Gazete manşetleri
Yolun sonu göründü! Demirören Medya batıyor

Medya Koridoru’nda gazeteci Canan Kaya, Demirören’in yolun sonuna yaklaştığını belirtirken Ziraat Bankası ‘kayyumlarının’ taleplerini yazdı.
Canan Kaya’nın yazısından ilgili bölüm şöyle:
Demirören Medya Gurubu denildiğinde aklıma ilk olarak evlerine gönderilen tebligatla işten çıkarılan, üstüne bir de tazminatları ödenmeyen 45 Hürriyet çalışanı ve Ziraat Bankası’ndan kullandığı ancak bir türlü geri ödemediği 750 milyon dolarlık kredi geliyor…
Özellikle de geri ödenmeyen 750 milyon dolarlık kredi Meclis’e kadar taşınırken, Ziraat Bankası’nın bu meblağı tahsil etmek için çeşitli yöntemlere başvurduğu da defalarca haber olmuştu. Bunlardan biri de Cumhuriyet gazetesi muhabiri Hazal Ocak’ın “En şanslı golfçü… Ziraat Bankası, kredi karşılığı aldığı araziyi yine Demirören’e kiraladı” başlıklı haberiydi. Hatta Demirören, bu habere öyle sinirlenmişti ki gazeteye ve Ocak’a dava açmıştı. Muhtemelen birazdan okuyacağınız habere de benzer bir dava açılması muhtemel. Ancak şahsıma daha önce açtığı davanın sağduyulu bir hâkim tarafından reddedildiği bilgisini kendilerine hatırlatmak isterim.
Şimdi asıl meseleye dönecek olursak,
Yazının girişinde hatırlattığım üzere, 2018 yılında Doğan Medya Grubu’nu satın alabilmesi için hükümet desteğiyle Ziraat Bankası’ndan Demirören Medya Grubu’na kullandırılan 750 milyon dolarlık kredinin geri ödenmemesi, en çok da Ziraat’in başını ağrıttı. Ancak buradaki mesele yalnızca parasını tahsil edemiyor olmasıyla ilgili değil. Ziraat Bankası’nın uluslararası bankacılık kurallarına göre faaliyet göstermesinden ötürü 9 aydır ötelediği bilançosuyla ilgili.
Demirören Medya Grubu, şu anda fiili olarak olmasa da gayri resmi olarak “kayyumla” yönetiliyor. Ziraat Bankası’na bağlı olan bir ekip, borçların ödenebilir hale gelmesi için sürekli olarak grubun hesaplarını inceliyor. Yani Demirören’in muhabesinin neredeyse tüm kontrolü bu kayyumların elinde.
Grubun içinden çok sağlam bir kaynaktan edindiğim bilgiye göre; “kayyum”, ödenmeyen borçların tahsili için Demirören’e “Ya Milli Piyango’yu, ya da garimenkullerini sat” dedi. Bu gayrimenkullerden biri de eski Vatan gazetesi binası. Çünkü Ziraat Bankası, uluslararası bankacılık kurallarına göre işlem yaptığı ve bu sisteme kayıtlı olduğu için, batık kredilerin bu yılın sonunda artık açıklanması gerekecek. Ziraat’in, daha önce 3 defa ötelediği bu durumu artık uzatma şansı da kalmadı. Yani bilanço açıklandığında, daha önce göremediğimiz Demirören’in batık kredisini bu kez görme imkanımız olacaktı. Hâl böyle olunca, geri ödenmeyen bu krediyle ilgili hesaplarda bir hareketliliğin görünmesi gerekiyordu.
İşte kayyumlar, bankanın içinde bulunduğu bu çıkmazı bir nebze de olsa düzeltebilmek için Demirören’in hem Milli Piyango’yu hem de gayrimenkullerini satmasını istedi. Bu varlıkların satılması durumunda ise Demirören’e kredi borcuna karşılık olarak 50 ila 70 milyon dolar arasında bir ödeme yaptıracaklar. Bu yöntemle, bilanço açıklanmadan önce hesaplarda hareketlilik olmasını sağlayacaklar.
Bu arada Demirören Medya Grubu’yla ilgili tek önemli gelişme bu değil. Tasfiye ve işten çıkarma kararları da gündemde.
Yine kaynaklarımdan edindiğim bilgiye göre; Demirören Medya Grubu, bir süre önce sayfa sayısını azalttığı Milliyet gazetesini de kapatıyor. Gazetenin sadece internet ortamında yayına devam edeceği söyleniyor. Bu gelişmeyle birlikte çok sayıda gazetecinin de işsiz kalacağı konuşuluyor. Milliyet’in kapatılma kararı da bugün çalışanlara tebliğ edilecek.
Tasfiye kararı sadece basılı tarafta değil, ne yazık ki ajansla ilgili de alındı. Demirören Haber Ajansı’nın bazı bürolarının kapatılacağı ve çok sayıda çalışanın işten çıkarılacağı belirtiliyor. Özellikle Ege ofisine bağlı olan çok sayıda büronun tek bir merkezde toplanacağı ifade ediliyor.
Yazının başında da belirttiğim gibi, Demirören Medya Grubu adım adım yolun sonuna doğru yürüyor. Ancak Doğan Medya Grubunu satın aldığı günden bu yana, çok sayıda basın emekçisinin ahını alarak…
Kaynak: https://www.medyakoridoru.com/gundem/medyakoridoru-ozel-demiroren-yolun-sonuna-yaklasiyor-ziraat-bankasinin-kayyu-26074/?s=08
Gazete manşetleri
Sosyal medyada Yılmaz Erdoğan ‘depremi’: 50 gündür ortada yoktu, demek ki şiir yazıyormuş

Yılmaz Erdoğan’ın 6 Şubat Maraş ve 20 Şubat Hatay depremlerinin ardından yazdığı şiir, sosyal medyada gündem oldu.
Oyuncu, senarist, yönetmen ve şair Yılmaz Erdoğan, 50 bin 96 kişinin yaşamını yitirmesine ve 107 bin 204 kişinin yaralanmasına yol açan depremlerin ardından yazdığı bir şiiri sosyal medya hesabından paylaştı.
Erdoğan’ın büyük yıkımın yaşandığı Antakya’ya yazdığı şiire gelen bazı yanıtlar şöyle:
Ah benim güzel Antakya’m…
Sen üzme kendini bu kadar.
Olan bize olur,
Coğrafya kendini tazeler.
Dağılır gene kara bulutlar.
Bilirsin güneş
Bizim Hatay’ı çok sever.Biraz sabır,
Biraz yağmur,
Biraz da zahter…Müzik: Erol Mutlu
Content Editor: Tamer Özkal pic.twitter.com/eGu7aigI7V— Yılmaz Erdoğan (@yilmazerdogan) March 26, 2023
Gazete manşetleri
Ali Sunal’dan Show TV açıklaması: Bir yere gittiğimiz yok

Depremlerden sonra “İstifa etmemek normal mi?” konuşması büyük beğeni toplayan Ali Sunal, Show TV’den gönderildiği iddialarını reddetti. Sunal “Bir yere gittiğimiz yok, git diyen de yok” dedi.
Show TV’de yayınlanan Güldür Güldür Show’un sunucusu Ali Sunal, kanalla yollarının ayrıldığı iddialarını yanıtladı. Sosyal medya hesabından açıklama yapan Sunal programın devam ettiğini, kendisinin de kanaldan ayrılmadığını söyledi.
Sunal’ın deprem sonrası normalleşme konulu konuşması sebebiyle kanaldaki görevine son verildiği iddia edilmişti. İddialar sosyal medyada yayılınca gözler açıklama için Ali Sunal’a çevrilmişti. Sunal bu sabah “Efendim iyi pazarlar. Dün Güldür Güldür kanalımız Show TV‘de yayındayken benim ayrıldığım gibi asılsız bir bilgi yayılmış. Bir yere gittiğimiz yok, git diyen de yok. Kanalımızda, bir parçası olmaktan gurur duyduğum programımızla devam ediyoruz. Hepinize sevgiler saygılar” mesajını paylaştı.
Efendim iyi pazarlar. Dün @Guldur_Guldur kanalımız @ShowTV ‘de yayındayken benim ayrıldığım gibi asılsız bir bilgi yayılmış. Bir yere gittiğimiz yok, git diyen de yok. Kanalımızda, bir parçası olmaktan gurur duyduğum programımızla devam ediyoruz. Hepinize sevgiler saygılar 🤗
— Ali Sunal (@SunalAli) March 26, 2023
Gazete manşetleri
Fazıl Say Muharrem İnce’ye verdi veriştirdi! ‘Bu halkın ikinci bir lüksü yok…’

Fazıl Say’dan Muharrem İnce paylaşımı geldi. Muharrem İnce’nin videosunu paylaşan isim, “Bilgisizliğe, kültürsüzlüğe, sıradan bir şovmene, bir ikinci RTE vakasına oy verecek lüksü yok bu halkın” ifadelerini kullandı.
Piyanist Fazıl Say, partisinin cumhurbaşkanı adayı olan Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’ye, “Bu kadar kritik bir seçimde, başarmak, aydınlığa varmak da bu kadar yakınken, bir araya gelmeyi başarmış bir muhalefetin oylarına göz dikmiş biri. Bu halka kötülük bu. Bilgisizliğe, kültürsüzlüğe , sıradan bir şovmene, bir ikinci RTE vakasına oy verecek lüksü yok bu halkın” tepkisini gösterdi.
Sosyal medya hesabından İnce’nin videosunu alıntılayan Say, devamında ise şu ifadeleri kullandı:
“Alacağı oy %2 olsa ne olur 3 olsa ne olur? Kendi işine mi yarar? Yıllarca, yıllarca koca bir blok oyu yenebilmek için, bir imkansızı başarabilmek için bunca emek vermiş bir ittifakı yıpratmaktan başka neye yarar? Korkuyor muşuz ondan.. vayy bee.. Marifet yani korkutmak??”
Bu kadar kritik bir seçimde, başarmak, aydınlığa varmak da bu kadar yakınken, bir araya gelmeyi başarmış bir muhalefetin oylarına göz dikmiş biri. Bu halka kötülük bu.
Bilgisizliğe, kültürsüzlüğe , sıradan bir şovmene, bir ikinci RTE vakasına oy verecek lüksü yok bu halkın. https://t.co/2qXZDxE2En— Fazıl Say (@fazilsaymusic) March 26, 2023
-
Gazete manşetleri8 ay önce
SBK listesi medyada bir gazetecinin daha biletini kesti !
-
Gazete manşetleri7 ay önce
AKP Cehaleti: TRT, Çanakkale Zaferi ile Sarıkamış’ı karıştırdı
-
Televizyon11 ay önce
Can Ataklı: Normal bir ülke olsa Cevheri Güven’in anlattıklarıyla kıyamet kopardı !
-
Gazete manşetleri10 ay önce
Aynur Doğan konser yasağına karşı sessizliğini bozdu
-
Analiz8 ay önce
Cüneyt Özdemir’in Pelikan itirafları ve gazeteciliği: Herkes yesin, bulaşmıyorum
-
Gazete manşetleri8 ay önce
Latif Şimşek istifa etti: Kalleş saldırıyı kınamadılar
-
Gazete manşetleri10 ay önce
Bülent Keneş: Keşke Deniz Feneri’ni daha fazla araştırsaymışım
-
Diğer6 ay önce
Ahmet Hakan: Sokak röportajı yasaklansın