Analiz

Cüneyt Özdemir’in Pelikan itirafları ve gazeteciliği: Herkes yesin, bulaşmıyorum

Cüneyt Özdemir, Sezgin Baran Korkmaz’la ilişkisi hakkında, Hilal Kaplan’ın sorularına cevap verirken, bugüne kadar kapağını bile açmadığı Pelikancılar konusunu gündeme getirdi.
Hilal Kaplan’ı ve Pelikancıların lideri olan Serhat Albayrak’ı isim vermeden tehdit etti, “Pelikancıların belgeselini çekeceğim” dedi.
“Her gün 10 milyon insan bizi izliyor” şeklindeki sözleriyle dışa vurduğu “güç”ten aldığı destekle olacak, “Pelikancıları Erdoğan koruyup kolluyor” ifadelerini de kullandı.

Medyatrend’de dün yayınlanan haber-analizde Özdemir’in savunmasına ve suçlamalarına geniş bir şekilde yer verdim.

Bugün, Özdemir’in suçlamalarının perde arkasını, anlamını ve itiraflarını analiz etmeye çalışacağım.
Cüneyt Özdemir, Pelikan çetesine dair bugüne kadar medyaya en sert çıkışı yaptı ve en net suçlamaları yöneltti.

Pelikancıların Ahmet Davuoğlu’nu başbakanlıktan devirdiğini, para kaynaklarının belli olmadığını, ballı börekli yönetim kurulu üyeliklerine atandıklarını, troll orduları olduğunu ve Erdoğan tarafından korunup kollandıklarını belirtti.

İyi de, Pelikancılar yeni zuhur etmiş bir örgüt değil ki!

Ahmet Davutoğlu’nu başbakanlıktan devireli 6 buçuk yıl oldu. Evveli de var. Özdemir’in bahsettiği medya siteleri ile neler yaptıkları da biliniyor.

A Haber’i kara propaganda merkezi olarak kullanıp kimlerin hayatını altüst ettikleri ve hatta ölümüne neden oldukları hemen herkesin malumu.

Sen ki 32 yıllık gazetecisin, televizyoncusun; Pelikancıları gündeme getirmek için neden 7-8 yıl bekledin Cüneyt Özdemir?

İlla Hilal Kaplan’ın ya da bir Pelikancının sana “bulaşması” mı gerekiyor du?
Evet, öyle gerekiyordu, çünkü sadece kendi menfaatine odaklı bir insansın. Sana dokunmayan yılana “bin yaşa” diyenlerdensin.

Aslında o zihniyet sana dokunmuştu kısmen.

30 Mart seçimlerine kadar CNN Türk’teki 5N 1K’da yaptığın yayınlar nedeniyle, kara listeye girmiştin.

Bu yüzden yurt dışına çıkmış ve uzun süre de Türkiye’ye geri dönememiştin.

Pelikancıların kara listesinden çıkmayı nasıl başardın Cüneyt Özdemir?

Medyanın Saraya iliştirilmiş troykasını oluşturduğunuz Soner Yalçın ve Nedim Şener kankaların mı yardım etti? Aranızı onlar mı buldu?

Aslında kimsenin bir tespitte bulunmasına gerek yok.
Nasıl bir insan, ne menem bir gazeteci olduğunu sen kendin itiraf ettin Hilal Kaplan’la atışmanda.
“Ben bulaşmıyorum Hilal Kaplan’a. Herkesin yesin. Herkes kendi dünyasında gidiyor. Al yönetim kurulu üyeliği senin olsun. Al köşe yazarlığı senin olsun. Madem Hilal Kaplan bizim sulara geliyor. Bizi zan altında bırakıyor. O zaman biz de soralım Hilal’e” şeklindeki sözlerinle karakterini kendin ifşa ettin.

Herkes yesin, devleti gücü nispetinde hortumlasın, çalsın çırpsın, sen bulaşma!

Ta ki “b.k çukuru” olarak tanımladığı Pelikancılardan biri senin sularına girene kadar!
Nasıl bir gazetecisin, nasıl bir insansın sen?

Bugüne kadar, Gezi Parkı eylemleri gecesi, CNN Türk’ün yayınladığı “Pelikan belgeseli” konseptinde yayın yapıyordun;
Şimdi ise Pelikancıları ve liderleri Serhat Albayrak’ı, senin üzerine daha fazla gelmesinler diye “Pelikancılar belgeseli” yapmakla tehdit ediyorsun.
Madem böyle bir pislik bir çukur var, madem medyada senin ifadenle b.ka bulaşmayan yok; neden namuslu gazeteciliğin gereğini yapıp pisliği ifşa etmedin bugüne kadar?
Etmiyorsun, edemezsin!
Çünkü sen de…
Cüneyt Özdemir’in ifşaat ve itiraflarına dair analize yarın devam edeceğim. Zarflar var, TRT’de koltuk peşkeşleri var, Hilal Kaplan’ın Özdemir’e saldırmasının sebebi var ve önemli bir çok detay var.
Hepsini bir yazıda kısaca dile getirip tüketmek istemiyorum.
Nasipse yarın görüşmek ümidiyle…

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Öne Çıkanlar

Exit mobile version