Cezaevinde bulunan gazetecilerin sayısı 44’e yükseldi

TGS verilerine göre son tutuklamalarla birlikte cezaevinde bulunan gazetecilerin sayısı 44’e yükseldi. Seçim yaklaştıkça baskının arttığını belirten meslek örgütleri, “Sansürle ve baskıyla iktidarlar yaşayamaz” dedi.

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) verilerine göre eylül ayında 35 olan tutuklu gazeteci sayısı son tutuklamalarla birlikte 44’e yükseldi. Gazetecilerin söylemleri nedeniyle hedef gösterilmesi ise devam ediyor. TRT Haber spikerlerinden Deniz Demir ana haber bülteninde okuduğu 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı mesajı nedeniyle gericilerin hedefi oldu. Gazetecilik meslek örgütleri, baskıların “Sansür Yasası”nın Meclis’ten geçmesi ile birlikte artacağını belirterek, “Gazeteciler baş eğmez” açıklaması yaptı.

Ülkede gazeteciler görevlerini yaparken polisin engellemesine ve şiddetine uğruyor. Mesleki faaliyetleri nedeniyle yargılanan gazeteciler ise tutuklanıyor. Son olarak yapılan operasyonlarda 11 gazeteci gözaltına alındı, 9’u daha tutuklandı. Gazetecilik meslek örgütleri, baskıların “Sansür Yasası”nın Meclis’ten geçmesi ile birlikte artacağını belirtiyor.

SEÇİMLE BASKI ARTIYOR

BirGün’e konuşan TGS Avukatı Ülkü Şahin, gazetecilik faaliyeti nedeniyle özgürlüğünden mahrum bırakılarak tutuklanan gazetecilerin listesini tuttuklarını belirterek, “Liste 2016 yılında 100’ü geçmişken tahliyeler ve infazların son ermesiyle bu sene 20’li sayılara düşmüştü. Listeden isim çıkardıkça seviniyor ancak bunun bir demokratikleşme süreci olmadığını da biliyorduk. Ancak ‘seçim’ sözleri duyulmaya başladıkça toplu tutuklamalarla liste yeniden artma trendine girdi ne yazık ki. Önce Diyarbakır şimdi Ankara’da toplam 25 gazeteci tutuklandı. Halihazırda TGS verilerine göre 44 gazeteci cezaevinde. Sayının artmasından endişe ediyoruz” diye konuştu.

Bu durumun sadece seçimle bağlantılı olmadığını da kaydeden Şahin, “Tarih, iktidarların sıkıştığı, krize girdiği dönemlerde ifade ve basın özgürlüğünü, özgür düşünce ortamını yok ettiğini gösteriyor. Bunun için tüm baskıcı iktidarlar ilk olarak gazetecileri hapsederek susturmayı, tek sesli bir medya yaratmayı tercih ediyor ve bununla da yetinmeyerek sansür yasası çıkarıyor. Bu ikisi de gerçekleşti ve gerçekleşmeye devam ediyor. Ancak yine tarihe baktığımızda sansürle ve baskıyla iktidar sahiplerinin koltuklarını çok uzun süre koruyamadığını gösteriyor. Bir an evvel cezaevinde tutulan gazetecilerin serbest bırakılmalarını ve özgür ve demokratik bir ortamda seçime gidilmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.

GAZETECİLER BAŞ EĞMEZ

Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP) ve Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Mezopotamya Ajansı (MA) ve JINNEWS muhabirlerinin tutuklanmasına protesto etmek için dün İstanbul Şişhane Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada, tutuklanan 9 gazetecinin fotoğraflarının yer aldığı “Özgür Basın baş eğmez” yazılı pankart açıldı. Burada konuşan DFG Yönetim Kurulu Üyesi Nişmiye Güler, “Baskıcı, despotik iktidar şunu bilsin ki korkunun ecele faydası yoktur. Ne tür baskı yaparsa yapsınlar, ne kadar sansür yasaları çıkarsalar çıkarsınlar, Kürt gazeteciler tehdit, baskı, gözaltı ve tutuklamalarla asla korkmaz, mücadeleden vazgeçmez ve baş eğmez. Buradan arkadaşlarımızı hedef gösteren sözde muhalif medyaya da sesleniyoruz: Bir taraftan yargının bağımsız olmadığını söyleyip diğer taraftan da söz konusu saldırılar Kürtlere yönelik olunca iktidarın sözcülüğünü yapmaktan vazgeçin. Tüm gazetecilere ve meslek örgütlerine çağrımızdır: biz değil iktidar korksun, gelin bu saldırıları hep birlikte mücadele ederek boşa çıkaralım. Tüm gazetecilere özgürlük diyoruz” diye konuştu.

SERBEST BIRAKIN

TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş ise tam da Sansür Yasası’nın hemen arkasından 9 meslektaşlarının tutuklandığını ifade ederek, “Gerekçe ise mesleki faaliyetleri. Habere, haberciye düşman bir iktidar var. Sansür Yasası ve arkadaşlarımızın tutuklanması da bunun bir parçası. Sansür Yasası’na, tutuklamalara rağmen haberlerimizi duyurmaya devam edeceğiz. Gazeteciler habercilik dışında başka bir şey yapmıyorlar. Bu ülkede haberi suç olmaktan çıkarmalıyız. Toplum da bunun bir parçası olduğunu görmeli. Gazeteciler tutuklanarak, haber susturularak toplum da haber alma hakkından mahrum kalıyor. Toplumla birlikte, hep beraber mücadele etmeliyiz. Başta son tutuklanan meslektaşlarımız olmak üzere cezaevlerindeki tüm meslektaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını istiyoruz” çağrısını yaptı.