Gazete manşetleri
Milyonlarca kişinin tüm kişisel bilgileri çalındı: 500 lira karşılığında satılıyor

Gazeteci İbrahim Haskoloğlu‘nun kişisel verilerin çalındığını duyurması sonrası tutuklanması tartışma konusu olmaya devam ederken, Cumhuriyet yazarı Barış Pehlivan söz konusu sızıntının boyutlarını yazdı.
Pehlivan, milyonlarca kişinin kişisel bilgilerinin çalındığını, bu bilgilerin internet üzerinden 500 liraya satıldığını dile getirdi.
Pehlivan‘ın yazısından bir bölüm şöyle:
On milyonlarca insanın tüm kişisel bilgileri çalındı. En güncel verilerin her isteyene 10 bin liraya satıldığı kulağıma geliyor. İnternetten kolayca girilen açık bir site üzerinden ise tüm Türkiye’deki insanları aylık sınırsız sorgulamanın bin liraya yapılabildiği söyleniyor. Herkesin girebileceği bir Telegram grubunda aynen şöyle yazan bir duyuru bile gördüm:
“Bayrama yakın olduğumuz için: TC.den seri no, aile, GSM, mail, vesikalık, adres…
Toplu bir arada panel yüzde 50 indirimle 500 lira!”
Okurken şaşkınlığımdan ağzımı elimle kapatıyorum, yazarken yaşanabilecekleri düşünüp acı çekiyorum. Dilediğiniz insanın adreslerinden cep telefonlarına kadar her bilginin herkese açık şekilde para karşılığı sunulmasından bahsediyorum. Özellikle hırsızların, katillerin ve teröristlerin bu parayı verdiğini yazıyorum.
İddia o ki veriler hem ÖSYM’den hem de Sağlık Bakanlığı sisteminden çalındı. Sağlık Bakanlığı’na bağlı Halk Sağlığı Yönetim Sistemi’ndeki açıklardan sızıntı olduğu düşünülüyor. Türkiye’nin şu an dijital sırları koruma konusunda 110 ülke arasında 96. sırada olduğunu da hatırlatarak konunun başka bir yönüne geçeyim.
Kim istedi o video çekimini?
Gazeteci İbrahim Haskoloğlu bu skandalı duyurduğu için tutuklandı.
Kendi deyimiyle “önlem alması için devlete yardım etmek” istemişti ancak kapısını çaldığı devlet onu cezalandırdı. Şimdi yatarı olmayan bir suçlamayla hapiste.
Meğer, Haskaloğlu kendisini cezaevinde ziyaret eden CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’e akıl almaz bir olayı da anlatmış.
Özgür Özel de ilk kez Halk TV’deki “Açıkça” programında özetleyerek aktardı:
“Haskoloğlu şöyle bir şey anlattı bana… Tam cezaevi binasına girerken polislerden birinin telefonu çaldı. ‘Bunun cezaevi binasına girişinde videosunu çekin’ demişler. Polis arkadaşımız demiş ki, ‘Cezaevinde video mu olur, kim istiyor bunu?’ Israr etmiş karşı taraf. ‘Vallahi cezaevine sorun, olmaz, yaptırmazlar’ demiş polis.
Bir daha aramışlar, bu kez daha uzun konuşmuşlar, ‘peki’ demiş. Hatta şöyle olmuş… Haskaloğlu cezaevi binasına girerken videosunu çekmişler.‘Olmadı, güzel çıkmadı’ demişler ve bir daha sokmuşlar. Bu kanunsuz bir emirse, İçişleri Bakanlığı’nın müfettişleri bu emri vereni araştırsın. Bir konuya da dikkat çekmek isterim, Adalet Bakanlığı’nın zaten orada kameraları var. Devlet bu bilgiyi istiyor olsa, elinde var zaten giriş kaydı. İçişleri Bakanlığı bunu talep etse usulüne uygun, alabilir. Yani devletin zaten elinde olan bir kayıt var. Devletin içinde olan birileri alternatif kayıt istiyor. İçişleri Bakanlığı hemen soruşturma başlatmalı, oradaki o polislere kanunsuz emri veren kim?”
Gazete manşetleri
Sanatçılardan Muharrem İnce’ye ‘sözde sanatçı’ tepkisi: Senin bu yaptığını Salvador Dali yapmaz

Sanatçılar sosyal medya hesaplarından Muharrem İnce’nin ‘sözde sanatçı’ ifadesine tepki gösterdi: “Demek ki her dengeni kaybettiğinde eleştirdiğinden bir farkın kalmayacak..”
Yaptığı ‘sözde sanatçı’ açıklamasıyla sanatçıların tepkisini çeken Memleket Partisi Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, sosyal medya hesabı üzerinden Steinbeck’in sözünü alıntılayarak ‘sözde sanatçılar’ dediği için özür diledi.
Sanatçılar, İnce’nin açıklamalarına tepki gösterdi.
İnce paylaşımında, “John Steinbeck, ‘Bir insana dengesini kaybettirip, sonra da normal davranmasını bekleyemezsiniz’ der. Üzerimize çok gelindi. Normalde hiç kullanmadığım bir ifade olmasına rağmen basın toplantısında ağzımdan ‘sözde sanatçılar’ şeklinde bir ifade çıktı. Üzülerek gördüm ki bunu üzerine alınan kıymetli sanatçılarımız olmuş. Bu ifade nedeniyle, bırakın adı geçen kıymetli sanatçılarımızı, ülkemin bütün sanatçılarından özür diliyorum. Ne derlerse desinler, ne yaparlarsa yapsınlar, sanatçıların başımızın üzerinde yeri vardır” ifadesini kullandı.
Hah! Kalabalıkta özür de gelmiş. Artık sizle ilgili yazmiycam.Her yaptığınız hatada, sebep hep başkaları değil mi?Parti arkanizda durmadı,sişede durduğu gibi durmadı,bütün sanatçilar size bilinçli saldirdi vs. Dengeniz kayıptı zaten,biz bulun diye ugraştık.Bu kadar oldu.Bye bye🤷 https://t.co/u9vjS9AUvN
— Şahan Gökbakar (@sgokbakar) March 28, 2023
Demek ki her dengeni kaybettiğinde eleştirdiğinden bir farkın kalmayacak..
— mine tugay (@Minetugay) March 27, 2023
Ne özür istiyoruz ne de af. Hiç bir şey istemiyoruz.
Mağara adamı seviyesi söylem ve trollerini de alsın gitsin istiyoruz.
Aydınlık ve güzel bir geleceğe uzandığımız yolda “gölge etmesin” yeterlidir.
Çekilsin yolumuzdan. Adını bir daha duymak istemiyoruz.
Utanç yaşattı.— Fazıl Say (@fazilsaymusic) March 28, 2023
Gazete manşetleri
CNN Türk’te üst düzey 3 ayrılık

CNN Türk’te spikerler Tunç Arslanalp ile Yasin Erçağlayan ve Haber Müdürü Fatih Sadırlı ile yollar ayrıldı.
Demirören Medya Grubu bünyesindeki CNN Türk’ten üç isimle yollar ayrıldı.
MedyaRadar’ın haberine göre, kanalda spikerler Tunç Arslanalp ve Yasin Erçağlayan’ın ve Haber Müdürü Fatih Sadırlı ile ayrılık yaşandı.
Fatih Sadırlı, ATV’de yayınlanan Müge Anlı ile Tatlı Sert programının Haber Müdürü olarak görev yaptıktan sonra CNN Türk’te Haber Müdürü olarak kariyerine devam ediyordu.
Tunç Arslanalp ve Yasin Erçağalayan ise kanalda uzun süredir spikerlik görevini yürütüyordu.
Gazete manşetleri
Sosyal medyada Yılmaz Erdoğan ‘depremi’: 50 gündür ortada yoktu, demek ki şiir yazıyormuş

Yılmaz Erdoğan’ın 6 Şubat Maraş ve 20 Şubat Hatay depremlerinin ardından yazdığı şiir, sosyal medyada gündem oldu.
Oyuncu, senarist, yönetmen ve şair Yılmaz Erdoğan, 50 bin 96 kişinin yaşamını yitirmesine ve 107 bin 204 kişinin yaralanmasına yol açan depremlerin ardından yazdığı bir şiiri sosyal medya hesabından paylaştı.
Erdoğan’ın büyük yıkımın yaşandığı Antakya’ya yazdığı şiire gelen bazı yanıtlar şöyle:
Ah benim güzel Antakya’m…
Sen üzme kendini bu kadar.
Olan bize olur,
Coğrafya kendini tazeler.
Dağılır gene kara bulutlar.
Bilirsin güneş
Bizim Hatay’ı çok sever.Biraz sabır,
Biraz yağmur,
Biraz da zahter…Müzik: Erol Mutlu
Content Editor: Tamer Özkal pic.twitter.com/eGu7aigI7V— Yılmaz Erdoğan (@yilmazerdogan) March 26, 2023
-
Gazete manşetleri8 ay önce
SBK listesi medyada bir gazetecinin daha biletini kesti !
-
Gazete manşetleri7 ay önce
AKP Cehaleti: TRT, Çanakkale Zaferi ile Sarıkamış’ı karıştırdı
-
Televizyon11 ay önce
Can Ataklı: Normal bir ülke olsa Cevheri Güven’in anlattıklarıyla kıyamet kopardı !
-
Gazete manşetleri10 ay önce
Aynur Doğan konser yasağına karşı sessizliğini bozdu
-
Analiz8 ay önce
Cüneyt Özdemir’in Pelikan itirafları ve gazeteciliği: Herkes yesin, bulaşmıyorum
-
Gazete manşetleri8 ay önce
Latif Şimşek istifa etti: Kalleş saldırıyı kınamadılar
-
Gazete manşetleri10 ay önce
Bülent Keneş: Keşke Deniz Feneri’ni daha fazla araştırsaymışım
-
Diğer6 ay önce
Ahmet Hakan: Sokak röportajı yasaklansın