Gazete manşetleri

Gazetecilik asla suç sayılamaz

Ankara’da 25 Ekim’de gözaltına alındıktan sonra önceki akşam tutuklanan gazetecilerin kendi beyanları değil, savcının yorumları gerekçe yapıldı.

MA’nın haberine göre savcılık sorgusunda, gazetecilere yaptıkları haberler, haber kaynaklarıyla görüşmeleri, sosyal medya paylaşımları, çalışma arkadaşlarının kim oldukları ve seyahatleri soruldu. Gazeteciler, savcılık ifadesinde polis işkencesi nedeniyle emniyette ifade vermediklerini söyledi.

JINNEWS muhabiri Öznur Değer’e, Konya’nın Meram ilçesinde katil Mehmet Altun tarafından katledilen Dedeoğulları ailesiyle ilgili haberleri hangi gerekçeyle paylaştığı soruldu. Değer, yaptığı haberlerin toplumsal olaylar olduğunu, haberlerin yer aldığı sosyal medya paylaşımlarının ise düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu söyledi.

Savcı, Öznur Değer’in orman yangınları ve talanıyla ilgili, “Orman yangınlarından Kürtler sorumlu tutuluyor, ülkede gelişen tüm olumsuzluklarda Kürtler hedef gösteriliyor ama tek kişi çıkıp da ‘Ülkede Kürtler Kürt oldukları için faşist Türkler tarafından katlediliyor’ demiyor. Öfkemiz de acımız da büyük” şeklindeki paylaşımını, “Onlar da bizim az ormanlarımızı yakmadı” şeklinde yorumlayarak, tutanağa geçirdi.

HABER SUNUMU SUÇ SAYILDI

Mezopotamya Ajansı’nın (MA) yasal statüsünün suçlama konusu edilmesine karşı Yazı İşleri Müdürü Diren Yurtsever, MA’nın hukuki ve yasal çerçevede kurulan bir ajans olduğunu kaydetti. Yurtsever’e, çalışma arkadaşları olan ve kendisiyle birlikte gözaltına alınarak tutuklanan Deniz Nazlım ve Emrullah Acar’ı nereden tanıdığı soruldu. Diren Yurtsever’in, MA için yaptığı canlı haber bağlantılarının suçlama konusu yapılması dikkat çekti.

JINNEWS muhabiri Habibe Eren’e ise ajansta çalışmak için kimden talimat aldığı soruldu. Kadın odaklı habercilik yaptığını belirten Eren, suçlama konusu yapılan sosyal medya paylaşımlarının da ifade ve düşünce özgürlüğü kapsamında olduğunu kaydetti. Gazeteci Nagihan Akarsel’in katledilmesiyle ilgili televizyon bağlantılarını suç sayan savcı, Eren’e bunun için kimden talimat aldığını sordu.

Eren’in, ifadesinde kullanmadığı terimlerin tutanaklara geçirilmesini kabul etmemesi üzerine, savcı ifadeyi sonlandırdı ve tutanağı da imzalatmadı.

Savcılık ifadelerinin ardından mahkemeye çıkarılan gazeteciler, kendi beyanları değil, savcının yorumları esas alınarak tutuklandı.

KARANLIKTAN ÇIKACAĞIZ

Gazetecilerin tutuklanmasına tepki gösteren DİSK Basın İş Genel Başkanı Faruk Eren, yeteri kadar tepki gösterilmezse sıranın herkese geleceğini söyledi. Tutuklanan 9 gazeteci ile ifade özgürlüğünün ortadan kaldırıldığını belirten Eren, “İktidar belli ki gazetecilere ve aydınlara yönelik baskılarını artırarak iktidarını sürdüreceğini düşünüyor. Ama yanılıyor, hep birlikte dayanışarak bu karanlıktan çıkacağız” diye konuştu.

Ankara merkezli birçok kentte yapılan operasyonda gazetecilere ait görüntülerin bizzat emniyet tarafından servis edildiğini vurgulayan Eren, “Gözaltında olan arkadaşlarımız ifadeye çağrılırsa gidecek arkadaşlardır. Ama buna rağmen evleri basıldı, kitaplarına, bilgisayarlarına el konuldu. Gazetecilere ters kelepçe yapılarak, başlarının eğilmeye çalışılması bir insan hakkı ihlalidir. Ankara Emniyeti, ‘halkı kin ve düşmanlığa sevk edecek haberler yapmak’ açıklaması yaparak gazetecilerin yaptıkları haberler için gözaltına alındıklarını itiraf etmiş oldu” diye ifade etti.

Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu’ndan yapılan açıklamada ise tutuklamalara inat kadın gazetecilerin sahaları terk etmediği, hakikatin izini sürmeye devam ettiği vurgulandı. Açıklamada şöyle denildi: “Özgür Kürt basını hiçbir zaman gerçekleri görmekten ve hakikatin peşinden ayrılmadı. Bunun uğruna nice bedeller öndendi bugün de ödeniyor… Biz yılmadık yılmıyoruz! Hangi baskıcı rejimler ve otokrasi olursa olsun gazetecilik mesleği ne gözaltı gerekçesi olabilir, ne de tutuklama. Bizler direndikçe, mücadele ettikçe, korkusuzca mesleğimizi yapmayı sürdürdükçe gerçekler er ya da geç her daim ortaya çıkacaktır. Gazetecilik faaliyetleri, kameralarımız, kalemimiz suç sayılamaz. Her zamankinden daha güçlüyüz çünkü biz hakikat arayıcılarıyız.”

MA Yazı İşleri Müdürü Diren Yurtsever, muhabirleri Deniz Nazlım, Berivan Altan, Selman Güzelyüz, Emrullah Acar, Ceylan Şahinli ile JINNEWS muhabirleri Habibe Eren ve Öznur Değer, gece yarısı çıkarıldıkları mahkemece “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklanmıştı.

Aynı soruşturma kapsamında gözaltına alınan MA muhabiri Zemo Ağgöz ve MA’nın Ankara bürosunda bir süre stajyer olarak çalışan Mehmet Günhan ise adli kontrol ve ev hapsi şartıyla serbest bırakılmıştı.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Öne Çıkanlar

Exit mobile version