Diğer
Sabah yazarı Hıncal Uluç yoğun bakıma kaldırıldı!

Gazeteci, köşe yazarı ve spor yorumcusu olan 82 yaşındaki Hıncal Uluç, sağlık sorunları nedeniyle yoğun bakıma kaldırıldı.
Hıncal Uluç’un sağlık durumuyla ilgili T24’e konuşan Sami Çölgeçen, “Az önce Hıncal Bey’in doktoruyla konuştuk; durumunun oldukça kritik ve ağır olduğunu öğrendik” dedi.
Sami Çölgeçen, şunları söyledi:
“Biraz önce doktorla konuştuk, Hıncal Bey’in durumu oldukça kritik. Kendisinin zaten 1 böbreğinde sıkıntılar vardı ve böbreğini kaybetmişti. Şimdi diğer böbreğinde de çok ciddi sıkıntılar ortaya çıktı. Bununla beraber başka sağlık sorunları da bulunmakta. Kendisi şu an yoğun bakımda yatıyor, durumunun ağır olduğunu öğrendik. 1960’dan beri çok yakındık, çok üzgünüm…”
Akciğerinde de sorun yaşayan Hıncal Uluç‘a, kan zehirlenmesi sıkıntısı nedeniyle de yoğun bakım tedavisi uygulanıyor.
Yaklaşık üç ay önce kalçası kırılan ve eş zamanlı olarak by-pass ameliyatı geçiren Uluç‘un, o günden beri hastane trafiğinin sürdüğü; 8 Temmuz Cuma sabahı ise yoğun bakım servisine kaldırıldığı öğrenildi.
Hıncal Uluç‘ın yoğun bakıma kaldırıldığını Twitter hesabı üzerinden duyuran Hürriyet gazetesi yazarı Tahir Kum da paylaşımında; “Bayram vesilesiyle sevgili Öcal Uluç üstadımı, abimi aradım… Sesi çok kötü geliyordu… Sebebi; Hıncal abi yoğun bakıma alınmış… Allah’a Teala acil şifalar ihsan eylesin” ifadelerini kullanmıştı.
HINCAL ULUÇ KİMDİR?
1 Kasım 1939 tarihinde Kilis’te dünyaya geldi. İlkokula Bandırma’da başlayan Uluç, 1950 senesinde Kilis’te bitirmiştir. 1952 senesinde ortaokula Antakya’da başlamış ve geri kalan eğitimini de Ankara Kurtuluş Lisesi’nde tamamlamıştır. Bir dönem İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde öğrenim görmüş, sonrasında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni kazanmıştır. Yenigün gazetesinde spor sayfası hazırlamaya başlayan Uluç, böylece gazeteciliğe ilk adımını atmış oldu.
1967 senesinde askerlik vazifesini tamamlayan Hıncal Uluç, Yankı’da çalışmaya başladı. Yankı’daki ekip, eski Yenigün ekibi olduğu için uyum sorunu yaşamamıştır. Aynı zamanda Cumhuriyet gazetesinde paralel olarak haftada iki gün spor yazıları yazmıştır. 1990 yılında Sabah’ta yazmaya başlayan Uluç, 1994 yılında uğradığı bir silahlı saldırı sonucu topuğundan vurulmuştur. 2004 senesinde Antalya Valisi Alaaddin Yüksel hakkında yazdığı bir yazıdan dolayı 2008 senesinde 1 ay hapis ve 898 YTL para cezasına çarptırılmıştır.
Diğer
Justin Bieber’dan Şemdinlili Sofi Ömer videosu

Şarkıcı Justin Bieber, Instagram hesabından Şemdinlili Sofi Ömer’in halay videosunu paylaştı.
Kanadalı şarkıcı Justin Bieber, sosyal medya hesabından Şemdinlili Sofi Ömer’in halay videosunu paylaştı.
Paylaşımdaki videoya halay müziği yerine rap müziği eklendi.
Diğer
Türk tiyatro oyuncusu Semih Sergen, hayatını kaybetti

Türk tiyatro oyuncusu, yönetmeni, sinema ve dizi oyuncusu, oyun ve şiir yazarı Semih Sergen, vefat etti.
Tiyatroda 100’ün üzerinde başrol oynayan Sergen, 91 yaşında hayatını kaybetti.
Oyuncu Burak Sergen ve Toprak Sergen’in babası olan Semih Sergen’in cenaze töreniyle ilgili açıklama aile tarafından yapılacak.
SEMİH SERGEN KİMDİR?
Semih Sergen dokuz kuşaktır İstanbul’da yaşayan bir ailenin evladı olarak İstanbul’da doğdu. Gençlik yıllarında marangozluktan boyacılığa kadar çeşitli işler yaptı. Tiyatro sevgisi çocukluk yıllarında oluşan Sergen, okuduğu okulun tiyatro kolu başkanı olarak bir bakıma tiyatro hayatına başladı.
Daha sonra ailesinin isteğiyle girdiği Bahriyelik sınavını kazandı. Ancak aynı zamanda gizlice konservatuvar sınavına da girdi. Yıl 1949’da Ankara Devlet Konservatuvarı’nda Nurettin Sevin, Mahir Canova, Cüneyt Gökçer gibi ustaların öğrencisi oldu.
Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Yüksek Bölümünü birincilikle bitirdikten sonra, aradan geçen yıllar içinde pek çok önemli karakteri canlandırdı. Kâh Don Carlos’tu sahnede, kâh III. Selim. Çavuş Musgrave de oldu, Şoför Ahmet de, Mimar Sinan da.
Tiyatroda 100’ün üzerinde başrol oynadı, 40’ın üzerinde oyunu sahneye koydu. Oyunlarını topladığı 11 kitabı ve 17 de şiir kitabı vardır. Türkiye’de ilk 45’lik şiir plağını o hazırladı. Bunu çeşitli kasetler ve CD’ler izledi. Türkiye’de çevrilen ilk fotoromanda Işık Yenersu ile başrolü paylaştı. 1958’de Duvaklı Göl adlı filmle Yeşilçam’la tanıştı.
Başta “Millî Kültür” dergisi olmak üzere, pek çok gazete ve dergiye yazılar yazan Sergen’in Türk Dili dergisinde şiir ve hikâyeleri kabul edilip yayınladı.
Diğer
Cüneyt Özdemir’den Hilal Kaplan’a SBK yanıtı: Madem beni b.k çukuruna çekmek istiyorsun o zaman kaçmak yok

Hilal Kaplan nitelikli dolandırıcılıktan hüküm giyen ve Türkiye’den kaçtıktan sonra Avusturya tarafından sorgulanmak üzere ABD’ye gönderilen Sezgin Baran Korkmaz‘dan para aldığı iddiasını değerlendirmiş ve haber kanalı için SBK’dan teklif aldığını söyleyen Cüneyt Özdemir‘den açıklama yapmasını istemişti.
Özdemir, Kaplan‘ın yazısına Youtube kanalında yaptığı canlı yayında Hilal Kaplan‘ın yazısında gündeme getirdiği SBK ile ilgili soruları yanıtladı. Twitter hesabından da paylaşım yaparak Kaplan‘a “Madem beni b.k çukuruna çekmek istiyorsun o zaman kaçmak yok! Hele şu sorularıma da bir cevap ver bakalım…” ifadeleriyle karşılık verdi.
Madem beni b.k çukuruna çekmek istiyorsun o zaman kaçmak yok! Hele şu sorularıma da bir cevap ver bakalım…https://t.co/mIlWSlIZtG pic.twitter.com/F4zTGYElui
— cüneyt özdemir (@cuneytozdemir) August 5, 2022
Cüneyt Özdemir, “Yoğun bir gündemle karşınızdayız. Gündemin başında da ben varım. Sabah Gazetesi’nde Hilal Kaplan, ‘Cüneyt Özdemir neden SBK’nın haber kanalı teklifini anlatmalı’ diye bir yazı yazmış. Ne diyor peki yazıda?” diyerek programda sözü Kenan Taş‘a bıraktı.
“HİLAL KAPLAN İSTERSE BEN NİYE AÇIKLAMAYAYIM KOSKOCA TRT YÖNETİM KURULU ÜYESİ”
Kenan Taş, Kaplan‘ın yazısını özetledikten sonra Özdemir SBK‘nın teklifini açıklıyorum diyerek şunları söyledi: “Hilal Kaplan isterse ben niye açıklamayayım. Koskoca TRT Yönetim Kurulu üyesi soruyor bunu. Sıradan bir yazar değil. SBK telefon açtı. 30 saniye sürdü telefon. “Sizinle bir kahve içebilir miyim, haber kanalı kurmak istiyorum” dedi. Bu kadar. Olabilir ben Bodrum’dayım, Bodrum’a gelirim dedi, kapattı. Sonrada mesaj attı “Ben sizinle bir şey yapmak istemiyorum”. Bu kadar. Bütün hikaye bu kadar. Bunu da on defa anlattım. Şimdi diyorlar ki; acaba Ciner Grubu bunu aldı. Kim Kenan Tekdağ. Kenan Tekdağ‘a da b.k atıyorlar bak. Bu kelimeyi kullanıyorum kusura bakmayın. Gördüğüm en saygın adamlardan bir tanesi. Koskoca medya dünyasında kim Sezgin Baran Korkmaz’dan para almadı dersen, ben derim ki Kenan Tekdağ almamıştır. Niye? İhtiyacı yok adamın. Kenan Tekdağ ile de görüşmüşlüğüm iki ya da üç defa. Arkadaşlığım da yok ama saygı duyduğum bir isim. Şimdi böyle şeyler medya siteleri üzerinden yürüyor.
“SANKİ KUMPASIN BİR PARÇASIYIZ”
Hilal Kaplan‘da bunu alıyor büyütüyor. Sanki biz kumpasın parçasıyız. Sanki o Robin Hood ilan eden gazetecilerden birisiyiz ya da bu adamı ilk deşifre eden biz değiliz sanki. Sanki kaçtığında yayına çıkartıp “Dönecek misin, dönmeyecek misin?” diye sonran ben değilmişim gibi. Öyle bir gizem yaratılıyor ki. Habertürk’e gelmişim, beni çıkartmışlar, oradan da bilmem ne yapmışlar. Beni hazırlıyorlarmış da ben ona bilmem ne olmuşum. Bunların kafası.. Bunlar tabi hep böyle bir yukarıya bakıp “Aman efendim, sepet efendim” diye koltuklara oturdukları için herkesi kendileri gibi zannediyorlar.”
-
Gazete manşetleri1 hafta önce
SBK listesi medyada bir gazetecinin daha biletini kesti !
-
Televizyon4 ay önce
Can Ataklı: Normal bir ülke olsa Cevheri Güven’in anlattıklarıyla kıyamet kopardı !
-
Gazete manşetleri3 ay önce
Aynur Doğan konser yasağına karşı sessizliğini bozdu
-
Gazete manşetleri2 ay önce
Bülent Keneş: Keşke Deniz Feneri’ni daha fazla araştırsaymışım
-
Gazete manşetleri2 ay önce
Fazıl Say’dan sosyal medya yasa teklifine tepki: Haberleri okudukça bu ülke için derinden üzülüyorum
-
Analiz4 ay önce
Erdoğan, Prens Salman’dan randevu alabilmek için İbrahim Karagül’ü de harcadı
-
Gazete manşetleri3 ay önce
Ezgi Mola’ya Musa Orhan’a Hakaretten Ceza
-
Gazete manşetleri4 ay önce
Vatandaştan A Haber’e habercilik dersi!