Televizyon
Müjdat Gezen: Bugün yarın öyle bir şey olacak ki geldikleri gibi giderler!
Gazeteci Uğur Dündar, TELE 1 ekranlarında yayınlanan Demokrasi Arenası programını Müjdat Gezen‘in kurduğu Müjdat Gezen Sanat Merkezi‘nin (MSM) 30. yılına adadı. İstanbul Caddebostan Kültür Merkezi’nde düzenlenen Müjdat Gezen’in konuk olduğu programda usta sanatçının öğrencileri oyuncular Şevket Çoruh, Günay Karacaoğlu, İlker Ayrık, Sevinç Erbulak, Betül Demir de yer aldı.
Uğur Dündar’ın “MSM’yi kurma fikri sende ne zaman, nasıl oluştu?” sorusunu Müjdat Gezen şöyle yanıtladı:
“Ondan evvel eski okulumda hocalık yapmaya çalışıyordum. Bir gün çok da sevdiğim bir öğrencim vardı, Mustafa, böyle dolanıyor… Dedim ki ‘Ne dolanıp duruyorsun, ne var?’ Sıkıntılıydı… ‘Galiba ayrılıyoruz’ dedi… ‘Niye ayrılıyoruz?’ dedim. ‘Sınava harç yatıramadım’ dedi. ‘Ne kadar?’ dedim. ‘25 lira’ dedi. Baktım 35 liram var, ‘Al 25’i yatır’ dedim. Sonra meşhur oldu Mustafa, diziler mizilerle… Çok da iyi bir oyuncudur. Dedim ki, ‘Günün birinde Allah para verirse bir okul açayım ama ücretsiz olsun’ dedim. Allah para verdi. Okulu aldık, açtık.”
70’Lİ YILLAR
Müjdat Gezen, 70’li yıllardaki kariyerinden detayları da şöyle aktardı:
“Parodiler yapardık 70’li yıllarda…’Doktor tanıdığın var mı beyaz önlük lazım’ diye gider öyle bulurduk. Öyle zamanlardan geçtik biz. Televizyonda şimdi bunların kazandığı paralar nerede… Milyoner oldular.
Adamın gücüne gidiyor, biz ırgat gibi çalış dur, TRT’ye çektiğimizin haddi hesabı yok… O zaman aldığım para tanesine 75 lira. Hem yazıyorum, hem oynuyorum… O zaman İsmail Cem gibi bir adam vardı TRT’de…”
Uğur Dündar: Müjdat’tan benim eve bir telefon, ‘Uğur kaçmamız lazım, vur emri çıkmış bizim için’
Uğur Dündar ise Müjdat Gezen ile o dönem ‘topaç çevirme şampiyonası’ gibi parodi röportajlar yaptığını belirtti. Dündar ‘parodi röportajlarla’ ilgili başına gelen ilginç bir olayı da şöyle anlattı:
“Bir tarihte, çok acı olaylardı bunlar, 70’li yıllarda sağ-sol çatışması var. Gençler birbirlerini öldürüyorlar. Bulgaristan üzerinden Türkiye’ye silah ve sigara geliyor. Karadeniz kıyılarından çıkartılıyor silahlar ve sigaralar. O silahlarla gençler birbirlerini vuruyorlar.
KAÇAKÇILARI YANLIŞLIKLA İFŞA
Ben eski bir kaçakçıyla, artık yapmadığını söyleyen bir kaçakçıyla röportaj yaptım. Bana anlatabileceği kadar anlattı bu olayların nasıl gerçekleştiğini. Daha sonra Müjdat ile bu olayların parodisini yapacağız. Müjdat kaçakçı rolünü oynuyor.
Bir haritanın başına geçti. Ben sordum, ‘Nereden çıkartıyorsunuz bu silahları ve sigaraları?’ Elinde çubuk var; (Müjdat Gezen) Karadeniz kıyılarında bir-iki yer gösterdi. En sonunda dedi ki, ‘En çok kullandığım yer burası’. Kilyos taraflarında bir yer gösterdi. Biz bunu çektik. Program acayip seyredildi, santral kilitlendi.
Gece Müjdat’tan benim eve bir telefon: ‘Uğur kaçmamız lazım, vur emri çıkmış bizim için’. ‘Neden vur emri çıkacak Müjdat?’ dedim. ‘Sorma yahu’ dedi. ‘Benim en son gösterdiğim yer var ya, gerçekten oradan çıkartıyorlarmış. Onun için bizi vuracaklar’ dedi. Biz 1 hafta Müjdat ile yok olduk.
“SÜRÜN BU POLİSİ” ZİHNİYETİ!
Mersin’de AKP Mezitli ilçe binasında rahatsızlanan arkadaşının yerine görev yapan polis memuru Nagihan Ekiz’in intihar ettiği haberi karşısında etkilendiğini anlatan Uğur Dündar, “65 yıl önce ‘sürün bu polisi’ diyen zihniyette 65 yıl sonra hiçbir değişiklik yok. ‘Sürün bu polisi’ söylemi bugün de geçerli. O nedenle intihar eden edene emniyet teşkilatında ve bunlar açıklanmıyor. Bu kadar da sahipsiz bu polis teşkilatı. Çok acıdım bu polis memuru kardeşimizin ölümüne” ifadelerini kullandı.
ÖYLE ŞEYLER OLACAK Kİ…
Müjdat Gezen ise Uğur Dündar’a, “Bugün yarın öyle bir şey olacak ki, Mustafa Kemal hep doğruyu söylemiştir. ‘Geldikleri gibi giderler, bunlar da Mehter Marşı ile gidecek, biz de İzmir Marşı ile gezeriz inşallah” yanıtını verdi.
Gazete manşetleri
Canlı yayında tırnaklarını kesen Hakan Bayrakçı özür diledi
CNN Türk canlı yayınında tırnaklarını kesen SONAR Araştırma şirketinin sahibi Hakan Bayrakçı, özür diledi. Bayrakçı, “Canlı yayından hemen önce elime ve parmaklarıma bulaşan sıcak sıvı mumun verdiği acıdan ve özel durumdan kurtulmak için yayında yaptığım bir müdahale..” ifadelerini kullandı.
Canlı yayında tırnaklarını kesen SONAR Araştırma şirketinin sahibi Hakan Bayrakçı, parmaklarına sıvı mum yapıştığını ve bu acıdan kurtulmak için tırnaklarını kestiğini belirtti.
CNN Türk’te Ahmet Hakan’ın sunduğu Tarafsız Bölge programında tırnak kesme anları gündem oldu. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin konuşulduğu yayında Hakan Bayrakçı program esnasında tırnaklarını kesti.
Eleştirilere yanıt veren Bayrakçı, Twitter’dan şu açıklamayı yaptı:
“Canlı yayından hemen önce elime ve parmaklarıma bulaşan sıcak sıvı mumun verdiği acıdan ve özel durumdan kurtulmak için yayında yaptığım bir müdahaleden ötürü özür diliyorum. Ancak böyle bir durumu fırsat bilip hakaret yağdıranların da asıl amacını biliyorum.”
Canlı yayından hemen önce elime ve parmaklarıma bulaşan sıcak sıvı mumun verdiği acıdan ve özel durumdan kurtulmak için yayında yaptığım bir müdahaleden ötürü özür diliyorum.
Ancak böyle bir durumu fırsat bilip hakaret yağdıranların da asıl amacını biliyorum.— Hakan Bayrakçı (@ahakanbayrakci) February 1, 2023
CNN Türk'te Cumhurbaşkanlığı seçiminin konuşulduğu canlı yayında, Hakan Bayrakçı cebinden çıkardığı tırnak makası ile tırnaklarını kesti. pic.twitter.com/SxGYcBoduX
— Ata Benli (@atabenli) February 2, 2023
Gazete manşetleri
Barış Manço’nun vasiyeti, ölümünden 24 yıl sonra açıklandı
Barış Manço’nun eşi Lale Manço Ahıskalı, sanatçının yıllar önce dile getirdiği bir vasiyetini paylaştı. Ahıskalı, “2023’te Barış Manço’yu mutlaka sahneye çıkaracağız” ifadelerini kullandı.
Anadolu rock ve pop şarkıcısı, besteci, söz yazarı ve televizyon programcısı Barış Manço, ölümünün 24’üncü yılında anılıyor. Manço’yu anma etkinlikleri kapsamında, sanatçının Moda’daki evi bu yıl da bugün saat 24.00’e kadar ziyarete açık olacak. Ayrıca Barış Manço Vapuru, 5 Şubat’ta sanatçının sevenlerini ağırlayacak.
Anma günü kapsamında AA’ya konuşan Barış Manço’nun eşi Lale Manço Ahıskalı, sanatçının yıllar önce dile getirdiği bir vasiyetini paylaştı.
Barış Manço’nun “Kayaların oğlu” ifadesinin yer aldığı şiirsel bir prologla başlayan “2023” eserinin çok enteresan bir beste olduğunu söyleyen Ahıskalı, “Türkiye Cumhuriyeti’nin 2023’teki yani 100. yılına atfedilerek yazılmış bir metin ve onun Türkiye Cumhuriyeti’ne inancını, onun gücüne ve nasıl ayakta duracağına inandığını gösteriyor. Çok etkileyici bir metin olduğunu düşünüyorum” dedi.
Ahıskalı, 2023 eserinin bestelenmesinin üzerinden 50 yıl geçtiğini sözlerine ekleyerek, şunları söyledi:
“Barış Manço’nun bir de vasiyeti var 2023 parçasıyla ilgili olarak, ‘Ben 2023’te 80 yaşında olacağım. O zaman belki Doğukan’ın kolunda sahneye çıkacağım ve 2023 bestemi bir senfoni orkestrası eşliğinde icra edeceğim’ diyor. Bu bizim vasiyet olarak kabul ettiğimiz bir şey ve yerine getirilmesi gereken bir emir diye kabul ediyoruz ve bunu mutlaka gerçekleştireceğiz.”
Barış Manço’nun hologramının da yer alacağı projeye ilişkin bilgi veren Ahıskalı, “Barış Manço’yu biz 2023’te mutlaka sahneye çıkaracağız ve senfoni eşliğinde 2023’te dinleyeceğiz” dedi.
Lale Manço Ahıskalı, 1975’te henüz 20 yaşındayken tanıştığı sanatçıyla dolu dolu 25 yıl geçirdiklerini söyledi.
Sanatçı ile bir tesadüf eseri karşılaştığını dile getiren Ahıskalı, “Hep böyle üçer yıl aralıklarla hayatımızda bir takım etaplar oldu. 1975’te tanıştık, 1978’de evlendik, 1981’de Doğukan, 1984’te Batıkan doğdu. Bu süreç Barış Manço’nun Türkiye’de çok popüler olduğu dönemlerdi. Muhteşem konserlerini yaptığı, harika bestelerini verdiği, çok güzel albümler çıkardığı sahnedeki Barış Manço dönemiydi” dedi.
Ahıskalı, Barış Manço’nun sunduğu “7’den 77’ye” adlı yapıma 1988’de başladıklarını ve programın 10 sene ekranlarda izleyiciyle buluştuğunu aktararak, “Ölümüne kadar, 10 sene sürdü. 1998’de bitti. Zaten 1999’da Barış’ı kaybettik. O kadar bağlı olduğu bir şey belki onun hayatında bir eksiklik yaratmış da olabilir diye içimden geçirmiyor değilim. Çünkü insan tutkuyla yaptığı şeylere çok bağlanıyor, bir hayat motivasyonu oluyor” ifadelerini kullandı.
Lale Manço Ahıskalı, ölümünden sonra da sanatçının şarkılarının gençlerin ruhuna dokunmaya ve beğenilerek dinlenmeye devam ettiğini vurguladı.
Barış Manço’nun hatırasının ölümünün üzerinden seneler geçmesine rağmen halen canlı olduğuna işaret eden Ahıskalı, şunları söyledi:
“Bugüne kadar bizim karşılaştığımız ve temasta olduğumuz Barış Manço sevenlere baktığımız vakit, gerçekten bu sevgi hiçbir şey olmamış gibi devam ediyor. Hâlâ beni yolda çevirip boynuma sarılıp ağlayan insanlar var. Barış Manço tutkusu olan küçücük çocuklar var. Şimdi işte bu evimizde, Barış Manço Evi’ndeyiz. Burası müzeye dönüştü biliyorsunuz. Sadece ocak ayında 13 bin ziyaretçisi oldu. 24 sene sonra Barış Manço Evi’ne bir ay içerisinde 13 bin kişi gelebiliyorsa, bu sevginin ve tutkunun devam ettiğini gösteriyor. Neden diye sormak lazım. Bu da işte bir sanatçının en ulaşmak istediği bence nirvana noktası. Çünkü gönüllere girmesi, kalıcı olması, en büyük idealleri, yaptıkları eserler ve hayatta bıraktıkları her şeyin buna yönelik olduğunu düşünüyorum ve Barış Manço bunu başarmış insanlardan biri. Gönüllere öyle bir girmiş ki hâlâ çıkmıyor. Ne mutlu.”
“Barış Manço şarkısı söylediğiniz vakit, kendinize veya yaşadığınız ortama ait çok şey buluyorsunuz. ‘Evet bu benim duygum, ben bunlarla yaşadım’ diyebiliyorsunuz” diyen Ahıskalı sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aktardığı şeyler yani en basit çocuk şarkısında bile, ki Barış Manço bunu kabul etmezdi herhalde çünkü herkese şarkı yapan bir insandı. Sadece çocuklara yapmazdı ama çocuklar tarafından çok sevilen şarkıları oldu. Mesela ‘Ayı’ gibi. ‘Ayı’ bir çocuk şarkısı değil, bence toplumsal bir mesaj şarkısı. Toplumsal davranış biçimimizi belirleyen bir mesaj şarkısı olduğunu düşünüyorum ben. Ama tabii o ‘ayı’ repliği çok tatlı, çok şeker.”
Barış Manço’nun kaynağının halk olduğunu dile getiren Ahıskalı, hem mütevazı hem de insanlarla temas kurmayı çok iyi başaran biri olarak her gün Moda caddesi üzerindeki iş yerine yürüyerek gidip geldiğini, yolda herkesle konuşup sohbet ettiğinin altını çizdi.
Ahıskalı, bir aile içinde, her yaştan Manço hayranlarının bulunabildiğini vurgulayarak, “Barış Manço’nun hayatında özel şoförü, koruması olmadı. Çünkü ‘Beni halkın sevgisinden koruyacak bir koruma düşünemiyorum. Beni koruyacak olan, onların sevgisidir’ derdi” ifadelerini kullandı.
Gazete manşetleri
Ajda Pekkan: Bugün sanat hayatımın en önemli noktalarından biridir
Hayrettin Karaman, Yılmaz Erdoğan ve Yavuz Bülent Bakiler gibi isimlerle birlikte Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülü(ne layık görülen Ajda Pekkan gurur ve heyecan içinde olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülleri Ajda Pekkan, Süleyman Saim Tekcan, Yılmaz Erdoğan, Hayreddin Karaman, Varol Yaşaroğlu, Ömür Akkor, Yunus Emre Akkor, Tan Sağtürk, Hilmi Şenalp, Yavuz Bülent Bakiler ve Sevan Bıçakçı’ya verildi.
Erdoğan, konuşmasının ardından ödülleri layık görülen isimlere verdi.
Ödülünü Erdoğan’ın elinden alan Ajda Pekkan, yaptığı yazılı açıklamada Müzik alanında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’ne layık görülmesi dolayısıyla büyük gurur ve heyecan içinde olduğunu belirterek, “Bugün sanat hayatımın en önemli noktalarından biridir” dedi.
Müzik hayatı boyunca Türkiye’ye bağlılığı ve sevgisi ile milli değerlerinin daima önemli ve öncelikli olduğunu vurgulayan Pekkan tören öncesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’la da bir araya geldi.
Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü sinema dalında Yılmaz Erdoğan’a verildi.
‘İlim-Kültür’ alanında ödülün sahibi Hayreddin Karaman oldu.
Dans-Bale alanında Tan Sağtürk ödüle layık görüldü.
-
Gazete manşetleri2 yıl önce
SBK listesi medyada bir gazetecinin daha biletini kesti !
-
Gazete manşetleri2 yıl önce
AKP Cehaleti: TRT, Çanakkale Zaferi ile Sarıkamış’ı karıştırdı
-
Televizyon2 yıl önce
Can Ataklı: Normal bir ülke olsa Cevheri Güven’in anlattıklarıyla kıyamet kopardı !
-
Gazete manşetleri1 yıl önce
Aslı Erdoğan: Sesimizin Almanya’da ustalıkla kısıldığını düşünüyorum
-
Gazete manşetleri2 yıl önce
Aynur Doğan konser yasağına karşı sessizliğini bozdu
-
Analiz2 yıl önce
Cüneyt Özdemir’in Pelikan itirafları ve gazeteciliği: Herkes yesin, bulaşmıyorum
-
Gazete manşetleri2 yıl önce
Hande Fırat’ın eşi Ukrayna’yı işte böyle dolandırdı !
-
Gazete manşetleri2 yıl önce
Latif Şimşek istifa etti: Kalleş saldırıyı kınamadılar