Cemal Kaşıkçı Davasının Kapatılmasını da Sindirecekler!

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dış politikada kendine yakışanı yapıyor ve kısa öncesine kadar diline pelesenk ettiği tüm sözleri ve çıkışları tek tek geri yutuyor.

Yutmakla da kalmıyor, teröristlik ve katillikle suçladığı liderlerin ayağına gidiyor, hal diliyle özür diliyor.

İsrail Cumhurbaşkanı İsaac Herzog gibi kimi liderleri ise rica minnet davet ediyor, Saray’da şaşalı törenlerle karşılayıp misafir ediyor.

Suudi Arabistan ve ülkenin fiili yöneticisi Prens Selman ile de ilişkilerini tekrar sıcak hale getirebilmek için elinden geleni yapıyor, tüm hünerlerini sergiliyor.

Hatırlayacaksınız, Suudi Arabistanlı gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürülüp cesedinin ortadan kaldırılması konusunda çok sert ifadeler kullanmıştı Erdoğan.

Prens Selman’ı katillikle suçlayıp Türkiye olarak olayın peşini bırakmayacaklarını ifade etmişti.
Yandaş medya aylarca Prens Selman’ı yerden yere vuran yayınlar yapmıştı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da olayla ilgili soruşturma başlatmış ve iddianame hazırlanarak yargılama süreci başlamıştı.

Tıpkı İsrail ve Birleşik Arap Emirlikleriyle olduğu gibi Suudi Arabistan’la da ilgili olarak her şey bir anda değişti.
Katillikle suçladığı Prens Selman, kendisiyle görüşmeyi kabul etsin diye yapmadık manevra bırakmıyor.

Söz konusu manevralardan biri, İstanbul’da görülen Cemal Kaşıkçı davasının kapatılıp dosyanın Suudi Arabistan’a gönderilmesi kararı oldu.

Mahkeme konunun Adalet Bakanlığına sorulmasına karar verdi.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ise anında davanın Suudi Arabistan’a bırakılmasına olumlu cevap vereceklerini açıkladı.
Mahkemenin son kararı akabinde dosya Türkiye’de resmen kapatılmış olacak.

Belki bu sayede Erdoğan, Prens Selman’dan randevu alabilecek.

Tüm bu gelişmeler yaşanırken, cinayet üzerinden aylarca Prens Selman’ı katillikle suçlayan ve kampanya yürüten yandaş medya ve kalemleri ne yapıyor dersiniz!..
Evet yine 3 maymunu oynuyorlar.

Mamaları kesilir korkusuyla derin bir sessizlik içindeler.

Nasıl olsa 3 gün konuşulur, sonra unutulur.

Öyle zannediyorlar.

Onlar her türlü pisliği rahatlıkla sindirebilseler de tarih onların rezilliklerini asla unutmayacak.