Gazete manşetleri
CPJ: Dünya genelinde hapisteki gazeteci sayısı 2021’de rekor kırdı

CPJ, geçen yılın raporunda ikinci sırada olan Türkiye’nin altıncı sıraya gerilediğini bildirdi. Raporda aynı zamanda Türkiye’nin bu yıl 20 gazeteciyi cezaevinden çıkardığı, 18 gazetecinin hala cezaevinde olduğu açıklandı.
Komitenin her yıl açıkladığı rapora göre en fazla gazetecinin cezaevinde olduğu üç ülke, sırasıyla Çin (50), Myanmar (26) ve Mısır (25).
İkinci sırayı alan Myanmar’da Şubat ayında ordunun darbe yaparak yönetime el koyması ve olağanüstü hal ilan etmesi medyanın üzerinde baskıya neden olmuştu.
1992 yılından beri dünya genelinde hapisteki gazetecileri takip eden komite, gazetecilerin tutuklanma sebeplerinin her ülkede farklı olduğunu, ancak her yıl artan ve altı yıldır rekor kıran sayılarınü basın özgürlüğü ve bağımsız gazeteciliğe karşı hoşgörüsüzlüğün artışını gösterdiğini belirtiyor.

CPJ direktörü Joel Simon yaptığı açıklamada, “Dünyada hapisteki gazeteci sayısının rekor kırdığı altıncı yıl bu. Bilginin insanlara nasıl aktarıldığını kontrol etmek isteyen ve bunu hiç sakınmadan yapan dünya rejimleri ile karşı karşıyayız” dedi.

CPJ bugün yaptığı açıklamada mesleklerini icra ettikleri için öldürülen gazeteci sayısının 24 olduğunu bildirdi. 18 diğer gazetecinin ise ölüm sebeplerinin henüz belirlenmediği, ancak ölümlerinin meslekleri ile bağlantılı olabileceğini ekledi.
Öldürülenler arasında Temmuz ayında Afganistan’da Taliban saldırısında hayatını kaybeden Reuters fotomuhabiri Danish Siddiqui, ve Haziran ayında Meksika’da silahla vurularak öldürülen Gustabo Sanchez Cabrera var.
Raporda Meksika’da 2021 yılında 9 gazetecinin öldürüldüğü açıklandı. Rapor aynı zamanda Hindistan’da 5, Afganistan’da 4 ve Pakistan’da da 3 gazetecinin öldürüldüğünü bildirdi.
Türkiye’deki durum
CPJ, Türkiye’nin altıncı sıraya gerilemesi ile basına yönelik tavrın değiştiğini düşünmenin ‘saflık’ olacağını söyledi.
2016’daki başarısız darbe girişiminin ardından medya üzerinde baskının gittikçe arttığını ve ülkedeki ana akım medyanın neredeyse tamamen yok edildiğini aktaran CPJ, birçok gazetecinin son beş yılda mesleği bıraktığını belirtti.
CPJ aynı zamanda çok sayıda gazetecinin şartlı tahliye ile cezaevinden çıkarıldığı ve hala duruşma tarihi beklediğini söyledi.
Rapordaki diğer önemli başlıklar
CPJ’nin bu yılki raporu ilk defa Hong Kong’da hapsedilmiş gazetecileri de kapsıyor.
Hong Kong’da ayrılıkçılık, yıkıcılık ve dış güçlerle işbirliği yapmayı suç haline getiren güvenlik yasasının 2020’de onaylanmasıyla beraber sekiz gazeteci tutuklandı, bunlardan bazılarının müebbet hapis cezası alabileceği düşünülüyor.
Rapor, Meksika’nın gazeteciler için Batı Yarıküre’deki en ölümcül ülke olmaya devam ettiğini aktarıyor.
En az 17 gazetecinin siber suçlar üzerinden hapsedildiği belirtiliyor.
Hapisteki 293 gazetecinin 40’ı, yani yaklaşık yüzde 14’ü kadın.
Gazete manşetleri
Canlı yayında küfür eden Serdar Ortaç açıkladı: 2 şişe alkol, 10 tane ilaç içmiştim

Serdar Ortaç TikTok’a küfür etme nedenini açıkladı. Sinir krizi geçirdiğini öne süren Ortaç, “TikTok’u ben nasıl kapatacağım abi? Onu devlet yapar inşallah” dedi.
Sosyal medya platformu TikTok’un kendisine kısıtlama getirmesi üzerine açtığı canlı yayında küfür eden Serdar Ortaç, yeni bir yayın yaparak konuyla ilgili açıklama yaptı. Annesinin de video nedeniyle kendisine kızdığını belirten Ortaç, “Sinir krizi geçirdim abi, oradaki ben değilim. İki şişe alkol, 10 tane ilaç içmiştim” dedi.
‘BENİM SUÇUM YAYIN YAPMAK’
Ortaç açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Sinir krizi geçirdim abi, oradaki ben değilim. İki şişe alkol, 10 tane ilaç içmiştim. TikTok’u ben nasıl kapatacağım abi? Onu devlet yapar inşallah. Bir hastalık, MS, içki. Benim suçum yayın yapmak ve yaparken de içki içmek. Benim eşekliğim.”
Serdar Ortaç söz konusu yayında “Türkiye’de TikTok’u yasaklatmazsam… Sen koskoca Selçuklu’dan Osmanlı’ya 3500 yıllık Türk milletini dize getireceğini mi zannediyorsun?” diye konuşmuştu.
Gazete manşetleri
Siyasete gireceğini söylemişti: Hakan Peker ilk hamlesini yaptı

Bir dönemin popüler şarkıcılarından Hakan Peker, siyasete gireceği yönündeki açıklamasının ardından ilk hamlesini yaptı. Safranbolu Belediye Başkanı olmak isteyen Peker, iş insanı Şefik Dizdar ile görüşerek destek istedi.
Mart 2024’te yapılacak yerel seçimlerde Karabük’ün Safranbolu ilçesinden Belediye Başkanlığı’na adaylığını koyacağını açıklayan Hakan Peker, çalışmalara başladı. Peker, iş insanı Şefik Dizdar ile görüşme yaparak destek istedi.
Görüşme ile ilgili açıklamalarda bulunan Hakan Peker, şu ifadeleri kullandı:
“Safranbolu’da ev almıştım, çalışmalara başlıyorum onun için gelmiştim. Şefik Dizdar ile görüşerek istişarede bulunduk. Safranbolu’nun eksikleri, neler yapabilir, edilebilir ile ilgili bilgi alışverişinde bulunduk. Onun tecrübeleri ve burada yaşayışı ile bize çok şey kattı. Eğer Belediye Başkanı seçilirsek nasıl uygulayıp hayata geçirebiliriz diye fikir edindik.”
“DURAĞAN DEĞİL, DİNAMİK”
“Genç, dinamik, bol tanıtımlı, çok büyük aktivitelerin olabileceği, bütün turistlerin buraya gelebileceği bir Safranbolu hayal ediyoruz” diyen Peker, şöyle devam etti:
“Daha eğlenceli, durağan değil, dinamik olan, insanların merak ettiği, sanatsal, kültürel olarak daha çok öne çıkacak Safranbolu istiyoruz. UNESCO’nun tarihi miras kentinin hakkını verecek bir şekilde yönetilecek bir Safranbolu hayal ediyoruz.”
SİNEMACILARDAN DESTEK İSTEYECEK
Uluslararası Altın Safran Festivalinin daha çok ön plana çıkması gerektiğini ifade eden Peker, “O da birazcık sinemadan destek almakla olacak. Sinema sanatçılarından destek almakla olacak. Burada yapılacak aktiviteler, konserler ve ödül geceleriyle beraber bu festivalin çok çok öne çıkacağını düşünüyorum” diye konuştu.
Gazete manşetleri
TV programında evinin yenilendiğini gören ev sahibi mahkemeye gitti

Kiracı olan diş hekimliği öğrencisi, bir TV programıyla görüşüp oturduğu evi baştan aşağı değiştirtti. Program TV’de yayınlanınca ev sahibi evdeki değişikliklerden haberdar oldu ve mahkemeye başvurdu.
Son dönemde ev sahipleri ile kiracılar arasındaki anlaşmazlıklar sık sık gündem olmaya devam ediyor. Ancak bu kez yaşanan ‘dava’ olayı daha önce çok rastlanır türden olmadı. Olayda, davaya konu olan ev, bir TV programında yayınlandı. Ev sahibi de o TV programını izleyince harekete geçti
Halk TV’de yer alan habere göre; tarafların ev sahibi ile kiracı olduğu dava dosyasının içeriği, son dönemde yaşanan anlaşmazlıklarda olduğu gibi fahiş kira artışları değil. Dava dosyasına göre, Rukiye Molla ile oğlu Tamer Molla, Beşiktaş Nüzhetiye Caddesi’nde bulunan evlerini baştan aşağı yeniledi. Kendileri oturakları için evi elden geçiren aile, bir süre sonra yurt dışına taşınmak durumunda kalınca, yenilenmiş bu dairenin kiraya verilmesi gündeme geldi.
Aile, dairelerini diş hekimliği fakültesi öğrencisi Ecem Özsarp’a kiraladı. Özsarp, bir süre sonra da kiracısı olduğu ev için bir TV kanalında yayımlanan programla temasa geçti. Oyuncu Evrim Akın’ın sunuculuğunu yaptığı ‘Evrim Akın ile Ev Kuşu’ programına başvuran Özsarp, oturduğu evin yenilenmesini istedi.
Sunucu Evrim Akın’ın ziyaret ettiği eve bir süre sonra ustalar girdi ve ev baştan aşağı yenilendi. Evdeki bazı kapılar sökülürken yerine de duvar örüldü. Duvar tavanları ve kolonlarda değişiklik yapıldı. Ev sahipleri ise, evde yapılan değişikliklerin TV’de yayımlanması sonrası bunlardan haberdar oldu.
Ev sahibi aile adına, kiracıya karşı tazminat davası açıldı. Dava dilekçesinde, eve önemli ölçüde zarar verildiği öne sürüldü. Dava dilekçesine göre, eve verilen zararın 120 bin TL seviyesinde olduğu ileri sürüldü. Dilekçede, TV programının verdiği eşyaların da kiracı tarafından alındığı öne sürüldü. Dava dilekçesinde, kiracının dışında programın yayımlandığı TV kanalı ile ilgili programın yapımcısı şirketin de sorumlu tutulması talep edildi.
Kiracı adına yapılan savunmada ise, evin eskisine göre daha güzel hale geldiği öne sürülüp “Kiralanan ev olduğu gibi iade edildi. Bir zarar söz konusu değil. Davanın reddine karar verilsin” ifadeleri kullanıldı. Şimdi, mahkemenin, değişiklik yapılan evde keşif yaptıktan sonra bilirkişi raporu hazırlatması bekleniyor.
-
Gazete manşetleri1 sene önce
SBK listesi medyada bir gazetecinin daha biletini kesti !
-
Gazete manşetleri1 sene önce
AKP Cehaleti: TRT, Çanakkale Zaferi ile Sarıkamış’ı karıştırdı
-
Televizyon1 sene önce
Can Ataklı: Normal bir ülke olsa Cevheri Güven’in anlattıklarıyla kıyamet kopardı !
-
Gazete manşetleri1 sene önce
Aynur Doğan konser yasağına karşı sessizliğini bozdu
-
Analiz1 sene önce
Cüneyt Özdemir’in Pelikan itirafları ve gazeteciliği: Herkes yesin, bulaşmıyorum
-
Gazete manşetleri1 sene önce
Latif Şimşek istifa etti: Kalleş saldırıyı kınamadılar
-
Gazete manşetleri1 sene önce
Bülent Keneş: Keşke Deniz Feneri’ni daha fazla araştırsaymışım
-
Gazete manşetleri1 sene önce
“Daha dün 3 liraydı”