Gazete manşetleri
Rakel Dink’ten Çiğdem Mater’e mektup: Tarih, asıl suçun kimde olduğunu ayan beyan yazacak
“Zorbalık değişmedi, zorbalar değişti. Hatta o bile değişmedi. Aynı karanlık yüzler yine ortalıkta. Nasıl cazip bir şeyse artık güç, kendi cellatlarıyla ziyafete ortak oldular”
2007’de öldürülen Agos Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink‘in insan hakları savunucusu eşi Rakel Dink, Gezi Davası‘nda 18 yıl hapse mahkum edilerek tutuklanan sinemacı Çiğdem Mater‘e mektup gönderdi.
Rakel Dink; Hrant Dink cinayeti davasını yakından takip eden, basın açıklamalarını, yıldönümü buluşmalarını düzenleyen “Hrant’ın Arkadaşları İnisiyatifi”nin de üyesi olan Çiğdem Mater’e doğum günü olan 1 Eylül’de gönderdiği mektupta “Tarih insanların neden sokağa çıktığını, nasıl davrandığını gayet açık yazacak ve onlara yapılanları da… Asıl suçun kimde olduğu da ayan beyan ortada olacak” diye yazdı.
Agos‘un aktardığına göre; Rakel Dink‘in mektubu şöyle:
“Sevgili Çiğdem, canım benim…
‘Bana göre değil yurtdışında yaşamak’ demiştin. Mahkeme var diye Almanya’dan gelmiştin, kaçmayasın diye tutukladılar. Kim güvenir bu kararlara, kim itibar eder?
Ummuyorduk bu olacakları. Kimse ummuyordu. Oysa dostlarımıza daha önce de dil uzatıldı, kara çalındı… Ahmet Altan’ı düşünüyorum, Ahmet Şık’ı, sonra Özlem’imizi, Osman’ı, Bircan’ımızı, Türkiye’nin her derdine koşan avukat arkadaşlarımızı, Selçuk Kozağaçlı’yı, Barış Akademisyenleri’ni, HDP’li siyasetçileri, Aysel Tuğluk’u… Çutağıma yapılanları saymıyorum bile. Yine de ummuyoruz. Ummuyorduk.
Yapılanlara bakınca, yapılacakları tahmin etmek çok mu zor? Tahmin etmek başka şey, ummak başka…
Düşünüyorum da AKP’nin ilk yıllarında ne büyük heyecanla umut beslenmişti. Avrupa Birliği kriterlerine uyum sağlamaya talip görünüyordu. Akademisyenler, düşünürler, yazarlar, çizerler, hemen hemen tüm demokratik toplum (Sevgili Çutağım da içinde) ne kadar umutla ha gayret, ittiriyorlardı. Devlet zorbalığının, zihniyetinin değişme ihtimali bile nasıl umut vericiydi. Üstelik en zor günlerimizde… Çünkü insan haklarının temellenmesine, adalete, ifade özgürlüğüne ülkemiz insanlarının çok ihtiyacı vardı. Dürüstçe geçmişle yüzleşmeye çok çok ihtiyaç vardı. Hala da var.
Suç üstüne suç, günah üstüne günah çoğaldı. Hiçbiriyle de yüzleşilmediği için iyice battılar. Maalesef kibirden başları dönüp yalana yenik düştüler. Paraya köle oldular. Adaleti de insandan utanmayı da Tanrı korkusunu da unuttular. Kaybettiler… Zorbalık değişmedi, zorbalar değişti. Hatta o bile değişmedi. Aynı karanlık yüzler yine ortalıkta. Nasıl cazip bir şeyse artık güç, kendi cellatlarıyla ziyafete ortak oldular. Eskimiş albümlere kendi yüzlerini yamadılar.
Mezmur yazarı diyor ki “Ya Rab çadırına kim konuk olabilir? Kutsal dağında kim oturabilir? Kusursuz yaşam süren, adil davranan, yürekten gerçeği söyleyen… İftira etmez, dostuna zarar vermez, komşusuna kara çalmaz böylesi.” (15. Mez.)
Sevgili Çiğdemim, her daim yanımızda oldun. Sevginle bizi ısıttın. Sardın. Arkadaşımız dostumuz oldun. Doğruluk ve adalet için mücadelen herkes için devam ediyor. Tüm mağdurların yanında varsın.
Sevgili eşin Murat, baban ve sevgili annen de…
Hala şoktayız. Gezi davasının bu sonuçlarına ibretle bakıyoruz. Ama son değil. Gün gelir devran döner, bir gün mutlaka adalet yerine gelir. Gerçek er geç gün yüzüne çıkar. Güzelim Gezi ruhunu kindarlıklarıyla kan davasına dönüştürüp, davalaştırıp birçok güzel insanın canına mal oldular, çok acılar çektirdiler. Gencecik insanları ve birçok aileyi hem bedenen hem ruhen yaraladılar. Tarih insanların neden sokağa çıktığını, nasıl davrandığını gayet açık yazacak ve onlara yapılanları da… Asıl suçun kimde olduğu da ayan beyan ortada olacak.
Kin ve nefretin sonu hep acıdır. Bu bir gerçek. Kişi kendi içindeki ırkçılıkla, ben merkezcilikle, kendinden olmayana karşı duyduğu kin nefret veya kıskançlıkla yüzleşmedikçe bir adım değişemez. Aynı yanlışlarla devam eder.
Yüzümüz daima bu ülkenin aydınlık tarafına dönük oldu. Çutağımı uğurlarken de, Gezi’de de… Umudumuz orada oldu. Oraya bakmaya da devam edeceğiz. Orada hep senin aydınlık yüzün var. Sen ve senin gibi çabalayan, didinen dostlarımızın güzel yüzleri var. Güzel yürekleri var.
Çiğdem seni ve Gezi Davası tutuklularının derhal bırakılmasını dört gözle bekliyor sevgiyle hasretle sarılıyorum.
İyi ki doğdun, iyi ki varsın.”
Gazete manşetleri
Mustafa Sandal’dan Aleyna Tilki’ye tavsiye: Bırak dışarıyı, şarkılarına konsantre ol
Mustafa Sandal, Aleyna Tilki ve menajeri arasında yaşanan tartışma hakkında, “Bunlar her zaman olacak, onun daha çok hırslanıp, daha çok istemesi lazım” dedi.
Mustafa Sandal, son dönemde Aleyna Tilki ile menajerinin arasında yaşanan tartışma hakkındaki konuştu. Sandal, “Zaman zaman her kariyerde zorlandığın anlar olabilir. Bazı durumlarda bunları aşabilmek lazım. Sen bırak dışarıyı, şarkılara, işine konsantre ol” ifadesini kullandı.
Habertürk’ten Eren Gürel’in haberine göre, Tilki’ye tavsiyelerde bulunan Sandal, “Aleyna, çok özel bir yetenek. Zaman zaman her kariyerde zorlandığın anlar olabilir. İstemediğin yerlere sürüklendiğin anlar da olabilir. Bazı durumlarda bunları aşabilmek lazım. Kendi yeteneğine güveneceksin bence. Sen bırak dışarıyı, şarkılara, işine konsantre ol. Pozitif ol her zaman. Benim düşüncem bu yönde” dedi.
‘DAHA ÇOK HIRSLANIP, DAHA ÇOK İSTEMESİ LAZIM’
Sandal sözlerine, “Ben böyle bir zorbalığa maruz kaldıysam da umursamadım. Bana bile engel teşkil etmedi bu durumlar. Hep şarkılara konsantre oldum. Olmuşsa da teğet geçmiştir beni… Belki bizim için de haz etmeyenler olmuştur. Bunlar her zaman olacak, onun daha çok hırslanıp, daha çok istemesi lazım” diye devam etti.
Muhabirlerin, “Yılbaşı ve özel günlerde sahnede oluyorsunuz. Bir özel günü evde geçirmek ister misiniz?” sorusuna yanıt veren Sandal, “Bizim işimiz bu. Nasıl ki hemşire, doktor işinin başında oluyorsa biz de sahnede olmak zorundayız. Özel günlere benim bakış açım biraz farklı. Hayat ile olan ilişkim, sağlıklı olduğum her gün aslında özel gün. Çocuklarınla olduğun bir günde pozitif bir gün geçirebiliyorsan zaten özel gün diyebiliriz buna. Ben öyle bakmıyorum hayata yani… Hayata her adımımı attığım gün, her sabaha uyandığım gün özel bir gün aslında…” ifadelerini kullandı.
‘TAMAMEN NEGATİF ENERJİLERDEN ARINMIŞ BİR YIL OLSUN’
2023 yılını da değerlendiren Mustafa Sandal, “2024 ülkemize ve bütün dünyaya güzel enerjiler getirsin. Duyduğumuz abuk sabuk şeyler inşallah olmaz. Ben tamamen negatif enerjilerden arınmış bir yıl olsun istiyorum. 2023’te çok kötü günler yaşadık. Deprem canımızı çok yaktı. Birlikte kenetlenip, pozitif şeyler yaşamaya ihtiyacımız var” dedi.
Gazete manşetleri
Metin Uca trafik kazası geçirdi. Bir hafta yoğun bakımda tedavi görecek
Televizyon programcısı ve sunucusu Metin Uca trafik kazası geçirdi. Uca’nın sosyal medya hesabından “Kartal Lütfi Kırdar Eğitim Araştırma Hastanesi Nöroloji Yoğun Bakım İnme Merkezi’nde bir hafta boyunca tedavi altında olacağım… Pıhtıların eritilmesi ve tıkanıklığın giderilmesine çalışılacak.” açıklaması yapıldı.
Ünlü televizyon programcısı ve sunucusu Metin Uca trafik kazası geçirdiğini duyurdu.
Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Uca, şu ifadeleri kullandı:
“Sevgili dostlarımız Bursa’da bir etkinlik için menajerim sevgili @kubrakb ile çıktığımız yolda Dilovası oksijen çıkışında kendimden geçmem sonucu ağaca vurarak durabildim. Hastanede ilk yapılan tetkikte boyun şah damarımın her ikisinin de tıkalı olduğu ve onun yarattığı durum nedeniyle kazanın ortaya çıktığını öğrendim.
Kartal Lütfi Kırdar Eğitim Araştırma Hastanesi Nöroloji Yoğun Bakım İnme Merkezi’nde bir hafta boyunca tedavi altında olacağım… Pıhtıların eritilmesi ve tıkanıklığın giderilmesine çalışılacak. İlginiz için teşekkürler. Hızla iyileşip aranıza döneceğim.”
Gazete manşetleri
Şarkıcı Banu Parlak serbest bırakıldı
Kooperatif dolandırıcılığıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan şarkıcı ve sosyal medya fenomeni Banu Parlak, çıkarıldığı adli makamlarca serbest bırakıldı.
Kooperatif dolandırıcılığıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında hakkında yakalama kararı bulunan Banu Parlak, İstanbul’dan Trabzon’a gitmek üzere geldiği İstanbul Havalimanı girişindeki polis kontrol noktasında gözaltına alına alınmıştı. İstanbul Havalimanı Emniyet Şube Müdürlüğü’nde işlemleri biten Parlak, havalimanında bulunan Gaziosmanpaşa Adliyesi’ne sevk edildi. Burada ifadesi alınan Banu Parlak serbest bırakıldı.
Banu Parlak son olarak Dilan Polat’ın tutuklanmasına ilişkin dalga geçtiği görüntülerle gündem olmuştu.
“BAŞIMA BİR ŞEY GELİRSE SORUMLULARI POLATLARDIR”
Banu Parlak, geçtiğimiz aylarda gerçekleştirdiği paylaşımların ve sonrasında televizyon kanallarına çıkarak, “Başıma bir şey gelirse sorumlusu Dilan Polat ve Engin Polat’tır” demiştir.
-
Gazete manşetleri2 yıl önce
SBK listesi medyada bir gazetecinin daha biletini kesti !
-
Gazete manşetleri2 yıl önce
AKP Cehaleti: TRT, Çanakkale Zaferi ile Sarıkamış’ı karıştırdı
-
Televizyon2 yıl önce
Can Ataklı: Normal bir ülke olsa Cevheri Güven’in anlattıklarıyla kıyamet kopardı !
-
Gazete manşetleri2 yıl önce
Aynur Doğan konser yasağına karşı sessizliğini bozdu
-
Analiz2 yıl önce
Cüneyt Özdemir’in Pelikan itirafları ve gazeteciliği: Herkes yesin, bulaşmıyorum
-
Gazete manşetleri2 yıl önce
Latif Şimşek istifa etti: Kalleş saldırıyı kınamadılar
-
Gazete manşetleri2 yıl önce
Bülent Keneş: Keşke Deniz Feneri’ni daha fazla araştırsaymışım
-
Gazete manşetleri2 yıl önce
Hande Fırat’ın eşi Ukrayna’yı işte böyle dolandırdı !