Diğer
“Şakkadanak dolar satarım” çıkışıyla gündeme gelen Necmettin Batırel enflasyondan Özgür Demirtaş’ı sorumlu tuttu !

Finans profesörü Özgür Demirtaş ile katıldığı canlı yayında “10 milyar doları şakkadanak satarım” çıkışıyla gündeme gelen Türkiye gazetesi yazarı Necmettin Batırel, yazısında yüksek enflasyon sorumlusunun “kamuoyunda bazı finans profesörü olarak bilinen yıkıcılar” olduğunu savundu. Demirtaş da, isim vermeden kendisine yüklenen Batırel’e yanıt verdi.
Dolar, TL karşısında yükselişini sürdürürken, 2017 yılında doların piyasadaki yükselişinin önlemesi konusunda “Merkez Bankası Başkanı olsam, 10 milyar dolar şakkadanak satarım! Şaşırır millet, dolar düşer” önerisinde bulunan Türkiye yazarı Necmettin Batırel’den enflasyonla ilgili bir çıkış daha geldi.
Batırel, finans profesörü Özgür Demirtaş’a göndermede bulunduğu yazısında şu ifadeleri kullandı:
“Bugün, içinde bulunduğumuz yüksek enflasyonun 1 numaralı sorumlusu kamuoyunda bazı finans profesörü olarak bilinen yıkıcılardır. Bunlar sürekli Türk lirasının ve Türk ekonomisinin aleyhinde yıllarca yorum ve görüş yayınlayarak halkı zehirlediler. Vatandaş bunları adam zannetti, korktu, elinde ne varsa yoksa dövize çevirdi, kendini garantiye aldığını zannetti. Oysa farkında olmadan enflasyon canavarını besledi, büyüttü şimdi herkesi yiyor. Bu köşede Türk’ün Türk’ten başta dostu yoktur, kendi paranıza güvenin onu yıkmayın diye söylemekten dilimde tüy bitti. Dinletemedim. Bugün bankalarda hâlâ 138 milyar dolar tutuyorlar. Kurlar yükseldi, TL eridi. Peki kim kazandı? Türkiye düşmanları… Utanmadan hükûmete suç buluyorlar. Hâlbuki bu para TL olarak kalsaydı, bugün ne kur baskısı olacak, ne de fiyatlar tavana çıkacaktı. Yatırımlar patlayacak, cari açık ve enflasyonun yerinde yeller esecekti… Gerçek suçlular ellerini kollarını sallaya sallaya dolaşıyor, hâlâ ahkâm kesiyor. Bu dünyada rahat etmek istiyorsan kardeşim dostunu düşmanını bileceksin. Körle yatarsan şaşı kalkarsın.”
Özgür Demirtaş da Batırel’in ifadelerine yönelik Twitter’dan “Bir an şaka sandım. Vallahi demiş. Billahi demiş. Akıllarını yitirmeye başladılar” yanıtını verdi.
Bir an ŞAKA sandım. Vallahi Demiş. Billahi demiş.
Akıllarını yitirmeye başladılar 😳😳😳🤦♂️🤦♂️🤦♂️ https://t.co/vpA8IqLs5m
— Özgür Demirtaş (@ProfDemirtas) July 16, 2022
Diğer
Gazetecilere zarflarla para dağıtan AKP’liler kim? Cüneyt Özdemir açıklamak zorunda

Cüneyt Özdemir’in Sezgin Baran Korkmaz’la görüşmeleri üzerinden kendisine sataşan Hilal Kaplan’a yönelik açıklamalarında dikkat çeken çok önemli bir detay var.
Özdemir, kendisini karalamaya çalıştığını iddia ettiği Kaplan’a, yönetim kurulu üyesi olduğu TRT’den aldığı teklifler üzerinden cevap verdi.
“AK Parti’nin en değer verdiği yer olan TRT’nin yöneticilerinden 5 kez genel yayın yönetmenliği, anchormanlik ve haber dairesi başkanlığı için teklif aldım” dedi.
TRT yöneticileri ile yemek yediğini de belirten Özdemir, teklifleri kabul etmediğini söyledi.
Kendisine teklif getiren AKP’lilerin sadece TRT yöneticilerinden ibaret olmadığını da ifade etti Özdemir.
AKP’lilerin tekliflerini şöyle açıkladı: “‘Sizin kanala biz ortak olalım. Kanala para verelim’ dediler. ‘İstemiyorum’ dedim. ‘Size zarflarla para yollayalım’ dediler. Abicim biz zarf marf istemiyoruz. Biz de yok o. Bütün medya dünyasında böyle, biliyorum. Zarflarla işliyor. Bu pisliğin bir parçası oldukları için herkesi bu pisliğin içinde zannediyorlar.”
Hilal Kaplan’a, “Madem ben pis ilişkileri olan bir adamdım, AKP’liler bana neden bu kadar teklif yaptı?” sorusunu yöneltmiş oldu mealen.
Özdemir’in sorusuna Kaplan’ın ne cevap vereceğini, hatta o kadar tehditten sonra cevap verip vermeyeceğini de bilemiyorum.
Kaplan o kadar ağır suçlamaya karşı, günlerdir susuyor, tek kelime etmiyor. Özdemir’in “Pelikan belgeseli” tehdidi amacına ulaşmış olabilir.
Aynı soruyu biraz değiştirerek ben Özdemir’e sorayım:
Madem sen dürüst bir gazetecisin, AKP’liler bu kadar cazip teklifi neden sana yaptı?
Cevap bekleyen hususlar tek sorudan ibaret değil elbette.
Yüzlerce gazeteci, sırf gazetecilik yaptıkları için hapse atılmış ve Türkiye dışına çıkmak zorunda kalmışken,
AKP’liler senin kara kaşına, kara gözüne mi vuruldu da seni TRT’nin başına geçirmek için canla başa çaba sarfettiler?
Neden senin Youtube kanalına ortak olmak ve para desteği vermek istediler?
Sana, Reza Zarrab modeli, zarflar içinde para göndermeyi teklif etme cesaretini nasıl buldular kendilerinde?
AKP’liler her önlerine gelen gazeteciye zarfla para teklif etmezken, neden sen?
En az bunlar kadar önemli iki soru daha var;
Medyada gazetecilere zarflarla para dağıtan AKP’liler kimler?
Hangi gazeteciler AKP’lilerden zarflarla para alıyor?
İddia sahibi sensin Cüneyt Özdemir!
Eğer gerçekten namuslu ve dürüst bir gazeteciysen, en azından sana zarfla para göndermeyi teklif eden AKP’lilerin kimler olduğunu açıklamak zorundasın.
“Pelikancılar belgeseli” ve “gazetecilere zarflarla para veren AKP’liler” iddianda samimiysen, bunları tehdit maksatlı olarak değil de dürüstlük gereği gündeme getirdiysen, yani namuslu bir insansan, bu soruları cevaplandırmaya mecbursun.
İddiaların, açıklamaların ve yapacağını ilan ettiğin “Pelikancılar belgeseli”, senin için bir nevi turnusol kağıdı olacak.
Ümitli değilim ama ben takipçisi olacağım.
Diğer
Justin Bieber’dan Şemdinlili Sofi Ömer videosu

Şarkıcı Justin Bieber, Instagram hesabından Şemdinlili Sofi Ömer’in halay videosunu paylaştı.
Kanadalı şarkıcı Justin Bieber, sosyal medya hesabından Şemdinlili Sofi Ömer’in halay videosunu paylaştı.
Paylaşımdaki videoya halay müziği yerine rap müziği eklendi.
Diğer
Türk tiyatro oyuncusu Semih Sergen, hayatını kaybetti

Türk tiyatro oyuncusu, yönetmeni, sinema ve dizi oyuncusu, oyun ve şiir yazarı Semih Sergen, vefat etti.
Tiyatroda 100’ün üzerinde başrol oynayan Sergen, 91 yaşında hayatını kaybetti.
Oyuncu Burak Sergen ve Toprak Sergen’in babası olan Semih Sergen’in cenaze töreniyle ilgili açıklama aile tarafından yapılacak.
SEMİH SERGEN KİMDİR?
Semih Sergen dokuz kuşaktır İstanbul’da yaşayan bir ailenin evladı olarak İstanbul’da doğdu. Gençlik yıllarında marangozluktan boyacılığa kadar çeşitli işler yaptı. Tiyatro sevgisi çocukluk yıllarında oluşan Sergen, okuduğu okulun tiyatro kolu başkanı olarak bir bakıma tiyatro hayatına başladı.
Daha sonra ailesinin isteğiyle girdiği Bahriyelik sınavını kazandı. Ancak aynı zamanda gizlice konservatuvar sınavına da girdi. Yıl 1949’da Ankara Devlet Konservatuvarı’nda Nurettin Sevin, Mahir Canova, Cüneyt Gökçer gibi ustaların öğrencisi oldu.
Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Yüksek Bölümünü birincilikle bitirdikten sonra, aradan geçen yıllar içinde pek çok önemli karakteri canlandırdı. Kâh Don Carlos’tu sahnede, kâh III. Selim. Çavuş Musgrave de oldu, Şoför Ahmet de, Mimar Sinan da.
Tiyatroda 100’ün üzerinde başrol oynadı, 40’ın üzerinde oyunu sahneye koydu. Oyunlarını topladığı 11 kitabı ve 17 de şiir kitabı vardır. Türkiye’de ilk 45’lik şiir plağını o hazırladı. Bunu çeşitli kasetler ve CD’ler izledi. Türkiye’de çevrilen ilk fotoromanda Işık Yenersu ile başrolü paylaştı. 1958’de Duvaklı Göl adlı filmle Yeşilçam’la tanıştı.
Başta “Millî Kültür” dergisi olmak üzere, pek çok gazete ve dergiye yazılar yazan Sergen’in Türk Dili dergisinde şiir ve hikâyeleri kabul edilip yayınladı.
-
Gazete manşetleri1 hafta önce
SBK listesi medyada bir gazetecinin daha biletini kesti !
-
Televizyon4 ay önce
Can Ataklı: Normal bir ülke olsa Cevheri Güven’in anlattıklarıyla kıyamet kopardı !
-
Gazete manşetleri3 ay önce
Aynur Doğan konser yasağına karşı sessizliğini bozdu
-
Gazete manşetleri2 ay önce
Bülent Keneş: Keşke Deniz Feneri’ni daha fazla araştırsaymışım
-
Gazete manşetleri2 ay önce
Fazıl Say’dan sosyal medya yasa teklifine tepki: Haberleri okudukça bu ülke için derinden üzülüyorum
-
Analiz4 ay önce
Erdoğan, Prens Salman’dan randevu alabilmek için İbrahim Karagül’ü de harcadı
-
Gazete manşetleri3 ay önce
Ezgi Mola’ya Musa Orhan’a Hakaretten Ceza
-
Gazete manşetleri4 ay önce
Vatandaştan A Haber’e habercilik dersi!