Gazete manşetleri
837 gazeteci ve 62 kurumdan gözaltındaki gazeteciler için ortak açıklama

Diyarbakır‘da 8 Haziran’da ve ve çalıştıkları basın kuruluşlarına polis baskınıyla gözaltına alınan ve 16 Haziran’da savcılığa çıkması beklenen gazetecilerle dayanışmak için hazırlanan metne 837 gazetecinin yanı sıra 62 medya kuruluşu ve meslek örgütü imza attı.
Ermenice, İngilizce, Kürtçe ve Türkçe yayınlanan ortak açıklamada “Özgür basın susturulamaz” diyen gazeteciler, gözaltındaki meslektaşlarının yanında olduklarını duyurdu.
Diyarbakır‘da 8 Haziran’da ve ve çalıştıkları basın kuruluşlarına polis baskınıyla gözaltına alınan ve 16 Haziran’da savcılığa çıkması beklenen gazetecilerle dayanışmak için hazırlanan metne 837 gazetecinin yanı sıra 62 medya kuruluşu ve meslek örgütü imza attı. Metinde, ““Hukuk, adalet, eşitlik, özgürlük, demokrasi iddiası olan ve geleceğin Türkiye’sine hazırlık yapma niyetinde olan başta muhalefet olmak üzere, herkesi ayrımsız bir şekilde gözaltındaki meslektaşlarımızla dayanışmaya ve iktidar şiddetinin karşısında tavır almaya davet ediyoruz” denildi. Dört dilde yayınlanan metin şöyle:
Özgür basın susturulamaz: Gözaltındaki meslektaşlarımızın yanındayız!
Biz aşağıda imzası bulunan basın meslek kurumları ve gazeteciler, 8 Haziran Çarşamba günü Kürt gazetecilerin, basın emekçilerinin polis baskınlarıyla gözaltına alınmasını amasız, fakatsız kınıyoruz.
Hukuk, adalet, eşitlik, özgürlük, demokrasi iddiası olan ve geleceğin Türkiye’sine hazırlık yapma niyetinde olan başta muhalefet olmak üzere, herkesi ayrımsız bir şekilde gözaltındaki meslektaşlarımızla dayanışmaya ve iktidar şiddetinin karşısında tavır almaya davet ediyoruz.
Yargı mensuplarını da iktidarın hukuksuzluklarına, zorbalıklarına alet olmamalarını, basın ve ifade özgürlüğü için evrensel hukuk ölçüleri içinde hareket etmelerini ve gözaltında tutulan gazetecileri biran önce serbest bırakmaya çağırıyoruz.
Ayrıca, uluslararası basın kuruluşlarından, gazetecilerden, hak örgütleri ve savunucularından Türkiye’de basın özgürlüğünün gelişimi için bizlerle dayanışmayı ve gazetecilerin uğradıkları baskılara karşı harekete geçmelerini bekliyoruz.
Basın ve ifade özgürlüğüne vurulan kelepçe, Meclis’te hazırlığı yapılan yeni sansür yasasıyla perçinlenmek istenirken; Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı‘nca yürütülen bir soruşturma gerekçesiyle Kürt gazetecilerin gözaltına alınması; basın özgürlüğüne darbedir.
Biz, meslektaşlarımıza tanığız. Büyük bir özveriyle halkların haber alma hakkı için çalışan özgür basın geleneği açısından bu baskı ve yıldırma politikaları tanıdık olsa da, bu operasyonlara ve yıldırma politikalarına alışmayacağız.
Gözaltında tutulan Kürt gazeteciler hemen serbest bırakılsın! Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Serdar Altan, JINNEWS Müdürü Safiye Alagaş, JINNEWS editörü Gülşen Koçuk, Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Aziz Oruç, Xwebûn Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Mehmet Ali Ertaş, Ömer Çelik, Suat Doğuhan, Ramazan Geciken, Esmer Tunç, Neşe Toprak, Zeynel Abidin Bulut, Mazlum Doğan Güler, Mehmet Şahin, Elif Üngür, İbrahim Koyuncu, Remziye Temel, Mehmet Yalçın, Abdurrahman Öncü, Lezgin Akdeniz, Kadir Bayram ve Feynaz Koçuk serbest bırakılsın!
Gazete manşetleri
Sanatçılardan Muharrem İnce’ye ‘sözde sanatçı’ tepkisi: Senin bu yaptığını Salvador Dali yapmaz

Sanatçılar sosyal medya hesaplarından Muharrem İnce’nin ‘sözde sanatçı’ ifadesine tepki gösterdi: “Demek ki her dengeni kaybettiğinde eleştirdiğinden bir farkın kalmayacak..”
Yaptığı ‘sözde sanatçı’ açıklamasıyla sanatçıların tepkisini çeken Memleket Partisi Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, sosyal medya hesabı üzerinden Steinbeck’in sözünü alıntılayarak ‘sözde sanatçılar’ dediği için özür diledi.
Sanatçılar, İnce’nin açıklamalarına tepki gösterdi.
İnce paylaşımında, “John Steinbeck, ‘Bir insana dengesini kaybettirip, sonra da normal davranmasını bekleyemezsiniz’ der. Üzerimize çok gelindi. Normalde hiç kullanmadığım bir ifade olmasına rağmen basın toplantısında ağzımdan ‘sözde sanatçılar’ şeklinde bir ifade çıktı. Üzülerek gördüm ki bunu üzerine alınan kıymetli sanatçılarımız olmuş. Bu ifade nedeniyle, bırakın adı geçen kıymetli sanatçılarımızı, ülkemin bütün sanatçılarından özür diliyorum. Ne derlerse desinler, ne yaparlarsa yapsınlar, sanatçıların başımızın üzerinde yeri vardır” ifadesini kullandı.
Hah! Kalabalıkta özür de gelmiş. Artık sizle ilgili yazmiycam.Her yaptığınız hatada, sebep hep başkaları değil mi?Parti arkanizda durmadı,sişede durduğu gibi durmadı,bütün sanatçilar size bilinçli saldirdi vs. Dengeniz kayıptı zaten,biz bulun diye ugraştık.Bu kadar oldu.Bye bye🤷 https://t.co/u9vjS9AUvN
— Şahan Gökbakar (@sgokbakar) March 28, 2023
Demek ki her dengeni kaybettiğinde eleştirdiğinden bir farkın kalmayacak..
— mine tugay (@Minetugay) March 27, 2023
Ne özür istiyoruz ne de af. Hiç bir şey istemiyoruz.
Mağara adamı seviyesi söylem ve trollerini de alsın gitsin istiyoruz.
Aydınlık ve güzel bir geleceğe uzandığımız yolda “gölge etmesin” yeterlidir.
Çekilsin yolumuzdan. Adını bir daha duymak istemiyoruz.
Utanç yaşattı.— Fazıl Say (@fazilsaymusic) March 28, 2023
Gazete manşetleri
CNN Türk’te üst düzey 3 ayrılık

CNN Türk’te spikerler Tunç Arslanalp ile Yasin Erçağlayan ve Haber Müdürü Fatih Sadırlı ile yollar ayrıldı.
Demirören Medya Grubu bünyesindeki CNN Türk’ten üç isimle yollar ayrıldı.
MedyaRadar’ın haberine göre, kanalda spikerler Tunç Arslanalp ve Yasin Erçağlayan’ın ve Haber Müdürü Fatih Sadırlı ile ayrılık yaşandı.
Fatih Sadırlı, ATV’de yayınlanan Müge Anlı ile Tatlı Sert programının Haber Müdürü olarak görev yaptıktan sonra CNN Türk’te Haber Müdürü olarak kariyerine devam ediyordu.
Tunç Arslanalp ve Yasin Erçağalayan ise kanalda uzun süredir spikerlik görevini yürütüyordu.
Gazete manşetleri
Sosyal medyada Yılmaz Erdoğan ‘depremi’: 50 gündür ortada yoktu, demek ki şiir yazıyormuş

Yılmaz Erdoğan’ın 6 Şubat Maraş ve 20 Şubat Hatay depremlerinin ardından yazdığı şiir, sosyal medyada gündem oldu.
Oyuncu, senarist, yönetmen ve şair Yılmaz Erdoğan, 50 bin 96 kişinin yaşamını yitirmesine ve 107 bin 204 kişinin yaralanmasına yol açan depremlerin ardından yazdığı bir şiiri sosyal medya hesabından paylaştı.
Erdoğan’ın büyük yıkımın yaşandığı Antakya’ya yazdığı şiire gelen bazı yanıtlar şöyle:
Ah benim güzel Antakya’m…
Sen üzme kendini bu kadar.
Olan bize olur,
Coğrafya kendini tazeler.
Dağılır gene kara bulutlar.
Bilirsin güneş
Bizim Hatay’ı çok sever.Biraz sabır,
Biraz yağmur,
Biraz da zahter…Müzik: Erol Mutlu
Content Editor: Tamer Özkal pic.twitter.com/eGu7aigI7V— Yılmaz Erdoğan (@yilmazerdogan) March 26, 2023
-
Gazete manşetleri8 ay önce
SBK listesi medyada bir gazetecinin daha biletini kesti !
-
Gazete manşetleri7 ay önce
AKP Cehaleti: TRT, Çanakkale Zaferi ile Sarıkamış’ı karıştırdı
-
Televizyon11 ay önce
Can Ataklı: Normal bir ülke olsa Cevheri Güven’in anlattıklarıyla kıyamet kopardı !
-
Gazete manşetleri10 ay önce
Aynur Doğan konser yasağına karşı sessizliğini bozdu
-
Analiz8 ay önce
Cüneyt Özdemir’in Pelikan itirafları ve gazeteciliği: Herkes yesin, bulaşmıyorum
-
Gazete manşetleri8 ay önce
Latif Şimşek istifa etti: Kalleş saldırıyı kınamadılar
-
Gazete manşetleri10 ay önce
Bülent Keneş: Keşke Deniz Feneri’ni daha fazla araştırsaymışım
-
Diğer6 ay önce
Ahmet Hakan: Sokak röportajı yasaklansın