Gazete manşetleri
Gazetecilik hala seçilebilecek bir meslek mi?

Gazetecilik bölümü mezunları içinde işsizlik oranı Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) göre 2018’de yüzde 23,8, 2019’da yüzde 21, 2020’de ise yüzde 24. Verilere göre, gazetecilik bölümü mezunları, sosyal hizmet mezunlarının (yüzde 24) hemen ardından en yüksek işsizliğe maruz kalan ikinci kitle. Mevcut rakamlar ülkedeki genel işssizlik verilerinin iki katı. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın verine göre ise ‘basın, yayın ve gazetecilik’ iş kolundaki toplam kayıtlı çalışan sayısı 86 bin 505.
CHP’nin geçen yıl hazırladığı bir rapora göre 2017-2019 yılları arasında Türkiye’de 137 gazete kapandı, gazetelerin tirajları düştü ve yüzlerce gazeteci işsizler kervanına katıldı. Bu yıllar arasında Türkiye’nin önde gelen gazetelerinden HaberTürk bile artan maliyetler ve düşen reklam gelirleri nedeniyle dokuz yıldır çıkardığı gazetenin kapısına kilit vurmak zorunda kaldı. 2019’da ise Star Gazetesi kağıt baskıya veda ederken, Türk gazetecilik tarihinin köklü gazetelerinden Güneş’in baskısı bitirilerek, Akşam Gazetesi’ne ek yapıldı. TÜİK verilerine göre 2020’de gazete ve dergilerin tiraj kaybı yüzde 20’den fazla. Resmi ilan ve reklam bedellerinde de önemli gerilemeler var.
Henüz resmi bir rapora konu olmasa da Türkiye’de gazete, TV ve internet yayın organlarında sosyal haklar her geçen gün daha geri gidiyor. “Gazeteciliğin saati olmaz” mottosu yöneticilerin uzun mesai saatleri ısrarında en büyük dayanak. Mesai ücreti ödeme alışkanlığı ise ne hükümete yakın gruplarda ne de ‘muhalif medya kurumlarında’ pek de tercih edilmiyor. Bayram ve resmi tatil günlerinde izin kullandıran kurum sayısı ise bir elin parmaklarını geçmeyecek düzeyde. Tabi bu günlerin mesai ücretini almak da oldukça zor.
Temmuz 2020 verilerine göre ‘basın, yayın ve gazetecilik’ iş kolundaki toplam sendikalaşma oranı yüzde 7,87. Ülkedeki genel sendikalaşma oranının yüzde 13,66 olduğu düşünüldüğünde gazetecilik bu alanda da sınıfta kalan meslekler arasında. Sendikalaşma çabalarının sert yaptırımlarla karşı karşıya kalması ve gazetecilerin bir anda toplu olarak işten çıkarılması da geçmişte sıklıkla yaşanan uygulamalar.
İnternet medyasında çalışan gazetecilerin durumu ise sektörün hala kanayan yarası. İnternet medyasında gazetecilik yapanların basın kartı alma hakkı bulunmuyor ve dolayısıyla gazetecilik meslek haklarından yararlanma imkanı da yok.
Büyük sermayelerin medya kuruluşlarını satın alması ve gazetelerin şirketleşmesiyle birlikte insan kaynakları birimleri yaygınlaşsa da işi alımlarda hala geleneksel metodlar çok etkili. Sektördeki çoğu yönetici bildiği ve tanıdığı isimlerle çalışmakta ısrarcı. İşe alım için yine referans çok önemli bir kriter ve ‘alaylı’ gazetecilerin sayısı oldukça fazla. Yeni mezunların ilan üzerinden işe girişi ise çok zahmetli bir süreç. Yeni mezun gazeteci adayları çoğu zaman ‘staj’, ‘deneme süreci’ gibi adlar altında asgari ücretten daha düşük maaşlara çalıştırılırken, yeni mezunlar için asgari ücretle işe başlamak ise büyük bir başarı.
Türkiye’de iletişim fakültesi sayısı ise 70’i aşmış durumda. ‘İletişim’ düşük maliyeti nedeniyle devlet üniversiteleri kadar özel üniversitelerde de yaygınlaşan bir fakülte. Özel üniversitelerde burssuz 40 bin liraya varan senelik ücretler mevcut. 1990’lı ve 2000’li yıllarda hukukla kafa kafaya giden bu fakültelerde bugün başarı sırası ise 100 binleri çoktan geçti.
Türkiye ayrıca Çin’le birlikte dünyada en fazla gazeteci hapseden ülke olmaya devam ediyor. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), 1 Nisan 2020 ile 1 Nisan 2021 dönemini kapsayan ‘Basın Özgürlüğü Raporu‘na göre Türkiye’de 43 gazeteci, gazetecilik faaliyetleri nedeniyle cezaevinde. Bu sürede 322 basın kartı da iptal edilirken, 57 gazeteci toplam 144 gün gözaltında kaldı, altı gazeteci gözaltındayken darp edildi. Mevcut durumun etkisi Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün 2021 yılı Dünya Basın Özgürlüğü Endeksine de yansımış durumda. Türkiye basın özgürlüğünde 180 ülke arasında 153’üncü sırada yer alıyor.
Kaynak: https://www.diken.com.tr/tercihlere-dogru-gazetecilik-hala-secilebilecek-bir-meslek-mi/
Gazete manşetleri
Gazeteci Rojin Altay gözaltına alındı

Yeni Yaşam gazetesi muhabiri Rojin Altay, Sabiha Gökçen Havalimanı’nda gözaltına alındı.
Yeni Yaşam gazetesi muhabiri Rojin Altay, Diyarbakır’a giderken Sabiha Gökçen Havalimanı’nda gözaltına alındı.
Yeni Yaşam’da yer alan habere göre, dün saat 18.00 sıralarında İstanbul Vatan Emniyet Müdürlüğü, Altay’ın babasını arayarak, kızının gözaltına alındığı bildirdi.
Emniyet’i arayan avukat Sercan Korkmaz’a, Altay hakkında 24 saat görüş kısıtlılık kararı olduğu söylendi. Gözaltı gerekçesine dair ise herhangi bir bilgi verilmedi.
Gazete manşetleri
Nihat Doğan’dan Oda Tv’ye ‘antidepresan’ tepkisi: Kürt çocuklarına kininiz bitmedi

Nihat Doğan, ‘Antidepresan’ şarkısını seslendirince Oda Tv, “Nihat Doğan ‘Antidepresan’ı söyledi: Mabel yatağından fırladı” başlığıyla bir haber yaptı. Doğan’dan Oda Tv’ye tepki geldi.
Mabel Matiz ve Mert Demir’in Antidepresan şarkısını seslendirmesi gündem olan Nihat Doğan, Oda TV’nin haber başlığına tepki gösterdi.
Nihat Doğan’on son dönemin popüler şarkısı Antidepresan’ı yorumlaması sosyal medyada gündem oldu. Oda Tv, Doğan’ın performansını, “Nihat Doğan ‘Antidepresan’ı söyledi: Mabel yatağından fırladı” başlığıyla haberleştirdi.
Oda Tv’ye Twitter’dan tepki gösteren Nihat Doğan, “Kürt çocuklarına kininiz nefretiniz hiç bitmedi bitmeyecek. Kininizde boğulun” diye yazdı.
TEPKİ VERMEDEN DİNLEDİ
Doğan’ın performansına bir yorum da Murat Yıldırım’dan geldi.
Teşkilat dizisinin başrol oyuncusu Deniz Baysal, Instagram hesabından partneri Murat Yıldırım’ın Nihat Doğan’ın “Antidepresan” performansını dinlediği anları paylaştı.
Baysal’ın “Bu videoyu sadece aramızda güleceğimizi düşünmedin herhalde” notuyla yayınladığı video kısa sürede sosyal medyada gündem oldu. Yıldırım’ın tepki vermeden boşluğa bakarak şarkı dinlediği anlar ise izleyicileri kahkahaya boğdu.
Gazete manşetleri
Mahsun Kırmızıgül’ün yeni filmi “Prestij Meselesi” davalık oldu

Senaryosunu Mahsun Kırmızıgül’ün kaleme aldığı, müzik yapımcısı Hilmi Topaloğlu’nun Anadolu’nun dört bir yanından yetenekli genç müzisyenleri keşfetmesini ele alan “Prestij Meselesi” filminin gösterime girmesinin engellenmesi yönünde talebin bulunduğu dava ertelendi.
Vizyon tarihi 3 Şubat 2023 olarak duyurulan; Mahsun Kırmızıgül’ün yönettiği ve oyuncu kadrosunda Biran Damla Yılmaz, Erkan Petekkaya, Erdal Özyağcılar, Engin Hepileri, Eser Yenenler ve Melisa Döngel gibi isimlerin yer aldığı dram, henüz gösterime girmeden hukuki süreciyle gündeme girdi.
İstanbul 2. Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesindeki duruşmaya, davalı Boyut Film yetkilisi Mahsun Kırmızıgül ve avukatları ile Hilmi Topal’ın oğlu davacı Volkan Topal ve avukatları katıldı.
AA’nın haberine göre; duruşmayı, Hilmi Topal’ın ikinci eşi ve oğulları ile şarkıcı Mustafa Topaloğlu’nun oğlu Çağlayan Topaloğlu da takip etti.
Hakimin, mahkemenin asıl hakiminin izinde olduğunu ve karar verilemeyeceğini açıklaması üzerine tarafların beyanları alındı.
“BU FİLM BİR UMUT HİKAYESİ”
Davalı Kırmızıgül, Hilmi Topal’ın vefatının ardından borçları konusunda ailesine yardımcı olduğunu ifade ederek “Bu film yalnızca Hilmi Topal’ın hikayesi değil, 1990’lı yıllarda 3 gencin Hilmi Topal ile tanışma ve yola çıkma hikayesi. Bu film bir umut hikayesi.” dedi.
Boyut Film’in avukatlarından Hatice Ufuk Sıtkı da filmde Hilmi Topal’ın kişilik haklarının zedelenmediğini savunarak “Keza zedelendiği düşünülse bile kişi öldüğünde bu kişilik hakları ortadan kalkar. Tedbir talebinin reddini istiyoruz.” ifadesini kullandı.
-
Gazete manşetleri6 ay önce
SBK listesi medyada bir gazetecinin daha biletini kesti !
-
Televizyon9 ay önce
Can Ataklı: Normal bir ülke olsa Cevheri Güven’in anlattıklarıyla kıyamet kopardı !
-
Gazete manşetleri5 ay önce
AKP Cehaleti: TRT, Çanakkale Zaferi ile Sarıkamış’ı karıştırdı
-
Gazete manşetleri9 ay önce
Aynur Doğan konser yasağına karşı sessizliğini bozdu
-
Analiz6 ay önce
Cüneyt Özdemir’in Pelikan itirafları ve gazeteciliği: Herkes yesin, bulaşmıyorum
-
Gazete manşetleri6 ay önce
Latif Şimşek istifa etti: Kalleş saldırıyı kınamadılar
-
Gazete manşetleri8 ay önce
Bülent Keneş: Keşke Deniz Feneri’ni daha fazla araştırsaymışım
-
Diğer4 ay önce
Ahmet Hakan: Sokak röportajı yasaklansın