Bülent Keneş: Keşke Deniz Feneri’ni daha fazla araştırsaymışım

Türkiye’nin İsveç’ten iadesini istediği isimlerden biri olduğu iddia edilen gazeteci Bülent Keneş son süreçte yaşadıklarını Ali Abaday ile Gündem-Siz’de anlattı. Kendisinin iadesi için Şubat ayında ifadesinin alındığını belirten Keneş, 2011 yılından itibaren ile AKP ile görüş farklılıkları yaşadığını söyledi.

Ali Abaday programın başında Bülent Keneş’e Türkiye’nin İsveç’ten iadesini istediği kişilerden biri olduğunu belirtip, neler yaşadığını sordu.

Keneş kendisinin de bu ülkeye iade isteği iddiası medyadan duyduğunu belirtip hakkında şu an bu konuda bir mahkeme olduğunu söyledi. Türkiye’deki mahkemelerin kendisinin iadesi için İsveç’e yazı gönderdiklerini ve Şubat ayında ifadesinin alındığını belirten Keneş, “Normalde bu isteği yok sayabilirler ancak İsveç ikili anlaşmalar gereği bunun yapılması gerektiğini söyledi. Bu tür bir durumu Avrupa’da yapan tek ülke İsveç” dedi.

Ali Abaday Bülent Keneş’in iadesi için devam eden bir dava olduğunu, hükümetin avukat atadığını ve davanın Şubat’ta başladığını doğru anlayıp anlamadığını sorduğu zaman ise Keneş şunları söyledi;

“Benim haberim Şubat ayında oldu. Büyük ihtimalle daha önceden başlayan bir süreç çünkü resmi yazı gelecek o İsveççeye çevrilecek, evraklar gidip gelecek. Ben Şubat ayında ifade verdim. Bunun protokol için olduğu söylendi. Benim Türkiye’de karşılaşacağım tehlikeleri beyan ederek siyasi sığınma aldığım yerde aynı konuda bir mahkeme yapılması bana garip geliyor. Fakat, Yüksek Mahkeme’nin karar verdiği ve dosyanın hükümetin önünde olduğu söylendi.”

Abaday bu noktayla ilgili olarak Keneş’in bir iade korkusu yaşayıp yaşamadığını sorduğunda ise Keneş bir endişesinin olmadığını ancak olayın adının uluslararası politikanın büyük oyuncularının yer aldığı bir noktada geçmesinin hoş hissettirmediğini belirtti. İsveç’in kendisini iade edeceğini düşünmediğini ancak durumun stresli olduğunu aktardı.

Ali Abaday kendisinin uzun zamandır gazetecilik faaliyeti yapmadığını, akademik çalışmalarda olduğunu ancak buna karşın isminin İsveç’ten istenenler listesinde olduğuna dair bir iddianın dolaştığını anlatıp, bunun nedenini sordu.

Bülent Keneş AKP ile ilk olarak 2011 yılından sonra fikir ayrılıkları yaşadığını, bunu hem kendi yazılarında hem de genel yayın yönetmeni olduğu Today’s Zaman’da ifade ettiklerini söyledi. Kendi yayıncılıklarının Zaman’a kıyasla daha muhalif olduğunu belirten Keneş 2011 sonrası pek çok olayda AKP’nin hoşlanmayacağı, eleştirel haberler yaptıklarını aktardı.

Abaday ise Gülen cemaati ile AKP’nin arasının esas 17 – 25 Aralık operasyonları sonrası bozulduğunu belirtip, bunun öncesinde Zaman tarafında fazla muhalefet yapılmadığını söylediğinde ise Keneş karşı çıkarak Today’s Zaman için böyle bir durumun söz konusu olmadığını belirtti.

Abaday’ın geçmişle ilgili keşke dediği bir konu olup olmadığı sorusuna da Bülent Keneş Deniz Feneri davası üzerinden cevap verdi.

“O zamanlar Deniz Feneri davası vardı. Ancak biz Ergenekon’a karşı bir dava gibi bakıyorduk bu olaya. Halbuki orada bir laboratuvar deneyi yapılmış. 17 – 25 Aralık’ın denemesiymiş o. Keşke o zaman Deniz Feneri davasına daha fazla eğilseymişim.”