Gazete manşetleri
DFG, MKGP ve CFWIJ’den Müftüoğlu’nun gözaltına alınmasına tepki

Gazeteci Dicle Müftüoğlu’nun gözaltına alınmasına tepki gösteren Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP) ve Gazetecilikte Kadın Koalisyonu (CFWIJ), Müftüoğlu‘nun bir an önce serbest bırakılması çağrısı yaptı.
Dernek Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu‘nun gözaltına alınmasına gazeteci örgütlerinden tepki geldi. Dernek Yönetim Kurulu yaptığı yazılı açıklamayla Müftüoğlu’nun serbest bırakılması için acil çağrıda bulundu.
Açıklamada, avukatların Müftüoğlu ile yaptığı görüşme sonucunda Van Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma nedeniyle gözaltına alındığı aktarıldı.
DFG’nin, kurulduğu günden bu yana gazetecilerin daha özgür ve demokratik bir ortamda çalışma yürütebilmesi için çaba gösteren bir kurum olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Bunun gerçekleşebilmesi için de gazetecilerin yaşadıkları sorunları, maruz kaldıkları hak ihlallerini görünür kılmaya çalışıyoruz. Türkiye’de maalesef basın ve medya alanında gazetecilere yönelik çok ağır hak ihlalleri yaşanmakta. Son olarak AKP-MHP iktidarı tarafından Meclis’e getirilen internet medyasına yönelik yasal düzenlemeleri içeren yasa tasarısıyla bu baskılar katmerleştirilerek artacaktır. Bu ihlaller ve baskı ortamından en çok da derneğimizin üyeleri etkilenmektedir. Bölgemizde hemen hemen her gün gazeteciler ya gözaltına alınmakta veya türlü baskı ve engellemelerle gazetecilik yapmalarının önüne geçilmektedir. Yüzlerce gazeteci hakkında yürütülen soruşturma ve davalar var. Birçoğu haber yaptığı için, düşüncelerini paylaştığı için cezalandırılıyor” diye belirtildi.
Müftüoğlu’nun gözaltına alınmasının bu baskı ikliminin bir devamı olduğu vurgulanan açıklamada, “Daha önce hakkında açılan soruşturmalar, yürütülen davalar vardı. Şimdi yeni bir soruşturmayla adeta yargı kıskacına alınmak istenmekte. Burada amaç gazeteciye gözdağı vermek, mesleğini yapamaz hale getirmektir. Henüz neyle suçlandığını dahi bilmiyoruz. Ancak gazetecilik faaliyetleri nedeniyle olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Çünkü Dicle gazetecidir ve sadece haber yapmaktadır. Ülkemizde olup biteni kamuoyuna yansıtma çabası içerisindedir. Nitekim sadece gazetecilik yaptığı için arkadaşlarımızın başına neler getirildiğinin çok yakın tanığıyız” denildi.
Açıklamanın devamında ise şunlara yer verildi: “Eşbaşkanımız Dicle Müftüoğlu’nun hiçbir suçu yoktur. Bu yüzden bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz. Kendisine onurlu gazeteciyim diyen, halkın haber alma hakkını savunan tüm meslektaşlarımızı bu hukuksuzluğa karşı koymaya ve dayanışmaya çağırıyoruz. Ayrıca bu açıklamamız ulusal ve uluslararası basın meslek örgütlerine, demokratik çevrelere acil bir çağrıdır; Eşbaşkanımız Müftüoğlu’nun serbest bırakılması için hemen harekete geçilmelidir. Yine basın meslek örgütlerine, yaşanan bu baskılara karşı seslerini daha gür çıkarma ve AKP-MHP iktidarının bu hukuksuz uygulamalarına ‘dur’ deme çağrısı yapıyoruz.”
MKGP: KADIN GAZETECİLER HEDEFTE
Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP), Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı ve Mezopotamya Ajansı (MA) editörlerinden Dicle Müftüoğlu’nun ifade için çağrıldığı Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltına alınmasına ilişkin yazılı açıklama yayınladı. AKP-MHP iktidarının politikaları nedeniyle Türkiye toplumunun her geçen gün daha büyük krizlere sürüklendiği belirtilen açıklamada, bütün demokrasi kanallarının tıkatılarak, toplumun nefessiz bırakılmak istendiği kaydedildi.
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: “Gerçekleri manipüle eden havuz medyasına karşı halka doğruları ulaştıran özgür basın çalışanları iktidar tarafından hedef haline getiriliyor. Bu nedenle gözaltı ve baskılarla susturulmak isteniyor. Hakikatin izinde olduğumuz bu yolda özgür basın çalışanları olarak her koşulda mesleğimizi yapmaya devam ediyoruz. Özellikle biz kadın gazeteciler, bu baskılara daha fazla maruz bırakılıyoruz.
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı ve Mezopotamya Ajansı (MA) editörlerinden Dicle Müftüoğlu’nun evine sabah saatlerinde polislerce baskın düzenlendi. Dicle’nin bulunmadığı evde, hukuksuz bir şekilde arama yapıldı. İfadeye çağırılan Dicle, Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltına alındı. Yine meslektaşımız Berivan Altan hakkında ise yaptığı haberler gerekçesiyle Perşembe günü Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Bütün ağır koşullar altında mesleğini yapmaya devam eden arkadaşlarımız hakkında başlatılan soruşturmalar ve gözaltı kararları bize geri adım attırmayacaktır. Gazeteci arkadaşımız Dicle’nin biran önce serbest bırakılması çağrısı yapıyoruz.”
CFWIJ: DERHAL SERBEST BIRAKILSIN
Gazetecilikte Kadın Koalisyonu da (CFWIJ), Müftüoğlu’na ilişkin twitter hesabında paylaşımda bulundu. Yapılan paylaşımda şu ifadeler kullanıldı: “DFG Eşbaşkanı ve MA editörü Dicle Müftüoğlu, ifade vermek için gittiği Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltına alındı. Gazetecinin gözaltına alınma gerekçesi henüz bilinmiyor. CFWIJ olarak, gazetecinin derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.”
Gazete manşetleri
Canlı yayında küfür eden Serdar Ortaç açıkladı: 2 şişe alkol, 10 tane ilaç içmiştim

Serdar Ortaç TikTok’a küfür etme nedenini açıkladı. Sinir krizi geçirdiğini öne süren Ortaç, “TikTok’u ben nasıl kapatacağım abi? Onu devlet yapar inşallah” dedi.
Sosyal medya platformu TikTok’un kendisine kısıtlama getirmesi üzerine açtığı canlı yayında küfür eden Serdar Ortaç, yeni bir yayın yaparak konuyla ilgili açıklama yaptı. Annesinin de video nedeniyle kendisine kızdığını belirten Ortaç, “Sinir krizi geçirdim abi, oradaki ben değilim. İki şişe alkol, 10 tane ilaç içmiştim” dedi.
‘BENİM SUÇUM YAYIN YAPMAK’
Ortaç açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Sinir krizi geçirdim abi, oradaki ben değilim. İki şişe alkol, 10 tane ilaç içmiştim. TikTok’u ben nasıl kapatacağım abi? Onu devlet yapar inşallah. Bir hastalık, MS, içki. Benim suçum yayın yapmak ve yaparken de içki içmek. Benim eşekliğim.”
Serdar Ortaç söz konusu yayında “Türkiye’de TikTok’u yasaklatmazsam… Sen koskoca Selçuklu’dan Osmanlı’ya 3500 yıllık Türk milletini dize getireceğini mi zannediyorsun?” diye konuşmuştu.
Gazete manşetleri
Siyasete gireceğini söylemişti: Hakan Peker ilk hamlesini yaptı

Bir dönemin popüler şarkıcılarından Hakan Peker, siyasete gireceği yönündeki açıklamasının ardından ilk hamlesini yaptı. Safranbolu Belediye Başkanı olmak isteyen Peker, iş insanı Şefik Dizdar ile görüşerek destek istedi.
Mart 2024’te yapılacak yerel seçimlerde Karabük’ün Safranbolu ilçesinden Belediye Başkanlığı’na adaylığını koyacağını açıklayan Hakan Peker, çalışmalara başladı. Peker, iş insanı Şefik Dizdar ile görüşme yaparak destek istedi.
Görüşme ile ilgili açıklamalarda bulunan Hakan Peker, şu ifadeleri kullandı:
“Safranbolu’da ev almıştım, çalışmalara başlıyorum onun için gelmiştim. Şefik Dizdar ile görüşerek istişarede bulunduk. Safranbolu’nun eksikleri, neler yapabilir, edilebilir ile ilgili bilgi alışverişinde bulunduk. Onun tecrübeleri ve burada yaşayışı ile bize çok şey kattı. Eğer Belediye Başkanı seçilirsek nasıl uygulayıp hayata geçirebiliriz diye fikir edindik.”
“DURAĞAN DEĞİL, DİNAMİK”
“Genç, dinamik, bol tanıtımlı, çok büyük aktivitelerin olabileceği, bütün turistlerin buraya gelebileceği bir Safranbolu hayal ediyoruz” diyen Peker, şöyle devam etti:
“Daha eğlenceli, durağan değil, dinamik olan, insanların merak ettiği, sanatsal, kültürel olarak daha çok öne çıkacak Safranbolu istiyoruz. UNESCO’nun tarihi miras kentinin hakkını verecek bir şekilde yönetilecek bir Safranbolu hayal ediyoruz.”
SİNEMACILARDAN DESTEK İSTEYECEK
Uluslararası Altın Safran Festivalinin daha çok ön plana çıkması gerektiğini ifade eden Peker, “O da birazcık sinemadan destek almakla olacak. Sinema sanatçılarından destek almakla olacak. Burada yapılacak aktiviteler, konserler ve ödül geceleriyle beraber bu festivalin çok çok öne çıkacağını düşünüyorum” diye konuştu.
Gazete manşetleri
TV programında evinin yenilendiğini gören ev sahibi mahkemeye gitti

Kiracı olan diş hekimliği öğrencisi, bir TV programıyla görüşüp oturduğu evi baştan aşağı değiştirtti. Program TV’de yayınlanınca ev sahibi evdeki değişikliklerden haberdar oldu ve mahkemeye başvurdu.
Son dönemde ev sahipleri ile kiracılar arasındaki anlaşmazlıklar sık sık gündem olmaya devam ediyor. Ancak bu kez yaşanan ‘dava’ olayı daha önce çok rastlanır türden olmadı. Olayda, davaya konu olan ev, bir TV programında yayınlandı. Ev sahibi de o TV programını izleyince harekete geçti
Halk TV’de yer alan habere göre; tarafların ev sahibi ile kiracı olduğu dava dosyasının içeriği, son dönemde yaşanan anlaşmazlıklarda olduğu gibi fahiş kira artışları değil. Dava dosyasına göre, Rukiye Molla ile oğlu Tamer Molla, Beşiktaş Nüzhetiye Caddesi’nde bulunan evlerini baştan aşağı yeniledi. Kendileri oturakları için evi elden geçiren aile, bir süre sonra yurt dışına taşınmak durumunda kalınca, yenilenmiş bu dairenin kiraya verilmesi gündeme geldi.
Aile, dairelerini diş hekimliği fakültesi öğrencisi Ecem Özsarp’a kiraladı. Özsarp, bir süre sonra da kiracısı olduğu ev için bir TV kanalında yayımlanan programla temasa geçti. Oyuncu Evrim Akın’ın sunuculuğunu yaptığı ‘Evrim Akın ile Ev Kuşu’ programına başvuran Özsarp, oturduğu evin yenilenmesini istedi.
Sunucu Evrim Akın’ın ziyaret ettiği eve bir süre sonra ustalar girdi ve ev baştan aşağı yenilendi. Evdeki bazı kapılar sökülürken yerine de duvar örüldü. Duvar tavanları ve kolonlarda değişiklik yapıldı. Ev sahipleri ise, evde yapılan değişikliklerin TV’de yayımlanması sonrası bunlardan haberdar oldu.
Ev sahibi aile adına, kiracıya karşı tazminat davası açıldı. Dava dilekçesinde, eve önemli ölçüde zarar verildiği öne sürüldü. Dava dilekçesine göre, eve verilen zararın 120 bin TL seviyesinde olduğu ileri sürüldü. Dilekçede, TV programının verdiği eşyaların da kiracı tarafından alındığı öne sürüldü. Dava dilekçesinde, kiracının dışında programın yayımlandığı TV kanalı ile ilgili programın yapımcısı şirketin de sorumlu tutulması talep edildi.
Kiracı adına yapılan savunmada ise, evin eskisine göre daha güzel hale geldiği öne sürülüp “Kiralanan ev olduğu gibi iade edildi. Bir zarar söz konusu değil. Davanın reddine karar verilsin” ifadeleri kullanıldı. Şimdi, mahkemenin, değişiklik yapılan evde keşif yaptıktan sonra bilirkişi raporu hazırlatması bekleniyor.
-
Gazete manşetleri1 sene önce
SBK listesi medyada bir gazetecinin daha biletini kesti !
-
Gazete manşetleri1 sene önce
AKP Cehaleti: TRT, Çanakkale Zaferi ile Sarıkamış’ı karıştırdı
-
Televizyon1 sene önce
Can Ataklı: Normal bir ülke olsa Cevheri Güven’in anlattıklarıyla kıyamet kopardı !
-
Gazete manşetleri1 sene önce
Aynur Doğan konser yasağına karşı sessizliğini bozdu
-
Analiz1 sene önce
Cüneyt Özdemir’in Pelikan itirafları ve gazeteciliği: Herkes yesin, bulaşmıyorum
-
Gazete manşetleri1 sene önce
Latif Şimşek istifa etti: Kalleş saldırıyı kınamadılar
-
Gazete manşetleri1 sene önce
Bülent Keneş: Keşke Deniz Feneri’ni daha fazla araştırsaymışım
-
Gazete manşetleri1 sene önce
“Daha dün 3 liraydı”