konu, kendisine “pislik ve çakal” şeklinde hakaretler eden Nedim Şener’e gelince, Sedat Peker’i tarzı da tavrı da birden değişiverdi.
Şunları yazdı Sedat Peker: “Nedim Şener, benle ilgili atıp tutuyorsun. 15 Temmuz gecesi görüntünü her zaman hatırladıkça sana ses etmiyorum. Sen de namuslu adamsın. Gerçi biraz psikolojin bozuk ancak olsun. Nasıl sayın Numan Kurtulmuş’a, sayın İbrahim Kalın’a laf söylemediğim gibi sana da laf söylemeyecem. Çünkü sizler namuslu insanlarsınız. Para için ruhunu satanlardan değilsiniz.”
Bu sözlerin hemen öncesinde, Yıldırım Demirören ve Demirören Grubu ile ilgili ortaya çıkan bunca rezilliğe rağmen, hala o grupta çalışmaya devam eden “gazetecileri” “kemiklik köpek, namussuz, şerefsiz, onursuz” ithamlarıyla yaftalayan Peker, Nedim Şener’i ise “namuslu gazeteci, para için ruhunu satmayan adam” ilan etti.
“Nedim Şener hakaret ettikçe, Sedat Peker ifşa ediyor” başlığı ile dün yayınlanan analizde, ikili arasındaki meseleyi anlatırken “kavga” ifadesini özellikle tırnak içine almıştım. Her ikisi ismi ve ortak dostlarını tanıyanlar gibi ben de bu “kavga”nın tatlıya bağlanacağını düşünüyordum. Nitekim öyle de oldu.
Demirören’in bunca pisliğine dair tek kelime etmeyen ve hala onun sahibi olduğu gazete ve televizyonlarda çalışmaya devam eden “gazeteciler” için “kemiklik köpek, namussuz, şerefsiz” deyip, diğerlerinden hiçbir farkı olmayan Şener’i “namuslu gazeteci” ilan etmenin mantığını herkes gibi ben de anlayamadım. İlk bakışta tabi. Oysa ki durumun böyle olacağı baştan belliydi.
“Çete lideri, pislik ve çakal” dediği Sedat Peker’in verdiği “namuslu gazeteci” payesine nail olmak Nedim Şener’i gururlandırmış mıdır?
Yahut Sedat Peker, bir kısmını kendisinin ortaya saçtığı son 7-8 yılda ortaya çıkan bunca rezilliğe dair tek satır yazmamış, tek bir tweet atmamış olan; aksine Erdoğan’ı, yolsuzlukları, hukuksuzlukları ve Demirören’i göğsünü siper ederek savunan Nedim Şener için nasıl olur da “namuslu gazeteci” diyebilir?
Çelişkiler yumağı… Şaşırtmayan paradokslar sarmalı. Şaşırtmıyor çünkü o alemde çarklar böyle dönüyor. Tüm hesaplar menfaatlere ve pragmatik çıkarlara göre yapılıyor.
Söz konusu menfaatler ve ince hesaplar olunca, Nedim Şener de Reza Zarrab’a ödül veren Numan Kurtulmuş da ve hatta iş takibi yapıp kızının okul parasını Abdullah Tivnikli’ye ödeten İbrahim Kalın da “namuslu ve para için ruhunu satmayan adamlar” oluveriyorlar.
Necip Fazıl diyor ya, “Çatla Sodom-Gomore, patla Bizans ve Roma!
Öttür yem borusunu öttür, öttür, borazan! Bitpazarında sattık, kalkamaz artık kazan! Allahın on pulunu bekleye dursun on kul; Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul. Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa; Yaşasın, kefenimin kefili karaborsa!”;
Sedat Peker’in yaptığı “namus ve şeref” paylaşımı da böyle oluyor işte…
Analiz
Ahmet Hakan’dan Demet Akalın’a : Söz konusu olan paçozluk olunca sınır mınır hak getire

Demet Akalın‘ın sahnede bir garsonun kafasından aşağı şampanya boşaltmasına tepkiler sürüyor. Hürriyet gazetesi köşe yazarı Ahmet Hakan konuyu köşesine taşıdı. Ahmet Hakan olayla ilgili Demet Akalın‘a sert eleştirilerde bulunarak, “Söz konusu olan paçozluk olunca sınır mınır hak getire” ifadelerini kullandı.
İşte Ahmet Hakan‘ın bugünkü köşe yazısından ilgili bölüm:
“Her şeyin bir sınırı olmalı değil mi?
Ama söz konusu olan paçozluk olunca sınır mınır hak getire.
*
Olay şu:
*
Demet Akalın’a bir garson sahnede şampanya getiriyor. Şampanyayı beğenmeyen Demet Akalın, şampanyayı garsonun kafasından aşağı döküyor.
Demet Akalın‘ın başından aşağı şampanya döktüğü kişi konuştu: Onur duydumDemet Akalın’ın başından aşağı şampanya döktüğü kişi konuştu: Onur duydumMagazin
*
Tepkiler üzerine…
Hem Demet Akalın hem de söz konusu garson…
“Ne var canım bunda? Bu bir şaka. Bu bir espri. Yıllardır gece aleminde böyle yapılır. Müşteriler o şampanyayı garsonların kafasına dökülmesi için gönderiyorlar” tarzı açıklamalar yaptı.
*
Demek ki meselesinin temelinde…
Garsonun kafasına şampanya dökülmesini bir gelenek haline getiren ve bu pespayelikten keyif alan bir paçozluk yatıyor.
*
Demet Akalın, tepki çeken olayın perde arkasını anlattı: Dökmemi gurbetçi müşteriler istiyor Demet Akalın, tepki çeken olayın perde arkasını anlattı: Dökmemi gurbetçi müşteriler istiyorMagazin
Bu paçozluk en büyük gücünü ise…
“Adı batsın böyle eğlencenin. Herkes yapsa bile ben bu paçozluğa ortak olamam. Böyle bir pespayelikle eğlenilir mi? Kendinize gelin” demeyen…
Sanatçı ve garsonlardan alıyor.”
Analiz
HDP’li vekillere ‘terörist’ diyen Cem Küçük’e para cezası

Ankara 75. Asliye Ceza Mahkemesi, bir televizyon programında HDP milletvekilleri Hüda Kaya ve Ömer Faruk Gergerlioğlu’na “terörist” diyen Cem Küçük’e 6 bin 620 TL adli para cezası verdi. Gergerlioğlu, mahkeme kararı için “İfade özgürlüğü kazanacak. İftiracılar kaybedecek” dedi.
Cem Küçük, 16 Şubat 2021 tarihinde Habertürk TV’de katıldığı “Açık ve Net” isimli programda; “Hüda Kaya diye bir tane terörist milletvekili var, Hüda Kaya bakın çok net söylüyorum Hüda Kaya ve Ömer Faruk Gergerlioğlu teröristtir. Bu ikisi de biri kravat diğeri başörtüsü olan teröristtir. Bana istedikleri kadar da dava açabilirler bu iki terörist milletvekili. Milletvekili demeye de bin şahit ister” dedi.
HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya ve HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, ertesi gün Küçük hakkında Ankara Başsavcılığı’na şikayet dilekçesi verdi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, şikayetten üzerinden 7 ay sonra 10 Eylül 2021 tarihinde Küçük hakkında “Sesli Yazılı veya Görüntülü Bir İleti ile Hakaret” suçundan 1 yıldan 2 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırladı.
HÜKÜM BU KEZ ERTELENMEDİ
Ankara 75. Asliye Ceza Mahkemesi’nin iddianameyi kabul etmesiyle açılan davada 19 Temmuz’da karar çıktı ve mahkeme Küçük’e 6 bin 620 TL adli para cezası verdi. Mahkeme aynı zamanda Küçük’ün daha önce hakkında verilen “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” ilişkin denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlemesi sebebiyle hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükmünün uygulanmasına yer olmadığına hükmetti.
“CEM KÜÇÜK VE ONA BENZERLERİNE TAVSİYEM, ARTIK BU HAKARETLERDEN VAZGEÇSİNLER”
HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Küçük’ün mahkumiyet kararı sonrasında ANKA Haber Ajansı’na şunları söyledi:
“Bana ve Hüda Kaya’ya ‘terörist’ diyerek hakaret eden Cem Küçük’e mahkeme haddini bildirdi. Ankara 75. Asliye Ceza Mahkemesi, yaptığı yargılama sonucunda 6 bin 620 lira para cezası ödemeye mahkum etti. Bu mahkumiyet, önemli. Çünkü, ulu orta insanlara hakaret etmeyi, iftira etmeyi çok kolay zanneden kişilerin cezalandırılması gerekiyor. Ben hiç kimseye hakaret etmem. Bana hakaret eden karşısında ise mahkemeye başvurmaktan hiç çekinmem. Çekinmedim ve sonuna kadar da takip ettim. Bunu bize hakaret eden herkes de çok iyi bilsin. Biz, mutlak suretle ifade özgürlüğüne inanırız ama hakaretin de cezasız kalmaması için elimizden geleni yaparız. Cem Küçük ve ona benzerlerine tavsiyem, artık bu hakaretlerden vazgeçsinler ve ceza yediklerini görsünler. İfade özgürlüğü, kazanacak. İftiracılar kaybedecek.”
Hiç yüzü kızarmamış suçlunun!
Almış cezayı, bir de üstüne Yargının iktidara bu sefer niye bağlı olmadığını soruyor!
Üstelik yine iftiralar saçarak!
Yargı önünde yine cezayı yiyecek 🙂 https://t.co/pijICMopro
— Ömer Faruk Gergerlioğlu (@gergerliogluof) August 3, 2022
GERGERLİOĞLU: HİÇ YÜZÜ KIZARMAMIŞ SUÇLUNUN, LAFI UZATMA PARAMI ÖDE
Cem Küçük’ün yazısını alıntılayan HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, ‘‘Hiç yüzü kızarmamış suçlunun! Almış cezayı, bir de üstüne Yargının iktidara bu sefer niye bağlı olmadığını soruyor! Üstelik yine iftiralar saçarak! Yargı önünde yine cezayı yiyecek 🙂 Lafı uzatma, paramı öde!
Analiz
Gazeteci Mehmet Gündem tutuklandı

Milliyet ve Zaman gazetelerinde yaptığı röportajlarıyla tanınan gazeteci Mehmet Gündem, ikinci kez tutuklandı. Daha önce 20 ay hapis yatan Gündem, “Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’na üye olmam örgütsel bir faaliyet olarak yorumlanıyor. Ortada suç yok, ama ben suçlanıyorum.” demişti.
Gülen Hareketi’ne üyelik iddiasıyla yürütülen soruşturmalar kapsamında 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılan gazeteci Mehmet Gündem ve eşi Mine Gündem, maruz kaldığı hukuksuzluklar nedeniyle Türkiye’den ayrılırken Edirne’de tutuklandı.
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kapatılan Gazeteci ve Yazarlar Vakfı yönetici, üye ve çalışanlarına yönelik soruşturmaları kapsamında 1 Kasım 2017’de gözaltına alınan Gündem, 20 ay hapis yattıktan sonra Temmuz 2019’da tahliye edilmişti.
İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yargılanan Gündem, “25 yıllık gazeteciyim. Mesleğimizde iletişim esastır. 1995’ten beri aynı telefonu kullanıyorum. Toplumun her kesiminden insanla tanıştım. 2016’dan bu yana bir tarama yapılıp ‘çatı irtibatı’ bulunmak istenmiş. Oldukça geniş olan çevrem dar bir alana hapsedilmiş. 2015 yılında Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’na üye olmam örgütsel bir faaliyet olarak yorumlanıyor. Üyeliğim döneminde ilgili vakfın terör örgütü statüsünde olduğuna dair bir tespit yok. Ortada suç yok, ama ben suçlanıyorum.” demişti.
Milliyet ve Zaman gazetelerinde yaptığı röportajlarıyla tanınan Mehmet Gündem’in Abdullah Gül’ün hayatını anlattığı Cumhurbaşkanım Mektubunuz Var, İshak Alaton, Fethullah Gülen’le 11 Gün, Gündemdeki Altanlar, Zaman’a Konuşanlar adlı biyografi kitapları bulunuyor.
-
Gazete manşetleri5 gün önce
SBK listesi medyada bir gazetecinin daha biletini kesti !
-
Televizyon4 ay önce
Can Ataklı: Normal bir ülke olsa Cevheri Güven’in anlattıklarıyla kıyamet kopardı !
-
Gazete manşetleri3 ay önce
Aynur Doğan konser yasağına karşı sessizliğini bozdu
-
Gazete manşetleri2 ay önce
Bülent Keneş: Keşke Deniz Feneri’ni daha fazla araştırsaymışım
-
Gazete manşetleri2 ay önce
Fazıl Say’dan sosyal medya yasa teklifine tepki: Haberleri okudukça bu ülke için derinden üzülüyorum
-
Analiz4 ay önce
Erdoğan, Prens Salman’dan randevu alabilmek için İbrahim Karagül’ü de harcadı
-
Gazete manşetleri3 ay önce
Ezgi Mola’ya Musa Orhan’a Hakaretten Ceza
-
Gazete manşetleri3 ay önce
Vatandaştan A Haber’e habercilik dersi!