Gazete manşetleri
Murat Kurum’un öğretmen eşi Şengül Kurum’a RTÜK’te üst düzey kadro!
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un matematik öğretmeni eşi Şengül Kurum RTÜK‘te üst düzey bir kadroda görevlendirildi. RTÜK‘e atananlar arasında, milletvekili, bakan, belediye başkanı, üst düzey bürokrat yakını çok sayıda kişinin de olduğu iddia ediliyor.
İddialara göre, Şengül Kurum’a RTÜK’te üst düzey bir kadroda görev verildi. Şengül Kurum’un, RTÜK’ten önce TRT’de görev yaptığı bildirildi. Kurum için, atandığı dönemde tamamı dolu üst düzey kadrolardan birinin boşaltıldığı ileri sürüldü. Yine iddiaya göre, Şengül Kurum’a ulaşmak için aranan RTÜK santralinin görevlisi Kurum’un odasını bağladı, ancak telefona yanıt veren olmadı.
Bakan Kurum daha önce, eşi Şengül Kurum’un matematik öğretmeni olduğunu ifade etmişti.
Diğer atamalara ilişkin iddialar ise şöyle:
AKP MİLLETVEKİLİNİN EŞİ DAİRE BAŞKAN YARDIMCISI
AKP Aydın Milletvekili Mustafa Savaş’ın eşi Hamiyet Nilay Savaş. Eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın akrabası olan Hamiyet Nilay Savaş, önce AKP’li Keçiören Belediyesi’nde çalıştı, daha sonra RTÜK’e Kamuoyu, Ölçme ve Yayın Araştırmaları Dairesi Başkan Yardımcısı olarak atandı. Hamiyet Nilay Savaş’ın ismi, Haziran 2015’te kurum bünyesinde düzenlenen görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavına girecek listede yer aldı. Bu listede Hamiyet Nilay Savaş’ın, o tarihte memur kadrosunda olduğu görüldü.
ESKİ AKP MİLLETVEKİLİNİN YAKINI, DAİRE BAŞKAN YARDIMCISI
Eski AKP Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş’ın yakını olduğu ileri sürülen Sinan Göktaş, RTÜK İnsan Kaynakları ve Eğitim Daire Başkan Yardımcısı olarak görevlendirildi. Sinan Göktaş’ın RTÜK’te yapılan pek çok atama işleminde rol oynadığı da iddia edildi.
İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ, DAİRE BAŞKAN VEKİLİ
Millî Eğitim Bakanlığı’nda İngilizce öğretmeni olarak görev yapan Osman Arvas, RTÜK Uluslararası İlişkiler Dairesi’nde memur olarak atandı, bir süre sonra daire başkan yardımcısı olarak görevlendirildi. Arvas, RTÜK’ün internet sitesindeki bilgilere göre; şu anda aynı dairede Daire Başkanlığı görevini vekaleten yürütüyor. Arvas’ın makamına, hakkındaki iddiaları sormak için not bırakıldı. Ancak dönüş yapılmadı.
RTÜK 1. HUKUK MÜŞAVİRİNİN KARDEŞİ, DAİRE BAŞKAN YARDIMCISI
RTÜK 1. Hukuk Müşaviri Özlem Sevgi Keleş’in kız kardeşi Özgül Keleş, RTÜK’te İnsan Kaynakları ve Eğitim Daire Başkan Yardımcısı olarak atandı. Keleş’in de hakkındaki iddialara ilişkin sorulara dönüş yapmadığı bildirildi.
TRT GENEL MÜDÜR YARDIMCISININ EŞİNE KADRO
TRT Genel Müdür Yardımcısı Hasan Öymez’in eşi Zeynep Öymez’in de RTÜK’te memur olarak görevlendirildiği ileri sürüldü. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Ağustos 2022’de, Zeynep Öymez’in görevini, kurula gelip gelmediğini; RTÜK’ün bağlı olduğu Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un yanıtlaması istemiyle hazırladığı soru önergesi ile TBMM gündemine taşıdı. Özel’in soru önergesine Bakanlık tarafından henüz yanıt verilmedi.
BAKAN ERSOY’UN DANIŞMANININ KARDEŞİ, DAİRE BAŞKAN YARDIMCISI
RTÜK’ün bağlı olduğu Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un danışmanı olduğu belirtilen Neşe Çıldık’ın kardeşi Ferudun Çıldık, RTÜK İdari ve Mali İşler Daire Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyor. ANKA, Ferudun Çıldık’a; kardeşinin etkisi ile RTÜK’te daire başkan yardımcısı görevine atandığı yönündeki iddiaları aktardı. Çıldık, iddiaları kabul etmedi, kamu görevlisi olduğu için konuşamayacağını belirtti.
AİLE VE SOSYAL HİZMETLER BAKANLIĞI BÜNYESİNDEN, DAİRE BAŞKANLIĞINA
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde çalışan Abdullah Gülünay. Kars Valiliği Özel Kalem Müdürlüğü’nde görev aldı. Gülünay, şu anda RTÜK Strateji Geliştirme Dairesi Başkan Yardımcısı. Gülünay, hakkında kendisine özel kadro ihdas edildiği yönündeki iddiaları kabul etmedi.
BAKAN BOZDAĞ’IN YAKINI OLDUĞU İDDİA EDİLEN GÜRAN RTÜK’TE
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın yakını olduğu iddia edilen Ömer Faruk Güran. Güran’ın RTÜK İnsan Kaynakları ve Eğitim Daire’nde üst düzey bir kadroda görev yaptığı ileri sürüldü. Güran’ın, Twitter hesabında kendisini “Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Müdür” olarak tanıttığı görüldü. Güran’ın Twitter hesabında, Bakan Bozdağ ile ilgili paylaşımların yapılması dikkati çekti.
DAİRE BAŞKAN YARDIMCISININ HEMŞİRE EŞİ DE RTÜK’TE
RTÜK İzin ve Tahsisler Dairesi Başkan Yardımcısı Yasin Yiğit’in eşi Gülay Yiğit bir devlet hastanesinde hemşire olarak görev yapıyordu. Önce; Kamuoyu, Yayın Araştırmaları ve Ölçme Dairesi Başkan Yardımcısı olarak atandığı, daha sonra kadrosunun müdürlük statüsüne indirildiği iddia edildi.
RTÜK BASIN MÜŞAVİRLİĞİ BİLGİ VERMEDİ
İddia edilen atamalar, RTÜK Basın Müşavirliği’ne de soruldu. Basın müşavirliği ise bilgi verilemeyeceğini bildirdi.
RTÜK’ün faaliyet raporlarına göre, kurumdaki personel sayısı 2019 yılında 434, 2020 yılında 522, 2021 yılında 557 ve 2022 yılında 610 kişiden oluşuyor. Eylül 2022 itibarıyla kurum personeli sayısı 637’ye yükseldi.
Gazete manşetleri
Kılıçdaroğlu’ndan Uğur Dündar’a zehir zemberek sözler
CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ‘Tarih onu affetmeyecek’ diyerek cumhurbaşkanlığı adaylığı üzerinden kendisini eleştiren Sözcü yazarı Uğur Dündar’a ateş püskürdü.
14-28 Mayıs Genel Seçimlerinde cumhurbaşkanlığına aday olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhur İttifakı’nın adayı Tayyip Erdoğan’a kaybetti.
Seçimi kaybeden Kılıçdaroğlu’nun adaylığı muhalif cephede tartışmalara neden oldu.
Kılıçdaroğlu’nu eleştiren isimlerden biri de Sözcü yazarı Uğur Dündar.
Uğur Dündar, katıldığı bir televizyon programında yerel seçim sonuçlarını değerlendirirken, Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel seçimlerde aday olması ile muhalefetin tarihi bir fırsatı kaçırdığını vurgulayarak “Tarih onu asla affetmeyecek” dedi.
Dündar ayrıca geçtiğimiz günlerde bir köşe yazısında cumhurbaşkanlığı seçimi için ‘Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın aday gösterilmesi gerektiğini, CHP’nin ve ‘Altılı Masa’nın başındaki Kemal Kılıçdaroğlu’nun resti görmek yerine, kendi adaylığını dayattığını ve Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybettiğini’ kaleme aldı.
Kılıçdaroğlu, kendisini ve Cumhurbaşkanlığı adaylığını hedef alan CHP yandaşı Sözcü yazarı Uğur Dündar’a ateş püskürdü.
Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
“Geçmişe ve Geleceğe Not düşelim! Sayın Uğur Dündar’a açık mektubumdur…
Sağdan soldan vatan evlatlarının idamlarıyla sonuçlanan 68 kuşağı fırtınasında gemisine dalga vurmamış Uğur Dündar, 1980 darbesinin “Bizim Uğur”u, TRT Genel Müdürü…
Bizim kuşağın onur abidelerinden Tarık Akan’ın yumruklaştığı, dürüst ve mücadeleci gençlik-kafalarında bitlerle işkencelerden geçerken-ayağına taş değmemiş, nezaket ziyaretlerinin müdavimi Uğur Dündar…
“Gün geçmiyor ki” cümlesiyle başladığı her haber programında, fonda gerilim müzikleriyle süslediği ve toplumun inanç noktalarına temas ederek 28 Şubat sürecinin alt yapısında emeği olan, iş başörtü sorununa geldiğinde; “İnadına mini etek, inadına dekolte” sloganlarına katkı sunan Uğur Dündar…
Sağlık skandalı haberi adı altında “Tesettür Faciası” başlığıyla, toplumdaki kutuplaşmanın her daim ekmeğini yiyen, fildişi kulelerinin tepesindeki konforlu alanını inşa edebilmek için büyük “fedakarlıklar” yapan, andıçların Uğur Dündar’ı…
“SİZİN ÇARKINIZ YİNE ‘ŞANLI ŞANLI’ DÖNER”
Her alanda, mevcut baskıcı iktidarın, sizin de içerisinde arkadaşlarınızın olduğu (ki bence onlar öyle sanıyor) muhalifler, davalarla, hapislerle, saldırılarla mücadele edip bedel öderken, sizin çarkınız yine “şanlı şanlı” döner Uğur Bey.
Senin de bildiğin ama hiç hoşuna gitmeyecek bir sır vereyim; Biz helalleştik… Bu ülkede, Cumhuriyet Halk Partisi’ne bırakın oy vermeyi, adını duyunca besmele çeken muhafazakârlarımızla helalleştik.
1960’lardan kalma sağ sol kavgasının kötü mirasıyla yüzleştik. Bizlere inançsız ve din düşmanı gözüyle bakan sağcı kardeşlerimizle de helalleştik…
İç Anadolu ve doğusu dahil, bırakın milletvekili çıkarmayı temsilci gönderemediğimiz şehirlerimizle konuştuk, anlaştık, helalleştik…
Darbelerle, 28 Şubatlarla, faili meçhul cinayetlerle, idamlarla yüzleştik.
Geçmişte yaşadığımız bütün travmalarımızı, öfkelerimizi, intikam duygularımızı ebediyen toprağa gömdük. Bütün farklılıklarımızı kabul ettik, sevdik ve kucaklaştık. Artık buradan size ve temsil ettiğiniz kimliğe ekmek çıkmaz!
Bunu vatanperver dostlarımızla yaptık. Başta kıymetli dostum Sayın Karamollaoğlu olmak üzere 6’lı masanın liderleri ile yaptık.
Nasıl yaptığımızı da anlatayım. Berkin Elvan’a da ağladık, Eren Bülbül’e de… Sinan Ateş ile de vurulduk, Tahir Elçi ile de… Deniz Gezmiş’le de sehpaya çıktık, Mustafa Pehlivanoğlu ile de…
Ergenekon kumpası mağdurlarına da destek olduk, suçsuz günahsız KHK mağdurları anaokulu öğretmenlerine de…
Yürüdük Uğur Bey. Hak için halk için yürüdük. Yolumuza kurşunlar bırakıldı yürüdük…Pislikler döküldü yürüdük…
“SİYASİ RÜŞVET ALDINIZ” İMASINA SUSMAM!
Terör örgütleri kuşun sıktı, linçlendik, içerisinde bulunduğumuz ev için “Yakın o evi” dediler, defalarca ölüm tehditleri ve suikastlara karşı yürüdük.
Cumhuriyet Halk Partisi çok değişti Uğur Bey. Artık toplumun büyük bölümünü öcü gibi gördüğü bir parti değil. Bakın TV programında değerli kardeşim Cemal Enginyurt, size karşı millet ittifakını ve helalleşmemizi nasıl savunuyor, siz ise nasıl da inkar ediyorsunuz.
Siz hiç değişmemişsiniz! Hala 1970’lerde, 80’lerde, 90’larda yaptığınızı yapmaya çalışıyorsunuz. Bu sefer olmaz!
Toplumun inanç ve değerleri ile siz ve temsil ettiğiniz kimliğiniz, mıknatısın iki ayrı kutbu gibisiniz. Siz Cumhuriyet Halk Partisi’ne ve toplumsal barışa yaklaştıkça seçimlerde broşürlerimizi dağıtan başörtülü kardeşlerimiz, bütün kırgınlıklarını unutan Kürt kardeşlerimiz, vatanperverlik çatısı altında bütünleştiğimiz sağcı kardeşlerimiz, kısacası bu ülkenin ötekileri bizden uzaklaşıyor. Buna müsaade edemeyiz.
Belki biraz kırıcı oldu ama kusura bakmayın Uğur Bey bunlar gerçekler. Bana, canlı yayınlarda Dış devletlerin ajanı olup olmadığımı soracak kadar dengenizi yitirdiniz, ses çıkarmadım.
Şahsıma dilediğiniz kadar saldırabilirsiniz ama kardeşliğimizi dinamitlemenize müsaade etmem.
Kendi adaylığımı dayatmak için siyasi rüşvet dağıttım iddialarınıza susarım ama 6’lı masa bileşenlerine “siyasi rüşvet aldınız” imasına susmam, bu birlikteliği bozdurmam!
“TARİH KİMİ AFFEDECEK, KİMİ AFFETMEYECEK?”
Sizin tabirinizle; “Ben Kemal Kılıçdaroğlu’nu 70’li yıllardan beri tanırım. Kemal Bey’in asıl işi hesap sormaktır. Devletin nice kayıp trilyonlarını, tüyü bitmemiş yetim hakkını, yurt dışından getirmiş ve hazineye irat kaydettirmiştir.” El hak doğrudur Uğur Bey. Benim asıl işim hesap sormaktır.
Büyük emeklerle ve ödenen bedellerle tesis edilen bu kardeşlik yapısına, bu toplumsal ittifaka ve bu helalleşmeye saldırmayı sürdürürseniz, milletin uygarlık yolundaki bu anlaşmaya halel getirmeye çalışırsanız, bunun hesabını sorarım.
Toplumu kutuplaştırma, ayrıştırma, partimi yeniden halktan koparma çabaları ve çalışmaları olduğunu hissettiğim zaman Uğur Bey, SİYASİ ARENADA MAKOSENLERİMİ TEKRAR GİYERİM ve bedeli ne olursa olsun bu uğurda mücadelemi veririm.”
Gazete manşetleri
Gazeteci Türkeş, Dilipak ailesinin İsrail’le ticari ilişkilerini deşifre etti
Yazar Dilipak’ın kendisinden oğlu için bir ricada bulunduğunu belirten Türkeş, muhafazakar yazarın ailesinin İsrail’le olan ticari ilişkilerini de deşifre etti.
Gazeteci Muhammed Tayyar Türkeş, muhafazakar yazar Abdurrahman Dilipak hakkında ilginç bir iddiayı sosyal medya hesabından paylaştı.
15 Temmuz sonrası röportaj yaptığı Dilipak’ın kendisinden oğlu için bir ricada bulunduğunu belirten Türkeş, muhafazakar yazarın ailesinin İsrail’le olan ticari ilişkilerini de deşifre etti.
İddiaya göre Bursa TV’de yayınlanan röportaj sonrası Dilipak, Türkeş’ten oğlunun İsrailli ortakları ile Bursa Büyükşehir Belediyesi’nde girdiği bir ihale konusunda yardım istedi.
Türkeş’in paylaşımı şöyle:
İŞİ İSRAİLLİ PARTNERİMLE YAPIYORUM
“Şimdi Dilipak..
15 Temmuz sonrası Abdurrahman Dilipak ile Bursa TV olarak evinde bir röportaj gerçekleştirdik.
Bu röportaj bitiminde Bursa’dan geldiğimizi bildiği için bize Bursa Büyükşehir Belediyesi’nde oğlunun bir işinin olduğunu ve halle olması için yardım etmemi istedi.
Ve ertesi gün oğlu Taha ile Beylerbeyi Mado’da buluştuk.
Nasıl yardımcı olabileceğimi sorduğumda,
Bursa Büyükşehir belediyesine sanal şehir uygulaması için teklif verdiğini kamerayla tüm şehrin Sokak sokak adım adım dolaşılacağını kaydedeceklerini isterse insanların burada Bursa’ya gelmeden sanal ortamda gezebileceklerini anlattı.
Ben de kendisine Türkiye’de böyle bir teknolojinin olmadığını bu teknolojinin hangi ülke menşeili olduğunu sordum.
O da bana, “İsrailli bir ortağım var!
Bu teknoloji İsrail’e ait ben bu işi partnerim ile beraber yapıyorum” dedi.
“Bir bakacağım” diyerek yanından ayrıldım.
Bursa’ya döndüğümde ise Bursa Büyükşehir Belediyesi’ndeki o dönem yetkili o işe bakan arkadaşla görüşerek aynen şu cümleleri söyledim. (Fehim)
“Bak” dedim “Bu Abdurrahman Dilipak Denen kişinin oğlunun kartı ve bu şirketin ortağı bir Yahudi eğer bu şirkete Bursa Büyükşehir Belediyesi’nden herhangi bir iş verdiğinizi duyarsam canınızı okurum” diyerek elimden geleni yaptım.
Hikaye bu kadar..
Ne Dilipak, Ne de Elleri…”
https://x.com/tayyarturkes/status/1777640673275007384?s=46&t=36bb5QIaP8Zy2yh6yMBx_Q
Gazete manşetleri
Mustafa Sandal’dan Aleyna Tilki’ye tavsiye: Bırak dışarıyı, şarkılarına konsantre ol
Mustafa Sandal, Aleyna Tilki ve menajeri arasında yaşanan tartışma hakkında, “Bunlar her zaman olacak, onun daha çok hırslanıp, daha çok istemesi lazım” dedi.
Mustafa Sandal, son dönemde Aleyna Tilki ile menajerinin arasında yaşanan tartışma hakkındaki konuştu. Sandal, “Zaman zaman her kariyerde zorlandığın anlar olabilir. Bazı durumlarda bunları aşabilmek lazım. Sen bırak dışarıyı, şarkılara, işine konsantre ol” ifadesini kullandı.
Habertürk’ten Eren Gürel’in haberine göre, Tilki’ye tavsiyelerde bulunan Sandal, “Aleyna, çok özel bir yetenek. Zaman zaman her kariyerde zorlandığın anlar olabilir. İstemediğin yerlere sürüklendiğin anlar da olabilir. Bazı durumlarda bunları aşabilmek lazım. Kendi yeteneğine güveneceksin bence. Sen bırak dışarıyı, şarkılara, işine konsantre ol. Pozitif ol her zaman. Benim düşüncem bu yönde” dedi.
‘DAHA ÇOK HIRSLANIP, DAHA ÇOK İSTEMESİ LAZIM’
Sandal sözlerine, “Ben böyle bir zorbalığa maruz kaldıysam da umursamadım. Bana bile engel teşkil etmedi bu durumlar. Hep şarkılara konsantre oldum. Olmuşsa da teğet geçmiştir beni… Belki bizim için de haz etmeyenler olmuştur. Bunlar her zaman olacak, onun daha çok hırslanıp, daha çok istemesi lazım” diye devam etti.
Muhabirlerin, “Yılbaşı ve özel günlerde sahnede oluyorsunuz. Bir özel günü evde geçirmek ister misiniz?” sorusuna yanıt veren Sandal, “Bizim işimiz bu. Nasıl ki hemşire, doktor işinin başında oluyorsa biz de sahnede olmak zorundayız. Özel günlere benim bakış açım biraz farklı. Hayat ile olan ilişkim, sağlıklı olduğum her gün aslında özel gün. Çocuklarınla olduğun bir günde pozitif bir gün geçirebiliyorsan zaten özel gün diyebiliriz buna. Ben öyle bakmıyorum hayata yani… Hayata her adımımı attığım gün, her sabaha uyandığım gün özel bir gün aslında…” ifadelerini kullandı.
‘TAMAMEN NEGATİF ENERJİLERDEN ARINMIŞ BİR YIL OLSUN’
2023 yılını da değerlendiren Mustafa Sandal, “2024 ülkemize ve bütün dünyaya güzel enerjiler getirsin. Duyduğumuz abuk sabuk şeyler inşallah olmaz. Ben tamamen negatif enerjilerden arınmış bir yıl olsun istiyorum. 2023’te çok kötü günler yaşadık. Deprem canımızı çok yaktı. Birlikte kenetlenip, pozitif şeyler yaşamaya ihtiyacımız var” dedi.
-
Gazete manşetleri2 yıl önce
SBK listesi medyada bir gazetecinin daha biletini kesti !
-
Gazete manşetleri2 yıl önce
AKP Cehaleti: TRT, Çanakkale Zaferi ile Sarıkamış’ı karıştırdı
-
Gazete manşetleri1 yıl önce
Aslı Erdoğan: Sesimizin Almanya’da ustalıkla kısıldığını düşünüyorum
-
Televizyon2 yıl önce
Can Ataklı: Normal bir ülke olsa Cevheri Güven’in anlattıklarıyla kıyamet kopardı !
-
Gazete manşetleri2 yıl önce
Aynur Doğan konser yasağına karşı sessizliğini bozdu
-
Analiz2 yıl önce
Cüneyt Özdemir’in Pelikan itirafları ve gazeteciliği: Herkes yesin, bulaşmıyorum
-
Gazete manşetleri2 yıl önce
Hande Fırat’ın eşi Ukrayna’yı işte böyle dolandırdı !
-
Gazete manşetleri2 yıl önce
Latif Şimşek istifa etti: Kalleş saldırıyı kınamadılar