Gazete manşetleri
Kürtçe mizah dergisi ‘Golik’ yeniden yayında: Bu bir gülme eylemidir

Kürtçe karikatür ve mizah dergisi Golik (Buzağı), anadilde eğitim yasağını işaret eden “Ey Asimileci, artık yeter” kapağıyla 5 yıllık aranın ardından yeniden yayın hayatına başladı.
Ağustos 2017’de yayınlanan sayısından sonra ekonomik sorunlar, derginin tutsaklara ulaştırılamaması, yazarların farklı cezaevlerine sürgün edilmesi gerekçeleriyle yayın hayatına ara veren dergi, ara verdiği tarih olan 1 Ağustos’ta okurlarla buluştu.
Golik’in Genel Yayın Yönetmeni İsmail Aktaş, dergiyi aylık çıkarmak istediklerini ancak yazarların cezaevlerinde olması nedeniyle, mektupların geç geldiğini belirterek üç ayda bir yayınlanacağını söyledi. 18’inci sayısında ara veren dergi, kaldığı yerden devam ettiğine vurgu yaparak 19/1 sayısıyla devam ediyor.
‘GOLİK, SİYASİ TUTSAKLARIN MİZAH DERGİSİDİR’
Kendisinin de daha önce tutuklandığını belirten Aktaş, Golik’i şöyle anlattı: “Golik, siyasi tutsakların bir mizah dergisidir. Bir gülme eylemidir. Golik, tutsakların esaret hayatında bile bir şekilde güle bilmek, dinç kalmak için başlatmış olduğu bir dergi çalışmasıydı. Golik, isminden de anlaşıldığı gibi ipe gelmez, boyunduruğu kabul etmez, asla biat etmez. Tam böyle bir süreçte Golik’e ihtiyaç var. Biatın kabul edilmeyeceği, buyun eğmenin kabul edilmeyeceği ve kesintisiz direnişin devam edeceği bu süreçte Golik’e ihtiyaç var. Toplumun tüm sorunlarını ilgi ile takip eden ve el atan Golik, daha çok politik gündemli karikatür üretiyor. Mizah üretiyor. Golik cezaevinde doğan, cezaevinde çıkan, cezaevlerinden taşan bir hal barındırıyor.”
‘KÜRTLERİN AMASIZ FAKATSIZ ULUSAL BİRLİĞİ TAMAMLANMALI’
Aktaş, derginin yeniden yayınlanması için eski çizer ve yazarlara ulaşmaya çalıştıklarını, onların da teklife sıcak baktığını söyledi. Beklediklerinden daha yoğun bir ilgi ile karşılaştıklarını aktaran Aktaş, şunları söyledi: “Bu dergi 18 sayı çıkardı. 2017’de ara vermek zorunda kaldı. Yazarların çoğu cezaevindeydi. Eski çizerlere ulaşmaya çalıştık. Sadece bu 6 ayımızı aldı. Bunların bazıları farklı cezaevlerine sürgün edildi. Cezaevinde olup bir dergi çıkarmak çok zordur. Şimdi çok ciddi bir tiraj yaptı. Biz de bu ilgiden memnunuz. Bu sayının özelliği de Kürtlerin uzun zamandır başarmak istediği bir ulusal birlik çerçevesinde bir birlik olma durumu var. Golik buna çağrı yapıyor. Kürtlerin amasız fakatsız ulusal birliği tamamlanmalı.”
Cezaevlerindeki yazarlarına telif ödediğini açıklayan Aktaş, “Golik çizerlerinin neredeyse tüm kadrosu cezaevinde. Tutsaklar, ekonomik olarak ailesine yük olduğunu hissediyor. Ben tutsak iken öyle hissettim. Kendi çizdiklerinin küçük bir ekonomik döngüye dönmesi en azından biraz da olsa nefes alma şansı oluyor. Çünkü cezaevlerinde her şey tamamen parayla. İçilen su, kullanılan elektrik para ile. Paranız yoksa bunlardan faydalanamazsınız” dedi.
Golik Ağustos 2022 sayısı
‘OKUR VE ÇİZERLERİMİZİN BÜYÜK ÇOĞUNLUĞU CEZAEVİNDE’
“Biz bir ihtiyaçtan doğduk. Tam bir gözlem sonucunda yayın hayatına başladık” diyen Aktaş, sözlerine şöyle devam etti: “Geçmişte çok sayıda Kürtçe karikatür mizah dergisi yayınlandı. Ama bunların tamamı çok uzun süreli yayın hayatına devam ettiremedi. Çünkü bu dergiler ciddi bir destek alamıyor. Kürt aktivistlerin kendi çabasıyla bir şeyler ortaya çıkarmaya çalışıyor. Bize ‘neden e-dergi olarak çıkmıyorsunuz?’ diye soruyorlar. Bizim çizerlerimiz, okurlarımız, büyük çoğunluğu cezaevinde. Bu insanların tabletleri ve bilgisayarları yok. Sadece kağıtlara ulaşabiliyor.”
Aktaş, cezaevlerinde dergilere uygulanan ayrı bir yasak olduğunu, bunun için AYM’ye başvuracaklarını söyledi. Öte yandan Aktaş, Selahattin Demirtaş’a da dergi gönderdiklerini ve katkı sunmasını beklediklerini ifade etti.
Golik ilk sayı, 2012.
GÖZALTI VE TUTUKLANMALARA TEPKİ GÖSTEREN SON SAYI
2012’de yayın hayatına başlayan Golik’in çizerlerinin tümü siyasi tutuklulardan oluşuyordu. Tutuklu çizerler, çizdikleri karikatürleri mektuplarıyla dışarıya gönderiyor, Golik dergisinde çalışanlar ise karikatürleri düzenleyip yayına hazır hale getiriyordu. Ancak bir süre sonra dergiye karikatür çizip gönderen çizerler, farklı cezaevlerine sürgün edilmeye başlandı. Bu nedenle karikatürler geç geliyordu, dergi de gününde yayınlanamıyordu.
Dergi, 2017 Ağustos olan 18’inci ve son sayısında artan gözaltı ve tutuklanmalara tepki gösteren bir kapakla çıktı. Kapakta, cezaevi kapısında iki askerin olduğu bir kale ve kalenin üzerinden taşan kalem ve çiçeklerle resmedildi. Cezaevinin kapısının üzerine asılan beyaz çarşafta ise ‘Azadi’ (Özgürlük) yazıyordu…
Gazete manşetleri
Gazeteci Rojin Altay gözaltına alındı

Yeni Yaşam gazetesi muhabiri Rojin Altay, Sabiha Gökçen Havalimanı’nda gözaltına alındı.
Yeni Yaşam gazetesi muhabiri Rojin Altay, Diyarbakır’a giderken Sabiha Gökçen Havalimanı’nda gözaltına alındı.
Yeni Yaşam’da yer alan habere göre, dün saat 18.00 sıralarında İstanbul Vatan Emniyet Müdürlüğü, Altay’ın babasını arayarak, kızının gözaltına alındığı bildirdi.
Emniyet’i arayan avukat Sercan Korkmaz’a, Altay hakkında 24 saat görüş kısıtlılık kararı olduğu söylendi. Gözaltı gerekçesine dair ise herhangi bir bilgi verilmedi.
Gazete manşetleri
Nihat Doğan’dan Oda Tv’ye ‘antidepresan’ tepkisi: Kürt çocuklarına kininiz bitmedi

Nihat Doğan, ‘Antidepresan’ şarkısını seslendirince Oda Tv, “Nihat Doğan ‘Antidepresan’ı söyledi: Mabel yatağından fırladı” başlığıyla bir haber yaptı. Doğan’dan Oda Tv’ye tepki geldi.
Mabel Matiz ve Mert Demir’in Antidepresan şarkısını seslendirmesi gündem olan Nihat Doğan, Oda TV’nin haber başlığına tepki gösterdi.
Nihat Doğan’on son dönemin popüler şarkısı Antidepresan’ı yorumlaması sosyal medyada gündem oldu. Oda Tv, Doğan’ın performansını, “Nihat Doğan ‘Antidepresan’ı söyledi: Mabel yatağından fırladı” başlığıyla haberleştirdi.
Oda Tv’ye Twitter’dan tepki gösteren Nihat Doğan, “Kürt çocuklarına kininiz nefretiniz hiç bitmedi bitmeyecek. Kininizde boğulun” diye yazdı.
TEPKİ VERMEDEN DİNLEDİ
Doğan’ın performansına bir yorum da Murat Yıldırım’dan geldi.
Teşkilat dizisinin başrol oyuncusu Deniz Baysal, Instagram hesabından partneri Murat Yıldırım’ın Nihat Doğan’ın “Antidepresan” performansını dinlediği anları paylaştı.
Baysal’ın “Bu videoyu sadece aramızda güleceğimizi düşünmedin herhalde” notuyla yayınladığı video kısa sürede sosyal medyada gündem oldu. Yıldırım’ın tepki vermeden boşluğa bakarak şarkı dinlediği anlar ise izleyicileri kahkahaya boğdu.
Gazete manşetleri
Mahsun Kırmızıgül’ün yeni filmi “Prestij Meselesi” davalık oldu

Senaryosunu Mahsun Kırmızıgül’ün kaleme aldığı, müzik yapımcısı Hilmi Topaloğlu’nun Anadolu’nun dört bir yanından yetenekli genç müzisyenleri keşfetmesini ele alan “Prestij Meselesi” filminin gösterime girmesinin engellenmesi yönünde talebin bulunduğu dava ertelendi.
Vizyon tarihi 3 Şubat 2023 olarak duyurulan; Mahsun Kırmızıgül’ün yönettiği ve oyuncu kadrosunda Biran Damla Yılmaz, Erkan Petekkaya, Erdal Özyağcılar, Engin Hepileri, Eser Yenenler ve Melisa Döngel gibi isimlerin yer aldığı dram, henüz gösterime girmeden hukuki süreciyle gündeme girdi.
İstanbul 2. Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesindeki duruşmaya, davalı Boyut Film yetkilisi Mahsun Kırmızıgül ve avukatları ile Hilmi Topal’ın oğlu davacı Volkan Topal ve avukatları katıldı.
AA’nın haberine göre; duruşmayı, Hilmi Topal’ın ikinci eşi ve oğulları ile şarkıcı Mustafa Topaloğlu’nun oğlu Çağlayan Topaloğlu da takip etti.
Hakimin, mahkemenin asıl hakiminin izinde olduğunu ve karar verilemeyeceğini açıklaması üzerine tarafların beyanları alındı.
“BU FİLM BİR UMUT HİKAYESİ”
Davalı Kırmızıgül, Hilmi Topal’ın vefatının ardından borçları konusunda ailesine yardımcı olduğunu ifade ederek “Bu film yalnızca Hilmi Topal’ın hikayesi değil, 1990’lı yıllarda 3 gencin Hilmi Topal ile tanışma ve yola çıkma hikayesi. Bu film bir umut hikayesi.” dedi.
Boyut Film’in avukatlarından Hatice Ufuk Sıtkı da filmde Hilmi Topal’ın kişilik haklarının zedelenmediğini savunarak “Keza zedelendiği düşünülse bile kişi öldüğünde bu kişilik hakları ortadan kalkar. Tedbir talebinin reddini istiyoruz.” ifadesini kullandı.
-
Gazete manşetleri6 ay önce
SBK listesi medyada bir gazetecinin daha biletini kesti !
-
Televizyon10 ay önce
Can Ataklı: Normal bir ülke olsa Cevheri Güven’in anlattıklarıyla kıyamet kopardı !
-
Gazete manşetleri5 ay önce
AKP Cehaleti: TRT, Çanakkale Zaferi ile Sarıkamış’ı karıştırdı
-
Gazete manşetleri9 ay önce
Aynur Doğan konser yasağına karşı sessizliğini bozdu
-
Analiz6 ay önce
Cüneyt Özdemir’in Pelikan itirafları ve gazeteciliği: Herkes yesin, bulaşmıyorum
-
Gazete manşetleri6 ay önce
Latif Şimşek istifa etti: Kalleş saldırıyı kınamadılar
-
Gazete manşetleri8 ay önce
Bülent Keneş: Keşke Deniz Feneri’ni daha fazla araştırsaymışım
-
Diğer4 ay önce
Ahmet Hakan: Sokak röportajı yasaklansın