Televizyon
Altan Tan’a PKK propagandası yaptığı gerekçesiyle 1 yıl 3 ay hapis cezası

Altan Tan, 24 Mart 2021’de CNNTürk‘te katıldığı programda dünyanın birçok ülkesinde bölgesel resmi dil uygulamalarının olduğunu belirterek “Kürtçe’nin bölgesel resmi dil ilan edilebileceği” önermesinde bulunmuştu.
Mahkeme kararına ilişkin sosyal medya hesabından bir paylaşım yapan Tan, şu ifadeleri kullandı.
“Ankara 21. Ağır Ceza Mahkemesi CNN Türk’te Ahmet Hakan’ın programında Hulki Cevizoğlu’nun tahrik ve hakaretleri sonucu açılan davada hakkımda PKK propogandası yapmaktan dolayı 1 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Cezayı da ertelemedi.”
Programda Kürtçe’nin bölgesel resmi dil ilan edilmesi ve yerinde yönetim sisteminin getirilmesini savunan Altan Tan‘ın “1930’lu yıllar” dediğini söyleyerek Atatürk eleştirisi ve terör propagandası yaptığını iddia eden Cevizoğlu, “Burada terör propagandası yapılıyor, siz de kuzu kuzu dinliyorsunuz” demişti.
Programın moderatörü Ahmet Hakan, Cevizoğlu‘na “Size çok büyük saygım var, ama bu söylediğiniz doğru değil.
Gazete manşetleri
Enginyurt ve koruması Latif Şimşek’e saldırdı

Demokrat Partili Cemal Enginyurt, Gazeteci Latif Şimşek ile katıldığı bir programda tartışma yaşadı.
Gerilim sonrası Enginyurt, Şimşek’in üzerine yürüdü. Yayına ara verilirken Enginyurt ve korumasının Şimşek’e saldırdığı anların görüntüsü ortaya çıktı.
Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Cemal Enginyurt ve Gazeteci Latif Şimşek, tv100’de Pınar Işık Ardor’un konuğu oldu.
Enginyurt, Şimşek ile sert bir tartışma yaşadı. Enginyurt’un Şimşek’in üzerine yürümesinin ardından yayına ara verildi.
Yayına devam Ardor, Latif Şimşek’in darp edildiğini ve olayın savcılığa intikal ettiğini açıkladı.
Enginyurt’un ve korumasının Şimşek’in darp ettiği anların görüntüsü ortaya çıktı. Görüntülerde Enginyurt’un engellenmeye çalışılmasının ardından Şimşek’e koşarak yumruklar attığı görüldü. Enginyurt’un beyaz gömlekli koruması da Şimşek’e yumruk attı.
Gazete manşetleri
Henri Barkey, yemek yediği gazeteciyi açıkladı

Eski CIA Danışmanı Henri Barkey, 18 Temmuz 2016’da Karaköy’de yemek yediği kişinin Osman Kavala olmadığını, gazeteci Aslı Aydıntaşbaş olduğunu açıkladı.
Aydıntaşbaş ise Barkey‘e verdiği yanıtta, “Bu zamana kadar Osman’la ilgili bir dizi mesnetsiz iddiayı çürütmek için avukatlardan gelen her türlü bilgi paylaşımı talebini reddeden bu şahsın, şimdi konuşması, manidardır” dedi. Barkey ise, “Aslı Hanım’ın o geceyle hiçbir ilişkisinin olmadığını söylemeye başlamasıyla, benim her yerden, her köşeden açıklama yapmam istendi. Onun için bugün bu açıklamayı yaptım” yanıtını verdi.
Henri Barkey, Gezi davasında ağırlaştırmış müebbet hapis cezası alan iş insanı Osman Kavala‘ya “casusluk” suçlaması yöneltilmesine gerekçe olarak gösterilen akşam yemeğine ilişkin olarak açıklama yayımlayarak, o akşam gazeteci Aslı Aydıntaşbaş ile yemek yediğini açıkladı.
Gezi davasından tutuklanan ve Silivri Cezaevi’nde bulunan Osman Kavala, Gezi eylemlerini finanse ettiği gerekçesiyle tutuklanıp, ağırlaştırılmış müebbetle yargılanırken beraat etti. Hapishaneden çıkacağı sırada Henri Barkey ile Karaköy’de bir restoranda yemek yediği iddia edilerek ‘casusluk’ suçlamasıyla tekrar tutuklandı. Osman Kavala hakkında yeniden görülen Gezi davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.
Kamuoyuna duyurulur: 18 Temmuz 2016 gecesi Karaköy lokantasında yemek hakkında açıklama. pic.twitter.com/5ADccVeiOg
— Henri Barkey (@hbarkey) August 6, 2022
Henri Barkey, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklama ile, “Ben o gece Kavala ile değil tanınmış bir Türk gazeteciyle yemekteydim” demiş ve gazetecinin isminin iddianamede yer almadığına dikkat çekmişti.
Barkey, sosyal medya hesabından yayınladığı açıklama ile iddianamede ‘Kavala ile yemek yediği’ iddia edilen geceyi anlatı.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Türk medyasında son günlerde çıkan haberler ile alakalı bir açıklama yapmak istedim. 18 Temmuz 2016 akşamı Karaköy Lokantası’nda arkadaşım, gazeteci Aslı Aydıntaşbaş ile başbaşa yemek yemek için gittim.
Aynı akşam sivil toplum lideri Osman Kavala ile Karaköy Lokantası’nda tesadüfen karşılaştık. Kendisi ile birkaç dakika sohbet ettikten sonra Aslı Aydıntaşbaş ile yemeğe oturdum.
2018 itibarıyla AKP medyası, Osman Kavala ile yaşadığım bu tesadüf karşılaşmayı büyük bir komploya çevirdi. Ekim 2020’de ise savcılık absürt ve uydurma bir iddianame ile Sayın Kavala ve beni darbe planlamak ile suçladı. O tarih itibarıyla Sayın Kavala halihazırda hapisteydi ve bu yine iddianame tutukluluk halinin devam etmesi için kullanılan bir hileydi.
Gerçekleri inkar etmek için hakikati değiştirmez. Basit bir akşam yemeğinin bile böyle büyük bir tartışma konusu haline gelmesi, Türkiye’deki gidişatın ne kadar üzücü olduğunun bir ispatıdır.”
AYDINTAŞBAŞ’TAN YANIT
Barkey’in açıklamasının ardından sosyal medya hesabından açıklama yapan Aydıntaşbaş, “Bu zamana kadar Osman’la ilgili bir dizi mesnetsiz iddiayı çürütmek için avukatlardan gelen her türlü bilgi paylaşımı talebini reddeden bu şahsın, şimdi konuşması, manidardır” değerlendirmesi yaptı.
Aydıntaşbaş’ın açıklaması şöyle:
“Son günlerle şahsımla ilgili ortaya atılan ve kötü niyetli olduğundan şüphe duymadığım iddialarla ilgili, polemik yaratmamak için ve Osman Kavala’nın bilgisi dahilinde sessiz kaldım.
Ama artık kötü niyetli bir operasyonla karşı karşıya olduğum ortadadır.
Yıllardır tüm ısrarlara rağmen bir açıklama yapmayan, kendisiyle ilgili şayiaları gidermek için talep edilen bilgi paylaşımına yanaşmayan bir şahıs, esrarengiz bir zamanlamayla yeni bir polemik başlatmıştır. Bu zamana kadar Osman’la ilgili bir dizi mesnetsiz iddiayı çürütmek için avukatlardan gelen her türlü bilgi paylaşımı talebini reddeden bu şahsın, şimdi konuşması, manidardır.
Sevgili Osman arkadaşımdır. Osman Kavala, iddia edildiği gibi bir ABD’li akademisyenle aynı anda lokantada olduğu iddiasıyla cezaevinde değildir. Osman Kavala ve arkadaşları Gezi davasından ceza almıştır. Osman Kavala’yı cezaevinde tutmak için ortaya atılan ikinci bir dava kurgusu, yani casusluk davası, bu kişiyle yemek yediği tezine dayalı değildir. Kaldı ki Osman Kavala, bu davadan beraat etmiştir.
15 Temmuz’dan günler sonra farklı şahısların yollarının İstanbul’da aynı lokantada kesişmiş olması, suç değildir. Sır da değildir. İddianame de buna dayanmamaktadır. Şahsıma yönelik ortaya atılan mesnetsiz iddiaları üzüntüyle karşılıyor, buna alet olanları insafa davet ediyorum.”
— asli aydintasbas (@asliaydintasbas) August 6, 2022
BARKEY: “AÇIKLAMA YAPMAM İSTENDİ”
Barkey’in yemek yediğini açıkladığı gazeteci Aslı Aydıntaşbaş’ın yaptığı açıklamada kötü niyetli bir operasyonla karşı karşıya olduğunu savunarak, polemik yaratmamak için ve Osman Kavala’nın bilgisi dahilinde sessiz kaldığını söylemesinin ardından Henry Barkey de Halk TV’ye açıklama yaptı.
Barkey, açıklama yapmasının arkasında Aslı Aydıntaşbaş’ın o geceyle hiçbir ilişkisinin olmadığını söylemesinin yattığını belirtti.
Barkey’in açıklaması şöyle:
“Aslı Hanım onun hakkında kötü niyetli bir operasyonla karşı karşıya olduğunu iddia ediyor. Ben o gece Aslı Hanım’la yemek yedim, doğru olan da bu. Ertesi gün de Amerika’ya döndüğümde bunu kimseden saklamadım, saklamak için sebep de yoktu. Washington’daki tanıdıklarımın hepsi bundan haberdardı. AKP medyası 2018’de daha sonra 2020 Ekim iddianamesinde var olacak ayrıntıları yaymaya başladılar.
Türkiye’den kimse beni arayıp sormadı, ne o akşamın ayrıntılarını ne de Osman Bey ve benim hakkımda uydurulan masalları. O iddianame çıktığında da Aslı Hanım’ın adını görmeyince onun başına bela gelmesin diye onun ismini Atlantic mecmuası için yazdığım makalede kullanmadım.
Şimdi benim onu ifşa ettiğimi ima ediyor. Halbuki onun ismi internette başkaları tarafından ortaya atıldı. Bana da ilk sorulduğunda, ben o kişilerin kendilerini deklare etmelerini önerdim, kendim de yapmamak istediğimi söyledim. Aslı Hanım’ın o geceyle hiçbir ilişkisinin olmadığını söylemeye başlamasıyla, benim her yerden, her köşeden açıklama yapmam istendi. Onun için bugün bu açıklamayı yaptım.”
NE OLMUŞTU?
CHP’nin ABD Temsilcisi Yurter Özcan ise o gece Henri Barkey ile yemek yiyen gazetecinin Aslı Aydıntaşbaş olduğunu söylemiş ve “Aslı Aydıntaşbaş çıkıp söylesin, bir insanla yemek yemek suç değildir ama haksızlığa sessiz kalmak suça ortak olmaktır” demişti. KRT muhabiri Sultan Eylem Keleş, Yurter Özcan‘ın işaret ettiği gazeteci Aslı Aydıntaşbaş‘a ulaşmıştı.
Aydıntaşbaş, “Böyle bir iddia var ama bu olayla bir ilgim yok” demişti. Henri Barkey’i tanıyıp tanımadığı sorusuna “Herkes tanıyor, Washington’da büyükelçiliğe giden, yetkililerle, bakanlarla görüşen biriydi” diyerek yanıt vermişti. O gece ya da başka bir tarihte Barkey ile yemek yiyip yemediği sorusuna ise “Röportaj vermek istemiyorum” yanıtı vermişti.
Gazete manşetleri
Akit Yazarı Abdurrahman Dilipak: Ankara Siyaseti Kaset ve Dosyalara Boğulmuş

Akit Yazarı Abdurrahman Dilipak “Ankara siyaseti bütün kanatları ile kaset ve dosyalara boğulmuş, bu işler kimin umurunda” dedi.
Kadir Sütçü’nün deprem öncesi yerden çıkan gaz ve elektromanyetik dalgaların salınımının kaz ve köpek gibi hassas ya da yeraltında yaşayan karınca, köstebek, yılan gibi canlıların, balıkların hareketleri üzerindeki etkilerinden yola çıkarak bir takım öngörülerde bulunulabileceğini söylediğini yazan Dilipak, “ Ama bu bilgiler, batının dayattığı şablonlara uygun olmadığı için itibar görmüyor. Biz bunun bir benzerini, başta mRNA olmak üzere aşı ve ilaçlar üzerinden modern tıp uygulamalarında görmedik mi? Dün tıp adına cinayet işleniyor, bugün belki bir benzer şoku bu deprem konusunda yaşayacağız. Bunu Kadir Sütçü değil de, bir beyaz adam bulsaydı belki de Nobel Ödülü verirlerdi!” diye yazdı.
Dilipak, “Biz toprak işgalinden korkarken adamlar akıllı evler diye şehirleri, hatta aklımızı, kalbimizi, midemizi, mRNA ile damarlarımızı işgal etmişler haberimiz yok. Bu ‘Milli Savunma, Milli Eğitim, Milli İstihbarat’ nasıl ve ne kadar milli” düşüncesini dile getirdi.
Dilipak, şöyle devam etti:
“Bir sürü adam türedi bu süreçte, onların ayak izinden ilerleyecek ve az zamanda büyük işler başaracaksınız, mesela “Türeci”ler gibi.. Ya derin adamlara dayayacaksınız sırtınızı ya da arkanızda derin devlet, uluslararası örgütler olacak. Yol kardeşim, önderin kim senin. Dünya Ekonomik Forumundan bir rehberin yok mu, ya da bir Mason biraderin!
Yol ya da Sütçü, bunlar sadece birer isim. Al sana Abdullah Çoban ve daha niceleri..
Ankara siyaseti bütün kanatları ile kaset ve dosyalara boğulmuş, bu işler kimin umurunda.
Neyse, diğer konularda olduğu gibi, madem hayatımızda bir deprem gerçeği var, bizim ciddi bir deprem okur-yazar olmamız gerekiyor.”
-
Gazete manşetleri5 gün önce
SBK listesi medyada bir gazetecinin daha biletini kesti !
-
Televizyon4 ay önce
Can Ataklı: Normal bir ülke olsa Cevheri Güven’in anlattıklarıyla kıyamet kopardı !
-
Gazete manşetleri3 ay önce
Aynur Doğan konser yasağına karşı sessizliğini bozdu
-
Gazete manşetleri2 ay önce
Bülent Keneş: Keşke Deniz Feneri’ni daha fazla araştırsaymışım
-
Gazete manşetleri2 ay önce
Fazıl Say’dan sosyal medya yasa teklifine tepki: Haberleri okudukça bu ülke için derinden üzülüyorum
-
Analiz4 ay önce
Erdoğan, Prens Salman’dan randevu alabilmek için İbrahim Karagül’ü de harcadı
-
Gazete manşetleri3 ay önce
Ezgi Mola’ya Musa Orhan’a Hakaretten Ceza
-
Gazete manşetleri3 ay önce
Vatandaştan A Haber’e habercilik dersi!