Gazete manşetleri
44 ilde 484 gazeteye ‘Naylon’ operasyonu!

Basın İlan Kurumu tarafından kısa süre içerisinde 44 ildeki 484 gazeteye ‘Naylon’ operasyonu düzenlendi.
Denetimler kapsamında Asgari baskı adedi şartına uymayan ve gerçekte çalışmayan kişileri fikir işçisi kadrosunda göstererek haksız kazanç elde eden gazetelerin ilan yayınlama hakları durduruldu.
DENETİMLER TEMMUZ AYINDA ARTTI
İlk altı ayda 44 ilde 484 gazeteyi planlı şekilde denetleyen kurum, temmuz ayında ise birçok gazeteye ani denetim gerçekleştirdi.
Denetimler sırasında gazeteci cemiyetleri ile Basın İlan Kurumu Genel Kurulu Üyelerinin sahibi bulundukları gazetelerde mevzuata aykırı davranıldığının ortaya çıkması herkesi şok etti.
SELDEN GÜNLER SONRA HABER YAPMIŞLAR
Geçtiğimiz haziran ayında birçok ilde sel baskınlarına ve can kayıplarına neden olan sağanak yağışların, görüldüğü illerdeki yerel gazeteler tarafından günler sonra haber yapıldığını tespit eden Basın İlan Kurumu, gazete sayfalarının önceden hazırlanmış ve basılmış olma ihtimalini değerlendirmeye aldı. Aynı günlerde farklı şube müdürlüklerinden benzer şikayetlerin gelmesi üzerine Kontrol Hizmetleri Müdürlüğü, bağımsız gazeteci üyelerin de yer aldığı kontrol kurulu üyelerini ani denetim yapmak üzere çeşitli illerde görevlendirdi.
BASKI SAATİNDEN ÇOK ÖNCE BASMIŞLAR
Kontrol kurulu üyelerinin gazete basımının yapıldığı matbaalarda gerçekleştirdiği denetimlerde şüpheleri ortadan kaldıran tablo ile karşı karşıya kalındı. Resmi İlan ve Reklam Yönetmeliği gereğince saat 17.00’dan önce baskıya girmemesi gereken gazetelerin basılmış olduğu, paketlenerek dağıtım için hazır bekletildiği görüntülü kayda alındı. Günde en az 2 bin 400 adet basması ve satması gereken gazetelerin günlük sadece 250 adet basıldığı anlaşıldı. Karşılaşılan manzara tek tek tutanakla kayıtlara geçirildi.
İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Konya ve Gaziantep gibi büyük şehirlerde gerçekleştirilen denetimlerde mevzuata aykırılık tespit edilen gazetelerin Basın İlan Kurumu Genel Kurulu üyesi isimlere ait olması ise denetimi gerçekleştiren isimler kadar olayı duyan herkesi şaşırttı.
SAHİPLERİNE BAKILMADAN DETAYLI İNCELEME YAPILDI
Kontrol Kurulu Ön Raporunu değerlendiren Basın İlan Kurumu Genel Müdürlüğü, denetimlerde mevzuata aykırı davrandıkları tespit edilen gazeteler hakkında, sahiplerinin kim olduğuna bakılmaksızın detaylı inceleme yapılması ve sonuna kadar gidilmesi kararı aldı.
FİKİR İŞÇİSİ GİBİ GÖRÜNENLERİN GÖREV YAPMADIĞI TESPİT EDİLDİ
Karar üzerine; sahadaki baskı denetimlerinde sorun görülen gazeteler, idari ve geriye dönük içerik incelemesine tabi tutuldu. Kontrol Hizmetleri Müdürlüğü, karar gereği incelemesini tamamlamasının ardından gazeteler hakkındaki kesinleşmiş Denetim Raporunu tamamladı.
Hazırlanan raporda, 30 yıldır Ankara Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığını ve Basın İlan Kurumu Genel Kurul Üyeliğini yürüten Nazmi Bilgin‘in gazetesi 24 Saat’in sadece 250 adet basıldığı, baskı işleminin saat 17.00’dan önce gerçekleştirildiği, prova baskısı savunmasının yersiz olduğu çünkü bağlanarak balya haline getirilmiş gazetelerin üzerine bayi etiketinin yapıştırıldığının tespit edildiği belirtildi. Gazetenin, tutulması zorunlu olan defterleri tutmadığı ve kadrosunda çalışıyor gösterilen fikir işçilerinin aslında görev yapmadığı kaydedildi.
Bir diğer Genel Kurul Üyesi Abdi Pehlivan’ın sahibi olduğu Sonsöz ile Abdi Pehlivan’ın kızı Bahar Pehlivan’ın sahibi olduğu Zafer gazeteleri hakkında ise, 24 Saat gazetesine benzer şekilde erken bir saatte, asgari satış şartının çok altında baskı yaptığı, yine tutulması zorunlu olan defterleri tutmadığı ve kadrosundaki fikir işçilerinin çalıştığının gösterir delile ulaşılamadığı vurgulandı.
İzmir Gazeteciler Cemiyeti adına Başkan Dilek Gappi Umdular‘ın sahipliğini üstlendiği 9 Eylül’ün tutulması zorunlu defterleri tutmadığı ve kadrosundaki fikir işçilerinin fiilen görev yapmadığının altı çizildi.
Umdular gibi Basın İlan Kurumu Genel Kurulu Üyesi olan Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Nuri Kolaylı’nın tüzel kişi temsilciliğini üstlendiği Bursa merkezli A Gazete‘nin, 49 gün boyunca zorunlu defterleri tutmadığı kaydedildi.
Daha önce Yönetim Kurulu Üyesi olarak da görev yapan Genel Kurul Üyesi Mustafa Arslan’ın gazetesi Konya Yenigün’de ise, kadroda gözüken fikir işçilerinin fiilen görev yaptığının tespit edilemediği ve 157 gün defter tutma zorunluluğunu yerine getirmediğinin anlaşıldığı vurgulandı.
RESMİ İLAN YAYINLAMA HAKLARI DURDURULDU
Arslan’ın adı daha önce de kısa çalışma ödeneği yoluyla haksız menfaat sağlandığı iddiaları ile gündeme gelmişti. Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Yılmaz Karaca’nın “Kendine ait gazeteye 6 ay boyunca kısa çalışma ödeneği uygulatmakla” suçladığı Arslan ise, “Gizli saklı bir şey yok” şeklinde cevap vermişti.
Basın İlan Kurumu Genel Müdürlüğü, Kontrol Müdürlüğü’nün Denetim Raporu doğrultusunda; 24 Saat, Sonsöz, Zafer ve Konya Yenigün gazetelerine önce mahsup uyguladı, ardından da resmi ilan yayınlama haklarını durdurdu. 9 Eylül ve A Gazete hakkında ise, yaklaşık 1 milyon Türk Lirası mahsup uygulanmasına karar verdi.
Genel Müdürlük kararı tebliğ edilen gazetelerin 10 gün içinde Yönetim Kurulu’na itiraz hakları bulunuyor.
Her yıl 81 ilde bine yakın gazeteyi rutin olarak denetime tabi tutarken, gerekli gördüğü hallerde ani denetimler gerçekleştiren Basın İlan Kurumu, konuya ilişkin ısrarlı sorularımızı ise cevapsız bıraktı.
Gazete manşetleri
Canlı yayında küfür eden Serdar Ortaç açıkladı: 2 şişe alkol, 10 tane ilaç içmiştim

Serdar Ortaç TikTok’a küfür etme nedenini açıkladı. Sinir krizi geçirdiğini öne süren Ortaç, “TikTok’u ben nasıl kapatacağım abi? Onu devlet yapar inşallah” dedi.
Sosyal medya platformu TikTok’un kendisine kısıtlama getirmesi üzerine açtığı canlı yayında küfür eden Serdar Ortaç, yeni bir yayın yaparak konuyla ilgili açıklama yaptı. Annesinin de video nedeniyle kendisine kızdığını belirten Ortaç, “Sinir krizi geçirdim abi, oradaki ben değilim. İki şişe alkol, 10 tane ilaç içmiştim” dedi.
‘BENİM SUÇUM YAYIN YAPMAK’
Ortaç açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Sinir krizi geçirdim abi, oradaki ben değilim. İki şişe alkol, 10 tane ilaç içmiştim. TikTok’u ben nasıl kapatacağım abi? Onu devlet yapar inşallah. Bir hastalık, MS, içki. Benim suçum yayın yapmak ve yaparken de içki içmek. Benim eşekliğim.”
Serdar Ortaç söz konusu yayında “Türkiye’de TikTok’u yasaklatmazsam… Sen koskoca Selçuklu’dan Osmanlı’ya 3500 yıllık Türk milletini dize getireceğini mi zannediyorsun?” diye konuşmuştu.
Gazete manşetleri
Siyasete gireceğini söylemişti: Hakan Peker ilk hamlesini yaptı

Bir dönemin popüler şarkıcılarından Hakan Peker, siyasete gireceği yönündeki açıklamasının ardından ilk hamlesini yaptı. Safranbolu Belediye Başkanı olmak isteyen Peker, iş insanı Şefik Dizdar ile görüşerek destek istedi.
Mart 2024’te yapılacak yerel seçimlerde Karabük’ün Safranbolu ilçesinden Belediye Başkanlığı’na adaylığını koyacağını açıklayan Hakan Peker, çalışmalara başladı. Peker, iş insanı Şefik Dizdar ile görüşme yaparak destek istedi.
Görüşme ile ilgili açıklamalarda bulunan Hakan Peker, şu ifadeleri kullandı:
“Safranbolu’da ev almıştım, çalışmalara başlıyorum onun için gelmiştim. Şefik Dizdar ile görüşerek istişarede bulunduk. Safranbolu’nun eksikleri, neler yapabilir, edilebilir ile ilgili bilgi alışverişinde bulunduk. Onun tecrübeleri ve burada yaşayışı ile bize çok şey kattı. Eğer Belediye Başkanı seçilirsek nasıl uygulayıp hayata geçirebiliriz diye fikir edindik.”
“DURAĞAN DEĞİL, DİNAMİK”
“Genç, dinamik, bol tanıtımlı, çok büyük aktivitelerin olabileceği, bütün turistlerin buraya gelebileceği bir Safranbolu hayal ediyoruz” diyen Peker, şöyle devam etti:
“Daha eğlenceli, durağan değil, dinamik olan, insanların merak ettiği, sanatsal, kültürel olarak daha çok öne çıkacak Safranbolu istiyoruz. UNESCO’nun tarihi miras kentinin hakkını verecek bir şekilde yönetilecek bir Safranbolu hayal ediyoruz.”
SİNEMACILARDAN DESTEK İSTEYECEK
Uluslararası Altın Safran Festivalinin daha çok ön plana çıkması gerektiğini ifade eden Peker, “O da birazcık sinemadan destek almakla olacak. Sinema sanatçılarından destek almakla olacak. Burada yapılacak aktiviteler, konserler ve ödül geceleriyle beraber bu festivalin çok çok öne çıkacağını düşünüyorum” diye konuştu.
Gazete manşetleri
TV programında evinin yenilendiğini gören ev sahibi mahkemeye gitti

Kiracı olan diş hekimliği öğrencisi, bir TV programıyla görüşüp oturduğu evi baştan aşağı değiştirtti. Program TV’de yayınlanınca ev sahibi evdeki değişikliklerden haberdar oldu ve mahkemeye başvurdu.
Son dönemde ev sahipleri ile kiracılar arasındaki anlaşmazlıklar sık sık gündem olmaya devam ediyor. Ancak bu kez yaşanan ‘dava’ olayı daha önce çok rastlanır türden olmadı. Olayda, davaya konu olan ev, bir TV programında yayınlandı. Ev sahibi de o TV programını izleyince harekete geçti
Halk TV’de yer alan habere göre; tarafların ev sahibi ile kiracı olduğu dava dosyasının içeriği, son dönemde yaşanan anlaşmazlıklarda olduğu gibi fahiş kira artışları değil. Dava dosyasına göre, Rukiye Molla ile oğlu Tamer Molla, Beşiktaş Nüzhetiye Caddesi’nde bulunan evlerini baştan aşağı yeniledi. Kendileri oturakları için evi elden geçiren aile, bir süre sonra yurt dışına taşınmak durumunda kalınca, yenilenmiş bu dairenin kiraya verilmesi gündeme geldi.
Aile, dairelerini diş hekimliği fakültesi öğrencisi Ecem Özsarp’a kiraladı. Özsarp, bir süre sonra da kiracısı olduğu ev için bir TV kanalında yayımlanan programla temasa geçti. Oyuncu Evrim Akın’ın sunuculuğunu yaptığı ‘Evrim Akın ile Ev Kuşu’ programına başvuran Özsarp, oturduğu evin yenilenmesini istedi.
Sunucu Evrim Akın’ın ziyaret ettiği eve bir süre sonra ustalar girdi ve ev baştan aşağı yenilendi. Evdeki bazı kapılar sökülürken yerine de duvar örüldü. Duvar tavanları ve kolonlarda değişiklik yapıldı. Ev sahipleri ise, evde yapılan değişikliklerin TV’de yayımlanması sonrası bunlardan haberdar oldu.
Ev sahibi aile adına, kiracıya karşı tazminat davası açıldı. Dava dilekçesinde, eve önemli ölçüde zarar verildiği öne sürüldü. Dava dilekçesine göre, eve verilen zararın 120 bin TL seviyesinde olduğu ileri sürüldü. Dilekçede, TV programının verdiği eşyaların da kiracı tarafından alındığı öne sürüldü. Dava dilekçesinde, kiracının dışında programın yayımlandığı TV kanalı ile ilgili programın yapımcısı şirketin de sorumlu tutulması talep edildi.
Kiracı adına yapılan savunmada ise, evin eskisine göre daha güzel hale geldiği öne sürülüp “Kiralanan ev olduğu gibi iade edildi. Bir zarar söz konusu değil. Davanın reddine karar verilsin” ifadeleri kullanıldı. Şimdi, mahkemenin, değişiklik yapılan evde keşif yaptıktan sonra bilirkişi raporu hazırlatması bekleniyor.
-
Gazete manşetleri1 sene önce
SBK listesi medyada bir gazetecinin daha biletini kesti !
-
Gazete manşetleri1 sene önce
AKP Cehaleti: TRT, Çanakkale Zaferi ile Sarıkamış’ı karıştırdı
-
Televizyon1 sene önce
Can Ataklı: Normal bir ülke olsa Cevheri Güven’in anlattıklarıyla kıyamet kopardı !
-
Gazete manşetleri1 sene önce
Aynur Doğan konser yasağına karşı sessizliğini bozdu
-
Analiz1 sene önce
Cüneyt Özdemir’in Pelikan itirafları ve gazeteciliği: Herkes yesin, bulaşmıyorum
-
Gazete manşetleri1 sene önce
Latif Şimşek istifa etti: Kalleş saldırıyı kınamadılar
-
Gazete manşetleri1 sene önce
Bülent Keneş: Keşke Deniz Feneri’ni daha fazla araştırsaymışım
-
Gazete manşetleri1 sene önce
“Daha dün 3 liraydı”