Gazete manşetleri
Mahkeme, İletişim Başkanlığı’nın Basın Kartını Yenilemediği Aydın Engin’e Hak verdi: İşlemin İptalini istendi !
Ankara 18. İdare Mahkemesi, İletişim Başkanlığı’nın basın kartını yenilemediği Türkiye medyasının en kıdemli isimlerinden olan yazarımız Aydın Engin’in davasında verdiği kararda işlemin iptalini istedi.
24 Mart’ta yaşamını yitiren Aydın Engin, davaya ilişkin olarak, “Basın kartı mesleğimizin gereğini yerine getirmemiz için kullandığımız bir iş aracı ve İletişim Başkanlığı seneler önce kazandığım bu hakkı bana iki yılı aşkın süredir teslim etmiyor.
Fahrettin Altun’un doğumundan 7 yıl önce mesleğe başladım.
Bu cezalandırma pratiğinin gazetecilerin mesleğini yapmasını engellemeye yönelik tutum olduğu çok açık. Biz buna boyun eğmeyiz” demişti.
27 Ocak 2022’de oy birliği ile alınan kararda, “Davalı idare tarafından, davacı hakkında verilen mahkumiyet kararı gerekçesiyle davacının basın kartı hakkında karar verilmediği, başka bir anlatımla 18.01.2019 tarihinden itibaren hiçbir işlem tesis etmediği anlaşıldığından davalı idarenin anılan iddiasına itibar edilmemiştir. Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, yargılama gideri ile avukatlık vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, kararın tebliğini izleyen günden 30 gün içerisinde Ankara Bölge İdare Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere 27.01 2022 tarihinden oy birliğiyle karar verildi.” denildi.
Aydın Engin 2020 yılında dava açmıştı
24 Mart 2022’de yaşamını yitiren yazarımız Aydın Engin, hiçbir gerekçe gösterilmeden kendisine verilmeyen “sürekli basın kartı” için Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nı 2020 yılında dava etmişti.
Ankara İdare Mahkemesi’ne avukatı Tora Pekin aracılığıyla başvuruda bulunan Engin , “51 yıllık gazeteciyim. 25 yıldır da sürekli basın kartı taşıyorum. Bu kazanılmış bir haktır. Makul bir gerekçe göstermeden hiçbir resmi kurum kartımı geri alamaz” açıklamasını yapmıştı.
Basın kartlarını düzenleme yetkisinin Temmuz 2018’de Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nden alınarak Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’yle başında Fahrettin Altun’un olduğu İletişim Başkanlığı’na devredildiğini hatırlatan Engin, Aralık 2018’de Basın Kartı Yönetmeliği’nde yapılan değişiklik sonrası eski kartların kullanılamaz hale geldiğinin altını çizmişti.
“Fahrettin Altun’un doğumundan 7 yıl önce mesleğe başladım”
İletişim Başkanlığı’nın açtığı davanın ardından Engin şunları söylemişti:
“Basın kartı mesleğimizin gereğini yerine getirmemiz için kullandığımız bir iş aracı ve İletişim Başkanlığı seneler önce kazandığım bu hakkı bana iki yılı aşkın süredir teslim etmiyor. Ben 51 yıllık gazeteciyim. İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un doğumundan 7 yıl önce mesleğe başladım. Aşağı yukarı da 25 yıldır sürekli basın kartı sahibiyim. Bu kazanılmış bir haktır. Bunu makul bir gerekçe göstermeden hiçbir resmi kurum geri alamaz. Ama İletişim Başkanlığı, AKP iktidarında bu hakkı benden aldı. Ben de İletişim Başkanlığı’na başvurarak bu hakkı talep ettim ama cevap alamadım. Cevap alamayınca da dava açma yoluna gittim.
Fahrettin Altun değerlendirme süreci devam eden başvuru sayısının 894 olduğunu söylüyor. İki seneden beri bu neyin incelemesi? Bize bir bahane bile sunulmuyor. Başvurularımıza cevap verilmiyor. Fahrettin Altun ve adamları benim ve benim durumumda olanların gazeteci olup olmadıklarını inceliyorlarmış. Bu bile başlı başına bir başka dava konusu olur. Ne demek inceleme? İki yıl süren inceleme ‘Sizi reddettik, basın kartınızı vermiyoruz ama bunu resmen açıklayamıyoruz’ demektir. Bu devletin gazetecileri engelleme yöntemidir. Benim mesleğimi yapmakta zorluk çıkartıyorlar.
“Fahrettin Altun veya adamları kim oluyor ki bizimle ilgili bir şüpheye sahip olup basın kartını vermeme hakkını kendilerinde görüyorlar?”
“Meslek onurunu zedeleyici tutum. Yani yüz kızartıcı suç. Haklı. Yüz kızartıcı suç işleyen birisi basın kartı taşımamalı. İkincisi mesleğini yapmıyor oluşu. Bunu da anlarım. Gazetecilik yapmıyorsa basın kartına ihtiyacı yoktur. Diğeri mahkumiyet kararı, en sonuncusu ise bir ‘terör örgütüyle’ bağlantı şüphesi. Bu korkunç bir yanlış. Bu cümle için hukuk fakültesine gitmeye gerek yok. Lise eğitimi bile yeterli ki şüphe üstüne yargı verilemez. Fahrettin Altun veya adamları kim oluyor ki bizimle ilgili bir şüpheye sahip olup basın kartını vermeme hakkını kendilerinde görüyorlar?
Ben de benim meslek kıdemime uygun olarak bunu yaptım. Eğer deyim uygunsa diğer gazetecilerin Aydın abisi olarak bunu yaptım. Çünkü artık 80 yaşındayım. Bu adamı atmak bana düşerdi.
“Biz buna boyun eğmeyiz”
Bu cezalandırma pratiğinin gazetecilerin mesleğini yapmasını engellemeye yönelik tutum olduğu çok açık. Bu eleştirel gazetecilere ‘Eğer böyle yaparsanız sizi gazeteci saymayız’ gibi yasa dışı, hukuka aykırı bir mesaj iletmedir. Biz buna boyun eğmeyiz”
Gazete manşetleri
Mustafa Sandal’dan Aleyna Tilki’ye tavsiye: Bırak dışarıyı, şarkılarına konsantre ol
Mustafa Sandal, Aleyna Tilki ve menajeri arasında yaşanan tartışma hakkında, “Bunlar her zaman olacak, onun daha çok hırslanıp, daha çok istemesi lazım” dedi.
Mustafa Sandal, son dönemde Aleyna Tilki ile menajerinin arasında yaşanan tartışma hakkındaki konuştu. Sandal, “Zaman zaman her kariyerde zorlandığın anlar olabilir. Bazı durumlarda bunları aşabilmek lazım. Sen bırak dışarıyı, şarkılara, işine konsantre ol” ifadesini kullandı.
Habertürk’ten Eren Gürel’in haberine göre, Tilki’ye tavsiyelerde bulunan Sandal, “Aleyna, çok özel bir yetenek. Zaman zaman her kariyerde zorlandığın anlar olabilir. İstemediğin yerlere sürüklendiğin anlar da olabilir. Bazı durumlarda bunları aşabilmek lazım. Kendi yeteneğine güveneceksin bence. Sen bırak dışarıyı, şarkılara, işine konsantre ol. Pozitif ol her zaman. Benim düşüncem bu yönde” dedi.
‘DAHA ÇOK HIRSLANIP, DAHA ÇOK İSTEMESİ LAZIM’
Sandal sözlerine, “Ben böyle bir zorbalığa maruz kaldıysam da umursamadım. Bana bile engel teşkil etmedi bu durumlar. Hep şarkılara konsantre oldum. Olmuşsa da teğet geçmiştir beni… Belki bizim için de haz etmeyenler olmuştur. Bunlar her zaman olacak, onun daha çok hırslanıp, daha çok istemesi lazım” diye devam etti.
Muhabirlerin, “Yılbaşı ve özel günlerde sahnede oluyorsunuz. Bir özel günü evde geçirmek ister misiniz?” sorusuna yanıt veren Sandal, “Bizim işimiz bu. Nasıl ki hemşire, doktor işinin başında oluyorsa biz de sahnede olmak zorundayız. Özel günlere benim bakış açım biraz farklı. Hayat ile olan ilişkim, sağlıklı olduğum her gün aslında özel gün. Çocuklarınla olduğun bir günde pozitif bir gün geçirebiliyorsan zaten özel gün diyebiliriz buna. Ben öyle bakmıyorum hayata yani… Hayata her adımımı attığım gün, her sabaha uyandığım gün özel bir gün aslında…” ifadelerini kullandı.
‘TAMAMEN NEGATİF ENERJİLERDEN ARINMIŞ BİR YIL OLSUN’
2023 yılını da değerlendiren Mustafa Sandal, “2024 ülkemize ve bütün dünyaya güzel enerjiler getirsin. Duyduğumuz abuk sabuk şeyler inşallah olmaz. Ben tamamen negatif enerjilerden arınmış bir yıl olsun istiyorum. 2023’te çok kötü günler yaşadık. Deprem canımızı çok yaktı. Birlikte kenetlenip, pozitif şeyler yaşamaya ihtiyacımız var” dedi.
Gazete manşetleri
Metin Uca trafik kazası geçirdi. Bir hafta yoğun bakımda tedavi görecek
Televizyon programcısı ve sunucusu Metin Uca trafik kazası geçirdi. Uca’nın sosyal medya hesabından “Kartal Lütfi Kırdar Eğitim Araştırma Hastanesi Nöroloji Yoğun Bakım İnme Merkezi’nde bir hafta boyunca tedavi altında olacağım… Pıhtıların eritilmesi ve tıkanıklığın giderilmesine çalışılacak.” açıklaması yapıldı.
Ünlü televizyon programcısı ve sunucusu Metin Uca trafik kazası geçirdiğini duyurdu.
Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Uca, şu ifadeleri kullandı:
“Sevgili dostlarımız Bursa’da bir etkinlik için menajerim sevgili @kubrakb ile çıktığımız yolda Dilovası oksijen çıkışında kendimden geçmem sonucu ağaca vurarak durabildim. Hastanede ilk yapılan tetkikte boyun şah damarımın her ikisinin de tıkalı olduğu ve onun yarattığı durum nedeniyle kazanın ortaya çıktığını öğrendim.
Kartal Lütfi Kırdar Eğitim Araştırma Hastanesi Nöroloji Yoğun Bakım İnme Merkezi’nde bir hafta boyunca tedavi altında olacağım… Pıhtıların eritilmesi ve tıkanıklığın giderilmesine çalışılacak. İlginiz için teşekkürler. Hızla iyileşip aranıza döneceğim.”
Gazete manşetleri
Şarkıcı Banu Parlak serbest bırakıldı
Kooperatif dolandırıcılığıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan şarkıcı ve sosyal medya fenomeni Banu Parlak, çıkarıldığı adli makamlarca serbest bırakıldı.
Kooperatif dolandırıcılığıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında hakkında yakalama kararı bulunan Banu Parlak, İstanbul’dan Trabzon’a gitmek üzere geldiği İstanbul Havalimanı girişindeki polis kontrol noktasında gözaltına alına alınmıştı. İstanbul Havalimanı Emniyet Şube Müdürlüğü’nde işlemleri biten Parlak, havalimanında bulunan Gaziosmanpaşa Adliyesi’ne sevk edildi. Burada ifadesi alınan Banu Parlak serbest bırakıldı.
Banu Parlak son olarak Dilan Polat’ın tutuklanmasına ilişkin dalga geçtiği görüntülerle gündem olmuştu.
“BAŞIMA BİR ŞEY GELİRSE SORUMLULARI POLATLARDIR”
Banu Parlak, geçtiğimiz aylarda gerçekleştirdiği paylaşımların ve sonrasında televizyon kanallarına çıkarak, “Başıma bir şey gelirse sorumlusu Dilan Polat ve Engin Polat’tır” demiştir.
-
Gazete manşetleri2 yıl önce
SBK listesi medyada bir gazetecinin daha biletini kesti !
-
Gazete manşetleri2 yıl önce
AKP Cehaleti: TRT, Çanakkale Zaferi ile Sarıkamış’ı karıştırdı
-
Televizyon2 yıl önce
Can Ataklı: Normal bir ülke olsa Cevheri Güven’in anlattıklarıyla kıyamet kopardı !
-
Gazete manşetleri2 yıl önce
Aynur Doğan konser yasağına karşı sessizliğini bozdu
-
Analiz2 yıl önce
Cüneyt Özdemir’in Pelikan itirafları ve gazeteciliği: Herkes yesin, bulaşmıyorum
-
Gazete manşetleri2 yıl önce
Latif Şimşek istifa etti: Kalleş saldırıyı kınamadılar
-
Gazete manşetleri2 yıl önce
Bülent Keneş: Keşke Deniz Feneri’ni daha fazla araştırsaymışım
-
Gazete manşetleri2 yıl önce
Hande Fırat’ın eşi Ukrayna’yı işte böyle dolandırdı !