Analiz

Tatlısu gazetecisi İsmail Saymaz’ın boyası döküldü

ANALİZ

Eyyamcı, gününü gün etmekten başka bir şey düşünmeyen” ve  “günün gerektirdiği gibi hareket eden, günün şartlarına hemen uyan” şeklinde iki ayrı anlama sahip Arapça kökenli bir kelime.

Arapça’da “eyyam”, gün anlamına gelen “yevm” kelimesinin çoğuludur, yani “günler” demektir.

Lafı dolandırmadan söyleyeyim, İsmail Saymaz için biçilmiş kaftan mahiyetinde bir tasvirdir “eyyamcı” kelimesi.

Eyyamcılığın birinci anlamına dair analiz yapacak değilim. 

Dikta zulmü altında muhalifler, mazlumlar inim inlerken Saymaz gününü ne ediyorsa etsin, umrumda değil. 

Özel hayatına dair trollerin ortaya saçtıklarını arşivden bulup çıkaracak da değilim.

Benim maksadım, eyyamcılığın ikinci anlamına, yani “günün gerektirdiği gibi hareket eden” kısmına dair birkaç kelam etmek.

İsmail Saymaz’la eyyamcılığı bir arada düşünmek ilk etapta biraz garip gelebilir size.

Üstelik sözde muhalif kimliği de düşünüldüğünde bir hayli zorlanabilirsiniz.

Ancak sanatçı ve yazar Atilla Taş ile aralarında geçen son tartışmayı ve hadisenin arka planını hatırladığınızda hiç zorlanmayacaksınız.

Atilla Taş’ın da aralarında bulunduğu tutuklu 13 gazeteci, 2017 yılı Nisan ayında mahkeme kararıyla tahliye edilmişlerdi.

Daha tahliyeler gerçekleşmeden, Saray trolü Abdurrahman Uzun’un twitterda başlattığı linç kampanyası ile gazeteciler cezaevi kapısında gözaltına alındı, 2 hafta nezarette tutulduktan sonra tekrar tutuklandılar.

Uzun, linç kampanyasının Saray’dan gelen talimatla başladığını yakın zamanda itiraf etti.

İşte o linç kampanyasının gözü dönmüş insafsızlarından biri de İsmail Saymaz idi.

Atilla Taş, Saymaz’a o tweetlerini hatırlattı Saymaz’a. “Büyük çakalsın! Şapka çıkarttım şu an! İsmail tek kelimem var büyük çakalsın” dedi.

Evet, Atilla Taş’ın da dediği gibi, İsmail Saymaz, Türkiye medyasının görüp görebileceği en sefil çakallarından biridir.

Muhalif görünür ancak Erdoğan diktasını gerçekten rahatsız edecek tek bir kelime söylemez, tek bir satır yazmaz.

En dehşetli mevzuların dahi etrafından dolanır, bir şeyler söylermiş gibi yapar ama söyledikleri Erdoğan ve çevresinin canını dahi sıkmaz.

Bazen AKP’lileri rahatsız edecek gibi bir şeyler yazsa da, arka kapı diplomasisi ve meseleyi sulandırma yöntemiyle “hatasını” telafi eder.

Erdoğan’ın arayıp da bulamadığı muhalif bir gazetecidir İsmail Saymaz.

Kankası Nedim Şener açıktan trollük yaparken, İsmail Saymaz ise CHP’li muhaliflerin gazını alma vazifesini ifa eder.

Zihninizi kurcalayın biraz; 

Bugüne kadar İsmail Saymaz’ın Erdoğan’ı ve ailesini hedef alan, onu rahatsız edecek tek bir yazısını, tek bir haberini hatırlıyor musunuz?

Hayır yok!

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Öne Çıkanlar

Exit mobile version