Gazete manşetleri
Reha Muhtar’ın kızı ifade verdi: Babam beni 4 yıldır dövüyor

Oyuncu Deniz Uğur‘un eski eşi Reha Muhtar tarafından şiddete maruz bırakıldığını söylediği 13 yaşındaki kızları ifade verdi. 13 yaşındaki M. D. babasından şikayetçi olduğunu belirterek, “Babam beni 4 yıldır dövüyor. Çoğunlukla kıyafetlerimin olduğu, görülmeyecek kısımlara tokat ve yumruklar atıyor. Beni ısırıyor. Daha önce de bardak fırlatmıştı, bir kez de bacağıma demir ile vurmuştu ve bacağım morarmıştı. Geçen hafta da saçımdan tutarak, beni yere yatırdı, kafama vurdu” şeklinde konuştu.
Deniz Uğur‘un, kızlarını dövdüğü gerekçesiyle hakkında uzaklaştırma kararı aldırdığı eski sunucu Reha Muhtar’ın kararı kaldırtmasının ardından tekrar koruma istedi. Uğur, “Çocuklarım benimle olmak istiyor. Onları yanımdan ayırmıyorum, sette bile benimleler” dedi.
Oyuncu Deniz Uğur, 13 yaşındaki ikizlerinin babası Reha Muhtar‘ın, kızları M.’ye şiddet uyguladığını ve darp raporu aldıklarını açıklamıştı. Muhtar hakkında uzaklaştırma kararı da aldırtan Uğur, “M. babasının önceki cuma günü onu çok kötü dövdüğünü söyledi. Zaten babası hakkında daha önce yaralama suçundan şikayetçi olmuştu. Sonra babası baskı kurunca şikayetinden vazgeçti. Çocuk bana vücudundaki darp izlerini gösterdi. Kızımın kollarında ve bacaklarında çürükler ve ezikler vardı. Ellerinin üzerinde de ısırık izleri gördüm” dedi.
Muhtar ise Uğur’un açıklamalarına Twitter hesabından yaptığı paylaşımda “Yalan, iftira ve manipülasyonla mahkemede istendiği gibi daha fazla para almak için çocuklarımı çok kötü oyunlara alet etmeye çalışıyorlar” diye karşılık vermişti.
Sabah‘ın haberine göre Uğur, Muhtar’ın uzaklaştırma kararını kaldırtmasından sonra önceki gün avukatıyla ve çocuklarıyla birlikte Beykoz İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne giderek tekrar koruma istedi. Daha önceden anlaşması olduğu için erteleyemediği sinema filminin çekimlerine çocuklarını da götüren Uğur, çocukların da kendisiyle kalmak istediğini, babalarına gitmek istemediklerini belirtti.
“BACAĞIMA DEMİRLE VURMUŞTU”
Deniz Uğur‘un çocukları M. ve P., Beykoz İlçe Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü’nde pedagog eşliğinde şu ifadeleri verdi…
M. D.: “12 Eylül günü annem beni almaya geldiğinde, ona 1 hafta önce babamın beni dövdüğünü söyledim. Daha önce de beni dövdüğü için babamdan şikayetçi olmuştum ama ona üzüldüğüm için bu şikayeti geri almıştım. Babam beni 4 yıldır dövüyor. Ondan nefret ettiğimi düşünüyor, ruh haline göre de bana şiddet uyguluyor. Çoğunlukla kıyafetlerimin olduğu, görülmeyecek kısımlara tokat ve yumruklar atıyor. Beni ısırıyor. Daha önce de bardak fırlatmıştı, bir kez de bacağıma demir ile vurmuştu ve bacağım morarmıştı. Geçen hafta da saçımdan tutarak, beni yere yatırdı, kafama vurdu.
Darp sonrası elimde ısırık izleri, morluklar ve vücudumun çeşitli bölgelerinde ağrılar vardı. “S……p gideceksin buradan, yılan, annen de o….u” şeklinde tehdit ve hakaretlerde bulunuyor. Kardeşime karşı büyük bir şiddette bulunduğunu görmedim. Sebepsiz yere darp eden bana tehdit ve hakaretlerde bulunan babamdan davacı ve şikayetçiyim.”
“ABLAMI DARP EDİYOR”
P. D. : “Yakın tarihlerde babam tarafından darp edilmedim. Yıllar önce M. ile yaramazlık yaptığımızda 3 defa dövdü beni. Omzuma yumuşak şekilde vurarak ve yine yumuşak şekilde telefon ile kafama vurarak beni darp etmişti. Ama ablamı saçını çekerek, ona yumruk atarak darp ediyor. Genellikle bir cisim kullanmıyor, eliyle dövüyor. Haftanın 3 günü ablamı darp ediyor. Bu süreçte bana şiddet uygulamadı. Babamdan şikayetçi değilim.”
Gazete manşetleri
Canlı yayında küfür eden Serdar Ortaç açıkladı: 2 şişe alkol, 10 tane ilaç içmiştim

Serdar Ortaç TikTok’a küfür etme nedenini açıkladı. Sinir krizi geçirdiğini öne süren Ortaç, “TikTok’u ben nasıl kapatacağım abi? Onu devlet yapar inşallah” dedi.
Sosyal medya platformu TikTok’un kendisine kısıtlama getirmesi üzerine açtığı canlı yayında küfür eden Serdar Ortaç, yeni bir yayın yaparak konuyla ilgili açıklama yaptı. Annesinin de video nedeniyle kendisine kızdığını belirten Ortaç, “Sinir krizi geçirdim abi, oradaki ben değilim. İki şişe alkol, 10 tane ilaç içmiştim” dedi.
‘BENİM SUÇUM YAYIN YAPMAK’
Ortaç açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Sinir krizi geçirdim abi, oradaki ben değilim. İki şişe alkol, 10 tane ilaç içmiştim. TikTok’u ben nasıl kapatacağım abi? Onu devlet yapar inşallah. Bir hastalık, MS, içki. Benim suçum yayın yapmak ve yaparken de içki içmek. Benim eşekliğim.”
Serdar Ortaç söz konusu yayında “Türkiye’de TikTok’u yasaklatmazsam… Sen koskoca Selçuklu’dan Osmanlı’ya 3500 yıllık Türk milletini dize getireceğini mi zannediyorsun?” diye konuşmuştu.
Gazete manşetleri
Siyasete gireceğini söylemişti: Hakan Peker ilk hamlesini yaptı

Bir dönemin popüler şarkıcılarından Hakan Peker, siyasete gireceği yönündeki açıklamasının ardından ilk hamlesini yaptı. Safranbolu Belediye Başkanı olmak isteyen Peker, iş insanı Şefik Dizdar ile görüşerek destek istedi.
Mart 2024’te yapılacak yerel seçimlerde Karabük’ün Safranbolu ilçesinden Belediye Başkanlığı’na adaylığını koyacağını açıklayan Hakan Peker, çalışmalara başladı. Peker, iş insanı Şefik Dizdar ile görüşme yaparak destek istedi.
Görüşme ile ilgili açıklamalarda bulunan Hakan Peker, şu ifadeleri kullandı:
“Safranbolu’da ev almıştım, çalışmalara başlıyorum onun için gelmiştim. Şefik Dizdar ile görüşerek istişarede bulunduk. Safranbolu’nun eksikleri, neler yapabilir, edilebilir ile ilgili bilgi alışverişinde bulunduk. Onun tecrübeleri ve burada yaşayışı ile bize çok şey kattı. Eğer Belediye Başkanı seçilirsek nasıl uygulayıp hayata geçirebiliriz diye fikir edindik.”
“DURAĞAN DEĞİL, DİNAMİK”
“Genç, dinamik, bol tanıtımlı, çok büyük aktivitelerin olabileceği, bütün turistlerin buraya gelebileceği bir Safranbolu hayal ediyoruz” diyen Peker, şöyle devam etti:
“Daha eğlenceli, durağan değil, dinamik olan, insanların merak ettiği, sanatsal, kültürel olarak daha çok öne çıkacak Safranbolu istiyoruz. UNESCO’nun tarihi miras kentinin hakkını verecek bir şekilde yönetilecek bir Safranbolu hayal ediyoruz.”
SİNEMACILARDAN DESTEK İSTEYECEK
Uluslararası Altın Safran Festivalinin daha çok ön plana çıkması gerektiğini ifade eden Peker, “O da birazcık sinemadan destek almakla olacak. Sinema sanatçılarından destek almakla olacak. Burada yapılacak aktiviteler, konserler ve ödül geceleriyle beraber bu festivalin çok çok öne çıkacağını düşünüyorum” diye konuştu.
Gazete manşetleri
TV programında evinin yenilendiğini gören ev sahibi mahkemeye gitti

Kiracı olan diş hekimliği öğrencisi, bir TV programıyla görüşüp oturduğu evi baştan aşağı değiştirtti. Program TV’de yayınlanınca ev sahibi evdeki değişikliklerden haberdar oldu ve mahkemeye başvurdu.
Son dönemde ev sahipleri ile kiracılar arasındaki anlaşmazlıklar sık sık gündem olmaya devam ediyor. Ancak bu kez yaşanan ‘dava’ olayı daha önce çok rastlanır türden olmadı. Olayda, davaya konu olan ev, bir TV programında yayınlandı. Ev sahibi de o TV programını izleyince harekete geçti
Halk TV’de yer alan habere göre; tarafların ev sahibi ile kiracı olduğu dava dosyasının içeriği, son dönemde yaşanan anlaşmazlıklarda olduğu gibi fahiş kira artışları değil. Dava dosyasına göre, Rukiye Molla ile oğlu Tamer Molla, Beşiktaş Nüzhetiye Caddesi’nde bulunan evlerini baştan aşağı yeniledi. Kendileri oturakları için evi elden geçiren aile, bir süre sonra yurt dışına taşınmak durumunda kalınca, yenilenmiş bu dairenin kiraya verilmesi gündeme geldi.
Aile, dairelerini diş hekimliği fakültesi öğrencisi Ecem Özsarp’a kiraladı. Özsarp, bir süre sonra da kiracısı olduğu ev için bir TV kanalında yayımlanan programla temasa geçti. Oyuncu Evrim Akın’ın sunuculuğunu yaptığı ‘Evrim Akın ile Ev Kuşu’ programına başvuran Özsarp, oturduğu evin yenilenmesini istedi.
Sunucu Evrim Akın’ın ziyaret ettiği eve bir süre sonra ustalar girdi ve ev baştan aşağı yenilendi. Evdeki bazı kapılar sökülürken yerine de duvar örüldü. Duvar tavanları ve kolonlarda değişiklik yapıldı. Ev sahipleri ise, evde yapılan değişikliklerin TV’de yayımlanması sonrası bunlardan haberdar oldu.
Ev sahibi aile adına, kiracıya karşı tazminat davası açıldı. Dava dilekçesinde, eve önemli ölçüde zarar verildiği öne sürüldü. Dava dilekçesine göre, eve verilen zararın 120 bin TL seviyesinde olduğu ileri sürüldü. Dilekçede, TV programının verdiği eşyaların da kiracı tarafından alındığı öne sürüldü. Dava dilekçesinde, kiracının dışında programın yayımlandığı TV kanalı ile ilgili programın yapımcısı şirketin de sorumlu tutulması talep edildi.
Kiracı adına yapılan savunmada ise, evin eskisine göre daha güzel hale geldiği öne sürülüp “Kiralanan ev olduğu gibi iade edildi. Bir zarar söz konusu değil. Davanın reddine karar verilsin” ifadeleri kullanıldı. Şimdi, mahkemenin, değişiklik yapılan evde keşif yaptıktan sonra bilirkişi raporu hazırlatması bekleniyor.
-
Gazete manşetleri1 sene önce
SBK listesi medyada bir gazetecinin daha biletini kesti !
-
Gazete manşetleri1 sene önce
AKP Cehaleti: TRT, Çanakkale Zaferi ile Sarıkamış’ı karıştırdı
-
Televizyon1 sene önce
Can Ataklı: Normal bir ülke olsa Cevheri Güven’in anlattıklarıyla kıyamet kopardı !
-
Gazete manşetleri1 sene önce
Aynur Doğan konser yasağına karşı sessizliğini bozdu
-
Analiz1 sene önce
Cüneyt Özdemir’in Pelikan itirafları ve gazeteciliği: Herkes yesin, bulaşmıyorum
-
Gazete manşetleri1 sene önce
Latif Şimşek istifa etti: Kalleş saldırıyı kınamadılar
-
Gazete manşetleri1 sene önce
Bülent Keneş: Keşke Deniz Feneri’ni daha fazla araştırsaymışım
-
Gazete manşetleri1 sene önce
“Daha dün 3 liraydı”