Gazete manşetleri
Nazlı Ilıcak: Zekeriya Öz’le röportaj yapmak suç mu?

AİHM’in tazminat ödenmesine karar verdiği gazeteci Nazlı Ilıcak, Muhalif’ten Nursun Erel’e konuştu. Karardan çok mutlu olduğunu ifade eden Ilıcak, “Hakkım teslim edildi” dedi. Para eline geçerse şu anda çalışmadığı için kendisinin harcayacağını söyledi. Cezaevinde 3 yıl 4 ay yatan Nazlı Ilıcak, daha önce Anayasa Mahkemesine yaptıkları başvurunun reddedilmesi sonrasında büyük üzüntü yaşadığını, cezaevinde günlerce uyuyamayıp, depresyona girdiğini anlattı.
“Haksızlığa uğrayanları da en az 50 yazı ile savunmaya çalıştım”
AİHM’in Nazlı Ilıcak’la ilgili kararı sosyal medyayı ikiye böldü, kimileri Ilıcak’ın Balyoz ve Ergenekon davalarındaki tutumuyla pek çok askerin haksız yere hapse girmesine neden olduğunu savunurken, Ilıcak, “Türkiye’de bir derin devlet yok mu? Askeri vesayet yargı vesayeti yok mu? Bunları değerlendirdik, kaldı ki ben de hatalı belgelerle yanıltılmış, hata yapmış olabilirim lakin haksızlığa uğrayanları da en az 50 yazı ile savunmaya çalıştım” dedi.
Ilıcak sorulara şu yanıtları verdi:
“Terör üyesi olmak için ne yapmışız?”
-AİHM kararını nasıl değerlendirdiniz?
-Daha önce Anayasa Mahkemesine de başvurmuştum, ret kararı çıkınca çok çok çok üzüldüm, bu durum hapiste yatan birini çok etkiliyor, adeta güvendiğimiz dağlara kar yağmış gibi oldu. 3 yıl 4 ay hapiste yattık. Belli yaştaki bir insan için çok zor bir durum, günlerce uyuyamadım depresyona girdim. Dolayısıyla AİHM’in bu kararına çok sevindim, kamuoyuna karışı adeta bir hakkı teslim etmiş oldu. Ne yazık ki karar sadece Türk hakimin ret oyu ile 1’e karşı 5 oyla kabul edildi. Eh tabi, hapiste 3 yıl 4 ay kaldık. Yani geçen geçti. Terör suçundan mahkum ettiler bizi… Terör üyesi olmak için ne yapmışız?
-AİHM kararı sosyal medya sitelerinde çok tartışıldı, hatta Twitter’da TT (en çok konuşulan) oldu, pek çok kişi sizin zamanında Balyoz ve Ergenekon davalarındaki tutumunuzla askerleri haksız yere mahkum ettirdiğinizi savunuyor?
-Bakın Türkiye’de bir derin devlet var mı yok mu? Askeri vesayet, yargı vesayeti var mı yok mu? Biz bunları konuştuk, yazdık. Ben o dönemde kimi hatalı belgeler nedeniyle yanılmış olabilirim, bu hakkı teslim ederim. Hatta o sırada kişilerin bu davalarda uğradığı haksızlıkları dile getiren en az 50 yazı kaleme aldım. Bir kontrgerilla gerçeğinin var olduğunu da kabul etmek lazım.
“Kar topu oynadıysak bu da mı suç?”
-O dönemin ünlü savcısı Zekeriya Öz’le yaptığınız röportaj yine gündeme geldi. Hatta gülerek kartopu oynadığınız fotoğraflar hala eleştiri konusu yapılıyor?
-Ben buna gülerim. Röportaj yapmak suç mu? O sırada herkesin konuşmak istediği isim değil miydi? Röportaj yapmak da mı suç oldu? O röportajda ne sorulması gerekiyorsa sormuşum, hata mı bu? Eh, o gün kar yağdıysa, resim çektirirken kar topu oynadıysak bu da mı suç?
“Bugün yapılan hataları soruyorsanız o durum farklı”
-Bir zamanlar desteklediğiniz AKP’yi bugün nasıl değerlendiriyorsunuz?
-Evet, 2013 sonuna kadar AKP’yi destekledim, çünkü kin tutanlar AKP’yi alaşağı etmek istiyorlardı, İmam Hatiplere katsayı engeli, başörtüsü yasakları gibi demokrasiye ters düşen bir zihniyetle… Bugün yapılan hataları soruyorsanız o durum farklı… Zaten AKP’nin başta başörtüsü meselesinde olmak üzere sağlam durmasıyla o günkü sorunlar çözülmüş oldu.
-Merve Kavakçı’yı TBMM’de savunmanızı hatırlıyorum, milletvekilliği o günlerde düşürüldü lakin sonra büyükelçi yapıldı, Adalet ve Kalkınma Partisi bir haksızlığı böyle mi telafi etmiş oldu?
-İlle de milletvekili yapılması gerekmeyebilirdi. Önemli olan şu anda TBMM’de başörtülü milletvekillerinin bulunması ve CHP’nin sağlam desteği ile bu hakkın teslim edilmiş olması.
-16 bin Euro (Bugün 260 bin TL) elinize geçince ne yapacaksınız?
-Şu anda çalışmıyorum, dolayısıyla elime geçerse tabii ki kendim harcayacağım.
Gazete manşetleri
Devlet Bahçeli’nin danışmanı sokak röportajı yapanları hedef aldı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin danışmanı Yıldıray Çiçek, sokak röportajı yapan isimleri hedef aldı.
Türkgün gazetesindeki yazısında Çiçek, “Fakat bunların yaptığı ne fikir özgürlüğü ne de demokrasiyle izah edilemeyecek çirkeflik boyutundadır. Öyle bir iğrenç haldedirler ki beğenmediği cevabı aldıklarında vatandaşı aşağılamaktan ve onlara hakaret etmekten çekinmiyorlar. Çünkü robot gibi öyle şartlandırılmış haldeler ki cüzdanlarındaki CHP damgalı bankamatik kartlarının hakkını vermek için zombi gibi sokaklarda dolaşıyorlar. Mikrofonu tuttukları kişiler tarafından Sayın Erdoğan ve Bahçeli’ye, Cumhur ittifakına bir eleştiri, bir seviyesizlik yapılırsa, sokaklarda zombi gibi dolaşan sokak röportajcılarının sırıtışı, yılışı, kırıtışı kat kat artıyor. Bu halleri de mikrofon ahlakı taşımadıklarını gösteriyor. Kendilerini sokaklara salanlara sadık olduklarını göstermek için sergilemedikleri çirkeflik de kalmamıştır. Sokak kedisi, sokak köpeği, sokak faresi gibi isimlerle CHP’nin sokaklara ‘Röportajcı’ diye saldıklarının aşısı yapılmazsa inanın sokaklarda salgın hastalık kol gezecektir” ifadesini kullandı.
‘Sokak Kedisi’ isimli Youtube kanalıyla bilinen Ebru Uzun Oruç, Kadıköy’de yaptığı sokak röportajında, vatandaşlara MHP lideri Devlet Bahçeli’yi sormuş ve bu röportaj sonrası MHP yöneticilerinin hedefi olmuştu. MHP‘lilerin hedef göstermesinin ardından Oruç, eşi ile birlikte Bağdat Caddesi’nde 4 kişinin silahlı saldırısına uğramıştı.
Gazete manşetleri
Ülke TV sunucusu 1 liralık farkı bulmak için hesap makinesi kullandı

Ülke TV sunucusu Mustafa Yıldız, Tarım Kredi marketleri haberi yaparken 34,5 liradan 33,5 lirayı çıkardı. İşlemi sırasında hesap makinesi kullanan Yıldız, viral oldu.
Tarım Kredi Kooperatifleri marketlerinde bazı ürünlerde indirime gidilmesi gündemdeki yerini koruyor.
İktidara yakınlığı ile bilinen Ülke TV‘de sunucu Mustafa Yıldız, Tarım Kredi marketlerindeki ürünlerin fiyatını diğer marketlerin etiketleriyle karşılaştırdı.
Eline hesap makinesi alan Yıldız, Tarım Kredi’de 33,5 lira olan bir litre ayçiçek yağının başka bir markette 34,5 lira olduğunu söyledi. Yıldız, aradaki farkı hesaplamak için hesap makinesi kullandı, sonuç 1 lira çıktı.
Gazete manşetleri
Adanalı Fenomen Röportaj Adam’ın film setine polis baskını

Adana’da “Röportaj Adam” olarak bilinen sosyal medya fenomeni Mahsun Karaca’nın başrolünü üstlendiği “İllegal hayatlar” filminin çekimi sırasında İstasyon Meydanında yapılan mitingi gerçek zanneden polis sete baskın yapıp izinsiz miting yapıldığını söyleyerek son vermesini istedi.
Sosyal medyada “Röportaj adam” olarak ünlenen gerçek haberler üzerine çekimler yapıp komik bir şekilde halka sunan Mahsun Karaca yine yapılan haberlerden esinlenerek “İllegal hayatlar” isimli sinema filmi yapmaya karar verdi.
Karaca’nın filmi, Adana’da kumar oynatmak için kurulan bir siyasi parti liderinin başından geçen olayları konu alıyor. Karaca bu filmin çekimleri için bugün İstasyon Meydanına geldi.
Çekimlerde Karaca Liberal Muhafazakar Komünist Parti Genel Başkanı olarak halka sesleniyor halkta Karaca lehine sloganlar atıyordu.
Bunu gören polis izinsiz miting yapıldığını zannederek sete baskın yaptı.
Polis film setine izinsiz miting yapıldığını söyleyip sonlandırmalarını söyledi.
Set ekibi ise miting yapmadıklarını film seti olduğunu sette genel başkanın halka hitap ettiğini söyledi.
Polis bunun üzerine film çekimi için izinleri olup olmadığını kontrol etti.
Valilikten izin aldığını gören polis ekibe başarılar dileyerek setten ayrıldı.
-
Gazete manşetleri2 hafta önce
SBK listesi medyada bir gazetecinin daha biletini kesti !
-
Televizyon4 ay önce
Can Ataklı: Normal bir ülke olsa Cevheri Güven’in anlattıklarıyla kıyamet kopardı !
-
Gazete manşetleri3 ay önce
Aynur Doğan konser yasağına karşı sessizliğini bozdu
-
Gazete manşetleri3 ay önce
Bülent Keneş: Keşke Deniz Feneri’ni daha fazla araştırsaymışım
-
Gazete manşetleri2 ay önce
Fazıl Say’dan sosyal medya yasa teklifine tepki: Haberleri okudukça bu ülke için derinden üzülüyorum
-
Analiz4 ay önce
Erdoğan, Prens Salman’dan randevu alabilmek için İbrahim Karagül’ü de harcadı
-
Gazete manşetleri3 ay önce
Ezgi Mola’ya Musa Orhan’a Hakaretten Ceza
-
Gazete manşetleri4 ay önce
Vatandaştan A Haber’e habercilik dersi!