Analiz

Masonluktan trollüğe terfi etti! Tamer Karadağlı’nın kariyer kıvrımları

Analiz

Altın Portakal Film Festivali’nde Tamer Karadağlı’nın çıkardığı rezalet gündemdeki yerini koruyor.

Antalya Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenen 58’inci Antalya Altın Portakal Film Festivali‘nde Nihal Yalçın, ‘Zuhal’ filmindeki performansıyla ‘En İyi Kadın Oyuncu’ ödülüne layık görüldü.

Yalçın konuşmasını yaparken, ona ödülü takdim edecek olan Tamer Karadağlı, saçma sapan alaycı mimik hareketleriyle dikkat çekti.

Henüz konuşma bitmemişken, Karadağlı ödülü Nihal Yalçın‘a uzattı. Yalçın ise şaşkınlığını gizleyemeyerek, “Kim verdi ödülü?” diye sordu. Daha sonrasında ise Karadağlı‘ya dönerek “Sus mu dediniz? Artık sus mu diyorsunuz?” ifadelerini kullandı.

Tamer Karadağlı ise “Ödülünüzle birlikte konuşun diye” yanıtını vererek kıvırdı.

İşte o sahneler, medyada büyük tartışmalara neden oldu.

Bazı sanatçılar Karadağlı’yı eleştirmenin yanında, Nihal Yalçın’ın konuşmayı ödülü aldıktan sonra ve kısa olarak yapması gerektiğini ifade ettiler.

Ancak herkesin ortak kanaati, Karadağlı’nın hazımsızlığının terbiyesizlik suretinde ortaya çıktığı şeklinde.

Karadağlı ise tepkilere karşı kendisini klasik yöntemlerle savundu.

Sıcağına sıcağına Sabah’ın magazin eki Günaydın’a konuştu.

“Ben ülkemi, bayrağımı, bu toprakları, askerimizi, polisimizi çok seven biriyim. Ben her ne kadar yurt dışında büyümüş olsam da yaşım ilerledikçe milliyetçi bir insan oldum. Yurt dışına sıklıkla gitmek insanın daha milliyetçi bir ruha bürünmesine de sebep oluyor” ifadelerini kullandı.

Karadağlı, TV8 ekranında yayınlanan 2. Sayfa programına da telefonla bağlanarak kendini şu sözlerle savundu:

“Ben Nihal Yalçın’ı sadece oyuncu kimliğiyle değerlendiriyorum. Benim sevdiğim bir oyuncu. ‘Kadınların konuşması bastırılıyor’ denildiğinde olayın içeriğine bakmaya başladım. Yalçın’ın paylaşımlarına bakmaya başladım. ‘Selahattin Demirtaş’a özgürlük’ falan demiş. Demirtaş ‘Öcalan’ın heykelini dikeceğiz’ dedi hanımefendi bunu mu savunuyor? Pelvin Buldan falan da ona sahip çıkıyor.”

Karadağlı bu sözleriyle, AKP yandaşlarının en sevdiği “sanatçı” oluverdi bir anda.

Oysa ki aynı Karadağlı, bundan 15 yıl önce mason olma çabası ve eşini aldatmasıyla gündeme gelmişti.

Çocukluktan beri ilgi duyduğu masonluğa, bir dostu aracılığıyla başvurdu.

Başvurusu alındı ve sınav süreci başladı. İlk tahkikatlar da olumlu sonuçlandı. İş oylamaya kalmıştı.

Adaylık süreci devam ederken Karadağlı’nın fuhuş skandalı patladı.

Bazı mankenlerle para karşılığı İstanbul Movenpick otelinde buluştuğu ortaya çıktı.

Karadağlı, basın toplantısı düzenleyip oyuncu eşi Arzu Balkan’dan özür diledi.

Ama boşanmaktan kurtulamadı.

O yıllarda masonluk revaçtaydı.

Eyyamcı Karadağlı, kariyer basamaklarından yükselmenin çaresini masonlukta bulmuştu.

A Haber’in spikeri Erkan Tan gibi aynı yola başvuranlardandı.

Ama ortaya çıkan fuhuş skandalı, masonluğa kabulünü engelledi.

Devran döndü, şimdi trol olmak moda.

Dizi ve film yayınlayan kanalların neredeyse tamamı Erdoğan’ın kontrolünde.

Dolayısıyla Karadağlı, masonlukta bulamadığı başarıyı trollükte arıyor.

Yeni mahallesi de şimdiden benimsedi kendisini.

Kıyak bir rolü kapmıştır belki de şimdiden.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Öne Çıkanlar

Exit mobile version