Analiz

İşte tekmili birden Nuh ve “köpekleri”

MİT’in basın danışmanı Nuh Yılmaz’ın 14 Temmuz 2016 günü, yani 15 Temmuz tiyatrosundan bir gün önce, o dönemde CNN Türk’ün Ankara temsilcisi olan Hande Fırat ile tenha bir muhitte görüştüğünün ortaya çıkması, Türkiye ve medya gündemini salladı.

Gazeteci Cevheri Güven’in ortaya çıkardığı bu skandal, medyadaki onur yoksunluğunun ortaya çıkması açısından da adeta bir turnusol kağıdı oldu.

Ağızlarını her açtıklarında “251 şehit diyen” Saray yanaşmaları, 15 Temmuz’da kurulan tezgah deşifre olacak korkusuyla hemen öne atıldı ve Hande Fırat’a arka çıktı.

Onların başında Cem Küçük’ün ifadesiyle “dalaksız Ahmet Hakan” vardı. Danışıklı muhalif Sabetayist avcısı Soner Yalçın ve sahibi olduğu ODA Tv’nin başına koyduğu Toygun Atilla da ön saflardaydı.
TSK kaçkını şovmenler Mete Yarar ile Abdullah Ağar da figüran ekibindeydi. Ve de adlarını zikretmeyi fuzuliyattan gördüğüm bir kısım saray soytarısı daha vardı.

Medyatrend’de bugünden itibaren MİT Basın Danışmanı Nuh Yılmaz ve Pelikan çetesinin troliçesi Hilal Kaplan’ın deyimiyle, üstte bazılarının isimlerini saydığım “Nuh’un köpekleri”ni anlatan bir yazı dizisi yayınlamaya başlayacağım.

Liste başı, elbette “barınağın” sahibi Nuh Yılmaz olacak.

Kerameti kendinden menkul bir saray soytarısı için çok kalem oynatmaya değmeyeceği için, yazıyı uzun tutmayacağım.
Biyografisi ile başlayalım.

Nuh Yılmaz ODTÜ Sosyoloji Bölümü’nde lisans ve Bilkent Üniversitesi Grafik Tasarım Bölümü’nde de yüksek lisans eğitimi tamamladı.

ABD’de George Mason Üniversitesi Kültürel Çalışmalar Bölümü’nde başladığı doktorasını Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde bitirdi.

Star gazetesi, Sabah gazetesi ve CNN Türk Washington temsilciliği görevlerini yürüttü.

Aydın Doğan’ın damadı Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ faktörü, Nuh Yılmaz’ın kariyeri açısından göz önünde bulundurulması gereken önemli bir detay.

Nuh Yılmaz, 2008-2011 arasında SETA’nın Washington Ofisi’nin kurucu direktörlüğünü yaptı.

Nuh Yılmaz o dönemde SETA’nın yanı sıra, CIA’ya danışmanlık hizmeti veren Stratfor’a da muhbirlik yaptı.

Stratfor’un hacklenen kurum içi yazışmalarının yer aldığı maillerde, Nuh Yılmaz’ın Stratfor’un Ortadoğu uzmanı Reva Bhalla’ya o dönem dışişleri bakanı olan Ahmet Davutoğlu ile dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın Başdanışmanı İbrahim Kalın arasında yaşanan bir gerginliğin bilgilerini verdiği ortaya çıktı.

Yılmaz, 2011 yılında Türkiye’ye döndü ve Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde öğretim görevlisi olarak çalıştı.

Türkiye’ye dönüşü, kariyeri ile direk irtibatlı olmayan başka bir skandal haberle duyuldu.
Yılmaz, kızı Z. Yılmaz’ı okulun müdürüne baskı kurarak İstanbul Erkek Lisesi’ne kontenjan dışından, 181’inci öğrenci olarak ‘yurtdışı öğrenci’ statüsünde kaydettirmişti.

İstanbul Erkek Lisesi’ni 1950 yılından sonra bitiren bin 20 mezun da konuyu yargıya taşımıştı. İstanbul 10. İdare Mahkemesi, velilerin başvurusu üzerine kayıtla ilgili yürütmeyi durdurma kararı vermişti.

Nuh Yılmaz kısa süre içinde MİT’e transfer oldu ve basın danışmanlığına getirildi.

Stratfor muhbirliğinden MİT daire başkanlığına…

Dolandırıcılık masasının başına dolap Osman’ın getirilmesi, bu tabloda daha masum kalır.

O tarihten itibaren MİT’in yandaş ve yandaşlaştırılmış kalemşörleri aracılığıyla toplumu yönelik dezenformasyon ve manipülasyon çalışmalarını koordine etmeye başladı.

Gezi olayları ve benzeri hadiselerde önemli görevler üstlendi.

En kritik çalışmasını ise 15 Temmuz’da yaptı Nuh Yılmaz.

Ucuz bir tiyatronun halka ve dünyaya “darbe girişimi” olarak sunulması çalışmalarına hatırı sayılır katkı sundu.

MİT’te Hakan Fidan’ın en yakınındaydı ama güya dünyadan haberi yoktu o gece.

Sözde darbe girişiminin başladığını saat 22.10 – 22.15 gibi Hande Fırat’tan öğrendi.

Erdoğan, Ziya eniştesinden; MİT’te Hakan Fidan’la yemek yiyen Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, karısından ve MİT’in basın daire başkanı Nuh Yılmaz ise kontrollü gazeteci Hande Fırat’tan öğreniyor sözde darbe girişimini.

Memlekete bak…

Neyse, Nuh Yılmaz o gece Erdoğan’ın CNN Türk canlı yayınına kurgu facetime bağlantısıyla katılması mizansenini de organize etti.

Erdoğan diktatörlüğüne epey hizmeti oldu ancak nihayetinde her sahtekarın olduğu gibi onun mumu da bir vesileyle sönüverdi.

Nasıl bir vesile mi?

Pelikan Çetesi’nin ve karargahları Sabah’ın troliçesi Hilal Kaplan sayesinde.

Kaplan, eski kocası Suheyb Öğüt ile boşanmasına dair ODA Tv’de yayınlanan bir haber üzerine, Soner Yalçın ve Toygun Atilla’ya ateş püskürdü ve şu tweeti attı:

Kaplan sayesinde, Soner Yalçın ve Toygun Atilla’nın “kimin köpeği” olduğu anlaşılmış oldu.

Cevheri Güven’in Nuh Yılmaz’ın Hande Fırat’la 14 Temmuz 2016’da tenha bir yerde buluşup facetime kurgusunu hazırladıklarını deşifre etmesinin ardından diğer finolar da meydana çıktı.

Bugün kısaca Nuh Yılmaz’ı anlatmaya çalıştım kısaca. Yarınsa, “Nuh’un köpeklerini” tanıtmaya başlayacağım.
Medyatrend’i takipte kalın.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Öne Çıkanlar

Exit mobile version