Gazete manşetleri
Sinemada yeni bir Ahmet Kaya krizi

Ahmet Kaya’nın hayatından bir kesiti anlatan ‘Son Şarkı’ filmi gündem oldu.
Kudret Sabancı, “aile desteklemişti” dedi, Kaya ailesi ise “Hiçbir filme onay vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Başrollerini Celil Nalçakan, Ezgi Şenler ve Serdal Genç‘in paylaştığı, senaryosunu Engin Elgün’ün yazdığı ‘Son Şarkı’ adlı sinema filminin yönetmenliğini Kudret Sabancı üstlendi.
2020 yılının Mart ayında tamamlanan çekimlerin ardından, pandemi nedeniyle çekim sonrası hazırlıkları yapılamadığından filmin vizyon tarihi ertelendi.
Film, çekimleri yapılırken Ahmet Kaya’nın bir yolculuğunun hikâyesinin anlatılacağı şeklinde duyuruldu.
Filmle ilgili sorularımızı yanıtlayan Kaya ailesi ve yönetmen Kudret Sabancı‘dan farklı açıklamalar geldi.
‘AİLE OLARAK AHMET KAYA FİLMİNİ ONAYLAMIYORUZ’
Ahmet Kaya’nın eşi Gülten Kaya, asistanı aracılığıyla yaptığı açıklamada Kudret Sabancı’nın yönettiği ‘Son Şarkı’ filmine onay vermediklerini, Ahmet Kaya ile ilgili yapılmak istenen hiçbir filme aile olarak izin vermeyeceklerini söyledi.
Ahmet Kaya’nın eşi ve ailesi, daha önce Gani Rüzgar Şavata’nın çektiği ‘İki Gözüm Ahmet’ filmine karşı çıkmış, filmde kimi görüntülerin ve şarkıların paylaşılmaması için dava açmıştı.
Film 27 Ağustos 2021’de gösterime girmişti.
‘GÜLTEN KAYA VE AİLE BAŞLARDA DESTEKLEMİŞTİ’
Çekimleri ve çekim sonrası çalışmaları tamamlanan ‘Son Şarkı’nın ise ne zaman vizyona gireceği bilinmiyor. Yönetmen Kudret Sabancı, filmin vizyon tarihini kendisinin de bilmediğini belirtti. Sabancı, filmle ilgili yasal bir süreç olmadığını, Gülten Kaya ile daha önce görüştüğünü ve Kaya’nın kendisine bir itirazda bulunmadığını söyledi.
Sabancı, “Film çalışmalarına başlarken aile ile toplantılar da yapıldı. Aile ilk başlarda filmi destekleyeceğini söylese de sonra çekimser kaldı. Gülten Kaya ile yaptığım görüşmede bana diğer filmle ilgili sorunlar olduğunu, biraz beklememizin iyi olacağını söyledi. Şimdiki durumla ilgili benim de bir bilgim yok” dedi.
‘FİLMDE AHMET KAYA’NIN ADI BİLE GEÇMİYOR’
Filmle ilgili yasal bir süreç olmayacağını düşündüğünü söyleyen Kudret Sabancı, “Ahmet Kaya’nın görüntüsünü ya da şarkısını kullanmıyoruz.
Hatta Ahmet Kaya adı bile geçmiyor. Filmle ilgili medyada spekülatif haberler çıkıyorsa bile ben bilmiyorum” dedi.
Diğer yandan filmin oyuncularından Serdal Genç iki gün önce sosyal medya hesabından Ahmet Kaya rolündeyken bir fotoğrafını paylaşarak, “Sizce bu kim? Çocukluğumdan beri hayranı olduğum adamı oynama şansı edindim çok mutluyum” dedi.
Gazete manşetleri
Canlı yayında küfür eden Serdar Ortaç açıkladı: 2 şişe alkol, 10 tane ilaç içmiştim

Serdar Ortaç TikTok’a küfür etme nedenini açıkladı. Sinir krizi geçirdiğini öne süren Ortaç, “TikTok’u ben nasıl kapatacağım abi? Onu devlet yapar inşallah” dedi.
Sosyal medya platformu TikTok’un kendisine kısıtlama getirmesi üzerine açtığı canlı yayında küfür eden Serdar Ortaç, yeni bir yayın yaparak konuyla ilgili açıklama yaptı. Annesinin de video nedeniyle kendisine kızdığını belirten Ortaç, “Sinir krizi geçirdim abi, oradaki ben değilim. İki şişe alkol, 10 tane ilaç içmiştim” dedi.
‘BENİM SUÇUM YAYIN YAPMAK’
Ortaç açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Sinir krizi geçirdim abi, oradaki ben değilim. İki şişe alkol, 10 tane ilaç içmiştim. TikTok’u ben nasıl kapatacağım abi? Onu devlet yapar inşallah. Bir hastalık, MS, içki. Benim suçum yayın yapmak ve yaparken de içki içmek. Benim eşekliğim.”
Serdar Ortaç söz konusu yayında “Türkiye’de TikTok’u yasaklatmazsam… Sen koskoca Selçuklu’dan Osmanlı’ya 3500 yıllık Türk milletini dize getireceğini mi zannediyorsun?” diye konuşmuştu.
Gazete manşetleri
Siyasete gireceğini söylemişti: Hakan Peker ilk hamlesini yaptı

Bir dönemin popüler şarkıcılarından Hakan Peker, siyasete gireceği yönündeki açıklamasının ardından ilk hamlesini yaptı. Safranbolu Belediye Başkanı olmak isteyen Peker, iş insanı Şefik Dizdar ile görüşerek destek istedi.
Mart 2024’te yapılacak yerel seçimlerde Karabük’ün Safranbolu ilçesinden Belediye Başkanlığı’na adaylığını koyacağını açıklayan Hakan Peker, çalışmalara başladı. Peker, iş insanı Şefik Dizdar ile görüşme yaparak destek istedi.
Görüşme ile ilgili açıklamalarda bulunan Hakan Peker, şu ifadeleri kullandı:
“Safranbolu’da ev almıştım, çalışmalara başlıyorum onun için gelmiştim. Şefik Dizdar ile görüşerek istişarede bulunduk. Safranbolu’nun eksikleri, neler yapabilir, edilebilir ile ilgili bilgi alışverişinde bulunduk. Onun tecrübeleri ve burada yaşayışı ile bize çok şey kattı. Eğer Belediye Başkanı seçilirsek nasıl uygulayıp hayata geçirebiliriz diye fikir edindik.”
“DURAĞAN DEĞİL, DİNAMİK”
“Genç, dinamik, bol tanıtımlı, çok büyük aktivitelerin olabileceği, bütün turistlerin buraya gelebileceği bir Safranbolu hayal ediyoruz” diyen Peker, şöyle devam etti:
“Daha eğlenceli, durağan değil, dinamik olan, insanların merak ettiği, sanatsal, kültürel olarak daha çok öne çıkacak Safranbolu istiyoruz. UNESCO’nun tarihi miras kentinin hakkını verecek bir şekilde yönetilecek bir Safranbolu hayal ediyoruz.”
SİNEMACILARDAN DESTEK İSTEYECEK
Uluslararası Altın Safran Festivalinin daha çok ön plana çıkması gerektiğini ifade eden Peker, “O da birazcık sinemadan destek almakla olacak. Sinema sanatçılarından destek almakla olacak. Burada yapılacak aktiviteler, konserler ve ödül geceleriyle beraber bu festivalin çok çok öne çıkacağını düşünüyorum” diye konuştu.
Gazete manşetleri
TV programında evinin yenilendiğini gören ev sahibi mahkemeye gitti

Kiracı olan diş hekimliği öğrencisi, bir TV programıyla görüşüp oturduğu evi baştan aşağı değiştirtti. Program TV’de yayınlanınca ev sahibi evdeki değişikliklerden haberdar oldu ve mahkemeye başvurdu.
Son dönemde ev sahipleri ile kiracılar arasındaki anlaşmazlıklar sık sık gündem olmaya devam ediyor. Ancak bu kez yaşanan ‘dava’ olayı daha önce çok rastlanır türden olmadı. Olayda, davaya konu olan ev, bir TV programında yayınlandı. Ev sahibi de o TV programını izleyince harekete geçti
Halk TV’de yer alan habere göre; tarafların ev sahibi ile kiracı olduğu dava dosyasının içeriği, son dönemde yaşanan anlaşmazlıklarda olduğu gibi fahiş kira artışları değil. Dava dosyasına göre, Rukiye Molla ile oğlu Tamer Molla, Beşiktaş Nüzhetiye Caddesi’nde bulunan evlerini baştan aşağı yeniledi. Kendileri oturakları için evi elden geçiren aile, bir süre sonra yurt dışına taşınmak durumunda kalınca, yenilenmiş bu dairenin kiraya verilmesi gündeme geldi.
Aile, dairelerini diş hekimliği fakültesi öğrencisi Ecem Özsarp’a kiraladı. Özsarp, bir süre sonra da kiracısı olduğu ev için bir TV kanalında yayımlanan programla temasa geçti. Oyuncu Evrim Akın’ın sunuculuğunu yaptığı ‘Evrim Akın ile Ev Kuşu’ programına başvuran Özsarp, oturduğu evin yenilenmesini istedi.
Sunucu Evrim Akın’ın ziyaret ettiği eve bir süre sonra ustalar girdi ve ev baştan aşağı yenilendi. Evdeki bazı kapılar sökülürken yerine de duvar örüldü. Duvar tavanları ve kolonlarda değişiklik yapıldı. Ev sahipleri ise, evde yapılan değişikliklerin TV’de yayımlanması sonrası bunlardan haberdar oldu.
Ev sahibi aile adına, kiracıya karşı tazminat davası açıldı. Dava dilekçesinde, eve önemli ölçüde zarar verildiği öne sürüldü. Dava dilekçesine göre, eve verilen zararın 120 bin TL seviyesinde olduğu ileri sürüldü. Dilekçede, TV programının verdiği eşyaların da kiracı tarafından alındığı öne sürüldü. Dava dilekçesinde, kiracının dışında programın yayımlandığı TV kanalı ile ilgili programın yapımcısı şirketin de sorumlu tutulması talep edildi.
Kiracı adına yapılan savunmada ise, evin eskisine göre daha güzel hale geldiği öne sürülüp “Kiralanan ev olduğu gibi iade edildi. Bir zarar söz konusu değil. Davanın reddine karar verilsin” ifadeleri kullanıldı. Şimdi, mahkemenin, değişiklik yapılan evde keşif yaptıktan sonra bilirkişi raporu hazırlatması bekleniyor.
-
Gazete manşetleri1 sene önce
SBK listesi medyada bir gazetecinin daha biletini kesti !
-
Gazete manşetleri1 sene önce
AKP Cehaleti: TRT, Çanakkale Zaferi ile Sarıkamış’ı karıştırdı
-
Televizyon1 sene önce
Can Ataklı: Normal bir ülke olsa Cevheri Güven’in anlattıklarıyla kıyamet kopardı !
-
Gazete manşetleri1 sene önce
Aynur Doğan konser yasağına karşı sessizliğini bozdu
-
Analiz1 sene önce
Cüneyt Özdemir’in Pelikan itirafları ve gazeteciliği: Herkes yesin, bulaşmıyorum
-
Gazete manşetleri1 sene önce
Latif Şimşek istifa etti: Kalleş saldırıyı kınamadılar
-
Gazete manşetleri1 sene önce
Bülent Keneş: Keşke Deniz Feneri’ni daha fazla araştırsaymışım
-
Gazete manşetleri1 sene önce
“Daha dün 3 liraydı”