Gazete manşetleri
Cumhuriyet’te Pandora’nin kutusu açıldı… Akın Atalay ahlaksız teklifi ifşa etti ….

Eski Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, Alev Coşkun ve Mustafa Balbay‘ı temsilen kendisini cezaevinde ziyaret eden bir milletvekilinin, “vakıfta yeni bir yönetimin oluşmasını kabul ederse 1-2 haftada tüm Cumhuriyet tutuklularının serbest kalacağı” teklifinde bulunduğunu söyledi.
Halk TV bünyesinde yakın zamanda çıkarılması planlanan basılı gazetenin başına eski Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya’nın getirilecek olmasının yankıları sürüyor.
Eski Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, Halk TV’nin sahibi Cafer Mahiroğlu’nun, çıkarmaya karar verdikleri gazetenin başına getirildiğini Aykut Küçükkaya’nın getirileceğini açıklamasının ardından başlayan tartışmalara değindi.
Atalay, Cumhuriyet gazetesi yöneticileri ve yazarları tutuklandıktan sonraki dönemde Alev Coşkun ve Mustafa Balbay’ı temsilen bir milletvekilinin kendisini Silivri Cezaevi’nde ziyaret ettiğini belirterek, “Vakıfta yeni bir yönetim oluşmasını kabul etmemi, belli sayıyı geçmemek üzere isim önermemi, aralarında benim adımın da olabileceğini, eğer bu öneriyi ve çözümü kabul edersem en geç 1-2 haftada tüm Cumhuriyet tutuklularının serbest kalacağını söyledi” diye yazdı.
Atalay, Twitter hesabındaki paylaşımlarında hem Aykut Küçükkaya’nın kendilerinin gazeteden uzaklaştırılarak hapse konuldukları dönemde yaptıklarını ve topladığı imzaları hem de gazete yönetimini ele geçiren Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Alev Coşkun ile eski CHP milletvekili ve Cumhuriyet gazetesi yazarı Mustafa Balbay’ın kendisine yaptıkları ve “ahlaksız” olarak nitelendirdiği teklife dair bilgiler verdi.
Akın Atalay’ın, o dönem Cumhuriyet’te yaşananların içyüzünü ifşa eden paylaşımları şöyle:
‘GENEL YAYIN YÖNETMENİ OLUŞ SÜRECİNDEKİ TUTUMUNU GÜNDEME GETİRDİ’
“Gecikmiş bir açıklama: 1- Geçtiğimiz günlerde @halktvnin patronu@cafermahiroglu Twitter’dan bir paylaşım yaptı. Yakında yeni bir gazetenin yayınına başlayacaklarını ve gazetenin genel yayın yönetmeninin @aykutkucukkaya olacağını söyledi. Buna ilk tepkiyi @sahmetsahmet verdi. Aykut Küçükkaya’nın yakın geçmişte Cumhuriyet gazetesi genel yayın yönetmeni oluş sürecindeki tutumunu gündeme getirdi. Ardından Küçükkaya Şık’a yönelik cevap verdi. Tartışma ikisi arasında yürürken Cumhuriyet gazetesinin eski imtiyaz sahibi Orhan Erinç ve Küçükkaya’dan önceki genel yayın yönetmeni Murat Sabuncu da Ahmet Şık’ı doğrulayan ve Küçükkaya’nın o süreçteki tutumunu hatırlatan kısa paylaşımlar yaptı.”
4- tartışma yaşadım. Gazeteden ayrılmak durumunda kaldığımız Eylül 2018’den sonra yaşanan sıcak tartışmaların ardından bir ilke belirleyip, bundan sonra uzunca bir süre -eski yönetime yönelik ağır, incitici, haksız ve gerçek dışı ithamlara cevap vermeyi kaçınılmaz kılan zorunlu
— Akın Atalay (@av_akinatalay) June 13, 2022
“Bendeniz de aynı dönemde, aynı gazetede yönetim kademesinde görev yapmış biri olarak ne yapmalıyım diye epeyce düşündüm. İç dünyamda derin bir tartışma yaşadım. Gazeteden ayrılmak durumunda kaldığımız Eylül 2018’den sonra yaşanan sıcak tartışmaların ardından bir ilke belirleyip, bundan sonra uzunca bir süre -eski yönetime yönelik ağır, incitici, haksız ve gerçek dışı ithamlara cevap vermeyi kaçınılmaz kılan zorunlu bir durum olmadıkça- o sürece dair artık bir değerlendirme, açıklama yapmayacaktım. İleride o süreçte yaşadıklarımızı, hatta becerebilirsem Cumhuriyet gazetesinde çalıştığım, çoğu yöneticilikle geçen uzun yıllarda tanık olduklarımı derli toplu yazmayı planlamıştım.”
‘KAN KUSUP KIZILCIK ŞERBETİ İÇTİK’
“Tabii ki, alacakaranlık gibi hepimizin üstüne çökmüş bu otoriter siyasi iktidardan ve siyasi, yargısal iklimden kurtulduktan sonra. Küçükkaya’nın genel yayın yönetmenliği döneminde gazetede birçok defa bize dair ağır ve haksız ithamlar oldu. Gazete ve çalışanlar zarar görmesin diyerek çoğunda kan kusup kızılcık şerbeti içtik. Küçükkaya’nın gazeteyi “kurtarma operasyonuna!!!” birlikte giriştiği ve beraberce yönetimi üstlendiği diğer arkadaşları ile anlaşmazlığa düşüp 3,5 yıllık birlikteliklerini bitirmesi, sonrası yeni yayınlanacak bir gazeteye genel yayın yönetmeni olması esasen beni hiç ilgilendirmiyor. Bu konunun doğrudan taraflarının, önerenlerin, destekleyenlerin tercihidir.”
“Bununla birlikte “gazetecilik kahramanı”, “Uğur Mumcu’ların, İlhan Selçuk’ların ruhunu taşıyan kişi” filan gibi yakıştırmalar yayılmaya çalışılınca iki kelam etmenin ve bazı gerçekleri, yaşanmışlıkları paylaşmanın artık ahlaki bir gereklilik olabileceğini düşündüm. Böylece, hem saygıdeğer ve kıymetli arkadaşlarım Orhan Erinç ve Murat Sabuncu’ya hem de haklı bir soruyu gündeme getiren ama sorusu cevaplanmak yerine kendisine “yalancı” denilerek ağır bir haksızlık ve itham yapılan Ahmet Şık’a naçizane bir katkı sunmuş olacaktım. Bu sabrınızın sınırlarını aşan uzun girişten sonra gelelim bir anekdota. Diğer yaşananlar sonraya kalsın.”
‘İMZA LİSTESİNİN BAŞINDA AYKUT KÜÇÜKKAYA VARDI’
“Bir anekdot: Cumhuriyet gazetesi yöneticileri ve yazarları tutuklandıktan iki hafta, ben tutuklandıktan birkaç gün sonra gazetede çalışanlar arasından bir grup tüm çalışan ve yazarların %30-35’ine denk düşen sayıda yaklaşık 60 imzalı bir bildiri yayınlamış (bkz: aşağıda), bir örneğini havuz medyasından eskiden solcu bilinen sonradan ateşli iktidar savunucusu olan bir gazeteciye sızdırmış, bir örneğini de o dönem yaşı ve sağlık durumu nedeniyle tutuksuz olan vakıf başkanı Orhan Erinç’e vermişlerdi. İmza listesinin başında Aykut Küçükkaya vardı.
11- Bir anekdot:
Cumhuriyet gazetesi yöneticileri ve yazarları tutuklandıktan iki hafta, ben tutuklandıktan birkaç gün sonra gazetede çalışanlar arasından bir grup tüm çalışan ve yazarların %30-35’ine denk düşen sayıda yaklaşık 60 imzalı bir bildiri yayınlamış (bkz: aşağıda), pic.twitter.com/tusZnLIAsK— Akın Atalay (@av_akinatalay) June 13, 2022
“Büyük çoğunluğu hapse atılan çalışma arkadaşlarının serbest bırakılmasını talep ediyorlardı, demek isterdim. Ama öyle değil. Talepleri farklıydı. Diyorlardı ki, ‘eski vakıf yöneticileri bir araya gelip ortak çözüm bulsunlar, ama bulunacak çözüm bizi de dikkate almalı, yeni oluşturulacak vakıf ve gazete yönetiminde bizden de birileri olmalı’. Eski vakıf yöneticileri dedikleri, sonradan, “bunlar FETÖ’cü, bunlar PKK’lı, gazeteyi FETÖ ele geçirdi” diye Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğine ihbar mektubu göndermekte ya da ağır iftira niteliğindeki beyanlarını yaymakta beis görmeyecek ahlaki seviyeye ulaşmış olanlardı.”
‘ÖNERİYİ KABUL EDERSEM EN GEÇ 1-2 HAFTADA TÜM CUMHURİYET TUTUKLULARININ SERBEST KALACAĞINI SÖYLEDİ’
““Arabuluculuk” yapsın diye Silivri cezaevine gönderdikleri kendi meşreplerinden bir milletvekili, hapisliğimin üç ya da dördüncü gününde cezaevine ziyaretime geldi. Söze, “Akın bey merhaba, ben …. milletvekili (X), buraya sayın ………..’nın yetkilendirmesi ile geldim” diye başladı. Hemen ardından hiç geçmiş olsun filan bile demeden direkt konuya girdi. Elindeki bahsi geçen 60 imzalı bildiriyi göstererek, kendisinin aynı zamanda Alev Coşkun ve milletvekili arkadaşı Mustafa Balbay’ı da bu konuda tam yetkiyle temsil ettiğini, vakıfta yeni bir yönetim oluşmasını kabul etmemi, belli sayıyı geçmemek üzere isim önermemi, aralarında benim adımın da olabileceğini, eğer bu öneriyi ve çözümü kabul edersem en geç 1-2 haftada tüm Cumhuriyet tutuklularının serbest kalacağını söyledi.”
18- eğer bu öneriyi ve çözümü kabul edersem en geç 1-2 haftada tüm Cumhuriyet tutuklularının serbest kalacağını söyledi. Tabii ki bu ahlaksız teklifi reddetmem gerekiyordu, ama bizim hapiste olduğumuzu ve bu konuda halen gazetede olan yönetici arkadaşlarımız ne derse onların
— Akın Atalay (@av_akinatalay) June 13, 2022
“Tabii ki bu ahlaksız teklifi reddetmem gerekiyordu, ama bizim hapiste olduğumuzu ve bu konuda halen gazetede olan yönetici arkadaşlarımız ne derse onların kararına uyacağımı ifade ettim. Bir sonraki ziyarete gelişinde, gazetedeki arkadaşlarımızın -böylesi bir kirli pazarlığı mideleri kaldırmadığı için olsa gerek- kendisiyle böylesi bir öneriyi görüşmeyi reddettiklerini söyledi. Ben de, hararetle aracılık yaptığı öneriyi hiç duymamış saymayı yeğlediğimi, bu konuda bir daha görüşmek için gelmemesini söyledim. (Bu görüşmenin benzerinin aynı milletvekili tarafından aynı günlerde Cumhuriyet davasından tutuklu birkaç arkadaşımızla daha aynı içerikte yapıldığını öğrenince rahatladım.”
“Yalnızca iki kişi arasında ispatı mümkün olmayan bir görüşme olmaktan çıkmasına sevindim. Bu gerçek bütün yönleriyle anlaşılıp, ortaya döküldükten sonra bile bu ahlaksız girişimin sahipleri ile o bildiriye imza atan kimileri gazetede yönetim, makam, koltuk pazarlığı yaparak birlikte çaba göstermeye devam ettiler. Herkesin yakından bildiği, izlediği süreç sonunda da emellerine ulaşıp vakıf ve gazete yönetimini birlikte üstlendiler. Çok daha fazlası var ama onlar daha sonra…”
NE OLMUŞTU?
TİP Milletvekili Ahmet Şık, Halk TV’nin basılı yayının başına eski Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya’nın getirilmesine tepki gösterdi.
Twitter’dan paylaşım yapan Şık, “Cumhuriyet gazetesine yönelik kumpasta Alev Coşkun’la birlikte Sarayın yalancı muhbiri, savcının yalancı tanığı olup iş arkadaşlarını koltuk sevdası uğruna hapse gönderen Aykut Küçükkaya mı İpekçi, Emeç, Mumcu’nun ruhunun taşıyıcısı olacak?” ifadelerini kullandı.
Gazete manşetleri
Kübra Par, Habertürk ile yollarını ayırdı

Habertürk’te ‘TekeTek’ programı sunucusu Fatih Altaylı, köşe yazarı Sevilay Yılman ve koordinatör Kürşad Oğuz’un ardından gazeteci Kübra Par ile de yollar ayrıldı.
Ciner Medya Grubu’nda seçim sonrası hareketlilik art arda ayrılıklarla devam etti. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından siyasi tartışma programlarını bitirme kararı aldığı iddia edilen Habertürk’te bir ayrılık haberi geldi.
Gazeteci Kübra Par, kanal ile yollarını ayırdı. Habertürk’te sunuculuk yapan Par, internet sitesinde de günlük köşe yazıları kaleme alıyordu. Sitede son köşe yazısı yayımlayan Par, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “11 yıl boyunca Habertürk’te çalışmak harika bir deneyimdi. Fakat her güzel hikâyenin bir sonu olduğunu bilerek, başka bir kanaldan gelen teklifi kabul ettim. Başta Turgay Ciner ve Kenan Tekdağ olmak üzere tüm Habertürk ailesine teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.
11 yıl boyunca Habertürk’te çalışmak harika bir deneyimdi.
Fakat her güzel hikâyenin bir sonu olduğunu bilerek, başka bir kanaldan gelen teklifi kabul ettim.
Başta Turgay Ciner ve Kenan Tekdağ olmak üzere tüm Habertürk ailesine teşekkür ederim🙋🏻♀️🤗https://t.co/I2sfOKI36Q
— kübra par (@kubrapc) June 8, 2023
Gazete manşetleri
Tom Holland oyunculuğa ara verdi

Tom Holland, oyunculuğa 1 yıl ara verdiğini açıkladı. Oyuncu, “Film setinde yaşanan günlük sorunlarla uğraşan bir yapımcı olmak ekstra bir baskı yarattı” dedi.
“Örümcek Adam” serisiyle tanınan oyuncu Tom Holland, yeni psikolojik-gerilim dizisi ‘The Crowded Room’un çekimleri sırasında çok zorlandığını ve oyunculuğa ara verdiğini açıkladı.
Dizide 1979’da bir silahlı saldırıya karıştığı için tutuklanan Danny Sullivan adlı sorunlu bir genci canlandıran Holland, “Bu karakteri oynama fikri beni gerçekten çok korkuttu ve benim için bu gerçekten iyi bir şey” dedi.
‘YAPIMCI OLMAK EKSTRA BASKI YARATTI’
Terri Seymour’a konuşan oyuncu, kariyerinde ilk kez yapımcılık yapması hakkında şöyle konuştu:
“Kesinlikle zor bir dönemdi. Daha önce kesinlikle hiç deneyimlemediğim bazı duyguları keşfediyorduk. Bunun da ötesinde, herhangi bir film setinde yaşanan günlük sorunlarla uğraşan bir yapımcı olmak ekstra bir baskı yarattı. Gerçekten keyif aldım, yapımcı olmanın öğrenme eğrisini sevdim. Zor işlere yabancı değilim. Ama yine de dizi beni gerçekten mahvetti. Şimdi bir yıl ara veriyorum ve bu da dizinin bu kadar zor olmasının bir sonucu.”
Gazete manşetleri
Şef Somer Sivrioğlu hakkında 22,5 yıl hapis istemi

Somer Sivrioğlu ve 6 kişi hakkında 22 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Mahkeme, duruşmayı erteledi.
Beşiktaş’ta devraldığı restoranın istinat duvarı çökerek bir kişinin öldüğü olaya ilişkin şef Somer Sivrioğlu ve 6 kişi hakkında “Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
DHA’nın aktardığına göre, ilk duruşmaya Somer Sivrioğlu katılmazken, mülk sahibi sıfatında yer alan tutuksuz sanıklar Mehmet Levent Kula, Sevinç Kula, Gülay Kula, Sakine Öçal taraf avukatlarıyla birlikte katıldı. Sanık Somer Sivrioğlu’nun avukatı bir sonraki celse müvekkilini hazır edeceğini söyledi. Şikayetçi avukatı kusurlarının yüksek olduğunu belirterek Sivrioğlu ve diğer kiracı sanıkların tutuklu yargılanmalarını talep etti.
Beşiktaş’ta devraldığı restoranın istinat duvarı çökerek bir kişinin öldüğü olaya ilişkin şef Somer Sivrioğlu ve 6 kişi hakkında “Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
DHA’nın aktardığına göre, ilk duruşmaya Somer Sivrioğlu katılmazken, mülk sahibi sıfatında yer alan tutuksuz sanıklar Mehmet Levent Kula, Sevinç Kula, Gülay Kula, Sakine Öçal taraf avukatlarıyla birlikte katıldı. Sanık Somer Sivrioğlu’nun avukatı bir sonraki celse müvekkilini hazır edeceğini söyledi. Şikayetçi avukatı kusurlarının yüksek olduğunu belirterek Sivrioğlu ve diğer kiracı sanıkların tutuklu yargılanmalarını talep etti.
-
Gazete manşetleri10 ay önce
SBK listesi medyada bir gazetecinin daha biletini kesti !
-
Gazete manşetleri10 ay önce
AKP Cehaleti: TRT, Çanakkale Zaferi ile Sarıkamış’ı karıştırdı
-
Televizyon1 sene önce
Can Ataklı: Normal bir ülke olsa Cevheri Güven’in anlattıklarıyla kıyamet kopardı !
-
Gazete manşetleri1 sene önce
Aynur Doğan konser yasağına karşı sessizliğini bozdu
-
Analiz10 ay önce
Cüneyt Özdemir’in Pelikan itirafları ve gazeteciliği: Herkes yesin, bulaşmıyorum
-
Gazete manşetleri10 ay önce
Latif Şimşek istifa etti: Kalleş saldırıyı kınamadılar
-
Gazete manşetleri1 sene önce
Bülent Keneş: Keşke Deniz Feneri’ni daha fazla araştırsaymışım
-
Gazete manşetleri1 sene önce
“Daha dün 3 liraydı”