Analiz

Nuh’un Köpekleri Serisi 4: Toygun Atilla

Pelikan Çetesi’nin troliçesi Hilal Kaplan’ın kavramlaştırdığı “Nuh’un köpekleri” başlıklı yazı dizisinin dördüncü bölümünde, ODA Tv’nin Genel Yayın Yönetmeni Toygun Atilla’yı ele alacağım.

İlk üç bölümde sırasıyla Nuh Yılmaz, Ahmet Hakan ve Soner Yalçın’ı anlatmaya çalıştığım. Bugün, “Nuh’un köpekleri”nin dördüncü sıradaki önemli ismi olarak değerlendirdiğim Toygun Atilla’ya birkaç dair kelam edeceğim.

Toygun Atilla’nın ehemmiyeti kendisinden, vasıflarından ya da elde ettiği gazetecilik başarılarından kaynaklanmıyor. Ki öyle bir başarı da yok.

Onun ehemmiyeti, çalıştığı kurumlara ve operasyon elemanı olmasına dayanıyor.

1991 yılında Günaydın Gazetesi’nde muhabir olarak çalışmaya başladı ve 1992’de Hürriyet’e geçti Toygun Atilla.

2021 yılı sonuna kadar, yaklaşık 20 yıl emniyet muhabirliği yaptı.

90’ların en cafcaflı döneminde medyanın amiral gemisi olan Hürriyet’te, zamanın ruhuna uygun olarak emniyet kaynaklı dezenformatif haberlere imza attı.

O da kankası Nedim Şener gibi sıkı Refah Partisi muhalifiydi o günlerde.

İki kelimeyi bir araya getirememesi, konuşurken sürekli teklemesi ile bilinir Toygun Atilla. Konuşamadığı gibi, doğru dürüst yazamaz da.

Asıl uzmanlığı, nüfuz ticareti ve manipülasyondur. Kayda değer hiçbir gazetecilik başarısı olmamasına rağmen, emniyetin 90’lı yıllardaki söz sahipleriyle kurduğu derin bağlantılar nedeniyle, 20 yıl boyunca Hürriyet’in emniyet muhabirliği konumunu korumayı başardı.

Mehmet Ağar’ın derin ekibi sahneden yavaş yavaş çekilince, Toygun Atilla da açıkta kaldı. Haber yapamaz oldu.

Kale alınmamanın verdiği hınçla, Ergenekon soruşturmalarını yürüten emniyet personeline yönelik yıpratma operasyonlarında yer aldı.

Yakın arkadaşları Soner Yalçın ve Nedim Şener gibi, 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonlarından sonra ona da gün doğdu. Havuz medyasının amiral gemisi Sabah’la paralel bir çizgiye oturdu.

Erdoğan ve rejimi ile ittifak yapan ve artık Saray adına kalem oynatan bir noktaya geldi.

Nihayetinde ödülünü de aldı. 2021 yılı Kasım ayında emekliliğini isteyip Hürriyet’ten ayrıldı. Aslında bu bir ayrılış değil, aynı portalın bir başka mecrasına geçiş için bir aşama idi. Saray’ın Hürriyet’inden yine Saray’ın ODA Tv’sine geçti. Hem de genel yayın yönetmeni olarak.

Soner Yalçın’la olan kader arkadaşlığı, ikinci kez aynı çatı altında buluşarak daha da perçinlenmiş oldu.

Soner Yalçın, 2008 – 2012 yılları arasında Hürriyet’te operasyonel köşe yazıları kaleme almıştı. O dönemde de beraberlerdi.

Toygun Atilla, koltuğuna oturur oturmaz, ODA Tv’nin danışıklı muhalif çizgisindeki yayınlarına daha bir hız verdi. Ukrayna’da olduğu dönemde Nuri Gökhan Bozkır ile görüşüp, yaptığı röportajı da çarpıtarak Necip Hablemitoğlu suikastını Gülen Hareketi’ne yamamaya çalıştı.

Nuri Gökhan Bozkır’ın Türkiye’ye getirilip suikasta dair itiraflarda bulunmasıyla, Soner Yalçın gibi Toygun Atilla da paniğe kapıldı. Gerçeklerin ortaya çıkması korkusu dağları sarmıştı.

Suikastın azmettiricisi olduğu iddia edilen Mustafa Levent Göktaş’ı perdelemek için büyük çaba sarfetti.

Göktaş yakalanmasın diye Erdoğan’a yalakalık üstüne yalakalık yaptı. Görünen o ki, istediğini de aldı Soner abisiyle birlikte.

Ancak Saray yanaşmaları arasında da farklı klikler ve bu klikler arasında kavgalar vardı.

Nitekim bu kavgaların birinde gerçek kimliği ortaya çıktı Toygun Atilla’nın.

ODA Tv’nin Sabah yazarı Hilal Kaplan’ın eski kocası Suheyb Ögüt’le boşanmasına dair haberi, yanaşmalar arasındaki kavgayı gün yüzüne çıkardı.

Hilal Kaplan, ODA Tv’nin haberine dair şu tweeti attı:

Meğer Soner Yalçın ve Toygun Atilla, Hilal Kaplan’ın ifadesiyle “Nuh’un köpekleri”ymiş.

Sırtlarını her zaman olduğu gibi yine MİT’e dayamışlar, operasyon çekiyorlarmış. Yalnız bu kez bir farkla! MİT’in sadece kadim derin yapısıyla değil, AKP’li kanadıyla da ittifak halindelermiş.

MİT Basın Danışmanı Nuh Yılmaz sadece aleni AKP medyasını değil, gizli Saray medyası olan ODA Tv’yi de domine ediyormuş.

Soner Yalçın ve Toygun Atilla, Hilal Kaplan’ın “Nuh’un köpekleri” şeklindeki suçlamasına iki hafta sessiz kaldı.

Cevheri Güven videosunda bahsedince cevap vermek durumunda kaldılar.

Soner Yalçın, Sözcü gazetesindeki köşesinde, Nuh Yılmaz’ın adını ilk kez Hilal Kaplan’ın tweeti sayesinde duyduğunu yazdı. Kargaları bile güldürdü kendine.

Soner Yalçın
’a göre Toygun Atilla da daha önce hiç duymamış Nuh Yılmaz’ın adını. ODA Tv’deki Nuh Yılmaz’la ilgili haberleri okusalardı, belki haberleri olurdu, değil mi? Haberleri yokmuş işte!

Hilal Kaplan’ın tweetinin ardından, Toygun Atilla’nın gerçek yüzünü ortaya koyan bir gelişme daha oldu.

Akademisyen-gazeteci Emre Uslu, Toygun Atilla’nın Hürriyet gazetesinde muhabirlik yaptığı sırada, dönemim asayiş müdürü Tayfun Erdal Ceren ile ortak hareket ederek İhsan Güven cinayetinin üstünü örtmekle suçlandığını iddia etti. Uslu, Toygun Atilla’nın bu konu ile ilgili 12 Eylül’de ifade verdiğini de kaydetti.

Emre Uslu, konuyla ilgili yayınladığı videoda şu açıklamaları yaptı: “Oda TV’nin Genel Yayın Yönetmeni Toygun Atilla, İhsan Güven cinayetinin üzerine örtmek suçlamasıyla İstanbul’da savcılığa çağırıldı. Necip Hablemitoğlu’yla ilgili soruşturmalar gündemdeki yerini koruyor. Hablemitoğlu’nun, Levent Göktaş’ın azmettirmesiyle öldürüldüğü iddia ediliyor. İhsan Güven cinayetinin de Necip Hablemitoğlu cinayetiyle ilişkili olduğu değerlendiriliyor.

Bu dosyada ‘şüpheli’ olarak ifade veren isim Toygun Atilla. Hürriyet’in uzun yıllar polis muhabirliğini yapan gazeteciydi.

İhsan Güven, emekli bir binbaşı. Rolü ise Hablemitoğlu ile askerler arasındaki irtibat elemanıydı.

Aslında Hablemitoğlu’na verilen dosyalar İhsan Güven üzerinden Hablemitoğlu’na ulaştırılırdı…”

https://boldmedya.com/2022/09/14/oda-tvnin-yayin-yonetmeni-toygun-atilla-ihsan-guven-cinayetinin-uzerini-orttugu-iddiasiyla-ifadeye-cagrildi/

Evet, Soner Yalçın ve piyonu Toygun Atilla için çember daralıyor. Mustafa Levent Göktaş’tan sonra İhsan Güven suikastında da karartma ve hedef saptırma yaptıkları iddia ediliyor.

Üstelik Soner Yalçın’ın üzerindeki, Cem Ersever suikastına dair şaibe hala tazeliğini koruyor.

“Nuh’un köpekleri”nden Toygun Atilla’nın sicili ve gazeteciliği kısaca böyle.

Bir sonraki bölümde Mete Yarar ile devam edeceğiz.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Öne Çıkanlar

Exit mobile version