Gazete manşetleri
MHP’li Semih Yalçın, Turgay Ciner ve Habertürk’ü hedef aldı ! “Elbet bir gün hesaplaşılacak!”

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, son dönemde yayınlarının Millet İttifakı karşıtı olduğu gerekçesiyle Habertürk TV’yi hedef aldı.
“Habertürk yönetiminin, uzunca bir süredir doğrudan partimiz aleyhinde tavır içine girdiği ve şiddeti adım adım artan bir tonla MHP muarızlığını sahnelediği gözlerden kaçmamaktadır” diye yazan Semih Yalçın sosyal medya hesabından uzun bir açıklama yaptı.
Semih Yalçın Habertürk’ün sahibi iş insanı Turgay Ciner’i de hedef alarak şunları paylaştı:
“Habertürk’ün MHP aleyhindeki yayınlarını ısrarla devam ettirmesi üzerine zaman zaman partimizce verilen sert tepkilere televizyon yönetiminden pişkin ve cüretkâr bir üslupla cevap verilmiş, ‘olgulara dayanmayan ve hakkaniyetli olmayan iddialarda bulunduğumuz’ öne sürülmüştü.
Bu örneklerden birisinde şu anda yayınlanmakta olan Habertürk Gündem’de Kürşat Oğuz’a gönderdiğimiz ÖSYM Başkanı ile bilgilerin Berhan Şimşek gibi yazısı turası silinmiş birisinin insafsızlığına teslim edilmesidir.
Habertürk’ün bu davranış tarzında ele alınacak taraf bulunmayan programlarında dikkati çeken yanlışlardan en büyüğü; Meclis’te temsil edilen ve maşeri vicdanı aksettiren MHP’nin kurumsal kimliğinin, medya kuruluşu sıfatıyla hedef alınmasıdır.
Gazeteciliğin temel normları arasındaki tarafsızlık ilkesine aykırı olan bu tutum, Türkiye’de yerleşik demokratik teamüllere de mugayir ve hukuksuzdur.
Ayrıca Habertürk’ün hakikatleri setreden densiz ve volümü patronu tarafından ayarlanmış cevaplarında yer alan ifadeler, çalışanların veya televizyonu yöneten maaşlı kadroların kullanmaya yeltenebileceği bir üslup değildir.
MHP’nin kurumsal kimliğini ve siyaset anlayışını eleştiren söz konusu kinayeli ve göndermeli ifadeler, düpedüz patronaj aklı ve şark kurnazlığı numunesidir.
Haddini bilmez MHP aleyhtarı yayınların arkasında patronunun teşvik ve dayanağı olmasa hiçbir Habertürk çalışanının bu kadar cüretkâr olması mümkün değildir.
Halkın sesi, Hakk’ın savunucusu olması gereken Habertürk; sahibinin sesine dönüşmüştür.
Milletin birlik ve bütünlüğü, devletimizin bekası için mücadele eden MHP aleyhinde bilinçli ve programlı surette hayata geçirilen yayın politikalarının arkasındaki patronajı görüyoruz.
Habertürk’ün partimiz aleyhindeki yayınlarının arkasında bu kara kanalın sahibi olan Turgay Ciner’in MHP’ye husumeti yatmaktadır.
Uyarılarımızın kulağına küpe olmadığını gördüğümüz Turgay Ciner, geçmişteki siyasi tartışmalar üzerinden Habertürk çalışanlarını MHP’ye ve Cumhur İttifakına maksatlı olarak saldırtmaktadır.
Ciner, neyine ve kimlere güvenmektedir?
Görünen o ki Habertürk ince ince safını tayin etmiş, kendine yeni bir misyon belirlemiştir. Habertürk; Cumhur İttifakı aleyhtarlığı, felaket tellallığı ve haysiyet cellatlığı taşan yayın politikalarında Amerikancı Fox TV’yi ve Oda TV’yi yalnız bırakmamaya karar vermiştir.
ISRARLA SÜRDÜRÜLMEKTEDİR
Son yerel seçimlerden beri Habertürk’ün yayın politikalarında terazinin miyarı şaşmış, sol kefesi ağır basmaya başlamıştır. Bu tür yanlı yayınlar, Cumhur İttifakına muhalif politikacılar ve nevzuhur partilerin temsilcileri ekranlara çıkarılarak hâlen ısrarla sürdürülmektedir.
Habertürk’ün sahibi olan Ciner’in, ABD’de giriştiği yatırımlar malumdur. Milletin sırtından kazandığı milyarları yatırım bahanesiyle ABD’ye taşıyan ve kendine New York’ta saray yavrusu malikâne satın alan Ciner, sıkışınca Okyanus Ötesine sığınanların yolundan gitmeye adaydır.
Ciner’in, Türkiye’de Amerikan yönetimi tarafından el altından desteklenen zillet cephesine siyasi yatırım yapmasının da tesadüf olmadığı kanaatindeyiz.
Turgay Ciner, millet düşmanlarına Azrail kesilen MHP’nin ve vazgeçilmez millî çıkarlarımızın karşısında yer almış, zilletçiliğe soyunup PKK’nın siyasi kanadının ve terör sevicilerin yanında saf tutmuştur.
Bu televizyon kanalının, son günlerde zillet ittifakının sözcülerinin ağzından zaman zaman darbe çığırtkanlığı yaptığı da gözümüzden kaçmamaktadır. Hukuksuzluk ve Jakobenizmi davet eden siyaset zangoçlarının, uğursuz çanlarını bu ekrandan çalmaya başlaması da pek manidardır.
Gezi’ci ve darbeci mahfillerin çevirdiği dümenler, yeni bir kirli oyunun hazırlıklarına benzemekte, burnumuza kötü kokular gelmektedir. Malum ekranlarda CHP ve yoldaşlarının milleti ve millî iradeyi ağızlarına almaması ve sürekli tribünlere oynaması hayra alamet değildir.
Görünen o ki CHP’nin, demokrasi ve hukuk düzenine müdahale hastalığı nüksetmiştir. Eskiden beri CHP’nin pek mahir olduğu millî irade cellatlığı, yeni bir kisveye bürünmüştür.
Hükümeti demokratik yollardan düşüremeyeceklerini ve Cumhur İttifakını yıpratamayacaklarını anlayanlar, cuntacı kodlarına yaslanarak antidemokratik yollara başvurma niyetlerini açık etmektedir.
Anlaşıldığı üzere CHP’nin asıl gayesi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini ortadan kaldırmak ve cumhurbaşkanını iş başından uzaklaştırmaya yönelik Amerikan merkezli bir planı hayata geçirebilmektir.
TURGAY CİNER’İN YANINA KÂR KALMAYACAKTIR
Zilletçilerin basın ayağındaki payandaları; planlı bir kalkışma ve için söz birliği etmiş gibi, iktidarı yıpratma ve karalama politikalarına hız vermiştir.
Zillet cephesinde olup bitenler, bir yerli komedi filminin nakaratında söylendiği gibi, “Organize işler bunlar.” dedirtmektedir. Oysa bu şer işbirliğinin işlemlerinden zarar gören ne iktidar, ne MHP ne de Cumhur İttifakıdır; asıl zarara uğrayan, doğrudan Türk devletidir.
Habertürk; yazılı gazetecilikte havlu attıktan sonra TV kanalından MHP ve Cumhur İttifakı ile kavgayı ve darbe sevdalılarının safını seçerek en büyük yayın hatasını işlemiş, böylece görsel alandaki hedeflerinden sapıp siyaset ringine çıkmakla nakavt olmayı peşinen kabullenmiştir.
Habertürk’ün Türk milletinin siyasetteki sesi olan MHP’ye düşmanca yayınlarını sevk ve idare etmek, Turgay Ciner’in yanına kâr kalmayacaktır. Elbet bir gün kendisiyle hesaplaşılacaktır.
Ciner, milletten kazandıklarıyla millete tuzak kurmanın faturasını ödeyecektir.
Kendisinin ve el altından destek verdiği CHP ile ayakçılarının hesap etmediği bir husus vardır ki o da millet gerçeğidir.
Millet iradesinin üstünde hiçbir beşeri kuvvet ve kudret yoktur.
Siyasetin alternatifi, millî siyasettir.
İktidarın gerçek sahibi partiler değil, millettir.
Gazete manşetleri
İsmail Saymaz: AKP, Fulya Öztürk’e adaylık teklifi götürdü

Gazeteci İsmail Saymaz, AKP’nin, CNN Türk ‘Özel Haberler Şefi’ Fulya Öztürk’e milletvekili adaylığı teklifi ilettiğini söyledi.
Gazeteci İsmail Saymaz, Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamada AKP’nin, CNN Türk ‘Özel Haberler Şefi’ Fulya Öztürk’e milletvekili adaylığı teklifi ilettiğini söyledi.
AK Parti, gazeteci arkadaşımız Fulya Öztürk’e milletvekili adaylığı teklifi götürdü.
— İsmail Saymaz (@ismailsaymaz) March 23, 2023
Gazeteciliğe 2008 yılında CNN Türk’te başlayan 35 yaşındaki Fulya Öztürk, yaklaşık 2 yıldır aynı kanalda ‘Özel Haberler Şefi’ olarak görev alıyor.
AKP’nin daha önce Müge Anlı, Hilal Kaplan, Hasan Basri Yalçın, Halime Kökce ve Şebnem Bursalı’ya da milletvekili adaylığı teklif ettiği öne sürülmüştü. Gazeteci Talat Atilla, “İktidar kulislerinde Anlı’nın yüzde 2 ile 2,5 oyu olduğuna inanılıyor” demişti.
Müge Anlı ise iddiaları canlı yayında iddiayı yalanlamış ve “Yapmak istesem yaparım. Gelen teklif yok. Benim siyasetle alakam yok” demişti.
Gazete manşetleri
Fatih Portakal’dan Fahrettin Altun’a: Şu diplomayı gösterin

Sözcü TV spikeri Fatih Portakal, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın üniversite diploması konusunda İletişim Başkanı Fahrettin Altun’a çağrıda bulundu: “En azından bu seçimde diplomayı gösterin.”
Seçim tarihi 14 Mayıs olarak açıklandı, cumhurbaşkanı adaylığı için başvurular başladı. Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) yapılan başvurular sırasında ise yaşanan bir durum gündem oldu. Yeniden Refah Partisi (YRP) Genel Başkanı Fatih Erbakan’ın yükseköğrenim yapmış olduğunu gösteren onaylı diploma örneği, altı vesikalık fotoğrafı, fotoğrafının yüksek çözünürlüklü elektronik ortamda hazırlanmış halinin eksik olduğu tespit edildi.
FATİH PORTAKAL, ALTUN’A ÇAĞRI YAPTI
YSK’nin Erbakan ile ilgili kararının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘üniversite diploması’ da tartışma konusu oldu. Daha önce üniversite diplomasının sahte olduğu iddiasıyla suç duyurusunda bulunulan Erdoğan’la ilgili Fatih Portakal’dan çağrı geldi.
‘DİPLOMANIZ OLMASI GEREKİYOR’
Sözcü TV Ana Haber’de İletişim Başkanı Fahrettin Altun’a seslenen Portakal, “Erdoğan’ın diploması da merak ediliyor. Eğer Cumhurbaşkanıysanız üniversite diplomanız da olması gerekiyor. Sayın Fahrettin Bey, en azından bu seçimde şu diplomayı gösterin” dedi.
Gazete manşetleri
Ata Demirer’den ‘kadın taksi şoförü’ paylaşımı: Umarım sayıları artar

Ata Demirer, bindiği taksinin kadın şoförüyle çektirdiği bir fotoğrafı paylaşarak “Umarım kadınların sayısı bu sektörde de artar zira tertemizdi araba” dedi.
Komedyen ve oyuncu Ata Demirer, İstanbul’da bindiği bir takside kadın şoföre denk gelince fotoğraf çektirdi. İstanbul’daki 16 kadın taksi şoföründen biriyle karşılaştığını belirten Demirer, fotoğrafı sosyal medya hesaplarından paylaşarak şu ifadeleri kullandı.
“İstanbul’da 16 Kadın taksi şoförü varmış , bir tane kaptan da bana denk geldi çok da şahane bir yolculuk oldu . Sordum kendisine hem diğer şoförlerin hem de halkın çok kibar davrandığını, yadırgamadığını söyledi. Umarım kadınların sayısı bu sektörde de artar zira tertemizdi araba!
İstanbulda 16 Kadın taksi şöförü varmış , bir tane kaptan da bana denk geldi çok da şahane bir yolculuk oldu .
Sordum kendisine hem diğer şöförlerin hem de halkın çok kibar davrandığını,
yadırgamadığını söyledi.
Umarım kadınların sayısı bu sektörde de artar zira tertemizdi araba! pic.twitter.com/FQ9Rrkw4PF— atademirer (@atademirer) March 21, 2023
-
Gazete manşetleri8 ay önce
SBK listesi medyada bir gazetecinin daha biletini kesti !
-
Gazete manşetleri7 ay önce
AKP Cehaleti: TRT, Çanakkale Zaferi ile Sarıkamış’ı karıştırdı
-
Televizyon11 ay önce
Can Ataklı: Normal bir ülke olsa Cevheri Güven’in anlattıklarıyla kıyamet kopardı !
-
Gazete manşetleri10 ay önce
Aynur Doğan konser yasağına karşı sessizliğini bozdu
-
Analiz8 ay önce
Cüneyt Özdemir’in Pelikan itirafları ve gazeteciliği: Herkes yesin, bulaşmıyorum
-
Gazete manşetleri8 ay önce
Latif Şimşek istifa etti: Kalleş saldırıyı kınamadılar
-
Gazete manşetleri10 ay önce
Bülent Keneş: Keşke Deniz Feneri’ni daha fazla araştırsaymışım
-
Diğer6 ay önce
Ahmet Hakan: Sokak röportajı yasaklansın