Gazete manşetleri
Serdengeçti’nin evinde gizli bölme bulundu

Siyasetçi, şair, yazar ve gazeteci Osman Yüksel Serdengeçti‘nin doğup büyüdüğü evin restorasyonunda sıva altına gizlenen bölme ortaya çıktı.
Antalya’nın Akseki ilçesinde 1917 yılında dünyaya gelen, siyasetçi, şair, yazar ve gazeteci Osman Yüksel Serdengeçti‘nin doğup büyüdüğü ev restore ediliyor.
Restorasyon sırasında gizli bir bölme ortaya çıkarıldı.
Serdengeçti‘nin evinde gizli bölme bulundu.
Antalya Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından 2 milyon liraya restore edilen ev, Akseki yöresine uygun mimarisi korunarak ele alındı.
El işçiliğiyle oyma tekniğiyle tek tek süslenen dolap ve kapıları da korumaya alınan ev, yıl sonu itibarıyla müze olarak hizmete açılacak.
Antalya Valiliği ve Akseki Belediyesi‘nin ortak yürüttüğü restorasyon devam ederken, Serdengeçti‘nin gizli bölmesi de ortaya çıktı.
Bir duvarın üst kısmında çalışma yapan ekipler, çatıyı restore ederken, çatı ile ahşap dolap arasındaki sıva altına gizlenen ahşap kutu buldu.
İçinde Serdengeçti‘ye ait çok sayıda belge bulunan kutuda deri kaplı Kur’an-ı Kerim, Serdengeçti’nin Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi öğrenciliği sırasında el yazısı ile notlar aldığı defter, coğrafya kitabı ve yine coğrafya notları aldığı defter ile üye olduğu siyasi partinin kimlik kartları bulundu.
DHA‘nın haberine göre bölmede ayrıca Serdengeçti’nin babası ya da dedesine ait olduğu değerlendirilen ‘Akseki Müftülüğü’ mührü de ortaya çıktı.
Gün yüzüne çıkan belgeler ve mühür, incelemeye alındı. Tasnif edilen belgeler, detaylı inceleniyor.
Antalya Valiliği Kültür Varlıkları Birim Müdürü Cemil Karabayram, konağın kendine has bir mimarisi olduğunu belirtti.
Güçlendirme ve restorasyon çalışmalarının devam ettiğini anlatan Karabayram, “2020 yılında başladık ve bu yıl bitirmeyi planlıyoruz. Osman Yüksel Serdengeçti’nin bu konağı, müze ve kütüphane olarak hizmete sunulacak. Restorasyon sırasında gizli bir bölmede okul anılarının yazılı olduğu defterler ve ‘Akseki Müftülüğü’ mührü ve çok sayıda belge de gün yüzüne çıktı” dedi.
Eserlerin bugüne kadar eksiksiz geldiğini ve korunduğunu da anlatan Karabayram, eserlerin müzede sergileneceğini de dile getirdi.
Osman Yüksel Serdengeçti kimdir?
Antalya’daki evinde bulunan gizli bölme ile gündeme gelen Osman Yüksel Serdengeçti‘nin doğup büyüdüğü evin restorasyonunda sıva altına gizlenen bölme ortaya çıktı. Gizli bölmede bulunan Serdengeçti’nin okul notlarını tuttuğu defterleri, deri kaplı Kur’an-ı Kerim ve ‘Akseki Müftülüğü’ mührü müzede sergilenecek.
1917 Antalya doğumlu olan Osman Yüksel Serdengeçti, siyasetçi, gazeteci ve şairdi. Serdengeçti dergisinin sahibi ve Yazı İşleri Müdürlüğü’nü yapan Serdengeçti‘nin asıl adı Osman Zeki Yüksel’dir.
Osman Yüksel Serdengeçti, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi öğrenciliği sırasında 1944 Mayısı’nda Hüseyin Nihal Atsız’la birlikte Turancılık davasından bir süre hapis yattı.
Hapisten çıktıktan sonra öğrenim için aynı fakülteye başvurmuşsa da bu isteği reddedilince dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel’e hitaben yazdığı ve “Yüksek makamın alçak vekiline” diye başlayan yazı yüzünden yeniden hapsedildi.
SERDENGEÇTİ SOYADINI ALMASI
Toplam 33 sayı yayınlanan ve birçok sayısı toplattırılan “Serdengeçti” dergisindeki yazılarından dolayı “Serdengeçti” olarak tanındı ve sonradan Serdengeçti soyadını aldı.
Osman Yüksel Serdengeçti, 1965-1969 yılları arasında Adalet Partisi listesinden Antalya milletvekilliği de yaptı Partisine yönelttiği eleştiriler yüzünden bir süre sonra Adalet Partisi’nden ihraç edilen Osman Yüksel Serdengeçti, Milletvekilliği sırasında kravat takmadığı için uyarı almıştır, uyarıları dikkate alınmayınca genel kurula girişi yasaklanmıştır.
Bunun üzerine beline bağladığı kravatla içeri girmiş, yakasına takması gerektiğini söyleyenlere ise Osman Yüksel Serdengeçti, “Kanunda nereye takılacağı belli değil. İstediğim gibi takarım” demiştir.
Yeni İstanbul gazetesinde “Selam” başlığı altında yazılar da yazan Serdengeçti, 10 Kasım 1983 tarihinde Ankara’da vefat etti. Serdengeçti, Cebeci mezarlığına defnedildi.
Osman Yüksel Serdengeçti’nin, “Mabedsiz Şehir”, “Bu Millet Neden Ağlar?”, “Bir Nesli Nasıl Mahvettiler?”, “Ayasofya Davası”, “Türklüğün Perişan Hali” isimli kitapları da bulunuyor.
Gazete manşetleri
Enginyurt ve koruması Latif Şimşek’e saldırdı

Demokrat Partili Cemal Enginyurt, Gazeteci Latif Şimşek ile katıldığı bir programda tartışma yaşadı.
Gerilim sonrası Enginyurt, Şimşek’in üzerine yürüdü. Yayına ara verilirken Enginyurt ve korumasının Şimşek’e saldırdığı anların görüntüsü ortaya çıktı.
Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Cemal Enginyurt ve Gazeteci Latif Şimşek, tv100’de Pınar Işık Ardor’un konuğu oldu.
Enginyurt, Şimşek ile sert bir tartışma yaşadı. Enginyurt’un Şimşek’in üzerine yürümesinin ardından yayına ara verildi.
Yayına devam Ardor, Latif Şimşek’in darp edildiğini ve olayın savcılığa intikal ettiğini açıkladı.
Enginyurt’un ve korumasının Şimşek’in darp ettiği anların görüntüsü ortaya çıktı. Görüntülerde Enginyurt’un engellenmeye çalışılmasının ardından Şimşek’e koşarak yumruklar attığı görüldü. Enginyurt’un beyaz gömlekli koruması da Şimşek’e yumruk attı.
Gazete manşetleri
Henri Barkey, yemek yediği gazeteciyi açıkladı

Eski CIA Danışmanı Henri Barkey, 18 Temmuz 2016’da Karaköy’de yemek yediği kişinin Osman Kavala olmadığını, gazeteci Aslı Aydıntaşbaş olduğunu açıkladı.
Aydıntaşbaş ise Barkey‘e verdiği yanıtta, “Bu zamana kadar Osman’la ilgili bir dizi mesnetsiz iddiayı çürütmek için avukatlardan gelen her türlü bilgi paylaşımı talebini reddeden bu şahsın, şimdi konuşması, manidardır” dedi. Barkey ise, “Aslı Hanım’ın o geceyle hiçbir ilişkisinin olmadığını söylemeye başlamasıyla, benim her yerden, her köşeden açıklama yapmam istendi. Onun için bugün bu açıklamayı yaptım” yanıtını verdi.
Henri Barkey, Gezi davasında ağırlaştırmış müebbet hapis cezası alan iş insanı Osman Kavala‘ya “casusluk” suçlaması yöneltilmesine gerekçe olarak gösterilen akşam yemeğine ilişkin olarak açıklama yayımlayarak, o akşam gazeteci Aslı Aydıntaşbaş ile yemek yediğini açıkladı.
Gezi davasından tutuklanan ve Silivri Cezaevi’nde bulunan Osman Kavala, Gezi eylemlerini finanse ettiği gerekçesiyle tutuklanıp, ağırlaştırılmış müebbetle yargılanırken beraat etti. Hapishaneden çıkacağı sırada Henri Barkey ile Karaköy’de bir restoranda yemek yediği iddia edilerek ‘casusluk’ suçlamasıyla tekrar tutuklandı. Osman Kavala hakkında yeniden görülen Gezi davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.
Kamuoyuna duyurulur: 18 Temmuz 2016 gecesi Karaköy lokantasında yemek hakkında açıklama. pic.twitter.com/5ADccVeiOg
— Henri Barkey (@hbarkey) August 6, 2022
Henri Barkey, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklama ile, “Ben o gece Kavala ile değil tanınmış bir Türk gazeteciyle yemekteydim” demiş ve gazetecinin isminin iddianamede yer almadığına dikkat çekmişti.
Barkey, sosyal medya hesabından yayınladığı açıklama ile iddianamede ‘Kavala ile yemek yediği’ iddia edilen geceyi anlatı.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Türk medyasında son günlerde çıkan haberler ile alakalı bir açıklama yapmak istedim. 18 Temmuz 2016 akşamı Karaköy Lokantası’nda arkadaşım, gazeteci Aslı Aydıntaşbaş ile başbaşa yemek yemek için gittim.
Aynı akşam sivil toplum lideri Osman Kavala ile Karaköy Lokantası’nda tesadüfen karşılaştık. Kendisi ile birkaç dakika sohbet ettikten sonra Aslı Aydıntaşbaş ile yemeğe oturdum.
2018 itibarıyla AKP medyası, Osman Kavala ile yaşadığım bu tesadüf karşılaşmayı büyük bir komploya çevirdi. Ekim 2020’de ise savcılık absürt ve uydurma bir iddianame ile Sayın Kavala ve beni darbe planlamak ile suçladı. O tarih itibarıyla Sayın Kavala halihazırda hapisteydi ve bu yine iddianame tutukluluk halinin devam etmesi için kullanılan bir hileydi.
Gerçekleri inkar etmek için hakikati değiştirmez. Basit bir akşam yemeğinin bile böyle büyük bir tartışma konusu haline gelmesi, Türkiye’deki gidişatın ne kadar üzücü olduğunun bir ispatıdır.”
AYDINTAŞBAŞ’TAN YANIT
Barkey’in açıklamasının ardından sosyal medya hesabından açıklama yapan Aydıntaşbaş, “Bu zamana kadar Osman’la ilgili bir dizi mesnetsiz iddiayı çürütmek için avukatlardan gelen her türlü bilgi paylaşımı talebini reddeden bu şahsın, şimdi konuşması, manidardır” değerlendirmesi yaptı.
Aydıntaşbaş’ın açıklaması şöyle:
“Son günlerle şahsımla ilgili ortaya atılan ve kötü niyetli olduğundan şüphe duymadığım iddialarla ilgili, polemik yaratmamak için ve Osman Kavala’nın bilgisi dahilinde sessiz kaldım.
Ama artık kötü niyetli bir operasyonla karşı karşıya olduğum ortadadır.
Yıllardır tüm ısrarlara rağmen bir açıklama yapmayan, kendisiyle ilgili şayiaları gidermek için talep edilen bilgi paylaşımına yanaşmayan bir şahıs, esrarengiz bir zamanlamayla yeni bir polemik başlatmıştır. Bu zamana kadar Osman’la ilgili bir dizi mesnetsiz iddiayı çürütmek için avukatlardan gelen her türlü bilgi paylaşımı talebini reddeden bu şahsın, şimdi konuşması, manidardır.
Sevgili Osman arkadaşımdır. Osman Kavala, iddia edildiği gibi bir ABD’li akademisyenle aynı anda lokantada olduğu iddiasıyla cezaevinde değildir. Osman Kavala ve arkadaşları Gezi davasından ceza almıştır. Osman Kavala’yı cezaevinde tutmak için ortaya atılan ikinci bir dava kurgusu, yani casusluk davası, bu kişiyle yemek yediği tezine dayalı değildir. Kaldı ki Osman Kavala, bu davadan beraat etmiştir.
15 Temmuz’dan günler sonra farklı şahısların yollarının İstanbul’da aynı lokantada kesişmiş olması, suç değildir. Sır da değildir. İddianame de buna dayanmamaktadır. Şahsıma yönelik ortaya atılan mesnetsiz iddiaları üzüntüyle karşılıyor, buna alet olanları insafa davet ediyorum.”
— asli aydintasbas (@asliaydintasbas) August 6, 2022
BARKEY: “AÇIKLAMA YAPMAM İSTENDİ”
Barkey’in yemek yediğini açıkladığı gazeteci Aslı Aydıntaşbaş’ın yaptığı açıklamada kötü niyetli bir operasyonla karşı karşıya olduğunu savunarak, polemik yaratmamak için ve Osman Kavala’nın bilgisi dahilinde sessiz kaldığını söylemesinin ardından Henry Barkey de Halk TV’ye açıklama yaptı.
Barkey, açıklama yapmasının arkasında Aslı Aydıntaşbaş’ın o geceyle hiçbir ilişkisinin olmadığını söylemesinin yattığını belirtti.
Barkey’in açıklaması şöyle:
“Aslı Hanım onun hakkında kötü niyetli bir operasyonla karşı karşıya olduğunu iddia ediyor. Ben o gece Aslı Hanım’la yemek yedim, doğru olan da bu. Ertesi gün de Amerika’ya döndüğümde bunu kimseden saklamadım, saklamak için sebep de yoktu. Washington’daki tanıdıklarımın hepsi bundan haberdardı. AKP medyası 2018’de daha sonra 2020 Ekim iddianamesinde var olacak ayrıntıları yaymaya başladılar.
Türkiye’den kimse beni arayıp sormadı, ne o akşamın ayrıntılarını ne de Osman Bey ve benim hakkımda uydurulan masalları. O iddianame çıktığında da Aslı Hanım’ın adını görmeyince onun başına bela gelmesin diye onun ismini Atlantic mecmuası için yazdığım makalede kullanmadım.
Şimdi benim onu ifşa ettiğimi ima ediyor. Halbuki onun ismi internette başkaları tarafından ortaya atıldı. Bana da ilk sorulduğunda, ben o kişilerin kendilerini deklare etmelerini önerdim, kendim de yapmamak istediğimi söyledim. Aslı Hanım’ın o geceyle hiçbir ilişkisinin olmadığını söylemeye başlamasıyla, benim her yerden, her köşeden açıklama yapmam istendi. Onun için bugün bu açıklamayı yaptım.”
NE OLMUŞTU?
CHP’nin ABD Temsilcisi Yurter Özcan ise o gece Henri Barkey ile yemek yiyen gazetecinin Aslı Aydıntaşbaş olduğunu söylemiş ve “Aslı Aydıntaşbaş çıkıp söylesin, bir insanla yemek yemek suç değildir ama haksızlığa sessiz kalmak suça ortak olmaktır” demişti. KRT muhabiri Sultan Eylem Keleş, Yurter Özcan‘ın işaret ettiği gazeteci Aslı Aydıntaşbaş‘a ulaşmıştı.
Aydıntaşbaş, “Böyle bir iddia var ama bu olayla bir ilgim yok” demişti. Henri Barkey’i tanıyıp tanımadığı sorusuna “Herkes tanıyor, Washington’da büyükelçiliğe giden, yetkililerle, bakanlarla görüşen biriydi” diyerek yanıt vermişti. O gece ya da başka bir tarihte Barkey ile yemek yiyip yemediği sorusuna ise “Röportaj vermek istemiyorum” yanıtı vermişti.
Gazete manşetleri
Cemal Enginyurt ve Latif Şimşek canlı yayında birbirine girdi!

Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt ile gazeteci Latif Şimşek canlı yayında birbirine girdi.
TV 100‘de Pınar Ardor’un sunduğu Gündeme Dair programında gergin anlar yaşandı. Programın bugünkü konukları arasında Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Cemal Enginyurt, gazeteci Barış Yarkadaş, Latif Şimşek ve yazar Doğan Çağlar vardı.
“BIRAK BU İŞLERİ”
Gazeteci Latif Şimşek‘in Selahattin Demirtaş ve Kavala‘nın yargılanmaları hakkında “Herkes verilen karara saygı duyacak. Kimse bu ülkenin hakimini, savcısını, polisini küçümseyemez” sözlerinin ardından Cemal Enginyurt‘un “Bırak bu savunuculuğu, bırak bu işleri” diye cevap vermesiyle birlikte ortalık bir anda gerildi. Şimşek‘in de “Sen bırak bu işleri” şeklinde tepki göstermesinin ardından iki isim canlı yayında burun buruna geldi.
STÜDYODAKİLER NE YAPACAĞINI BİLEMEDİ
Yaşananlar karşısında stüdyodakiler de panikledi. İlk olarak ikiliden uzaklaşan sunucu Pınar Ardor, “Kesin yayını arkadaşlar” diyerek yönetmenden ricada bulundu. Fakat daha sonra yayın kesilmedi ve Ardor ile diğer konuklar, Enginyurt ve Şimşek’in yanına giderek ayrılmalarını sağladı.
-
Gazete manşetleri5 gün önce
SBK listesi medyada bir gazetecinin daha biletini kesti !
-
Televizyon4 ay önce
Can Ataklı: Normal bir ülke olsa Cevheri Güven’in anlattıklarıyla kıyamet kopardı !
-
Gazete manşetleri3 ay önce
Aynur Doğan konser yasağına karşı sessizliğini bozdu
-
Gazete manşetleri2 ay önce
Bülent Keneş: Keşke Deniz Feneri’ni daha fazla araştırsaymışım
-
Gazete manşetleri2 ay önce
Fazıl Say’dan sosyal medya yasa teklifine tepki: Haberleri okudukça bu ülke için derinden üzülüyorum
-
Analiz4 ay önce
Erdoğan, Prens Salman’dan randevu alabilmek için İbrahim Karagül’ü de harcadı
-
Gazete manşetleri3 ay önce
Ezgi Mola’ya Musa Orhan’a Hakaretten Ceza
-
Gazete manşetleri3 ay önce
Vatandaştan A Haber’e habercilik dersi!